Türkiye'nin sayısal radyo ve televizyon yayınlarına geçmesi konusunda önemli bir adım atıldı.
Abone olCenevre'de 118 ülkenin katılımıyla düzenlenen konferansta 1052 kanalın Türkiye'ye tahsisi sağlandı. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman ile Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, düzenledikleri basın toplantısında Cenevre'de Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından gerçekleştirilen Bölgesel Radyokomünikasyon Konferansı'na ilişkin bilgi verdi.
Toplantıda konuşan Acarer, 5 hafta süren konferansın, Türkiye açısından başarıyla tamamlandığını söyledi. Konferansa Telekomünikasyon Kurumu, RTÜK, TRT, Ulaştırma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı temsilcilerinin katıldığını anlatan Acarer, ''Konferansta 22 ülkeyle frekans planlaması yapmak durumunda kaldık. Bu ülkelerle sayısal yayıncılıkta kullanılacak toplam 1085 adet frekans kanalıyla ilgili görüşme yaptık ve 1052 kanalın Türkiye'ye tahsisi sağlandı'' dedi. Acarer, karasal sayısal yayının, multimedya konusunda imkanların yanında, ses ve görüntü kalitesi getireceğini kaydetti.
''ANALOG YAYIN TARİHE KARIŞACAK''
RTÜK Başkanı Akman da, konferansta 22 ülkeyle yapılan görüşmeler sonrasında kullanılacak frekansların yüzde 97'sinin Türkiye'ye tahsis edilmesinin önemli bir başarı olduğunu söyledi. Bu görüşmelerin büyük önem taşıdığını vurgulayan Akman, ''Özellikle bazı komşu ülkelerimizin davranışlarında iyi niyetten çok kasıtlı tavırları olmasına rağmen, arkadaşlarımızın ısrarlı, başarılı ve sabırlı çalışmaları sonrasında ülkemiz kullanacağı frekansların yüzde 97'sini elde etmiştir'' dedi.
Haberleşme Yüksek Kurulu'nda Türkiye'nin karasal sayısal yayına geçmesi konusunda karar alındığını hatırlatan Akman, ''Bu toplantıda alınan kararla, özellikle Avrupa ülkelerinde 2015 yılına kadar tüm karasal analog yayınlara son verilecek ve karasal sayısal yayına geçilecektir. Karasal analog yayınlar, 2015'te artık tarihin tozlu raflarına kaldırılmış olacaktır'' diye konuştu. Akman, Türkiye'de karasal sayısal yayına geçilmesi konusunda önemli aşamalar kaydedildiğini ifade ederek, Şubat ayında İstanbul, Ankara ve İzmir'de dijital karasal yayına geçilmesi konusunda deneme yayınlarına başlandığını söyledi. TRT'nin sürekli, özel kanalların ise dönüşümlü olarak test yayınlarını sürdürdüğünü belirten Akman, şöyle konuştu:
''Önümüzdeki günlerde özellikle nüfus yoğunluğunun bol olduğu ve frekans karmaşasının en fazla yaşandığı İstanbul, Ankara ve İzmir'de özel televizyon kanalları ve TRT'nin katkılarıyla boşaltılacak 6 frekansta karasal sayısal yayına sürekli geçiş imkanını bulacağız. Tahmin ediyorum, bu yılın sonuna doğru büyük vilayetlerimizde TRT ve tüm özel karasal yayın yapan kuruluşlarımız sayısal yayına geçecekler ve 2007'nin başından itibaren de ülkemizin dört bir tarafında karasal sayısal yayınla birlikte sayısal analog yayın paralel olarak sürdürülecektir.''
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Akman, toplantıda elde edilen frekansların Telekomünikasyon Kurumu tarafından bir frekans planı haline dönüştürüleceğini ve Kasım, Aralık ayı içinde Türkiye'nin karasal sayısal frekans planının ortaya çıkacağını bildirdi. Bu planın Haberleşme Yüksek Kurulu'nda onaylanmasının hemen ardından Türkiye'de karasal yayın yapan başta ulusal kanallar olmak üzere, bölgesel ve tüm yerel kanalların hangi frekanslardan, hangi güçlerle yayın yapacağının belirleneceğini anlatan Akman, Haberleşme Yüksek Kurulu'nda belirlenen usulle bu frekansların ilgili kuruluşlara tahsis edileceğini kaydetti.
Bunun ardından da kuruluşların sayısal karasal yayın lisansı alma sürecinin başlatılacağını belirten Akman, ''Yaklaşık 16 yıllık geçmişi olan özel televizyon ve radyo yayıncılığı sürecinde maalesef bir türlü sağlanamayan düzenli yayın yapma durumu, bu toplantının hemen ardından hazırlanacak frekans planıyla ve özel kanalların katkısıyla gerçekleştirilecek şirketin ve yayın dağıtımının sağlanmasıyla ciddi bir düzenleme olarak gerçekleşecektir'' dedi.
İZLEYİCİ NE YAPACAK?
Toplantıda RTÜK Üyesi Taha Yücel de sayısal karasal yayına geçişe izleyicinin nasıl hazırlanacağı yönünde bilgi verdi. Yücel'in verdiği bilgiye göre, birkaç aşamadan oluşan süreçte izleyici, başlangıçta evdeki alıcılarından analog ve sayısal karasal yayınları birlikte takip edebilecek. Ardından sayısal karasal yayını alma oranının yüzde 80'lerin üzerine çıktığı tespit edildiğinde analog yayınların kapatılması için bir süre verilecek. O zamana kadar analog ve dijital yayın birlikte devam edecek ve bu süre içinde izleyiciler cihazlarında gerekli modifikasyonları tamamlayabilecek. İzleyiciler, sayısal ve analog yayınları birlikte verebilen bir televizyon satın alabileceği gibi televizyonuna bir set üstü sistem ekleyerek de yayınları seyretme imkanına sahip olacak. Karasal sayısal yayının analog yayına göre avantajları, ''hizmette çeşitlilik, ses ve görüntüdeki kalite üstünlüğü, iletilecek verinin erişim hızı ve çeşitliliği, verinin uzak mesafelere daha güvenli iletimi ve hareket halinde alış ve frekans spektrumunun daha verimli kullanılması ve daha fazla kanal imkanı sağlaması'' olarak sıralanıyor.
Karasal sayısal yayına geçilmesi ilk etapta planlanan 10 il ise Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Samsun, Trabzon, Diyarbakır, Gaziantep, Adana ve Konya olarak düşünülüyor.
