BIST 9.509
DOLAR 34,57
EURO 35,96
ALTIN 2.997,81

Teşekkürler İmamoğlu…

Saf Müslümanların kafasına kocaman bir tokmak vurup onları uyudukları gaflet uykusundan uyandırmaya yardım ettiğin için teşekkürler.

“Bir musibet bin nasihate yeğdir” diye bir atasözümüz vardır. Gerçekten de öyledir.

Bazen günlerce, aylarca hatta yıllarca nasihat ettiğiniz insanlar gerçeği göremezler de yaşadıkları tek bir musibet onların aklını başına getirmeye yeter de artar bile. Bu durum hepimiz için geçerlidir.

Geçtiğimiz günlerde de böyle bir musibet yaşandı. Gerçi herkes bu musibetin müsebbibi olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verip veriştiriyor ama müsaadenizle ben kendisine teşekkür etmek istiyorum.

Niye mi?

Bu soruya cevap vermeden önce İmamoğlu’nun ve başkanlığın müsebbibi olduğu, haşyet ve hayret ile Müslümanların gözüne gözüne sokulan musibeti hatırlayalım:

Hz. Mevlana’nın 747. vuslat yıl dönümünde başta Konya olmak üzere Türkiye'nin birçok yerinde anma törenleri düzenlendi. İBB ve Evrensel Mevlâna Âşıkları Vakfı da bir anma programı düzenledi. Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlenen Şeb-i Ârus töreninde Kur'an-ı Kerim, Teşrik Tekbiri ve Naat-ı Şerif, Türkçe okundu! Ayrıca kadınlarla erkekler birlikte sema yaptı.

Bu rezaletin ardından haklı olarak Müslüman ve muhafazakâr camiada biraz fazlaca ama toplumun kahir ekseriyetinde ise etkili tepki sesleri yükseldi.

Yazıda kullandığım ‘Toplumda büyük yankı uyandıran, toplumca hoş görülmeyen, toplumun duygularını inciten, küçük düşürücü, utanç verici olay ya da durum’ manasına gelen "rezalet" kelimesinin anlamını TDK'den bakarak buraya özellikle eklemek istedim. Zira avami bir lafız olarak algılanıp söylemek istediği vurgu yanlış anlaşılmasın.

Devam edelim..

Yine başta İmamoğlu olmak üzere bu vakıanın müsebbipleri en ağır şekilde kınandı.

Bense kınamaktan ziyade teşekkür ediyorum kendilerine.

Çünkü benim yerel seçimlerden önce başlayıp ve adeta dilimde tüy bitercesine yaptığım ikazlarımı haklı çıkardı.

Çevremde CHP’ye oy verecek insanları defaatle ikaz ettim.

“Eğer bunlar iktidara gelirlerse, gücü ellerine geçirirlerse yine ezanı Türkçeleştirirler, Kur’an-ı Kerim’i Türkçe okuturlar” şeklinde ikazlarımı defaatle yaptım. Ancak muhataplarım o işlerin geçmişte kaldığını, CHP’nin eski zihniyetini terk ettiğini, bugün artık böyle şeyleri yapmanın mümkün olmadığını söyleyip durdular sürekli.

“Hayır! Katiyetle hayır! Bunlar seçim arifesinde camilere girip Kur’an-ı Kerim okusalar da toplanıp avuç içlerini semaya döndürüp dua etseler de bu bir oyundur ve mental yorgunluğa duçar kalmış Müslümanların zihinlerini bulandırmak içindir” diye dil döktüm.

Ve bu tarzda düşünen gafiller nedeniyle CHP İstanbul’da gücü eline geçirdi.

Tabii ki ilk yapılan şey de geçmişin CHP zihniyetini hortlatmak oldu. 

Teşekkürler İmamoğlu…

Beni ikazlarımda haklı çıkardığın için teşekkürler…

CHP zihniyetinin asla değişmediğini ve değişmeyeceğini gösterdiğin için teşekkürler…

Saf Müslümanların kafasına kocaman bir tokmak vurup onları uyudukları gaflet uykusundan uyandırmaya yardım ettiğin için teşekkürler.

Her biri ayrı bir telden çalan İslami camiaları bir noktada birleştirmeye çalıştığın için teşekkürler.

Bizim yapamadığımızı yaptığın, Müslümanları daldıkları kış uykusundan uyandırmaya çalıştığın için teşekkürler…

Eğer hala bu rezaleti yapma cesareti gösterenlerin peşinden gidecek milli duruşa ve inanç değerlerine sahip olduğunu söyleyenler olursa da onlara ancak “yuh” diyebilirim.

Eğer hala, CHP zihniyetinin değiştiğinden dem vuracaksa varsa ona ancak “yazıklar olsun!” diyebilirim.

Eğer hala milli kaygısı ve inanç değerlerine sahip olanlar arasında CHP’ye oy verecekler varsa onları ancak insafa davet edebilirim.

Eğer bu rezalette Müslümanları gaflet uykusundan uyandırmayacaksa daha ne yapalım?

Eğer hala birtakım insanlar siyasi gerekçelerle de olsa bu zihniyetin payandalığını yapmaya devam edeceklerse onlara ne diyelim?

Tekrar teşekkürler İmamoğlu…

CHP zihniyetinin hala değişmediğini gösterdiğin için…

Bin nasihate yeğ olan bir musibeti sergilediğin için teşekkürler...