Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, dış yatırımcıların Tekel ve Tüpraş ile çok yakından ilgilendiklerini söyledi
Abone olEkonomi Muhabirleri Derneği'nin (EMD) Topkapı Eresin Otel'deki sohbet toplantısına katılan Kemal Unakıtan, makro ekonomik rakamlarla ilgili bilgi verdi. Toplantıda Bakanlık Müsteşarı Hasan Bahri Akdallı, İstanbul Deftardarı Kadir Boy ve Bütçe Genel Müdürü Hasan Gül de hazır bulundu. Konuşmasına AK Parti'nin seçim beyannamesiyle başlayan Unakıtan, "Seçim beyannamemiz hükümet programı gibiydi. Biz gelirken Türkiye'nin şartlarını, sorunlarını, problemlerini biliyorduk. Sıkı bir maliye politikası uygulayacağımızı söylemiştik. Zaman yetmediği için 2003 yılını geçici bir bütçe ile idare ettik. Makro ekonomi planımız vardı. Enflasyon hedefini yüzde 20 olarak belirledik. Türkiye, tarihinde ekonomik büyümeler göstermiştir ancak devamında küçülmeler olmuştur. Makul ama istikrarlı bir büyümeyi Türkiye'nin sağlaması, ihracatımızın artması lazım" dedi. "EN BÜYÜK PROBLEM KAMU" Türkiye'nin en büyük probleminin kamu olduğuna işaret eden Unakıtan, "Borç stoğunun fazlalığı, faizlerin yüksek olması Türkiye bütçesi için kangrendir. Türkiye bütçesinin yarısı faize gidiyor. Türkiye'nin yüzünü tam anlamıyla batıya döndürüp Avrupa Birliği (AB) ile entegrasyonu sağlamayı hedefliyoruz" diye konuştu. Ağustos rakamları itibariyle faiz dışı fazlanın 15.5 katrilyon lira olarak gerçekleştiğini ve enflasyonun da eksiye doğru gittiğini hatırlatan Unakıtan, "Enflasyonun düşmesi güzel oluyor. Serbest ekonomi olduğu için biz müdahale etmiyoruz. Enflasyon indi diye seviniyoruz ama AB ülkelerine baktığımızda enflasyonu en yüksek Türkiye" dedi. "DALGALI KURA DEVAM" 2004 bütçesinde enflasyon hedefinin yüzde 12, büyümenin yüzde 5 olduğuna değinen Kemal Unakıtan, "Büyüme hızında ikinci çeyrekteki düşme Irak savaşından kaynaklandı. İhracatımız artıyor. Dolar düşüyor diye en fazla şikayeti ihracatçıdan alıyoruz. Ancak Merkez Bankası tam bağımsız. Artık devlete borç bile vermiyor. Bizim piyasaya müdahalemiz söz konusu değil. Dalgalı kurdan vazgeçmeyeceğiz. Dalgalı kur sistemin sigortasıdır. Ekonomide bir büyüme söz konusu olduğunda ithalat artar. Cari açıklar yükselir. Türkiye'de de cari açıklarda fazlalık var" diye konuştu. "TOPALIN DEYNEĞİ" Türk toplumunun çok fazla dolarize olduğuna dikkat çeken Unakıtan, "Ancak güven geldikçe durum değişiyor. Ekonomide büyümeyi istiyorsak havuzdaki suyu artırmamız lazım. Bu da yatırımın artması ile olur. Bizim vazifemiz yabancı yatırımcıyı çekmektir. İstanbul'un artık bölgenin finans merkezi olması lazım. Devlet hiçbir topalın deyneği değildir. Herkesin ayakları üzerinde durmayı bilmesi lazım" dedi. "FAİZ DE BİR SOYGUNDUR" En çok medyadaki peşin hükümlerden çekindiklerini belirten Unakıtan, "Bizim bazı değerleri gizlediğimiz söyleniyor. Sanki devlet bütçesi İmar Bankası hesapları. Biz iki tane bütçe çıkarmıyoruz ki. Borçlanmayı kısa vadede yüzde 70'lere, orta vadade yüzde 60'lara indirmeyi düşünüyoruz. Faizlerin yükü bütçeden düşecek. Düşünce de Türkiye birilerine haraç ödemeyecek. Türk halkı yıllarca soyuldu. Faiz de bir soygundur. Fakir fukaranın