Türkiye ve dünya piyasalarında günün öne çıkan ekonomi ve finans haberlerini sizler için derledik...
Abone olMahalli idareler ile bağlı kuruluşlar ve iktisadi teşebbüsler yurt içi piyasalarda tahvil ihracı için Hazine Müsteşarlığından izin alacak.
Hazine Müsteşarlığının Genel Yönetim Kapsamındaki Mahalli İdareler ile Bunların Bağlı Kuruluşları ve İktisadi Teşebüsslerinin Yurtiçi Piyasalarda Yapacakları Tahvil İhraçlarının İzin Sürecine İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliği Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe göre mahalli idarelerin çıkardıkları vadesi bir yıldan az olmayan tahvillerin ihracı iznin ardından bir yıl içinde yapılacak. Hazine Müsteşarlığı tarafından izin verilmesi Hazine garantisi sağlandığı anlamına gelmeyecek.
Başvurunun yapılacağı tarih itibarıyla Müsteşarlığa vadesi gelmiş yükümlülüklerinden ödenmemiş borcu bulunanlar başvuramayacak. İhraççı iznin ardından bir yıl içinde tahvil ihracını gerçekleştirecek. İhracın bu süre içinde gerçekleştirilmemesi halinde ihraçcı yeniden başvuruda bulunacak.
Müsteşarlık tarafından verilen izne istinaden ihraç edilen tahvilin kullanımı bütçeleştirilmesi ve muhasebeleştirilmesinden ve bu tahvil ile finanse edilecek yatırımlar kapsamındaki iş ve işlemlerden ilgili ihraççı sorumlu olacak. Müsteşarlığın yapacağı değerlendirmeler ihraççı tarafından ibraz edilen bilgi ve belgelerle sınırlı olacak. Söz konusu bilgi ve belgelerin temini ve doğruluğundan da ihraççı sorumlu olacak.
Yönetmelik kapsamında tahvil ihracı için izin isteyen ihraççının talebi değerlendirilirken ihraççının önceki tahvil ihraçlarında bu yönetmelik hükümlerine uyum şartı aranacak.
Müsteşarlıktan izin alınmaksızın tahvil ihracının gerçekleştirilmesi durumunda ilgili kanunlar çerçevesinde idari para cezası uygulanacak.
ALTIN MART'IN EN DÜŞÜK SEVİYESİNİ GÖRDÜ!
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİNİZ...
[PAGE]
İstanbul Kapalıçarşı'da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 95,70 lira, Cumhuriyet Altının satış fiyatı ise 642,00 lira oldu.
İstanbul Kapalıçarşı'da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 9570 lira Cumhuriyet Altının satış fiyatı ise 64200 lira oldu. İstanbul Kapalıçarşı'da alınıp satılan altın türlerinin önceki kapanış ve bugün açılış fiyatları (TL) şöyle:
ÖNCEKİ KAPANIŞ BUGÜN AÇILIŞ
KAPALIÇARŞI ALIŞ SATIŞ ALIŞ SATIŞ
24 Ayar Külçe Altın (Gr.) 9515 9550 9535 9570
Cumhuriyet Ata Lira 63200 64200 63200 64200
22 Ayar Bilezik (Gr.) 8660 9310 8680 9330
Lira Ziynet 61300 62700 61400 62500
Yarım Ziynet 30400 31600 30400 31400
Çeyrek Ziynet 15200 15800 15200 15700
BİR KİLO ERİK = BİR TAM CUMHURİYET ALTINI!
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİNİZ...
[PAGE]
'Baharın müjdecisi' sayılan yeşil eriğin kilosu altın fiyatına satılıyor. Peki, 3 tanesi 25 liraya satılan eriğin kilosu ne kadar?
Kayseri'de meyve sebze satışı yapan Osman Karaduman ülkemizde üretilen meyvelerin yanı sıra Arjantin Şili ve Brezilya’dan ithal edilen meyveleri de tezgahlarına koyduklarını söyledi.
