BIST 9.620
DOLAR 35,25
EURO 36,82
ALTIN 2.964,11
HABER /  GÜNCEL

Tek tıkla Türkiye'nin ekonomi gündemi

Türkiye ve dünyada öne çıkan ekonomi ve finans haberlerini sizler için derledik. Tıklayın, ekofinans'la ekonomi turuna başlayın...

Abone ol

Piyasalar cephesinde 2011 ve 2012'nin yolunun kesiştiği gözleniyor. Geçtiğimiz yıl Şubat'ta gelen LTRO operesyonu dışında endeksler üst üste koyulduğunda paralellik dikkat çekiyor... 

Son dönem piyasalarda yaşanan hareketlilik bir yıl önce ile gösterdiği benzerlik noktasında dikkat çekiyor.

Societe Generale’nin dikkat çektiği benzerlikte Avrupa ve ABD piyasalarında özellikle kısa dönemli performanslar açısında bakıldığında bir tekrar olduğu gözleniyor.

Aşağıdaki tabloda Avrupa hisse senedi piyasasında 2011 ve 2012 yıllarının karşılaştırması yer alıyor. Her iki grafik üst üste konulduğunda 2011 yılında Şubat ayında ECB’nin bankaları rahatlatmak amacıyla uzun vadeli düşük faizli LTRO operasyonun olduğu dönem dışında genel hatlarıyla aynı şekilde hareket ettiği gözleniyor.

Aynı şekilde ABD piyasalarında S&P tarafında baktığımızda da 2011 ve 2012 yılları arasında benzerlik dikkat çekici. Avrupa piyasalarını Şubat ayında etki altına alan dalga S&P 500 endeksinde de gözleniyor. Yıla oldukça iyi başlayan endeks de kademeli olarak geri çekilmenin başladığı görülüyor.

Uzun vadece bakıldığında ise SocGen’in raporunda Avrupa hisse senedi piyasaları ve Japon endeksleri arasında da paralellik var.

Bir başka tabloda ise Japon bankaları ve Euro bölgesi bankaları karşılaştırılıyor. Bankaların geneli için kaldıraçların azaltılması ve düşük performans beklentisi hakim.

SocGen’in bu grafiklerden çıkarttığı sonuç ise Avrupa’yı çok engebeli bir yolun beklediği. 

TÜRKİYE AVRUPA'NIN FLORİDA'SI OLMAYA ADAY...

HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN..[PAGE]

Avrupa'daki ekonomik kriz büyürken, Türkiye Avrupa'nın Florida'sı olma yolunda ilerliyor. Özellikle Batı Avrupalı emekliler uygun fiyatları nedeniyle Türkiye'den emlak satın alıyor.

 Alanya'da emlak sektöründe bulunan İbrahim Fide "40 bin Euro'ya apartman dairesi 130 bin Euro'ya ise havuzlu bir ev alabiliyorlar. Genellikle ev alan müşteriler 60 yaş üzeri Almanlar'dan oluşuyor" dedi.

Alanyalı emlakçı Fide, 2 oda 1 salon 40 bin Euro, 120 metrekare üstü evlerin ise 130 bin Euro'ya satın alınabildiğini söyledi.

Almanya'da kurduğu fakat Türkiye'de de faaliyet gösteren emlak şirketi sahibi Hans-Rainer Lindner, Türkiye'de yaşamın çok uygun olduğunu söyledi. Alman gazetesi Die Welt'in haberine göre, ayda 700 Euro'ya rahat bir yaşam sağlayabildiklerini belirten Lindner, bu durumun Euro krizinden korkanlar için Türkiye'yi cazip kıldığını söyledi. Fakat yükselen petrol fiyatlarının da yaşam maliyetini artırdığına dikkat çekti.

