BIST 9.647
DOLAR 34,65
EURO 36,47
ALTIN 2.917,48
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Termik santraller yağmalanıyor!

CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin özelleştirilmesinde "kamu yararı" olmadığını öne sürdü.

Abone ol

Demir, beraberinde CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ile birlikte düzenlediği basın toplantısına, özelleştirme nedeniyle eylem yapan Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinde çalışan işçiler ve sendikacılar da katıldı. Üç termik santralinde çalışan işçilerin özelleştirmeye karşı mücadelelerini sürdürdüklerini anlatan Demir, bunun sadece Ankara'da özelleştirme İdaresi Başkanlığı karşısında değil, santrallerde de devam ettiğini kaydetti.

Bin 500 işçi ve işçi ailesinin özelleştirmeye karşı ekmek teknelerini korumak için direniş gösterdiğini ifade eden Demir, termik santraller ve kömür ocaklarının "değerinin çok altında yağmalandığını" savundu. Yılda 300 milyon lira kar eden kurumun "babalar gibi satıldığını" ileri süren Demir, "Üç termik santrali, Türkiye'nin elektrik dağıtım ağına hizmet eden, Ege bölgesini aydınlatan, insanlara ekmek kapısı olarak Muğla'nın aşı, işi, umudu olmuştur. Santrallerde yaklaşık 5 bin işçi çalışıyor. Aileleriyle birlikte 25 bin kişi ediyor. Özelleştirme bu insanlar için yoksulluk, kölelik, yıkım; Muğla için ise bölge ekonomisinin can damarının kesilmesidir. Milli varlıklarımız peşkeş çekiliyor. Cuma günü ihaleyi izledik. Bu kadar ucuza peşkeş çekilen ihaleyi hiç görmedik. Zarar etmeyen kurum niye satılıyor? Kamu zarara uğratılmaktadır, vatan hainliği yapılmaktadır. Santrallerin sıkıntılarını çeken yöre halkı da bu özelleştirmeyi istemiyor" ifadelerini kullandı.

İzzet Çetin de AK Parti döneminde gerçekleştirilen özelleştirmelerin pek çoğunun "kamu yararı olmadığı" gerekçesiyle iptal edildiğini, ancak iktidarın yargı kararlarının gereğini yerine getirmediğini, bunun için Bakanlar Kurulu kararı alındığını söyledi.

Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralinin ihalesinin Cuma günü yapıldığını ve alınan aralar, telefonlar, ihaleye katılanların birbirlerine kaş göz işareti yapmasıyla 2 milyar 671 milyon lirayla ucuza kapatıldığını ileri süren Çetin, "Bu özelleştirme, türedi zenginlerin AKP eliyle zengin edilmesinin somut göstergesidir" dedi.

Özelleştirmeye karşı mücadele veren işçilere Kurtuluş Parkı'nda "tomalarla, atlarla, köpeklerle, basınçlı su, plastik mermi, jopla şiddet uygulandığını" savunan Çetin, cep telefonundan plastik mermiyle yaralanan işçilerin ve sendikacıların fotoğrafını gösterdi. Çetin, işçilerin 10 Nisan'dan beri özelleştirmeye karşı takdire şayan bir mücadele verdiğini belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Muğla'da verdiği sözü yerine getirerek, ihalenin iptal edilmesi gerektiğini kaydetti.

Çetin, 1 Mayıs ile ilgili bir soru üzerine, "1 Mayıs'in yasaklı demokrasinin somut göstergesi olduğunu" belirterek, "Bu günü belli alanlara sıkıştırmak AKP'nin yeni demokrasi anlayışının tezahürüdür. İşçiler termik santrallerini nasıl ekmek tekneleri olarak görüp koruyorlarsa, 1 Mayıs'ı da öyle görürler, seslerini duyurmak için alanlara çıkarlar. Başbakan ve İstanbul Valisi'nin de böyle algılaması gerekir. Vali emir kuludur, aldığı emirleri uyguluyor. Ne yaparlarsa yapsınlar 1 Mayıs'ı yasaklayamayacaklar, işçiler ve sendikalar özgür biçimde kutlamanın yolunu bulacak" karşılığını verdi.

Tanal da Başbakan Erdoğan'ın 1 Mayıs ile ilgili açıklamasının "yetki gaspı" olduğunu belirterek, yetkisini kanundan almadan, kanun dışına çıkarak açıklama yaptığını öne sürdü.