Son günlerde artan terör saldırıları CHP Lideri Deniz Baykal'ın da gündeminde. Baykal, terörün hortlamasını hükümete bağladı.
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, terör tehdidinin yeniden hortlamaya başladığını bildirerek, ''Yeniden askeri önlemlere başvurmak zorunda kalmamız, bir şeylerin iyi gitmediğini, alınması gereken diğer önlemlerin yeterince alınmadığını, uluslararasıodaklara karşı önlem almakta zafiyet gösterildiğini, çevremizin terörü beslemeye devam ettiğini, bize acı bir şekilde gösteriyor'' dedi. Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmaya, Bingöl'de yaşanan depremden duyduğu üzüntüyü dile getirerek başladı. Bingöl halkına ''Geçmiş olsun'' dileğinde bulunan Baykal, bölgede bir süredir herkesi rahatsız eden bir jeolojik hareketlilik yaşandığını ve sıkıntının daha da artabileceğine ilişkin endişeleri bulunduğunu söyledi. Daha büyük bir deprem olasılığına karşı hazırlık yapılması gerektiğini belirten Baykal, ''Etkin önlemler alınmadı. Bölgede yolsuzluk uygulamaları, deprem evlerinin ihalelerindeki yolsuzluk tartışmaları devam ediyor'' dedi. -TERÖR HAREKETLENMESİ- Bölgede bir terör hareketlenmesi ile karşı karşıya bulunulduğuna da dikkati çeken Baykal, Türkiye'nin terör tehdidini aşan bir ülke olduğunu, ancak yeniden böyle bir tehdidin ortaya çıkmaya başladığını söyledi. Baykal, terörün sadece askeri önlemlerle önlenemeyeceğini belirterek, ''Yeniden askeri önlemlere başvurmak zorunda kalmamız, bir şeylerin iyi gitmediğini, alınması gereken diğer önlemlerin yeterince alınmadığını, uluslararası odaklara karşı önlem almakta zafiyet gösterildiğini, çevremizin terörü beslemeye devam ettiğini, bize acı bir şekilde gösteriyor'' diye konuştu. ''Terör tehdidinin yeniden hortlamaya başladığını üzüntü ile görüyoruz'' diyen Baykal, son dönemde 14 güvenlik görevlisinin şehit olduğunu, iktidarın bu tehdidin yükselme olasılığı bulunduğu konusunu değerlendirmesi gerektiğini ifade etti. Baykal, terörün ihmal edilemeyecek bir sorun olduğunu ve son günlerde yaşananlarla bunun, çığırından çıkmaya başladığının da görüldüğünü kaydetti. Siyasetin aciz, seyirci, tehlikeyi göremeyen bir konuma sürüklendiğini ve bundan büyük üzüntü duyduğunu bildiren Baykal, ''Bunun, bizi ilerde daha da üzmesi muhtemel gözüküyor'' dedi. -MAVİ AKIM- ''Mavi Akım'da Türkiye'ye zarar veren bir anlaşma yapıldı'' iddiasını ortaya attıklarını anımsatan Baykal, bu görüşlerine önce bazı resmi kurumların da katıldığını söyledi. ''Sonra araya Rufailer girdi, iyi olduğunu iddia ettikleri yeni bir model geliştirdiklerini açıkladılar'' diyen Baykal, ancak incelediklerinde bu modelin de iyi olmadığını, fiyatların inmediğini gördüklerini bildirdi. Yaptırdıkları araştırmalar sonunda Türkiye'nin ciddi biçimde zarar ettirildiğini anladıklarını kaydeden Baykal, bununla ilgili yapılan gensoru görüşmeleri sırasında Bakan Hilmi Güler'in ''Suçluların yaklaşımı'' içinde, konuyu ''kaydırdığını'' savundu. Baykal, böylece Bakan Güler'in de konuyu iyi bildiğini anladıklarını belirterek, şunları söyledi: ''Bu işler bir gensoru ile bitmez. Bugünü, yarını var. Siyaset bir günün işi değil. Bu parlamento konuşur, gelecek parlamento konuşur. Gensoru olarak konuşur, soruşturma olarak konuşur. İlgili herkesi uyarıyorum, bu konuda geçmişte de çeşitli zamanlarda iddialar söylemiş ve söylediği iddiaların tümü haklı çıkmış birisi olarak uyarıyorum; aklınızı başınıza alın. Bu Mavi Akım işinin altında kalırsınız, bunu örtbas edemezsiniz, kapatamazsınız.'' -EPDK ÜYELERİNE UYARI- Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK) yeni modeli inceledikten sonra ''Hazine zararına yol açmayacaksa olabilir'' dediğini ifade eden Baykal, ''Bunda Hazine zararı olup olmadığını senden daha iyi kim bilecek, bunu bize sen söyleyeceksin'' diye konuştu. Baykal, aradan zaman geçtikten sonra EPDK'ya, Hazine zararı olup olmadığını bir yazı ile sorduklarını ve hala cevap beklediklerinibildirdi. Bu cevabın ''Sadece kendilerine değil, dünyaya, üyelerin vicdanlarına, yarınki parlamentoya, yarınki hukuk ve ceza davalarına verilecek bir cevap olduğunu'' belirterek, ''Bu cevabı bekliyorum. Bunu etkilemek için her türlü olanağın seferber edildiğini biliyorum. Dikkatle izliyor ve bekliyorum. EPDK tarihi bir sınav verecek'' dedi. Baykal, EPDK üyelerinin, Yargıtay önünde ettikleri yeminin gereğini yerine getirmeleri, ''İktidar olanaklarından nemalanmak için görevlerini ihmal etmemeleri'' gerektiğini söyledi. BOTAŞ'da bu işe onay veren üyenin bu sürece katılmaması gerektiğini kaydeden Baykal, ''Oradakiler onurlarını, şereflerini, vatanseverliklerini harekete geçirmeliler'' diye konuştu. -''TARIM BAKANI DEĞİŞTİREREK...''- Hükümetin buğday konusundaki politikasını eleştirmeyi de sürdüren Baykal, buğday üreticisinin gözden çıkarıldığını ve kendi kaderi ile başbaşa bırakıldığını söyledi. Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''çiftçinin mağduriyetini Tarım Bakanı değiştirerek gizlemesinin'' mümkün olmadığını, öncelikle hükümetin tarım politikasının değişmesi gerektiğini ifade etti. Rusya'nın Türkiye'den meyve-sebze ithalatını durdurmasının altında hükümetin tüm uyarılara karşın önlem almamasının yattığını savunan Baykal, bunun, temel bir siyasi zafiyet olduğunu kaydetti. Sorunun en kısa zamanda çözülmesini isteyen Baykal, yılların emeğinin bir anda boşa gittiğini söyledi. Ekonomi politikası ile ilgili yaşanan olumsuzlukların sürdüğünü kaydeden CHP Genel Başkanı Baykal, bunun bir ayağında yolsuzluklar, bir ayağında da yanlış özelleştirmeler bulunduğunu öne sürdü.