"Geçen sene Türk Lirası, Euro karşısında değer kazandı. Yurtdışında yaşayan Türkler paralarını Türkiye'ye transfer ediyorlar, krizden etkilenmemek adına. Ayrıca Türkiye'nin büyüyen ekonomisi Avrupa ülkelerindeki şirketlerin Türkiye'ye gelmesine de neden oluyor. Otomobil ve makina üreticileri, IT şirketleri özellikle Almanya, Fransa, İtalya ve Hollanda'da Türk şirketleriyle üretim yapmak için ortaklık kuruyor"

Lindner, "Türkiye'de büyüyen bir orta sınıf var. Özellikle Türkiye'de kendi evinde sahip olmak isteyen büyüyen bir orta sınıf var. Bu da önümüzdeki yıllarda emlak fiyatlarının yavaş ama istikrarlı bir şekilde artması anlamına gelecek" dedi.

Yabancılara çıkacak olan mülkiyet yasasının tamamlanması halinde emlak piyasasının daha da canlanacağı tahmin ediliyor.

HÜKÜMETTEN MEMURA YENİ BİR ÖNERİ GELECEK Mİ?

HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]

Memur ve hükümet arasındaki zam pazarlığına ara verildi. Bakan Çelik toplantı salonunu terkederken memur için yeni bir umut olacak o lafları söyledi....

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik memurlar ile hükümet arasındaki toplu sözleşme görüşmelerine ara verildiğini belirterek ''Uzun bir ara olabilir. Değerlendirip yeni bir teklifle gelebiliriz'' dedi. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndaki Reşat Moralı Toplantı Salonu'nda gerçekleşen toplu sözleşme görüşmesine ara verildi. 

Toplantı salonundan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, ''Uzun bir ara olabilir. Değerlendirip yeni bir teklifle gelebiliriz'' diye konuştu. 

VERGİDEN KAÇAN SOLUĞU BELÇİKA'DA ALDI...

HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]

Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı François Hollande'ın 1 milyon Euro'nun üzerinde gelir elde edenlere yüzde 75 oranında vergi getirme taahhüdü zenginleri ürküttü. Fransa'dan kaçan milyonerler soluğu Belçika'da aldı

Hollanda'ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle paniğe kapılan yüzlerce Fransız daha makul rejimine sahip Belçika'ya yerleşme hazırlıklarına başladı.

Belçika'da danışmanlığı yapan avukat Manoel Dekeyser geçen hafta sadece kendisiyle 30 Fransız süper zenginin temasa geçerek Belçika'da yüksek gelirlilere tanınan ayrıcalıkları hakkında bilgi aldığını belirterek gelecek dönemde bu sayının bin 500'e kadar çıkmasını beklediğini söyledi.

4 BİN MİLYONER BELÇİKA'YA YERLEŞTİ

Belçika'da villa ve pahalı konut satan gayrimenkul şirketlerinin de son dönemde Fransa kaynaklı yoğun taleple karşılaştığı bildiriliyor.

Fransa'da halihazırda yüksek olan gelir vergileri nedeniyle 4 bin civarında Fransız milyonerin Belçika'ya yerleştiği tahmin ediliyor. Hollande'ın seçim taahhüdü olan yüzde 75 vergiyi hayata geçirmesi durumunda bu rakamın ikiye katlanması bekleniyor.

VE SONUNDA FORMULA 1 DE HALKA AÇILIYOR...

HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]

Motor yarışı seven yatırımcılar için iyi haber. Formula 1, Singapur’da 3 milyar dolarlık halka arz için çalışmalarını başlattı...

Formula 1‘in Singapur‘da gerçekleştireceği 3 milyar dolarlık için ön pazarlama ve tanıtım çalışmalarına başladığı belirtiliyor.

Singapur Borsası’ndan için onay alan Formula 1in en az 2.5 milyar dolarlık gelir hedefiyle halka arza çıkacağı ifade ediliyor.

YURTDIŞINDA KREDİ KARTI KULLANANLAR DİKKAT!

HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]

Bankaların yurt dışı alışverişlerindeki kur oyunu tüketicilerin şikayetleri sonrası ortaya çıktı. Yurt dışında kredi kartını kullanan tüketiciler ekstrelerine yansıyan kur farkını görünce şok oldu.

