Aktütün'e yapılan saldırıda 17 askerini şehit veren Türkiye, terörle mücadele stratejisini sil baştan değiştiriyor.
Abone olAktütün Sınır Karakolu'na yapılan baskının ve 17 şehidin ardından Türkiye, terörle mücadele stratejisini değiştiriyor. Hükümetin güvenlik kuvvetleriyle birlikte hazırladığı yeni planın en önemli ayağını profesyonel ordu oluşturuyor.
Buna göre, yeterli eğitimden geçmeyen acemi askerler çatışma bölgelerine gönderilmeyecek. Irak'tan Türkiye'ye geçişe imkân veren 11 bölgede, tabur büyüklüğünde 12 karakol inşa edilecek.
Aktütün saldırısından sonra Türkiye'nin terörle mücadele stratejisinin baştan aşağı değiştirileceğini açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nun ardından dün de bazı bakanlarla bir araya gelerek yeni stratejinin ana hatlarını oluşturdu. Hazırlanan plan, perşembe günü yapılacak geniş kapsamlı Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nda masaya yatırılarak son şekli verilecek. Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir güvenlik birimi başkanı, yeni dönemin ana hatları hakkında Zaman'a çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Terörle mücadele stratejisinin en önemli ayağını profesyonel ordu oluşturuyor. 27 Haziran 2007'de dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı, bugünün Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tarafından gündeme getirilen profesyonel ordu fikri, en kısa sürede hayata geçirilecek. Jandarma harekat taburları ve komando tugaylarındaki subay ve astsubaylardan oluşturulmasına başlanan 7 bin kişilik özel kuvvet en kısa sürede bölgeye sevk edilecek. Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde tesis edilecek Özel Kuvvetler Birliği'ne bir yıl içinde 8 bin kişilik yeni alım gerçekleştirilecek. Özel bir istihbarat ağına sahip olacak bu askerlere 2 bin ile 5 bin dolar arasında maaş ödenecek. Terörle mücadele, yüzeysel bir eğitime tabi tutulan acemi askerlerle yürütülmeyecek. Ermenistan'dan Hatay'a kadar bütün sınır karakollarını özel birlikler koruyacak. Emniyet Genel Müdürlüğü de, şehirlerdeki terör olaylarına karşı Özel Harekât birliklerini güçlendirecek.
Genelkurmay Başkanlığı, terörün yoğun olduğu illerde Emniyet, Asayiş ve Yardımlaşma (EMASYA) yetkilerinin yeniden düzenlenmesini istiyor. Ancak hükümet, olağanüstü hali çağrıştıracağı gerekçesiyle buna soğuk bakıyor. Askerî yetkililer, Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu'ndan kaynaklanan bazı sınırlamaların da terörle mücadeleyi zaafa uğrattığını ileri sürerek, bu konuda bazı değişiklikler yapılmasını talep ediyor. Başbakan Erdoğan, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'den askerlerin talep ettiği değişiklikleri inceleyip bir rapor hazırlamasını istedi. Hükümet, AB uyum sürecinde gerçekleşen demokratikleşme adımlarından geri adım atılmasını arzu etmiyor.
Kuzey Irak'ta güvenlik bölgesi
Hazırlanan planın önemli ayaklarından biri de Kuzey Irak'la ilgili. Terör örgütü militanlarının Zap, Avaşin, Hakurk ve Basyan bölgelerindeki otorite boşluğunu kullandığını tespit eden Türkiye, Irak'ta geçici güvenlik bölgeleri oluşturmayı ve bu bölgelerdeki güvenliği Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sağlamasını teklif edecek. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bu konuda Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile bir görüşme yapması bekleniyor. Irak'ın razı edilmesi fikrine dayanan bu strateji kabul edildiği takdirde Türkiye, Silopi bölgesinde 10 km derinlikte başlayan ve Hakkâri açıklarında 40 km'yi bulan yerleşimden uzak Irak topraklarında güvenliği kendisi sağlayacak. Irak'tan Türkiye'ye geçişe imkân veren 11 bölgede tabur büyüklüğünde 12 karakol inşa edilecek. Bu karakolların duvarları Afganistan'da olduğu gibi çelik bariyerlerle örülecek.
Türkiye-Irak sınırını doğal uzantısına çekmek fikrini Irak yönetimine kabul ettirmeyi planlayan hükümetin elinde önemli deliller var. Bunların başında PKK'nın Kuzey Irak'tan yaptığı saldırılarda kullandığı silahlar geliyor. PKK'ya silah satan veya destek veren ülkelere sesini yükseltmeye karar veren hükümet, PKK'nın Avrupa'daki malî ve siyasî uzantılarına karşı da özel birlikler oluşturacak. Terörün finansmanında kullanılan para hareketleri için MASAK bünyesinde faaliyet gösteren birim desteklenecek.