vergi yükünü dolaylı yollarla azaltmak istiyoruz. Hedefimiz mali disipline riayet etmek ve kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almaktır. Bazıları vergi ödüyor, diğerleri yan gelip yatıyor. Böyle şey olmaz. Fiş alırsan fiyat şu, almazsan bu mantalitesinden vazgeçelim. Türkiye'yi bir yerlere getirmemiz lazım" diye konuştu. "ÇOK HESAPLI GİDİYORUZ" Konuşmasından sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Unakıtan, IMF'nin gelir kaybı olmamasını sürekli istediğini hatırlatarak, "Gelir kaybımızın olmamasına çok dikkat ediyoruz. Çok hesaplı gidiyoruz. Sosyal güvenlik harcamalarında sapmalar çok yüksek değil. Vergi Barışı'nda bugüne kadar 1.8 katrilyon TL fiilen tahsilat oldu. Ek vergilerle 1.8 katrilyon TL getirdik. Bütçede gösterdiğimiz rakam 2.4 katrilyon TL. Vergi Barışı'nda hedefin üstünde tahsilat yapacağımızı tahmin ediyorum" dedi. "ENFLASYON DÜŞÜYOR" Enflasyonun düştüğünü ve bunun da halka yansıdığını belirten Unakıtan, "Mesela geldiğimizden beri elektriğe zam yapmadık. Enflasyon düşüyor. Ben buna inanıyorum. Vatandaş bunun farkında olmaz. İnsanların ücret olarak eline bir artış geçmedi ama reel olarak alım gücü yükseliyor" dedi. Paradan 6 sıfır atılması konusundaki bir soruyu da cevaplayan Unakıtan, "Enflasyonun yüzde 12'lere düşmesi gerekiyor. 2004 yılının sonunda düşündüklerimizi gerçekleştirirsek paradan 6 sıfır kalkacak" diye konuştu. YABANCI YATIRIMLAR Serbest bölgelerde vergi muafiyetinin devam edeceğini belirten Unakıtan, "Dış yatırımlardan nasibimizi alamamışız. Bu bakımdan Afrika ülkeleri ile eşit haldeyiz. Ben etrafımdaki ülkeler ile rekabet edip yabancı sermayeyi çekmem lazım. Bırakın bunu, kendi sermayemi kaçırır hale gelmişim. Biz enflasyon muhasebesini getiriyoruz. Bu konudaki kanun, meclisin açılmasından sonra gündeme gelecek ilk kanundur. Diğer ülkelerle kıyaslarsak vatandaşın ödediği vergi biraz fazla. Çünkü beyana dayalı vergileri alamıyoruz. Vatandaşın vergi yükünü azaltmak için kayıt dışı ekonomiyi kayda almalıyız. Un, ekmek, buğday; bunların KDV'si yüzde 1 ama en fazla kaçak da orada. Ek vergilerle ilgili, Maliye Bakanıyım, şimdilik bir şey söyleyemem. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor" dedi. DIŞ YATIRIMCILARIN İLGİSİ Özelleştirme konusundaki bir soruya, "Özelleştirme konusunu Başbakan da soruyor. Küçükleri yapıyoruz ama önemsenmiyor. Tüpraş ve Tekel sona kaldı. Dış yatırımcılar Tekel ve Tüpraş ile k güven geldikçe durum değişiyor. Ekonomide büy çok yakından ilgileniyor. Özelleştirmeyi süratle yapmamız lazım. Devletin artık sanayici ve bankacı olma şansı yok" karşılığını verdi. Kamuda yavaş yavaş sözleşmeli personele geçeceklerini belirten Kemal Unakıtan, "Bunu doktorlarda başlattık. Önümüzdeki dönem devleti yeniden yapılandırma dönemi olacak. Mesela ilaç konusuna hassasiyetle eğildik. Ortalama ilaç tarifesinden günlük kazancımız 1 trilyon lira" dedi. Beykoz'daki arsası ile ilgili soruyu da cevaplayan Unakıtan, "Arsamı yasa dışı yollarla almadım. Parasını verip aldım. Arsamın bulunduğu Beykoz 2B kapsamında ve orada insanlar 40 yıldır yaşıyor. Eğer vergisini öde derlerse ben de öderim" ifadelerini kullandı.