Kimi bankalar Merkez Bankası’nın kur hesaplamasını değil kendi hesaplarını ekstrelere yansıtınca tüketiciler fazla ödeme yapmak zorunda kaldı.
 
Yurt dışında kullanan tüketiciler bu günlerde sıkça “Bankalar yurtdışında yapılan alışverişlerinde hangi kuru uygular?” sorusunu sormaya başladı.  Şikayet Portalı Şikayetvar’a gönderilen şikayetlere göre yurt dışında kullanımı hesapları bankaların hesaplarına uymuyor mağdur yine tüketici oluyor.

Döviz üzerinden yapılan alışverişlerdeki ticari işlemler tüketicilerin kafasını karıştırdı. Özellikle internet aracılığı ile alınan mal ve hizmet farkındaki kur farkını kendi lehine kullanan firmalar tüketiciyi mağdur ediyor. Alınan mal ve hizmet bedeli iki defa döviz kuru işleminden geçiriliyor ve kur farkları oluşuyor. “Kur dönüşümünde haksız kazanca dikkat” diyen tüketiciler yaşadıkları mağduriyetleri şöyle aktardılar:
 
BANKA KENDİ KURUNU HESAPLIYOR
 
“Yurtdışında 5 taksit kampanyası da var diye kredi kartımı kullandım. Aynı gün aynı zaman aralığında bir başka 5 taksit yapan bankanın kartını da kullanarak arasındaki farkı görme imkanım oldu. Kredi kartını kullandığım banka harcama tutarın Merkez bankası kuru üzerinden değil kendi kuru üzerinden uyguladığı için her iki arasında 1 euro da yaklaşık 70 kuruşluk daha yüksek kur uygulaması oluşmuş oluyor. Toplamda 35 TL bankaya fazla ödeme yapmak zorunda kaldım.Bu ödeme miktarı benim gücüme gidiyor. Bankanın kendi kurunu belirlemesi benim fazla ödeme yapmama sebep olmuştur.”
 
BANKA ÇOK FAZLA KUR FARKI EKLİYOR
 
6 yıldır bankanın kredi kartını kullanıyorum.Çok aktif alışverişi yapıyorum ve çok fazla kur farkı ekliyor. O da yetmiyormuş gibi onayda bekleyen alışverişi onayladıktan sonra bir de oradan ekstra ücret ekliyor. Dolar kuru 1.75 ise 2TL'ye yaklaşıyor.”
 
KUR FARKI MAĞDUR ETTİ
 
“11565 dolarlık kredi kartından yurt dışı alışverişi yaptım. Kredi kartı ekstremi incelediğimde kredi kartıma yansıyan türk lirası karşılığın 22218 TL olduğunu gördüm. Doları kurunu 1,9211 olarak hesaplanarak kredi kartımdan çekim yapılmıştır. O tarihte merkez bankası kuruna bakınca kurun 1,867 olduğunu gördüm. Telefon bankacılığını aradığımda görüştüğüm görevli bankanın uygulaması olduğunu alışverişlerde banka kurunu uyguladıklarını söyledi ve düzeltmeyi kabul etmedi. Bu düzeltilmenin yapılmasını rica ediyorum.”
 
YURT DIŞI HARCAMALARINI FARKLI BİR KURDAN HESAPLADILAR!
 
“Geçen ay iş seyahati için gittiğim İsviçre' de otel, yemek, alışveriş vb. tüm harcamalarımı kredi kartımla yaptım. Ekstredeki tutar TL olarak çok fazla görününce kontrol ettim. Gerçek dışı yüksek bir kur görünce müşteri hattını aradım. Telefondaki yetkiliyle örnek olarak otel ödememi inceledik. Kendisinin de söylediği gibi günün CHF kuru 1,86. Halbuki benim harcamamda alınan kur 2,1. Önce Dolara çevirip sonra TL yapıyorlarmış. Olacak şey mi bu? Hayatımda böyle şey duymadım. Şirketim bana CHF olarak ödeme yaptığı için benim zararım 215 TL. 1669 TL harcama yapmış olmam gerekirken 1884 TL almışlar benden. Düzeltmelerini bekliyorum.”

