Tes-İşin elektrik isyanı
Tes-İş Başkanı Kumlu, 'Ülkemiz sermayenin kar dürtüsüne terk edilmemelidir' dedi.
Abone olTes-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Kumlu, 13 ildeki elektrik kesintisi ile ilgili olarak, ''Ülkemizin bugünü ve geleceği sermayenin kar dürtüsüne terk edilmemelidir'' dedi.
Kumlu, yaptığı yazılı açıklamada, elektrik alanında son günlerde yaşanan gelişmelerin, enerji politikasının yeniden gözden geçirilmesinin zorunluluğunu gösterdiğini belirtti. Kumlu, 13 ilde birden saatler süren elektrik kesintisinin, otoprodüktör santrallerinin ''zam istemiyle'' şalter indirmesinden kaynaklandığını kaydederek, Tes-İş'in, yıllardan beri enerjide özelleştirmelere karşı çıktığını bildirdi.
Elektrik dağıtım özelleştirmelerinden vazgeçilmesi ve varolan santrallerin yıllardır ihmal edilen bakım ve onarımlarının yapılması gerektiğini ifade eden Kumlu, enerjide kapasite kullanım alanlarının genişletilmesi, kayıp ve kaçağın önlenmesi ve alternatif enerji kaynaklarına yönelinmesinin zorunlu olduğunu kaydetti. Son elektrik kesintilerinin, yürürlükte olan özelleştirmeci mantık ve yaratılmak istenen serbest rekabet ortamının ülkeyi ne hale getirebileceğinin küçük bir örneği sayılması gerektiğini belirten Kumlu, ''Ülkemizin bugünü ve geleceği sermayenin kar dürtüsüne terk edilmemelidir'' dedi.
''OYMAPINAR DEVREYE SOKULMADI''
Danıştay'ın, Seydişehir Eti Alüminyum tesislerinin blok satışına ilişkin yürütmeyi durdurma kararını hatırlatan Mustafa Kumlu, Tes-İş'in örgütlü olduğu Oymapınar Hidroelektrik Santralinin enerji işkolunda faaliyet gösteren bir işyeriyken, bedelsiz olarak Seydişehir Eti Alüminyum tesislerine devredildiğini ifade etti. Kumlu, şunları kaydetti: ''Ege, Akdeniz ve Marmara'yı içine alan 13 ilin karanlığa gömüldüğü sırada özel sektör elindeki Oymapınar'a elektrik üretimine başlaması talimatı verilmiş, ancak Seydişehir Alüminyum'u satın alan CE-KA İnşaat A.Ş, 'ucuz elektrik satmamak için' Oymapınar'ı devreye sokmamıştır.
Bu durum, enerjinin özel sektör elinde olmasının ülke için sakıncasını tüm açıklığıyla göstermekte, yargı kararına uyulmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Yaşanan sorunun çözümünün bir bürokratın görevden alınmasında olmadığı ise son derece açıktır.''