BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,77
ALTIN 2.962,88
HABER /  BİLİM - TEKNOLOJİ

Teknoloji öğrenmeyi kolaylaştırıyor

Wisconsin Üniversitesi'nde yapılan araştırma, ekranla iletişimin çocukların öğrenmesine yardımcı olabileceğini ortaya koydu. Buna göre, teknoloji ne kadar interaktif ise o kadar öğretici oluyor.

Abone ol

5 yaşın altındaki çocukların yeni teknolojiye tuhaf bir yatkınlığı var. Akıllı telefonlardan tablet bilgisayarlara ve oyun konsollarına kadar büyük rahatlıkla ekranla iletişim kurduklarını büyük bir özgüvenle tuşlara bastıklarını görmek mümkün.

Gerçi anne babalar çocuğun bu meşguliyeti sayesinde bir süre kafa dinleme imkanı buluyorlar ama muhtemelen gizliden gizliye de ekranla bu kadar haşır neşir olmanın çocuğun beynine bir zarar verip vermediğinden sürekli kaygı duyuyorlar. Fakat yeni bir araştırma, ekranla iletişimin çocukların öğrenmesine yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. Hem de teknoloji ne kadar interaktif ise o kadar öğretici oluyor.

İKİ YAŞINDA ÇOCUK AÇISINDAN EKRAN

Wisconsin Üniversitesi'nde yürütülen ve bu hafta bir Çocuk Gelişimi Araştırmaları Birliği (Society for Research in Child Development) konferansına sunulan bir çalışma, 2-3 yaş arasındaki çocukların dokunmatik ekranlara ilgi gösterme ihtimalinin, dokunmatik olmayan ekranlardan daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Araştırmaya göre, ekran ne kadar interaktifse, çocuk açısından bir o kadar gerçek ve kullanımı doğal oluyor. Çalışmayı yürüten, İnsan gelişimi ve aile çalışmaları konusunda yardımcı Doç. Heather Kirkorian, dokunmalı ekranların emekleme çağındaki çocukların bir şeyler öğrenmesinde kullanılabileceğini söylüyor.Kirkorian'ın, kelime öğrenme konusunda yaptığı bir test de benzer sonuçlar vermiş, "Ekranla iletişim kuran çocuklar çok daha çabuk ve iyi öğreniyor, daha az hata yapıyor, daha hızlı kavrıyor" diyor.

Ama şunu da ekliyor:

"Onları birer deha haline getirmiyoruz, sadece biraz daha bilgi edinmelerine yardımcı olmuş oluyoruz."

DOĞAL GELEN HER ŞEYİ YAPIYOR

Öyleyse anne babalar daha rahat olabilirsiniz, çocuğunuz kendisine doğal gelen bir şeyi yaparak dünyayla iletişim kuruyor. Her halükarda akıllı telefon ve tablet teknolojisinin bir süre daha hayatımızda olacağı belli. Birçok ilkokul ve anaokulu sınıflara iPad'i soktu bile. Teknoloji, bilişim ve iletişim şimdiden müfredatın bir parçası.

İngiltere'de 5 yaşın altındaki çocukların eğitim teknikleri ve içeriğini geliştirmeyi amaçlayan Early Education (Erken Eğitim) adlı vakfın başkanı Helen Moylett, "Çocukları cep telefonları, tabletler ve benzerlerinden korumamız gerektiğine inananlardan değilim" diyor."Sürekli olarak, diğer şeylerin yerine değil, ama doğru yerde kullanıldıkları takdirde gerçekten yararlı ve ilginç araçlar olabileceklerine inanıyorum."

Ne var ki, Moylett'in bir kaygısı var. Anne ve babaların her zaman iyi örnek oluşturmadıklarını düşünüyor:

"Bazen yetişkinlerin yürürken mesaj attıklarını görüyorum. Çokça da kullandıkları alete o kadar yapışıyorlar ki, bu çocuklarıyla iletişimlerinin önünde bir engel haline geliyor."

EVDEKİ ALIŞKANLIKLAR ÖNEMLİ

Stirling Üniversitesi'nde yakınlarda yapılan bir araştırma da ailenin evde teknolojiyi kullanma biçiminin, çocuğunkini de belirlediğini ortaya koymuş. Bu araştırmanın sonuç bölümünde "3-5 yaş arası çocukların deneyimleri her bir ailenin ayrı sosyo-kültürel ortamı ve her bir çocuğun tercihleriyle oluşuyor" deniyor.

"Çocuğun deneyimini belirleyen teknoloji değil, bireysel ilgisi ve ailesinin kültürel ortamı oluyor" bir başka deyişle.

Stirling Üniversitesi'nde yapılan çalışmanın yazarı Christine Stephen, çoğu anne babanın, bağımlılık ve hareketsizlik tehlikesinin farkına vararak, çocuğun ekranı kullanışını kurallara bağladığına ve onun ev içi ve dışı birçok başka faaliyete de katılmasını sağlamaya çalıştığına dikkat çekiyor.

KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR GELİŞEBİLİR

Fakat bu alanda çalışmalar yapan bütün uzmanlar aynı görüşte değil. Psikolog Dr. Aric Sigman bir süredir, çocukların giderek daha çok ekran karşısında vakit geçirdiklerine dikkat çekiyor ve depresyona ya da bağımlılığa yol açabileceğini söyleyerek bu alışkanlığın sınırlanması gerektiğini söylüyor.

Dr. Sigman'a göre bugün doğan çocuklar, 7 yaşına geldikleri zaman, hayatlarının bir yılını ekrana bakarak geçirmiş olacaklar:

"Önemli olan çocukların eline iPad'i vermek değil, doğru nitelikte uygulamaları bulabilmek."

Bu hesap doğru ise bunun ürkünç bir istatistik olduğunu kabul etmemek zor. Bir de şu anda İngiltere'deki çocukların sadece yüzde 9'unun evde, ya da okulda bilgisayar erişimi olmadığını düşünürsek, dönüşsüz bir yola girilmiş görünüyor.

Çocuklar için önemli olan, ekran başında geçirdikleri zamanı en yararlı şekilde kullanmaları olmalı. Bu da öğrenmeyi geliştirici yazılımların bulunup indirilmesini gerektiriyor.

Sheffield Üniversitesi'nden Prof. Jackie Marsh bu alanda daha çok araştırma yapılması gerektiğine inanıyor: "İyi yazılım ve uygulamalara ilişkin ölçütleri akıl yürüterek sayabiliyoruz ancak, çünkü eğitimciler için bu konuda büyük bir kaynak eksikliği var" diyor.

Profesör Marsh ekliyor: "Önemli olan çocukların eline iPad'i vermek değil, doğru nitelikte uygulamaları bulabilmek."

Uzmanlar belli yazılımların öğrenme güçlüğü çeken çocuklar için de çok yararlı olabileceğine dikkat çekiyorlar.