DOLAR 1.85'İ GÖRÜR MÜ?

HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]

Yunanistan’ın euro’dan ayrılacağına yönelik endişelerle 4 ayın en yüksek seviyesi 1.84 lirayı test eden dolar/TL’nin bu hafta 1.85 lirayı aşabileceği belirtiliyor.

Yunanistan ve İspanya başta olmak üzere Euro Bölgesi ülkelerine yönelik kaygılarla yatırımcılar güvenli liman olarak gördükleri dolara yönelince içeride de dolar/TL 1.84 lirayı aşarak 4 ayın en yüksek seviyesini gördü. Dolardaki yükselişin yurtdışı piyasalardan kaynaklandığını belirten uzmanlar kurun 1.85 lirayı görebileceğini belirtiyor.

Milliyet'te yer alan haberde uzmanlara göre, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden ayrılmasının piyasaları tedirgin ediyor. Bunun zararının çok büyük olacağı, ancak asıl ‘yayılma’ riski korkutuyor.

Merkez Bankası’nın kurdaki hareketi yakından takip ettiğini ancak, şu anda 2.0764 seviyelerinde olan kur sepetinin 2.1’e gelmesi durumunda Merkez Bankası’ndan bir hamle beklendiği ifade ediliyor.

SONUÇA AĞIR OLUR KORKUSU

Piyasaların Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden ayrılmasının çok ağır sonuçları olmasından korktuğunu belirten T-Bank Baş Ekonomisti Dr. Veyis Fertekligil, “Öte yandan İspanyol ekonomisinde alarm zilleri çalıyor. Çin ekonomisi de yumuşak inişe geçti. Küresel ekonominin 2008’de başlayan kriz sürecinde tekrar çalkantılı bir döneme girdiği görülüyor ve bunun etkileri kısa vadede devam edecek gibi” dedi.

İSTİSNAİ GÜN

Bu nedenle piyasalardaki dalgalanmaların bu hafta da devam etmesini beklediklerini kaydeden Fertekligil, “Merkez Bankası’nın istisnai gün uygulamasına geçmemesi veya yeni önlem almaması halinde TL’nin karşısında 1.85 seviyesini test etmesi mümkün. Gösterge tahvilin faizi de yurtdışı kaynaklı olumsuz koşullar devam ederse yüzde 9.50’nin üstünde seyretmeye devam eder. Küresel piyasaların sakinleşmesi ise kur ve faizi bir miktar düşürebilir” yorumunda bulundu.

SEPET SINIRLI YÜKSELDİ

Yüzde 50 dolar, yüzde 50 euro’dan oluşan sepet ise bir haftada 2.0464’ten yüzde 1.6 yükselişle 2.0764’e yükseldi. Sepet bazında TL, yılbaşından bu yana ise yüzde 3.9 oranında gerilemiş durumda.

Akbank Ekonomik Araştırmalar tarafından yapılan değerlendirmede dolar/TL’deki yükselişin önemli bir bölümünün parite kaynaklı olduğu ifade edildi. Değerlendirmede şöyle denildi:

“Dolar/TL 4 ay sonra 1.84’ü görürken, haftalık artış oranı yüzde 2.6 oldu. Döviz sepeti ise bir haftada yüzde 1.5 ile sınırlı bir yükseliş kaydetti. Bu durum, dolar/TL’deki yükselişin önemli bir bölümünün parite kaynaklı olduğunu ortaya koyuyor. Gösterge faiz ise hafta içinde yüzde 9.74’e kadar yükseldikten sonra haftayı yüzde 9.53 oranında tamamladı.”

BORSADA 17 HAZİRANA'A KADAR HAVA BOZUK!

HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]

17 Haziran'da Yunanistan'da yapılacak seçimlere kadar piyasadaki belirsizlik devam edecek.

Akşam gazetesinden Ayfer Aslan yatırımcılar riskli varlıklardan güvenli limanlara kaçarken bu tarihe kadar nasıl bir strateji izlenmesi gerektiğini uzmanlara sordu.

