Herkesin ağzından düşmeyen tartışma şimdi daha da alevlendi. Terim mi yoksa Lucescu mu daha başarılı?
Abone olHürriyet Gazetesi'nden ALP Ulagay'ın analiz yazısına göre, bu tartışmanın iki yılık bir geçmişi var. 2000'in mayıs ayında Fatih Terim Galatasaray'ı UEFA Kupası şampiyonu yaptıktan sonra İtalya'nın yolunu tuttu. Terim'in yerine Galatasaray'ın başına geçen Mircea Lucescu aynı yıl Süper Kupa'yı kazandı. Ardından da bu tartışmalar başladı, hatta takım tutmaktan hoca tutmaya doğru açılımlar yaptı. Rumen teknik adamın mirasa konduğu, selefinin kurduğu takım sayesinde Süper Kupa'yı kazandığı iddia edildi. Bir yabancı olarak basına çok yakın durmayan Lucescu yoğun bir eleştiri bombardmanına tutuldu. Fatih Terim'in oynattığı yüksek tempolu futboldan eser kalmadığı, oyuncuların disiplinden uzaklaştığı yönündeki eleştiriler birbirini izledi. 2001'de Galatasaray'ın şampiyonluğu Fenerbahçe'ye kaptırması da bunların üzerine tuz biber ekti. Lucescu, tüm bu olumsuz etkenlere karşın çalışmasını inatla sürdürdü. Aralarında Hagi, Popescu, Taffarel, Emre, Okan'ın da bulunduğu 11 futbolcusunu başka takımlara kaptıran Galatasaray'ı 2002'de, mütevazı bir takımla lig şampiyonu yaptı. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finali ise son maçta kaçırdı. Fatih Terim ise Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra İtalya'nın yolunu tuttu. Önce Fiorentina'yla anlaştı. Ancak menekşelerin kulüp başkanı Cecchi Gori'yle sık sık problem yaşadı. Yedi ayın sonunda düştükleri anlaşmazlık yüzünden takımdan ayrıldı. Ancak Terim boşta kalmamıştı. Yaşamını İtalya'daki sürdürürken bir yandan da Milan için hazırlık yapıyordu. 2001 yazını büyük bir transfer harekatıyla geçiren Milano takımının başına geçen Terim, umulan sonuçları alamadı. Kasım ayında, İtalya liginin henüz ortasında görevinden alındı. Kalan yedi ayı Milan'dan maaş almaya devam ederek ama takımsız geçirdi. 2002 yaz ayları iki teknik adam için de kritikti. Şampiyonluk kazanmasına rağmen Galatasaray Lucescu'nun sözleşmesini uzatmadı. Yeni bir sözleşme bekleyen Rumen teknik direktör yaşlı gözlerle sarı-kırmızılılara veda etti. Ama onun iki yıllık başarılarından etkilenen Beşiktaş yönetimi yıllığı 900 bin dolara Lucescu'yu takımın başına getirdi. Galatasaray'ın yeni başkanı Özhan Canaydın, daha sezon bitmeden Fatih Terim'le prensip anlaşmasına varmıştı. Lucescu ayırılır ayrılmaz Terim mukaveleye imzayı attı. Ancak, bazı internet sitelerinde yapılan anketlerde Galatasaray taraftarlarının Terim'e eskisi kadar güven duymadığı da ortaya çıktı. Bu sezonki duruma bakınca Lucescu'lu Beşiktaş'ın çok daha iyi bir tablo çizdiği ortada. Hiç yenilmeden lig liderliğini sürdüren siyah-beyazlılar Avrupa kupalarında da bayrağı taşıyan tek takım durumunda. Terim'li Galatasaray ise sezon başı beklentilerinin çok uzağında. Hem yeni transferler hayal kırıklığı yarattı hem de şampiyonlar liginde ilk turda elenmekten kurtulamadılar. Üstelik iki takım arasında aralık ayında oynanan derbi maçını da Beşiktaş 1-0 kazandı. Ligin ikinci yarısı rövanşı almak için Terim'in son fırsatı. Eğer takımı puan farkını kapatamazsa Lucescu iki ayrı takımı şampiyon yapan üçüncü (diğer ikisi Toma Kalaperoviç ve Branko Stankoviç) yabancı teknik direktör unvanına kavuşacak. FUTBOLCU KARİYERLERİ 49 yaşında. Adana doğumlu. Adana Demirspor'da yetişti. 