BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  EKONOMİ

Tekstilcilerden çözüm önerileri

Moda ve Hazır Giyim konularında faaliyet gösteren sektörel sivil toplum temsilcileri bir araya geldi.

Abone ol

Moda ve Hazır Giyim konularında faaliyet gösteren Sektörel Sivil Toplum temsilcileri olan 13 derneği bir araya getiren Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu, Federasyonun Merter’deki genel merkezinde 26 Kasım Çarşamba günü düzenlenen toplantıda, küresel ekonomik krizin Türk hazır giyim ve moda sektöründeki yansımalarına dair görüş ve çözüm önerileri sunuldu.

‘Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Kahraman Öztürk’ün ev sahipliğini yaptığı toplantıya Federasyona üye olan dernek yetkilileri ve sektörün önde gelen isimleri katıldı.

Hazır Giyim sektörünün tüm alt sektörleri ile birlikte "katma değeri en yüksek" sektör olduğunu hatırlatan Başkan Kahraman Öztürk, sektörlerdeki ithal girdi oranının, %30 - %45 arasında değiştiğini; geri kalanının ise ülke içinde yaratılan katma değer olduğunu belirtti.

“Hazır giyim sektörünün ihracatı ülkeye gerçek anlamda döviz ve katma değer kazandırır” diyen Öztürk şöyle devam etti: ‘Bugün 1700 üyemizle yapılan bir zemin yoklaması anketinin sonuçlarını paylaşmak için buradayız. Hazır giyim, triko, iç çamaşır, çorap, yan sanayi, tekstil aksesuarları alanlarında üretim yapan sanayici ve ihracatçılardan ve ayrıca Merter, Laleli, Ankara, Adana, Adıyaman bölgelerinde moda ve hazır giyim alanlarında faaliyet gösteren üyelerimizden gelen sonuçları sizlerle paylaşacağız. Hazır Giyim sektörü ihracatının mevcut seviyesinin kesintiye uğramadan sürdürülmesi, ülkenin genel döviz ihtiyacının karşılanabilmesi için çok önemlidir. Bunun için halen ihracat yapmakta olan işletmelerin, ihracatlarını devam ettirmeleri için gerekli desteğin sürdürülmesi şarttır.’

‘‘Krizden tek başına çıkış yok , hepimiz aynı gemideyiz!’’

Kredilerde görülen daralma ve kredi maliyetlerin deki artışa da değinen Başkan Öztürk, ‘Bankaların hassasiyetini anlıyoruz, bu dönemde her işletmenin kendini garantiye alması ve risklerini azaltmaya çalışması anlaşılabilecek bir şey. Ama unutulmaması gereken bir şey varsa, “hepimiz aynı gemi içindeyiz”, kredi musluklarının daraltılmasının zincirleme etkisi bankaları da sıkıntıya sokabilir. O halde bu dönemde kimse sadece kendisini kurtarma çabası içinde olmamalıdır.’ dedi.

Öztürk, siyasi otorite, kamu kurumları ve ilgili kuruluşlara seslenerek, ülke genelindeki kredi akışının sürdürülmesi ve kredi maliyetlerin aşağıya çekilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması konusunda bir an önce harekete geçilmesi yönünde çağrıda bulundu.

Eximbank kaynaklarının artırılması ve bu kaynakların KOBİ’ler tarafından öncelikli olarak kullandırılması için gerekli adımların atılmasını isteyen Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Kahraman Öztürk: ’Doğal gaz ve elektrik zamları , maliyetleri zaten yüksek olan sanayiciye yeni ve ek maliyetler getiriyor. Sanayici ve ihracatçının enerji maliyetlerini azaltıcı önlemler alınmalıdır, enerji verimliliğini artırıcı politikalara öncelik verilmeli, bu doğrultuda KOSGEB ve ilgili kuruluşlarla ortak destekleyici projeler geliştirilmeli. Bizim için önemli olan işimizi ve üretimi artırmaktır. Bunun için Türkiye’de üretilen ürünlere ve Türkiye içindeki üretime destek verici politikalar izlenmesi önemlidir.’ diye konuştu.

Şimdi Türkiye’de üretim zamanı !

Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu olarak krize karşı üyelerine dönük çalışmalarını hızlandırdıklarını belirten Başkan Öztürk konuşmasına ‘Türk hazır giyim sektörü bu krizi fırsata çevirebilecek özelliklere sahiptir. Ancak bunun gerçekleşmesi için bazı önemli düzenlemelerin yapılması şart. Bu dönemde hem iç pazarda hem de ihracat pazarlarımızda bir durgunluk yaşıyoruz. Bu daha çok özellikle Avrupa pazarındaki müşterilerimizin ellerinde stokların birikmesinden dolayı siparişlerini azaltmalarından ileri geliyor. Ancak yeni sezonla birlikte, 2009'un ilk çeyreğinden itibaren hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının artacağına inanıyoruz. Çünkü tüm dünyada perakende mağaza zincirleri stoktan kaçacak, ve daha düşük siparişlere ve hızlı servise yönelecektir. Bu ise son 4 yıldır üretim sürecinde önemli değişimler yaşayan Türkiye Hazır Giyim Sektörünü avantajlı kılmaktadır.’ şeklinde devam etti.