İşta aldığı yanıtlar...

Piyasalar bir haftadır Yunanistan kabusu ile sarsılıyor. Yunanistan'da koalisyon hükümetinin kurulamaması, 17 Haziran'da yeniden seçimlere gidileceğinin açıklanması ve eurodan çıkıp yeniden drahmiye döneceğine ilişkin haberlerle tüm borsalarda sert satışlara neden oldu.

Haftanın son gününde İspanya'nın 16 bankası ve Yunanistan'ın notunun düşürülmesiyle tablo biraz daha kötüleşti. Dolar 1.84 liraya fırlarken, İMKB 26 Ocak'tan bu yana ilk defa 56 bin 500 seviyelerini gördü. Uzmanlara göre henüz en kötü senaryo fiyatlanmadı.

Yunanistan gerçekten euro kullanmayı terk eder ve bu kopuş zincirleme olarak diğer AB ülkelerine de sıçrarsa tüm borsalarda sert satışların görüleceği ve böyle bir ortamda TL cinsi varlıkların da olumsuz etkileneceği öngörülüyor. Şimdilik bu senaryonun gerçekleşme olasılığı düşük görülse de, 17 Haziran'da Yunanistan'da yapılacak seçimler bir anlamda Avrupa'nın kaderini belirleyecek.

Yeni Yunan hükümetinin AB konusunda daha sağduyulu bir yaklaşım sergilemesi halinde piyasalarda ciddi bir rahatlama görüleceği, aksi halde ise yeniden sert satış dalgasının yaşanmasına kaçınılmaz gözüyle bakılıyor. Peki, bu ortamda yatırımcılar nasıl bir strateji izlemeli? Parayı nerede değerlendirmeli? Uzmanlar, yatırımcılara 'korkulu rüya' görmektense paralarını daha güvenli limanlara park etmeleri ve başta mevduat olmak üzere daha az riskli yatırım araçlarını öneriyor.

BORSADA BANKACILIK HİSSELERİ ÇOK CAZİP

GEDİK Menkul Değerler Portföy Yönetim Müdürü Halim Çun: Dalgalanma devam edebilir. Yıl içerisindeki rallinin bir iki aylık yatay süreçten sonra dünya ekonomilerindeki daralmayı satın aldığını görüyoruz. Yılbaşında çözüldü sanılan Yunanistan krizinin, üzerine İspanya gibi sorunlu AB ülkelerinin de eklenmesiyle risk alma iştahını azaltarak riskli varlıklarda bir miktar gerilemeye neden oldu. Altın ve bakır gibi emtialar da bu süreçten etkilendi. Buralarda bir miktar fırsatlar olsa da makro çözümleri net olarak görmeden piyasaların dibe vurduğunu söylemek zor. Yatırımcı açısından uzun vadeli alımlar tavsiye edilebilir. Onun dışında her zaman piyasaların dönüşü bankacılık sektöründen olur. Hisse seçiminde bankacılık sektörünü tavsiye ederiz.

Borsada alım için uygun zaman, pozisyonları artır

ANADOLU Yatırım Stratejisti Halil Reçber: Yılbaşından bu yana TL, karşısında tek değer kazanan para birimi, yüzde 3.5 değer kazandı. İMKB ise yılbaşından bu yana diğer borsalara göre açık ara önde, yüzde 13 prim yaptı. Aslına bakarsanız Avrupa'daki krize rağmen Türkiye çok ciddi tutunuyor. Talep de var. Piyasalar Avrupa tarafı düzelince Türkiye'ye çok güçlü talep gelecek. Bu süreçte borsada alım için uygun bir zaman, hisse poizyonu artırılabilir. Döviz satış için uygun. Faizlerde yeni bir pozisyon almaya gerek yok.'