1974'te Galatarasay'a transfer oldu. 1980'de takım kaptanlığına yükseldi. 51 maçla milli takımda en çok oynayan oyuncu oldu. Saha içinde lider ama bir o kadar da hırçın özelliğiyle tanındı. 1985'te 31 yaşındayken futbolu bıraktı. 58 yaşında. Futbola Romanya'nın Dinamo Bükreş takımında başladı. Milli takım kaptanı olarak 1970 Dünya Kupası'nda sahaya kaptan olarak çıktı ve Pele'li Brezilya karşısında ülkesini temsil etti. 1978'de Corvinul takımına geçti. 1981'de oyuncu-antrenörken 36 yaşında futbolu bıraktı. ANTRENÖR KARİYERLERİ 1987'de antrenörlüğe başladı. İki sezon Ankaragücü'nü, yarım sezon Göztepe'yi çalıştırdı. 1990'da milli takımda Piontek'in yardımcılığına getirildi. Aynı zamanda Ümit Milli Takımı da çalıştırdı. 1996'da Galatasaray'ın başına geçti. Dört yıl bu takımda kaldı ve İtalya yolunu tuttu. 20 hafta Fiorentina'yı, 13 hafta Milan'ı çalıştırdı. Corvinul'da oyuncu-antrenör olarak görev yaptı. 1981'de Romanya Milli Takımı'nın başına geldi. 1986-1990 arasında çalıştırdığı Dinamo Bükreş'i 1990'da Avrupa Kupa Galipleri Kupası yarı finalisti yaptı. Ardından İtalya'ya gitti ve sekiz yıl boyunca Pisa, Brescia ve Reggiana gibi mütevazı takımların yanı sıra kısa bir süre de Inter'i çalıştırdı. 2000'de Galatasaray'la anlaştı. İki yıllık çalışma sonunda bu sezon başında Beşiktaş'ın teklifini kabul etti. BAŞARILARI Futbolculuk döneminde Galatasaray'la hiç lig şampiyonluğu kazanamadı. Üç Türkiye Kupası'yla teselli buldu. Antrenörlüğü döneminde ümit milli takımla Akdeniz Oyunları şampiyonluğuna ulaştı. Milli Takımı 1996 Avrupa Şampiyonası finallerine taşımayı başardı. Galatasaray ile dört lig, iki Türkiye Kupası ve UEFA Kupası'nı kazandı. İtalya'da Fiorentina'yı kupa finaline çıkardı. Romanya milli takımında 75 kez oynadı ve rekor kırdı. Dinamo Bükreş formasıyla 6 lig, 6 kupa şampiyonluğu başarısı yaşadı. Teknik direktör etiketiyle Romanya Milli Takımı'nı 1984 Avrupa Şampiyonası'na götürdü. Dinamo Bükreş'in başında lig şampiyonluğuna ulaştı ve Hagi'li Steaua'nın beş yıllık hegemonyasına son verdi. Galatasaray'da önce 2000 Avrupa Süper Kupası'nı kazandı. Daha sonra Şampiyonlar Ligi'nde iki tur atlatıp çeyrek finale çıkardı. Geçen sezon sarı-kırmızılıları lig şampiyonu yapmayı başardı. Bu sezon Beşiktaş'ı namağlup lig liderliğine oturttu. OYUNCU TRANSFERLERİ Ümit Milli Takımda Hakan Şükür, Abdullah Ercan, Tugay Kerimoğlu, Alpay Özalan, Rüştü Reçber gibi gençleri ön plana çıkardı. A milli takımda da bu oyuncularla başarılar elde etti. Galatasaray'da Ümit Davala, Hakan Ünsal, Ergün Penbe ve Emre Belözoğlu gibi oyuncuları milli takım seviyesine çıkardı. Üç tecrübeli yabancı Hagi, Popescu ve Taffarel Terim sayesinde adeta ikinci baharlarını yaşadılar. İtalya'da Rui Costa'nın yıldızını parlattı ve Milan'a transfer etti. Milli takım antrenörlüğü