Temel Karamollaoğlu'ndan Kavala ve Demirtaş açıklaması: Hangi suçlardan yargılandığını bilmiyorum
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, tutuklu Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş için "Ben ne Demirtaş'ın ne de Kavala'nın hangi suçlardan yargılandığını bilmiyorum" dedi.
Abone olSaadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Habertürk TV'de moderatörlüğünü yaptığı programa konuk oldu. Habertürk yazarları Nagehan Alçı, Kemal Öztürk ile gazeteci Gökhan Hacır'ın sorularına yanıt veren Karamollaoğlu, Türkiye'nin koronavirüsle mücadelesiyle ilgili olarak şunları söyledi:
"Ölüm istatistiklerinde gerideyiz"
Benim kanaatim şu. Bütün dünya şaşkın. Maskeyi, toplantı yapılmamasını kendi haklarına müdahale gibi görüyorlar. Bizde elhamdülillah o yok. Bizde kurallara diğer ülkelerden biraz daha farklı riayet ediliyormuş gibi bir kanaat var. Sağlık Bakanı'nı ziyaret ettiğimizde de söylemiştim, rakamların doğru verilmesi vatandaşta güveni arttırır. Hastaneler doldu, yoğun bakımda yer kalmadı. Bu da işin vahametinin daha da arttığını gösterir. Bu da herhalde dalga dalga gelecek, tedbirler alınacak, yavaşlayacak, bir mola verilecek, biraz insanlar rahatlayacak, arkasından bir dalga daha gelecek. Bunu atlatana kadar gel-git yaşayacağız zannediyorum. Ama şu anda bu noktada Türkiye'nin dünyaya nazaran, vaka sayısında artış var deniliyor, doğrudur ama biz biraz daha iyiyiz gibi gözüküyor. Ölüm istatistiklerine bakıldığında, eğer doğruysa, biz dünyaya göre gerideyiz. Ölüm sayısını belediyeler takip ediyor. Onların rakamları ile diğer rakamlar birbiriyle örtüşmüyor. Bunlar doğru söylenirse kimseye zarar vermez."
HDP ile anayasa çalışması iddiasını yalanladı
SP Lideri Karamollaoğlu, anayasa çalışması için CHP, İYİ Parti ve HDP ile bir araya gelindiğine dair iddialara şu yanıtı verdi:
"Saadet Partisi, CHP, İYİ Parti ve HDP bir anayasa çalışması yapmadı. Parlamentoya gidin, orada her partinin milletvekilleri zaman zaman bir araya gelir. Mecliste çıkan kavga kuliste çıkmıyor. Yemek masasında çıkmıyor. Burada insanlar elbette oturmuşlar, konuşmuşlar ama ortada ne bir rapor var, ne bir gündem var. Oturun anayasa taslağı hazırlayın, getirin konuşalım, böyle bir şey yok. Ortada bir rapor yok zaten. Biz şimdiye kadar herhangi bir çalışma yapmadık. Anayasaya uyulursa önem kazanıyor. Önce yasalara uyulup, uyulmaması konusu var. Hakimler çıkıyor, 'Evet Anayasa böyle diyor ama ben Anayasa Mahkemesi'nin kararına uymayacağım' diyor. Müeyyidesi yok. Bu kararı alan hakim terfi ettiriliyor. Kanaatim odur ki oturulup, bunları konuşulabilecek bir ortamın oluşmasına ihtiyaç var. Adalet önemli bir konu. Ancak adaletin tecelli edeceği sistemin oluşması, önce bu kargaşanın ortadan kalkmasına bağlı. Biz hainlik suçlamasına gidersek, birbirimizi suçlarsak bu problem ortadan kalkmaz. Gelin öyle bir anayasa yapalım, kanunları öyle bir tanzim edelim ki, hepimiz bu karara uyalım.
"Parlamenter sisteme geri dönmeliyiz"
Konuşmasında Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı sisteminden güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmesi gerektiğini vurgulayan Karamollaoğlu devamla şunları söyledi:
Başkanlık sisteminden parlamenter sistemine geçiş artık zor bir şey değil. Yine Cumhurbaşkanını halk seçsin ama meclis güçlü olsun, hükümeti eskiden olduğu gibi meclis belirlesin. Dediler ki, meclis halk tarafından seçiliyor, Cumhurbaşkanını da halk seçiyor. Evet seçilebilir, Meclis'te Başbakanı seçer, yetkiyi ona verelim. Kimse layüsel olmamalı. Meclis herkesten hesap sorabilmeli. Seçim mevzuatı yeniden anayasal garanti altına alınmalı. Ben endişeliyim. İstanbul'da, Ankara'da kolay kolay edemediler. Seçim kararı alındıktan sonra İçişleri, Adalet, Ulaştırma Bakanı değişmiş. Hakikaten bağımsız üç kişi bu işi yapması lazım. Biz parlamenter sisteme dönmeliyiz.
Karamollaoğlu gündeme dair ilişkin sorulara verdiği cevaplardan konu başlıkları şöyle:
Arınç, Kavala ve Demirtaş
Bülent Arınç, kendine göre bu dönüşüme katkı sağlayacağını düşünmüş. Sayın Cumhurbaşkanı'nın ifadeleri, Adalet Bakanı'nın meydan okuyan tavrı, 'Biz adaleti mümkün kılmak istiyoruz' demekti. Ben de diyorum ki adalet kanunla olmaz, bir yaklaşım, anlayış meselesidir. Bugün şahıslar üzerinden konuşularak adaletin kamil manada tesis edilemeyeceği kanaatindeyim. Tutuklama bir tedbirdir, kim olursa olsun. Bir insana isnat edilen suç ispat edilmeden, onu tutacaksınız, aradan zaman geçecek sonra 'pardon biz yanlış yapmışız' diyeceksiniz. Biz 10 ay hapis yattık, sonra beraat ettik. İçimizden bir arkadaş bunun parasını alırım dedi ve aldı. Bunun Ben ne Demirtaş'ın ne de Kavala'nın hangi suçlardan yargılandığını bilmiyorum. Dosyayı okuyup da vakıf olmadım. Ama bir insan bir suçtan mahkumken, oradan beraat edince başka bir suçla yeniden tutuklamanın doğru olmadığını ifade etmeye çalışıyorum. Bu hukuk devletinde olmaması icap eden bir davranıştır. Kanunlar suç işleyeni cezalandırır, ama suçsuz olanı korumakta aciz kalıyor.