TV izlemede günde 3.5 saatle dünya ikincisi olan Türkiye, dizi filmlerle birlikte 4 saat ortalamayla 1. sıradaki ABD'yi yakaladı. Okuma oranında ise oldukça gerideyiz...
Abone olDizi film furyası Türkiye'yi televizyon izleme bakımından dünyada ilk sıraya taşıdı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan bir raporda, 'televizyon izleme alışkanlığının, özellikle son yıllarda okuma alışkanlığı edinmede en etkin engelleyicilerden' biri olduğu belirtildi. Okumayı sevmiyoruz Bakanlığın raporuna göre, Türkiye'de televizyon izleme süresi son bir yılda dizi filmlerdeki artışa paralel 3.5 saatten dört saate yükseldi. Bu artışla, ABD ile birlikte en fazla televizyon izlenen ülke konumuna gelen Türkiye, kitaba yatırım konusunda ise dünya ortalamasının yarısını bile yakalayamıyor. Bir Norveçli kitaba yılda 137 dolar, Alman 122 dolar, İsveçli, Avustralyalı ve Belçikalı 100 dolar, ABD'li 95 dolar harcarken, bir Türk yılda kitap için yalnız 0.45 dolar para ayırıyor. Türkiye, bu konuda dünya ortalaması olan 1.3 doların bile oldukça altında kalıyor. Altı kişiye bir kitap Bir Japon yılda 25, İsveçli 10, Fransız yedi kitap okuyor. Buna göre Türkiye'de, altı kişiye yılda bir kitap düşüyor. Raporda, Japonya'da 'ayakta kitap okuma alışkanlığı' için 'taşiyomi' kelimesinin kullanıldığına işaret edilerek, "Bizim ülkemizde bırakın ayakta kitap okumayı, evlerdeki kitapların bile yüzüne bakılmamakta ve genellikle vitrinleri süsleyen bir aksesuvar olmakta" denildi. Raporda, bakanlığın çeşitli dönemlerde öğrenciler arasında yaptığı anket sonuçlarına yer verildi. Buna göre, az okumanın en önemli sebeplerinin 'okuma alışkanlığının olmaması ve televizyon, video, sinemanın kitap okumaya tercih edilmesi' olduğu belirtildi. Öğrencilerin boş zamanlarının büyük bölümünü 'evde geçirdikleri' ifade edilen söz konusu raporda şöyle denildi: Her şeyin önüne geçti "Televizyon izleme alışkanlığı, özellikle son birkaç yılda okuma alışkanlığı edinmenin en etkin engelleyicilerden. Zamanın çoğu evde geçirilmekte ve evde geçirilen zamanda televizyon izlemek, okumak, ders çalışmak ve hatta temel ihtiyaçları gidermek gibi işler karşısında ilk tercih olmakta."