Dolar borcunuzu kapatın

FOKUS Portföy Yönetim A.Ş. Yönetici Ortak ve Genel Müdür Cem Yalçınkaya: Euro paritesi hızla aşağı geliyor. Avrupa'nın zayıflaması doğal olarak euroyu da zayıflatıyor. Parite 1.20'lere kadar gelebilir. Bu da içeride TL kurunu yukarı itiyor. Sepet kur 2.08-2.10'da kalsa bile yukarı gidiyor. Bence; borcu olanlar hemen kapatsın. Yatırım açısından ise TL'de kalmalarını öneririm. TL'de mümkün olduğu kadar en az riskli mevduat, veya kısa vadeli bonolar tercih edilebilir.

Korkulu rüya görmektense parayı mevduata yatırın

GARANTİ Yatırım Stratejisti Tufan Cömert: Yunanistan seçimlerine kadar kur 1.80 civarında dalgalanacak, faizlerde çok fazla bir değişiklik olmaz. Borsa da 58 bin ila 59 bin aralığında dalgalı bir seyir izler. Bu kadar toz duman arasında mevduat faiz oranları hala yüksek. Korkulu rüya görmektense mevduata parayı yatırmakta yarar var. Parasını daha uzun vadeli bağlamak isteyenler gecelik faiz oranları yüksek seyrediyor. Likit fonlara yatırım yapabilirler.

NASDAQ BAŞKANI GREFİELD'İ FACEBOOK UTANDIRDI

HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]

Nasdaq'ın başkanı Robert Grefield Cuma günü Facebook hisselerinin New York borsasında satılmaya başlamasının gecikmesine neden olan teknik hata yüzünden ''utanç duyduğunu'' söyledi.

Nasdaq'da yaşanan teknik bir sorun yüzünden Facebook hisselerinin satışı yarım saat geç başladı.

Nasdaq'ın başkanı Robert Grefield Cuma günü Facebook hisselerinin New York borsasında satılmaya başlamasının gecikmesine neden olan teknik aksaklık yüzünden ''utanç duyduğunu'' söyledi. Greifeld Cuma günü hakkında ''En iyi anımız değildi'' dedi.

Hisselerin satılması, geç sipariş iptalleri nedeniyle 30 dakika kadar gecikti.

Facebook hisseleri günü 38,23 dolardan kapattı. Şirket, hisselerini 38 dolardan piyasaya sürmüştü.

Borsada belirlenen değere göre Facebook'un şu anki toplam değeri 104 milyar dolar.

HAYAL KIRIKLIĞI

Yaşanan teknik sorun nedeniyle bazı yatırımcılar alma satma emirlerinin yerine ulaşıp ulaşmadığını bir süre için anlayamadı.

Ancak, Greifeld teknik hata düzeltildikten sonra hisselerin alım satımının sorunsuz olarak ilerlediğini ve başarılı bir gün geçirdiklerini söyledi.

ŞİRKETİN 566 MİLYON HİSSESİ EL DEĞİŞTİRDİ

Bu miktar, Amerikan piyasasında açılış gününü yaşayan bir şirket için bir rekor.

Yatırımcılar Facebook hisselerinin, Wall Street'teki ikinci günde nasıl bir performans sergileyeceğini heyecanla bekliyor.

İlk gün, hisselerin sadece % 0,6 artış göstermiş olması, yatırımcılar arasında hayal kırıklığı yaratmıştı.

Bazı uzmanlar, "sigortacılar hisse almaya başlamasalardı, Facebook hisseleri borsadaki ilk günü, açılış fiyatının altında kapatırdı" diyor.

Şirket, borsaya girmeden önce yaşanan aşırı talep nedeniyle, satacağı hisse sayısını ve fiyatı artırmak zorunda kalmıştı.

Borsaya açılan diğer internet şirketleri de, karmaşık sonuçlar elde etti.

İnternet oyun şirketi Zynga'nın hisseleri, Aralık 2011'de borsaya girdiğinde % 5 değer kaybetmişti. Ancak mesleki sosyal paylaşım ağı LikedIn hisselerinin değeri, geçen Mayıs ayında borsaya girdiklerinde, neredeyse ikiye katlandı.

Groupon'un hisseleri de, Kasım ayında borsaya girdiklerinde % 30 değer kazanmıştı.

ARTIK HİSSE SENETLERİYLE DE REPO YAPILABİLECEK!