döneminde Hagi'yi henüz 18 yaşında kadroya aldı. Dinamo Bükreş'ten Mateut ve Popescu gibi oyuncular Avrupa'ya onun sayesinde gitti. İtalya'da görev yaparken hep Rumenlere güvendi. Brescia'nın kadrosunda üç Rumen oyuncuya yer verdi. Galatarasay'da ilk sezonunda yıldızı sönmüş Sergen, Ayhan, Emre'yi yeniden parlattı. UNUTULMAYAN ATIŞMALAR Bana kimse kendi ülkemde hele bir Yugoslav dil uzatamaz (Nisan 1997'de tartışmalı bir penaltı golüyle 3-2 kazandıkları lig maçından sonra) Her firavunun bir Musa'sı vardır (Kasım 1997'de 2-3'lük Gençlerbirliği yenilgisinden sonra Hıncal Uluç, Turgay Renklikurt ve Yavuz Gökmen'in eleştirileri üzerine) Atlar köpekler istediği için ölmez (Nisan 2001'de Real Madrid şampiyonlar ligi maçı öncesi Beşiktaş lig maçının ertelenmemesi üzerine) Türkiye'deki düşmanlarımız ve rakiplerimiz de yarın akşam bizi destekleyeceklerdir. Çünkü Galatasaray Şampiyonlar Ligi'ne girmelerini sağlıyor. (2002'nin şubat ayındaki Gençlerbirliği maçı sırasında iki kez sahaya girip hakeme el kol hareketi yapması.) AİLE YAŞAMLARI 1983 yılında bekarlık canına tak edince Fulya Terim'le evlendi. Eşini lise yıllarında okul kapısında takip ediyordu. Evliliğin ardından kimi uyum sorunları yaşayan çiftin iki kızları oldu. Şu anda 18 yaşındaki Merve ABD'de Duke Üniversitesi'ndeki öğrenimini sürdürürken 13 yaşındaki Buse Özel Yüzyıl Işık Lisesi'nde okuyor. Türkiye'de eşiyle birlikte. Oğlu Razvan profesyonel futbolculuk kariyerinde Corvinul, National Bükreş, Rapid Bükreş, Braşov ve Bacau takımlarının kalesini korudu. 34 yaşındaki Razvan geçen yılın başında futbolu bıraktı. Rapid kulübünün yönetimine girdi ve 2002'de yılın yöneticisi seçildi. Mircea Lucescu'nun 10 yaşında da bir torunu var. EĞİTİMLERİ Futbolu bıraktıktan sonra İngiltere'de kursa gidip İngilizce öğrendi. 2000'de Fiorentina'ya giderken İtalyanca dersi aldı. Ama İtalyan televizyonunda katıldığı programlarda yeterince öğrenemediği anlaşıldı. Bükreş'te İktisadi Bilimler Akademisi'ni bitirdi. Fransızca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca ve Portekizce biliyor. Türk basını yüzünden Türkçe öğrenmekten vazgeçti. Türkiye'de kendini daha çok Fransızca ifade etmeyi tercih ediyor. DOSTLARI Fatih Terim futbolculuk dönemindeki yakın dostları Eser Özaltındere, Müfit Erkakasap ve Bülent Ünder'le antrenörlük döneminde de sık sık birlikte çalıştı. Şu andaki yakın dostları arasında eski Galatasaray başkanı Selahattin Beyazıt'ın oğlu Murat Beyazıt da var. Beyazıt'ın Terim'a akıl hocalığı yaptığı kararlarında etki ettiği söylenmişti. Ayrıca, eski Adalet ve İçişleri bakanı ve DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da anmayı unutmadığı dostlarından biri. Beş yıl önce Ağar'ın kızı bir hastalık yüzünden öldüğünde futbolcuları şamipyonluğu ona armağan etmişlerdi. Romanya milli takımını çalıştırıp Çavuşesku'dan ödül almamak mümkün mü? 1981 ile 1985 arasında milli takım teknik direktörlüğünü yürüten Lucescu Rumen ordusunda albaylık rütbesine kadar yükseltildi. Çalıştırdığı Dinamo Bükreş Rumen polis örgütünün desteklediği takımdı.