MİT müsteşarı Hakan Fidan'ın Abdullah Öcalan'la görüşmeye başlaması ve bu görüşmelerin devam edecek olması muhalefetin tepkisine yol açtı.
Abone olNESRİN YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- 2013'ün ilk bomba haberi Abdullah Öcalan ve MİT müsteşarı Hakan Fidan arasında başlayan görüşmeler oldu. Abdullah Öcalan ile görüşülmesi doğru mu, devam edecek görüşmelerden bir sonuç çıkar mı? Muhalefet bu karar oldukça tepkili. MHP ve CHP'nin önde gelen isimleri bu görüşmelerin perde arkasını, yaşanması muhtemel senaryoları ve bu görüşmelerin vereceği zararları İnternethaber.com'a anlattı.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, görüşmelerin hukuka ahlaka, siyasete ve mantığa uygun olmadığı görüşünde.
BAŞBAKAN BUNUN HESABINI VEREMEZ
"Sayın Başbakan terörle mücadele görevini gereği gibi yerine getirememektedir. Terörle mücadelede terörist başının yardımına ihtiyaç duyacak kadar Türkiye Cumhuriyetini aciz duruma düşürmüştür. Terörist başı, bebek katili olarak, şehitlerimizin canisi olarak milletimizin vicdanında mahkum edilmiş bir kişidir. Onu siyaseten aklayıp, bütün kürt kardeşlerimizin temsilcisi gibi yüce bir makama oturtmuştur. Başbakan bunun hesabını bu dünyada veremeyeceği gibi, öteki dünyada da veremeyecektir. Büyük bir suç ve günahın içinde boğuşmaktadır. Sayın Başbakan bunun böyle olduğunu da bilmektedir. Daha önce Genel Başkanımız Anayasa Referandumu sırasında, bu görüşmelerle ilgili açıklama yaptığında, Sayın Başbakan "Bunu ispatlayaman şerefsiz ve alçaktır" demişti. Bu Başbakanın ifadesi. Bunlar milletin hafızasında yer aldı. O zaman bu görüşmeleri gizleyerek hakaret eden Başbakan şimdi Türkiye Cumhuriyeti Devletini ne hale düşürmüştür bunu görmek lazım. Açıktan, bebek katilinden terör sorununa yardım beklemektedir. Ülkemiz bu hale düşürülmüştür. Böyle bir görüşmeyi biz, kanuna hukuka, siyasete, ahlaka, mantığa aykırı buluyoruz.
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök ise asıl amacın topraklarımızda iki yeni İsrail devletinin kurulması olduğunu söylüyor.
MADEM ÜLKE BÖLÜNECEKTİ NEDEN BU KADAR ŞEHİT VERDİK
"Türkiye'nin gerek iç, gerekse dış politikası ne yazık ki tümüyle yerel ve milli unsurlarla görüşülmüyor. Özellikle Atlantik ötesi projelerin uygulama çalışması yapılıyor. Yerel unsurlar da hükumet dahil, yalnızca Atlantik ötesi projelrin uygulama memurluğu veya taşeronluğuyla yönetiliyor. Bir gerçek var, Oslo'da masaya ne konduysa, İmralı'da da masaya aynı şey konmuştur. Sonuca baktığınızda, PKK, silah, kan ve terörle macına ulaşmak üzeredir. Mecliste grubu bulunan partilere kadar herkes bu noktaya seyirci ve hatta zaman zaman destek ve piyon olmaktadırlar. Gelinen nokta itibariyle Türkiye'nin öncelikle federasyona, ardından bölünmeye gidişinin yolları, planı, her şeyi uygulamaya konmuş, hazırlanmaya çalışılan şey yalnızca kamuoyudur. Halkın tepkisi hafifletilmeye çalışılmaktadır. Adam öldürmekten mahkum bir hükümlü ile, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükumeti ve buna destek veren meclisteki tüm siyasi partileriyle, Abdullah Öcalan ile el sıkışılmaktadır. Şu anda basına verilen görev, kamuoyunda oluşması muhtemel tepkileri azaltmak ve bu konuda destek yaratmaktır. Madem Türkiye'yi federasyonla bölmeye götrecektiniz, binlerce şehidi niye verdirdiniz, meclisteki andı niye içtiniz. Bölgemizde iki tane daha yeni İsrail kurulmak isteniyor. İsim olarak değil ama bölgede uygulayacağı politikalar, temsil ettiği çıkarlar ve sırtını dayadığı Atlantik ötesi güç olarak yaratılmak istenen, Yeni Kürdistan, Yeni Türkiye, bölgedeki İsrail sayısını 1'den 3'e çıkarmayı amaçlamaktadır. Atlantik ötesi proje yapanların, Kürdistan'ı İsrailleştirme ve ABD'nin jandarması yapma planları başarıya ulaşmamıştır. Bu yüzden tüm güçlerini Kürdistan ve Türkiye'yi İsrailleştirme politikasına yoğunlaştırmışlardır. Kurtuluş Savaşı ile kurulan, Lozan'la resmileşen bayrağımız, devletimiz ve Misak-ı Milli sınırı dediğimiz haritamızın sınırları değiştirilmek ve demokratik yapı olarak insanları da bölünmek istenmektedir. Bu çok korkutucu, tehlikeli sona doğru bir gidiştir. Türkiye'nin tüm siyaset kurumları, tüm siyasi partileri kaybetmektedir. Kazanan tektir, kazanan PKK, KCK, BDP, Abdullah Öcalan ve onu destekleyen ABD projeleridir."
MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı ise terörist başının muhatap alınmasının başlı başına bir hata olduğu görüşünde.
TERÖR AKP HÜKÜMETİNE DİZ ÇÖKTÜRMÜŞTÜR
"Çok garipsenecek ve bugüne kadar görülmemiş bir olay. Bizzat Başbakanın talimatıyla yapılan bir görüşme. Terör hadisesinde tamamen teröre teslim olmaktan başka bir şey değildir bu durum. Terör AKP hükümetine diz çöktürmüştür."