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]

Hisse senetleri piyasası ile para ve döviz piyasaları arasında daha kolay bir geçiş sağlanacak

Sermaye Piyasası Kurulu’nun yeni Tebliğ’i ile İMKB Tahvil ve Bono Piyasası bünyesinde teminat olarak hisse senedinin kullanılabileceği bir pazar açılıyor.

Milliyet gazetesinden Yaman Törüner'in köşe yazısına göre bu değişiklikle hisse senetleri piyasası ile para ve döviz piyasaları arasında daha kolay bir geçiş sağlanacak.

İşte Törüner'in yazısı...

Banka ve aracı kurumlar ellerindeki karşılığında kısa vadeli kredi kullanabilecek ya da sahiplerine kısa vadeli kredi verebilecekler. Bu kapsamda elde eden kurumlar ise, işlem vadesini beklemeden elde ettikleri hisse senedini satabilecekler. Ayrıca, Hazine Müsteşarlığı tarafından ihraç edilecek dış borçlanma ve gelir endeksi senetleri ile kira sertifikaları da Tahvil ve Bono Piyasası’nda işlem görebilecek.

LİKİDİTE SENETLERİ

Tebliğ ile getirilen önemli bir uygulama daha var. Buna göre Merkez Bankası’nca ihraç edilecek likidite senetleri de İMKB Tahvil ve Bono Piyasası’nda işlem görebilecek ve teminat olarak kabul edilecek. Yani, bizim Merkez Bankamız da ihtiyaç görür ve ABD ve Avrupa merkez bankaları gibi “likidite senedi” ihraç etmeye kara verir ise, bu senetler hem Merkez Bankası Para Piyasası’nda hem de İMKB’de alınıp satılabilecek. Likidite senetlerinin teminata kabul edilmesi ile de, bu senetlerin ikincil piyasası açılmış ve likidite senedini elden çıkarmadan kısa vadeli olarak borçlanma sağlanmış olacak.

GETİREN YENİLİKLER NELER?

Yeni Tebliğ ile getirilen yenilikleri şöylece sıralayabiliriz:

1. Para ve döviz piyasaları ile piyasası arasında valör farklılıklarından doğan geçiş zorlukları kalkıyor.

2. İMKB Tahvil ve Bono Piyasası, olması gerektiği gibi Merkez Bankası’ndaki Para Piyasaları’nın yerini almaya başlıyor.

3. İMKB Tahvil ve Bono Piyasası’nda neredeyse tüm sermaye piyasası enstrümanları, alım satıma konu ediliyor.

4. Merkez Bankası’nın Açık Piyasa İşlemleri dışında ve daha uzun vadelerle piyasaya likidite vermek istemesi halinde, hem bu likiditenin miktarı hem de vadesinin şeffaf biçimde izlenebileceği bir ortam yaratılıyor.

DAR BOĞAZLARDA VAR

Oluşturulmaya çalışılan sistem, İMKB Tahvil ve Bono Piyasası’nı büyütecek ve geliştirecek olmakla birlikte, bazı riskleri de içinde barındırıyor. Merkez Bankası nezdindeki piyasalarda Merkez Bankası taraf olduğu halde, İMKB’ deki Tahvil ve Bono Piyasası’nda taraflar belli değil. Bir banka veya aracı kurum hangi kurumla işlem yaptığını ancak gün sonunda öğrenebiliyor; bu nedenle bilmediği bir riski almış oluyor. Alınan risk, gibi aşırı dalgalanan bir enstrümana karşı olunca, daha da büyüyor. Bu nedenle, aynı miktarda paranın diğer enstrümanlardan daha fazla verilerek veya teminat gösterilerek elde edileceği anlaşılıyor.

ÇÖZÜM

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası’nda yapılan işlemlere(en azından bankalar için), Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nda biriken fonların veya Merkez Bankası nezdinde tutulan Kanuni Karşılıkların belirli bir oranının, teminat olarak gösterilmesi, bu Piyasa’yı rahatlatacak ve hızla büyüyecektir.