Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Suriye politikasına ilişkin "Suriye ile siyasi bir irtibat tesis edilmiş olmasını çok önemsiyorum. Bunlar, olumlu gelişmeler ama çok geç" dedi.
Abone olTürkiye, Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaş sonrası büyük bir göç yükü altına girdi. Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik düzenlenen operasyonlarla, Suriye sınırında bir terör koridoru oluşmasına izin verilmedi.
Bu süreçler yaşanırken iç savaşın 11'nci yılında Türkiye ve Suriye arasında diplomatik seviyede görüşmeler başladı.
Suriye ile diyalog başladı
Son olarak geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuyla ilgili, Esad yönetimiyle istihbaratlar arasında geçmişte görüşmeler olduğunu söyledi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bugün partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.
"Görüşmelerden memnunuz"
Suriye ile diplomatik seviyede başlayan görüşmeleri değerlendiren Temel Karamollaoğlu, başlayan görüşmelerden memnun olduğunu dile getirdi.
"Geç kalındı"
Temel Karamollaoğlu, "Dışişleri Bakanı’nın kalıcı barış için muhalefetle rejimi anlaştırmamız lazım sözlerini Suriye politikası adına olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Fakat keşke yıllardır dile getirdiğimiz bu yaklaşıma iktidar daha erkenden karşılık vermiş olsaydı." dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Suriye konusu ile ilgili açıklamaları şöyle:
"Suriye'de, Esad'la görüştük"
"Bildiğiniz üzere, Suriye iç savaşının henüz başlarında biz Saadet Partisi olarak Suriye'ye gitmiştik. Esad'la da görüştük. Düşüncelerimizi, fikirlerimizi, Suriye'nin ne yapması gerektiğiyle ilgili tavsiyelerimizi onlara ilettik. Onlardan da bir tepki almadık. Eğer siz Suriye'yi demokratik bir ülke haline getirmek istiyorsanız; mutlaka muhalefete imkân tanıyacaksınız, parti kuracaklar, yayın organları olacak ve Meclis'te temsil edilecekler, hiçbirisine itiraz etmediler. Biz zaten Türkiye'yi kendimize örnek almıştık dediler. Biz, bunları kendilerine anlattığımızda da siz bilmezsiniz, bunları biz iyi biliriz, dediler. Ama bu söyledikleri söz 500-600 bin insanın hayatını kaybetmesine, 15 milyon ailenin oturdukları yeri tek etmelerine ve bunların yarısının Suriye'yi terk etmesine sebep oldu.
"Suriye ile siyasi bir irtibat tesis edilmiş olmasını çok önemsiyorum"
O yarısının da en az 4,5-5 milyonu ülkemize geldi. Bunlar yaşanmazdı, eğer mantık doğru işletilmiş olsaydı. Ama şimdi, en azından bu ifadelerin kullanılmış olmasını, geri planda da Suriye ile siyasi bir irtibat tesis edilmiş olmasını çok önemsiyorum. Biz bunu hep yapıyorduk diyorlar. Neymiş? İstihbarat kurumları, birbiriyle irtibat halindeymiş. Hadi oradan! Son birkaç senelik gelişmeyi getirip de 10 yıllık gelişmeymiş gibi takdim etmeye kalkmayın. Türkiye, oraya fiilen müdahale edenlere destek verirken; kiminle irtibat kuruluyordu? Ha ama son zamanlarda başaramayacaklarını anladıkları için ilk önce elbette istihbarat örgütlerinin temas kurmalarına imkân tanıdılar. Bir adım. Arkasından da Dışişleri Bakanı, bizzat kendi seviyelerinde bir adım atılması gerektiğini vurguladı. Bunlar, olumlu gelişmeler ama çok geç. Ayrıca, nereye evrileceği henüz belli değil." ifadelerini kullandı.