Yıldırım ayrıca Telsim'de incelemenin sürdüğünü, Telsim abonelerinin mağdur edilmeyeceği müjdesini verdi.
Abone olMemleketi Erzincan'ın Refahiye İlçesi'nde incelemeler yapan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Uzan Grubu'na ait şirketlerle ilgili başlatılan incelemelerin, bu grubun temsilcileri tarafından iddia edildiği gibi "siyasi bir linç" olmadığını belirterek, her şeyin kanunlar çerçevesinde yürütüldüğünü söyledi. Refahiye Kültür ve Bal Festivali sebebiyle ilçede düzenlenen halı saha futbol turnuvasında bir karşılaşmanın başlama vuruşunu yapan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Vali Refik Arslan Öztürk, AK Parti milletvekilleri Tevhit Karakaya ve Talip Kaban'la bir süre maçı seyrettikten sonra akşam yemeği için Refahiye-Erzincan Karayolu üzerinde bulunan bir dinlenme tesisine geçti. "SİYASİ BİR LİNÇ DEĞİL" Buradaki yemeğin ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Bakan Binali Yıldırım, "Uzan Grubu'na ait şirketlerde başlatılan incelemeler bu grubun sahipleri tarafından siyasi bir linç olarak değerlendirildi. Bunu nasıl karşılıyorsunuz" şeklindeki bir soru üzerine, söz konusu şirket hakkında yapılanların siyasi hiç bir boyutu olmadığını kaydederek şöyle konuştu: "Bu konuda kesin ifade ediyorum. Bu tamamen hukukun el koyduğu bir iştir. ÇEAŞ'la başlayan ve onu takip eden diğer olaylar tamamen hukuki işlerdir. Bankacılık mevzuatı ve diğer ticaret kanun mevzuatına aykırı faaliyetlerden dolayı oluşmuş hadiselerdir. Bu işin hiçbir şekilde siyasi bir amaç uğruna kullanılması söz konusu olmamıştır. Bir zamanlar bu ailenin, Cem Uzan'ın başkanlığı yaptığı Genç Parti mitinglerinde Sayın Başbakan'a hakarete varan hitaplara rağmen, hiçbir şekilde kendisi bunu muhatap almamıştır ve onun üzerine bir tepki göstermemiştir. Tamamen hukuki yollarla hakkını aramayı tercih etmiştir. Tabii bu bir suçluluk telaşı olabilir. Yapılanlar ortada. Bu konuda kamuoyunun da büyük desteği var. Yasal konular üzerinde fazla konuşulmasının da bir manası yoktur. Her şey kamuoyunun gözü önünde cereyan ediyor. İş yargıya intikal etti. Bankalarla ilgili mevzuattaki çifte kayıtla ilgili, diğer şirketler arasında bir takım operasyonlarla ilgili, taahhütlerin yerine getirilmemesiyle ilgili birçok detay şu anda birçok boyutuyla takip ediliyor." "TELSİM ABONELERİ MAĞDUR OLMAZ" Bakan Yıldırım, "Telsim'in lisansının iptal edilmesi durumunda abonelerin durumu ne olacak" şeklindeki başka bir soruya da, mobil Telekom şirketlerine lisans tahsisinin Telekomünikasyon Üst Kurumu tarafından yapıldığını hatırlatarak, bir lisansın iptal edilmesi için imtiyaz anlaşmasında belirtilen bazı ihlallerin yerine gelmesi gerektiğini söyledi. Bakan Yıldırım şöyle devam etti: "Konu bu bakımdan kurumca inceleniyor. Kurum eğer bu ihlallerin sözleşmeye aykırı bir takım girişimler olduğunu müşahhas bir şekilde tespit ederse lisansı askıya alabilir. Ama o telefonu kullanan müşterilerin, abonelerin artık bir daha kullanamayacağı anlamına gelmez. Şirketteki operasyon devam eder, ancak yönetimi değişir. Operasyonda sorumluluk alanlar değişebilir. Tekrar ediyorum, bu belirli şartların ihlal edilmesi sonucu ortaya çıkacak bir ihtimaldir. Böyle bir süreç tamamlanmış değildir." "YSK'NIN VERDİĞİ KARAR DEĞİŞTİRİLEMEZ" Bakan Yıldırım, Uzan Grubu'a ait gazetede; DEHAP'ın seçimler katılması sebebiyle 3 Kasım seçimlerinin iptal edilmesi gerektiği yönünde yer alan haberlerle ilgili görüşünün sorulması üzerine de şu karşılığı verdi: "Seçimlerin iptal edilmesi söylemlerini çok akıllıca bulmuyorum. Tabii seçimlerin iptalini gerektirecek sonuç çıkacağını düşünmüyorum. Çünkü nihayetinde o partinin seçimlere katılmasına karar verecek olan Yüksek Seçim Kurulu'dur. Yüksek Seçim Kurulu'nun da (YSK) verdiği kararlar nihai ve değiştirilemez. Nitekim bizim genel başkanımız hakkında da YSK karar verdi. 3 Kasım Genel Seçimleri'ne katılamadı. Ancak daha sonra aday olup seçildi. Yani Yüksek Seçim Kurulu'nun daha önce verdiği bir kararın aksine bir karar vermesini çok akılcı bulmuyorum. Onun için de bu konunun ülke gündemini meşgul etmesini de doğrusu yadırgıyorum."