Temizöz davasında, sanık avukatlarının mahkemenin görevsizlik ve yetkisizlik kararı verip davayı askeri mahkemeye taşıması talebi reddedildi.
Abone olŞIRNAK’ta 1993-1995 yılları arasında işlenen 23 faili meçhul cinayetten sorumlu oldukları iddiasıyla, Kayseri İl Jandarma eski Komutanı Albay Cemal Temizöz davasında, sanık avukatlarının mahkemenin görevsizlik ve yetkisizlik kararı verip davayı askeri mahkemeye taşıması talebi reddedildi.
ASKERİ MAHKEMEDE YARGILANSIN TALEBİ REDDEDİLDİ
Duruşmada, iddianamenin okunması saat 14.00’e kadar sürdü. Daha sonra Diyarbakır Barosu, İHD ve Çağdaş Hukukçular Derneği, kurum olarak davaya müdahil olmak için yazılı başvurdu. Albay Cemal Temizöz’ün avukatları, mahkemenin bu yargılamayı yapmakta yetkisiz ve görevsiz olduğunu önü sürüp, suç yerinin Şırnak olduğunu belirterek, yargılamanın da Şırnak Ağır Ceza Mahkemisi’ne görülmesi gerektiğini söyledi. Temizöz’ün avukatları, “Özellikle Cemal Temizöz’ün askeri kimliğinden dolayı yargının askeri mahkemede yapılması gerekir. Görevizlik ve yetkisizlik verip, Temizöz’ün yargılanmasının askeri mahkemede yapılmasını talep ediyoruz” dedi.
Bunun üzerine müdahil avukatlardan Diyarbakır Barosu Başkanı Emen Aktar, talebin reddedilmesini isteyerek, Temizöz’ün görevinin adli olduğunu ve işlediği suçlarında adli yagıda görülmesi gerektiğini söyledi. Savcı da müdahil avukatlarla ayn görüşte olduğu yönünde görüş belirtti. Bunun üzerine kısa bir ara veren mahkeme Albay Temizöz’ün askeri mahkemede yargılanma talebini reddetti.
KAYIP YAKINLARINDAN EYLEM
Albay Cemal Temizöz ile birlikte 7 sanığın yargılanmasının sürdüğü sırada adliye binası önünde toplanan kayıp yakınları oturma eyleminde bulundu. İnsan Hakları Derneği (İHD) Kayıp Komisyon Sorumlusu Necibe Güneş, Diyarbakır ve Şırnak Bölgesinde 1990’lı yıllarda kayıplarda, faili meçhullerde, yargısız infaz olaylarında itirafçılar ve korucular tarafıdan Temizöz’ün adının sık sık anıldığını ileri sürdü. Güneş, “Bu bölgelerde işlenen cinayetlerde adı sık geçmektedir. İHD Şubesi olarak yargısız infazlarda kayba uğrayan ailelere destek amacıyla burdayız. Ailelere destek amacıyla pankartımızı açtık” dedi.
Kayıplardan Mirza Ateş’in ağabeyi Eşref Ateş ise, 1993 yılında kardeşi ve akrabasının karakol komutanı bir binbaşı tarafından gözaltına alındığını iddia ederek, “İkisi de oradan Diyarbakır’a gönderildiler. 65-70 gün sorguda kaldılar. O günden bugüne kadar cesedine bile ulaşamadık” dedi. Gözaltında alındıktan sonra bir daha da kendisinden haber alınamayan 70 yaşındaki Fikri Özgen’in oğlu Nevzat Özgen ise babasının 27 Şubat 1997 tarihinde evden alındığına belirterek, “O günden bugüne değin herhangi bir haber alamadık. Daha sonra itirafçı Abdulkadir Aygan ve Ergenekon Davasının gizli tanıklarından Tükenmez Kalem kod adlı Abdulhakim Güven’in itirafları söz konusu idi. Gözaltında alınan 70 yaşındaki Fikri Özgen’i, bir yüzbaşı tarafından infaz edildiği, cenazesinin nerede olduğana ilişkin bilgilerinin olmadığını beyan etmişlerdi. O yüzbaşı Zait Engin, Cemal Temizöz’ün emrinde olan bir asker. Ve bugün bunun duruşması Diyarbakır’da yapılıyor. Türkiye’de açılım denen bir olgu aktüel bir durumdur. Gerçekten açılımda samimiyet söz konusu ise o dönemde burada işlenen cinayetlerin birinci derecede sorumlusu Temizöz’ün, adil yargılanması gerekiyor. Bu soruşturma derinleştirilirse ki ümidimiz o yöndedir. Sanırım bugüne değin faili bulunmamış bilinen belli veya belirsiz, kamuoyunda faili mechul olarak bilinen bu failler bir şekilde açığa çıkmış olacaktır” dedi.