Bu dönemde Türkiye’nin tasarımı önde olan özellikli mal üretimine yöneltmesi, dolayısıyla daha kaliteli ve daha fiyatlı ürünlerin Avrupa ayağı olma gibi bir fırsatı ortaya çıktığını öne süren Öztürk: ‘ Türkiye Moda ve hazır Giyim Federasyonu olarak İtalya, Fransa, Almanya ile onların Moda Federasyonları aracılığıyla yeni iş birliktelikleri, yeni fırsatlar ve stratejik ortaklık görüşmeleri düzenlemek ve ticari anlaşmalar yapmak üzere harekete geçiyoruz. Tasarım ve Üretim gücünün önemli bölümünü elinde tutan üyelerimiz için yeni ve farklı açılımları, bazı uluslararası firma ve banka kredileri ile birlikte sunacağız. Bu avantajı kullanabilirsek, Türkiye'de istihdam yaratan önemli bir sektör olarak hazır giyim sektörü tekrar bir çıkış yapabilecek ve ekonomik kriz içerisinde ülkeye bir fırsat yaratacaktır. Birlikte çalışmalıyız. Bizler bu ülkenin sanayicileri, işadamları olarak içinden geçtiğimiz sıkıntılı günlerin farkındayız. Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu olarak hep birlikte çalışırsak ,bu krizin üstesinden geleceğimize inanıyoruz.Bu krizde hazır giyim ve tekstilde ihracatın yüzde 30 büyümesi ve sektöre damgamızı vurmamız mümkündür.’ dedi.

DERNEKLER BİRLİK VE BERABERLİK İSTEDİ

Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Nedim Örün hızlı ve sıcak paranın iç piyasayı canlandıracağını belirterek : ‘Kriz ihracatçılar için aslında bir fırsata dönüşebilir.Bu alınacak tedbirlere ve verilecek olan desteklere bağlıdır. Katma değeri yüksek ürünlerin üretimi bulundukları yerlerde- özellikle doğal kümelerin sağlanmış olduğu illerde kalmalı. Güneydoğudaki kümelenmenin olduğu illerde ise taşınmadan çok mevcutların yanı sıra ortaklıkların tesis edilmesi veya yeni firma kuruluşları desteklenmelidir. Ancak bölge ayırımı yapılmaksızın il ve ilçelerin uzmanlıkları araştırılmalı ve sektörel kümelenmenin olduğu tüm iller teşviklerden eşit olarak faydalanmalıdır. Sektör bu sayede ülkemizde kendini moda ve marka yaratma yolunda hızla geliştirmeye devam edecek ve daha çok uzun yıllar varlığını sürdürecektir.’ Diye konuştu.

Merter Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Ercan Tan ise Merter Bölgesi olarak moda markaları bulunduklarını hatırlatarak, hep birlikte olup tüketimi dolayısı ile üretimi arttırma yönünde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

Uzakdoğuya giden müşterilerin Türkiye’ye geri döndüğünü bildiren İç Giyim Sanayicileri Dernek Başkanı Bahri Özen şöyle devam etti:‘ Ellerindeki stoklar 2-3 ay sonra bittiğinde ihracatın bize doğru döneceğine inanıyorum.Pazar euro-dolar değişmesi, finansal darlık Avrupa’da daha yüksek.O yüzden Uzakdoğuya giden siparişler ülkemize dönecek. Bunu gözlemliyoruz.Özellikle son bir ay içinde numune bazında da olsa bize gelen talepler var.’

Laleli İş Adamları (LASİAD) 2. Başkanı Ercan Hardal da, Laleli’nin geniş ölçekli bavul ticareti, dünyanın 212 ülkesinden 65 ülkeye yapılan yüksek ihracat rakamları, 30 milyon insana istihdam sağlamasının Laleli’yi çok özel bir bölge kıldığını kaydetti.

Krizi bahane eden firmaların yan sanayi kullandığını ifade eden Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği Başkanı Reşat Gülen, başta devlet olarak herkesin üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmesi gerektiğini açıkladı.

Çorap Sanayicileri Derneği Başkan Vekili Ahmet Kıymaz ise ‘Dünyada her 3 kişinden biri bizim ürettiğimiz çorapları giyiyor. Üretimimizin yüzde 85’i ihracat ediliyor. En büyük rakibimiz Çin.Ancak orada yüzde 30 luk bir payda daralması bizim lehimize diye düşünüyorum.’ dedi.