BIST 9.615
DOLAR 34,65
EURO 36,47
ALTIN 2.932,05
HABER /  GÜNCEL

Tezcan'ı utandıran gazeteciler

Gazetecilik damarı tuttu Ahmet Tezcan'ın, sindiremedi yaşanan rezillikleri. "Emir kulu" olmamıza karşı çıktı, "eğilmesin" istedi gazeteci.. Baktı olmuyor, Çin Seddi oldu

Abone ol Star yazarı Hadi Özışık, "iş takibi" yapan gazetecilere, Ahmet Tezcan'ın neden kızdığını anlattı..

İşte Ahmet Tezcan'ı utandıran gazetecilerin hikayesi:

Ahmet Tezcan kimdir, ne iş yapardı Başbakan Erdoğan'ın danışmanı olmadan önce?
O bir gazeteci!
Hem de mesleğimizin yüzakı olan bir gazeteci...
Sırtındaki ceketinden başka hiçbir şeyi olmayan bir gazeteci...
Sayısız yerde çalıştı Ahmet Tezcan... Ama, "Doğrucu Davut" tavrı yüzünden uzun süre hiçbir yerde çalışamadı. Türkiye'de bir ilke imza attı; İnternet gazeteciliğinde çığır açtı, örnek oldu hepimize... Medyanın tepe yönetiminde kim varsa kızdı Ahmet Tezcan'a.. Ama hiç kimse kötü söz söylemedi O'na...
Söyleyemedi!
Ahmet Tezcan dürüst bir gazeteciydi çünkü.
Hep öyle kaldı!
Şimdi daha çok kızıyoruz Ahmet Tezcan'a...
Bir kaşık suda boğacağız O'nu elimizden gelse!
Çünkü o varken rahat hareket edemiyoruz, çat kapı giremiyoruz içeriye, isteklerimizi sıralayamıyoruz peşpeşe.
Neden?
Nedeni basit; Ahmet Tezcan, "gazetecilik yapın!" diyor bize.
"İş takibi"ne karşı çıkıyor, "Emir kulu" olmamızı istemiyor.
"Yüzümü kızartmayın" diyor Ahmet Tezcan...
Gazetecilerin başbakanla görüşmesine Ahmet Tezcan niye engel olsun ki?
Ne çıkarı var?
Hiç!
Meslektaşlarının (!) yüzünden yüzünün kızarmasını istemiyor sadece...
Başka bir nedeni yok!

Gazeteciler ve işadamları!
Gazeteciler Başbakan Erdoğan'dan randevu alamamaktan, işadamları ise, başbakanla aynı uçakta seyahat edememekten şikayet ediyor.
Gazetecilerin randevu alamamasının nedenini Başbakan Erdoğan ve çalışma arkadaşları açıkladı:
-İş takibi için randevu istiyorlar.
Kim?
Kim olduklarını biliyorum. Başbakan Erdoğan'ın karşısında önünü ilikyelip, "Emirlerinizi bekliyorum" diyen temsilcinin de, Erdoğan'dan randevu almaması halinde işten atılmakla tehdit edilen muhabirin de, Erdoğan'ın karşısında oturup, "Bizimki çok üzgün, ne olur benim yanımda arayın" diyen bir başka temsilcinin de kim olduğunu biliyorum. Bir tek ben bilmiyorum, gazetecilerin iş takipçiliğini gündeme getiren Fatih Altaylı da biliyor bu isimleri. Başkaları da biliyor! En önemlisi, onlar da biliyor kendilerini.. O halde Allah'ın bildiğini kuldan niye saklıyoruz?
İşadamı kılıklı kişilerin şikayetine gelince; onların şikayet etmesinin asıl nedeni, Erdoğan'la birlikte fotoğraf çektirememek.
Çok mu ödemli Erdoğan'la fotoğraf çektirmek?
Hem de nasıl?
Bu adamlar Erdoğan'la çektirdikleri fotoğrafları kartvizitlerine yapıştırıp hava basıyor sağa sola. O fotoğrafla iş bitirenlerden birine suçüstü yapıldı geçen gün.. İşadamı arkadaşına, "Falanca bakan senin işini halledemiyorsa, Başbakan'a çıtlatayım" diyen o iş bitirici işadamı (!) işte bu yüzden kara listeye alındı...
Şimdi "Çin Seddi" diye yırtınanlara soruyorum, Ömer Çelik'le Ahmet Tezcan'ın yerinde siz olsaydınız ne yapardınız?
Lütfen cevap verin!

Yazı: Hadi Özışık
Kaynak: