YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, türban konusunda hükümetin bir şey yapamayacağını iddia etti. Teziç'e göre Türkiye'nin türban konusunda eli-kolu bağlı...
Abone olYüksek Öğretim Kurumu (YÖK)Başkanı Prof.Dr. Erdoğan Teziç, CNNTÜRK'te yayınlanan Ankara Kulisi programına katıldı. Hükümetin türbanı serbest bırakamayacağını belirten Erdoğan Teziç, Türkiye'nin türban konusunda AİHM kararıyla elinin bağlandığını öne sürdü. Teziç, İmam-Hatipler'le ilgili olarak da şunları dile getirdi:
"Geçmiş dönemde yapılan uygulamaların kamu yararının olmadığı gözüküyor. Öğrencinin yöneleceği meslek, Türkiye'nin kalkınma politikasıyla ne kadar uyumlu? Belli sektörlerde eleman ihtiyaçları tespit edildikten sonra yapılır. Eğer Türkiye'nin bu okullara ihtiyacı belliyse bu okullara alınacak çok titiz bir seçimle alınmalı. "Bunlar belli büyük merkezlerde iki üç lise olur. Yatılı olur. İyi bir Batı dilinin yanısıra Arapça, Farsça, Grekçeyle donatılır. Evrensel boyuta din adamı yetişir. Biz bu boyutta din adamı yetiştirirsek, seminer, toplantı ve birebir bireylerle temaslarında çok farklı mesajlar olur. Bu okullara prestij kazanmak lazım. Bu bir ihtiyaç. Bunların sadece lise boyutunda kalmayıp biraz daha yüksek seviyelere çekilmesi lazım. İslam dininde ruhban sınıfı yok. Tanrıyla benim aramda kimse yok. Ben özgürce yapacağım bir kolaylığı seçebilirim. Bugün camilerde olsun, değişik ortamlarda dinle ilgili tartışma yapabilecek donatımlı elemanlara gerçekten ihtiyaç var." CNNTÜRK'te yayınlanan Ankara Kulisi programında gazetecilerin soruları ve Teziç'in yanıtları şöyle:
Murat Yetkin: Son iki haftaki konuğumuz DYP Lideri Ağar, ardından ANAP Genel Başkanı Mumcu'ydu. İkisi de türbanın üniversitelerde serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Deniz Baykal tam aksi yönde görüş bildirdi. Sayın Demirel'de bu konuya farklı yorum getirdi. Üniversitelerde başın örtülmesi serbest bırakılabilir mi? Böyle bir şey düşünüyor musunuz?
Erdoğan Teziç: Ben, görüşlerimi ancak yürürlükteki hukuk düzenine göre söyleyebilirim. Olması gerekeni tartışma spekülatif bir tartışma olur. Ben bunu şu aşamada aşma gücüne sahip değilim. Hukuk bizi bağlıyor. Bunlar değişir, yeni bir hukuk böyledir derse ona da uyarız. Bu konu belki milli mahkemeler yoluyla zamanla ihtiyaçla değişebilirdi. Hukuksal gerçekler, hukuk doğrudur anlamına gelmez. Hukuksal doğru hep aranacak bir husustur. Yeni değişen koşullar olur bakarsınız kararlar da değişir. Bu konudan şikayetçi olan olayı AİHM'e getirdiler. AİHM kararıyla bir anlamda Türkiye bağlandı.
Murat Yetkin: Sizce hükümetin yargı kararlarına uymayan uygulamaları var mı?
Erdoğan Teziç: Ben mahkeme değilim. Burada yarılama yapamam. Hukuka uyulmayan hususlarda tek tek müracaatlar var. Üniversite yönetiminden hoşnut olmayanlar yargıya gidiyorlar. Yargının aldığı kararı biz uyguluyoruz. Biz diyoruz ki, 'kararı uygulayın'...
Fikret Bila: Siz YÖK Başkanı olarak türban meselesinin nasıl çözüleceğini düşünüyorsunuz. Sizin katkınız olamaz mı?
Erdoğan Teziç: Eğer mahkeme kararı olumsuzsa yeni yasal düzenlemeler yapılıyor. Anayasa Mahkemesi kararlarından idari mahkemesinin kararlarından hoşnut olunmadığı zaman yeni düzenlemeler yapılır. Biz YÖK olarak bir mahkeme kararını değiştirecek gücümüz yok. Onun için bir tartışma açamayız. Bu spekülatif olmaktan ileri gitmez. Ben kimseye meydan okumuyorum. Hükümetin siyasal gücü varsa bunu dener. Ben şu aşamada YÖK olarak bir düzenleme yapmamız sözkonusu değil. Bütün kamusal işlemler gibi yasama organın işlevi yargısal denetime tabidir. İnatlaşmadan çıkmak lazım.
Nur Batur: Meclis'ten bir yasa çıksa bile temel olarak AİHM'den geri döner mi diyorsunuz?
Erdoğan Teziç: Avrupa Konseyi o zaman hesap sorar.
Murat Yetkin: Üniversiteler bilim yapmıyor. Üniversite senatosu kararlarında siyaset bilimin önüne geçmiyor mu?
Erdoğan Teziç: Haksızlık etmeyin. Bizim öğrencilerimiz yurtdışında burs alıyorlar, doktoralarını yapıyorlar. Biz onları üniversitelerimize alamıyoruz. Onları alacak kadrolarımız yok. Kilitli kasa gibi düşünün. Sandık bizde anahtar hükümette.