İthal meyvelerin pahalı olması nedeniyle az miktarlarda satıldığını en pahalı meyvenin ise ’Can eriği’ olarak da adlandırılan yeşil erik olduğunu belirten Karaduman şunları söyledi: "Güney Amerika ülkelerinden ithal edilen yeşil eriği en çok aş eren hamile kadınlar ile özel istekleri karşılanmak istenen yaşlı ve hastalar için satın alıyorlar.
Yeşil erik ülkemizde bu mevsimde az miktarda seralarda da yetiştiriliyor. 3 eriğin yer aldığı bir kutu eriği 25 liraya satıyoruz. 50 gram ağırlığındaki kutuda 3 erik bulunuyor. Eriğin 1 kilosu 500 liraya geliyor. Eriği pahalı olduğu için kiloyla değil 3 tanesi 25 liraya satıyoruz."
Osman Karaduman ithal karpuz kavun ve üzümün kilosunun 8-12 Akdeniz bölgesinden gelen kayısı çağlanın kilosunun ise 50 liradan satıldığını belirterek "Baharın gelmesiyle birlikte yerli ürünler piyasaya çıkar ve fiyatlar hızla aşağı düşer" diye konuştu.
BENZİNİN DEPOSU 24 LİRA... PEKİ NEREDE?
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİNİZ...
[PAGE]
Taner Yıldız, bölgede yaşanan gelişmeleri enerji sektörü açısından değerlendirdi. Bir depo benzinin 24 Lira'ya dolduğunu söyledi. Peki nerede?
Bakan Yıldız 13. Uluslararası Enerji Forumunun (UEF) ''Küresel Enerji Diyaloğu: Enerji İşbirliğinin Geleceğini Planlama'' başlıklı 4'üncü oturumunda bir konuşma yaptı.
Forumda yapılan tartışmalarda da vurgulandığı gibi enerjinin her ülkenin refahı ve ekonomik gelişiminin zaruri ve önemi giderek artan bir parçası olduğunu kaydeden Yıldız bununla beraber dünyanın bugün benzeri görülmemiş bir belirsizlikle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Yakın zamanda yaşanan ekonomik krizin enerji piyasalarını da etkilediğini dile getiren Yıldız küresel ekonominin toparlanma hızının gelecek yıllardaki enerji beklentilerinin anahtarını elinde tuttuğunu ifade etti.
İşbirliği vurgusu
Daha iyi bir enerji geleceğinin temelini ülkeler arasındaki işbirliğinin oluşturduğunu kaydeden Yıldız ''Günümüzde enerji güvenliği dış politika ulusal güvenlik ve küresel istikrar ile yakından alakalı bir kavram haline gelmiştir. Aslında enerji alanında bağımlılığın artması ülkeler arası ve bölgeler arası enerji işbirliğini geliştirmekte ve bunun sonucunda kaynak ve güzergah çeşitliliğinin gerçekleştirilmesi suretiyle enerji güvenliğinin temini yoluna gidilmektedir'' dedi.
Bakan Yıldız bağımlılık olgusunun ortaya çıkması beklenmeden ülkeler veya bölgeler arası işbirliğinin sağlam bir dayanışma içerisinde tesis edilmesinin daha verimli sonuçlar doğuracağını vurguladı.
Bugün hiçbir ülkenin enerji problemlerini tek başına çözebilecek durumda olmadığını kaydeden Yıldız benzer şekilde bir ülkenin kendi kendine yeter durumda olduğundan da kesin bir şekilde bahsedilemeyeceğini böyle bir atmosferde tüketicilerin enerji arz güvenliklerini üreticilerin de uzun dönemli yatırımları ile alakalı riskleri minimize etmek ve talep güvenliğini temin etmek için çaba gösterdiklerini kaydetti.
Diğer taraftan transit ülkelerin de kaygıları bulunduğunu anlatan Yıldız bölgesel ve küresel taşıma sistemlerinin geliştirilmesi için tüketici ve transit ülkeler arasında işbirliği ve dayanışmanın kaçınılmaz olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin enerji ihtiyacı ve transit konumu
Konuşmasında Türkiye'nin enerji ihtiyacı konusunda da bilgi veren Yıldız Türkiye'nin toplam enerji talebinin yaklaşık yüzde 30'u öz kaynaklarla karşılanırken geriye kalanının çeşitlendirilmiş ithalat portföyünden sağlandığını dile getirdi.
Yıldız ''Bu bakımdan enerji politikalarımızın ana hedefi; gerekli enerjinin zamanında güvenilir bir şekilde uygun fiyatla çevreyle uyumlu olarak ve yüksek kalitede sağlanması temeline oturtulmuş bulunmaktadır'' diye konuştu. Jeopolitik açıdan çok önemli bir bölgede bulunan Türkiye'nin dünya ispatlanmış petrol rezervlerinin yüzde 65'ine ve gaz rezervlerinin yüzde 71'ine sahip bölgelerle komşu olduğuna dikkati çeken Enerji Bakanı bu nedenle Türkiye'nin Hazar Bölgesi Orta Asya ve Ortadoğu gibi enerji zengini ülkelerle Avrupa'daki tüketici pazarlar arasında doğal köprü konumunda olduğunu kaydetti.
Irak doğalgazı
Irak'ın yeniden yapılanması ve refahı için tasarrufunda olan en önemli kaynağın doğal kaynaklar olduğunu düşündüklerini ifade eden Yıldız Irak'ta bulunan doğalgaz rezervlerinin geliştirilmesi durumunda söz konusu rezervlerin kısa mesafe bağlantıları ile Türkiye'den taşınmasının oldukça kolay olacağını söyledi.
Yıldız ''Türkiye ulusal ve uluslararası doğalgaz ticaretinde çok büyük bir tecrübeye sahiptir ve Irak'ın doğalgaz planlamasının tümünde samimiyetle yardım sağlayabilecek konumdadır. Bu kapsamda Irak ile işbirliği hususlarında çalışmalar yürütmekteyiz ve inanıyoruz ki gelecek yıllarda Irak gazı piyasalara ulaşmış olacaktır'' diye konuştu.
Enerji Bakanı üretici ülkeler ile tüketici ülkeler arasında işbirliğinin artırılarak ekonomik bağların kurulması ve daha duyarlı sürdürülebilir uluslararası bir ortam arz edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
GÜNEY KIBRIS'IN YAPTIĞI HUKUKSUZDUR!
Konuşmasının ardından yabancı basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yıldız Güney Kıbrıs'ın Akdeniz'de yaptığı doğalgaz aramasıyla ilgili Türkiye'nin ne düşündüğünün sorulması üzerinde Güney Kıbrıs'ın yaptığı aramaların uluslararası hukuka uygun olmayan bir zeminde gerçekleştirildiğinin bilinmesi gerektiğini söyledi.
Yıldız ''Bu forumda enerjinin aynı zamanda barışın gerekçesi olması gerektiği konusunda temel vurgular yapıldı. Aslında enerji sektörü özellikle bölgemizde gördüğümüz siyasi istikrarsızlıkların da bir sinir ucudur'' dedi. Libya'da İran'da yaşanan bir kısım gelişmelerin bunu gösterdiğini ifade eden Yıldız bu siyasi istikrarsızları enerji sektörünün çok seri bir şekilde hissettiğini ve bu nedenle fiyatların da olumsuz etkilendiğini vurguladı.
Fukuşima sonrasında Türkiye'nin nükleer programının sorulması üzerine Yıldız Fukuşima'dan bütün ülkelerin çıkartacağı derslerin olduğunu Türkiye'nin de gerekli dersi çıkarttığını reaktör yapımında güvenlik önlemlerinin artırılmasına dönük işlemlerin uygulanacağını bildirdi.
''Güney Kore'yi nükleer santralin yapımı ve işletilmesinde ortak olarak görüyor musunuz?'' şeklindeki bir soruya Bakan Yıldız ''Gerek Güney Kore'nin gerekse Japonya'nın verebileceği her türlü teklifi değerlendireceğimizi ben bir kez daha belirtiyorum'' dedi.
Yıldız Mersin Akkuyu'da ilk reaktörün 2019 yılında işletmeye alınmış olacağını da söyledi.
Bağdat'tan bağımsız olarak Kuzey Irak'tan ham petrol tedariği sağlanıp sağlanmadığının sorulması üzerine Yıldız TPAO'nun merkezi hükümetle işbirliğinin devam ettiğini Kuzey Irak'ta ise özel sektörün yürüttüğü bir kısım çalışmalar olduğunu ifade etti.
''Katar'dan LNG alımı konusunda bir ilerleme kaydedildi mi?'' şeklindeki soru üzerine de Yıldız ''İlerleme kaydettik toplantı sonrasında öncesine göre fazla ilerleme kaydettik'' yanıtını verdi.
Yıldız tam gaz
Forumda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın görüşme trafiği dikkati çekti. Forumda resmi düzeyde yapılan 80 ikili görüşmenin 13'ünü Yıldız gerçekleştirdi. Bakan Yıldız'ın resmi olmayanlarla birlikte yaptığı ikili görüşme sayısı 20'yi aştı.
İki gün süren forum sırasında Bakan Yıldız AB Enerji Komiseri Günther Oettinger'in yanı sıra İtalya Azerbaycan Lübnan İtalya Cezayir İsviçre Birleşik Arap Emirlikleri İran Katar Güney Afrika ve Rusya enerji bakanlarıyla ABD'nin de Enerji Bakan Yardımcısı Daniel Poneman ile biraraya geldi.
ABD'den İngiltere'ye Çin ve Hindistan'dan Rusya ve Meksika'ya kadar 73 ülkenin enerji bakanı ile 15 Uluslar arası kuruluş ile çok sayıda şirketin katıldığı forumda siyasi belirsizliklerin enerji fiyatlarını ve yatırımları etkilediği vurgusu yapıldı.
2014 yılında yapılacak olan 14. Uluslararası Forumunun da Rusya'da yapılmasına karar verildi.
Benzinin sudan ucuz olduğu ülke
Bu arada yaklaşık 3 milyon kişilik nüfusa sahip olan Kuveyt'te kişi başına 25 otomobil düşüyor.
Dünyanın en zengin petrol yataklarına sahip ülkede benzinin litresi Türk parasıyla 40 kuruş. 60 litrelik bir otomobilin deposu yaklaşık 24 liraya doluyor. Ülkede bir litrelik su ise yaklaşık 12 liradan satılıyor.
TÜİK İŞSİZLİK RAKAMLARINI AÇIKLADI
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİNİZ...
[PAGE]
Türkiye'de 2011 yılı Aralık döneminde işsizlik oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,6 puan azalarak, yüzde 9,8 oldu.
Türkiye'de 2011 yılının Aralık döneminde işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 16 puan azalarak yüzde 98'e geriledi.Türkiye'de işsiz sayısı 2 milyon 576 bin kişi istihdam edilenlerin sayısı da 23 milyon 678 bin kişi oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hanehalkı İşgücü Araştırması ''2011 Aralık Dönemi Sonuçları''na (Kasım-Aralık 2011-Ocak 2012)'' göre Türkiye'de kurumsal olmayan nüfus bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 218 bin kişilik bir artışla 72 milyon 925 bin kişiye kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus (15 yaş ve daha yukarı yaştaki nüfus) ise 1 milyon 193 bin kişi artarak 54 milyon 122 bin kişiye ulaştı.
2011 yılı Aralık döneminde Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 01 puanlık artışla yüzde 485 olarak gerçekleşti. Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre erkeklerde işgücüne katılma oranı 01 puanlık artışla yüzde 704 kadınlarda ise 02 puanlık artışla yüzde 274 oldu.
İşgücünün eğitim ve yaş dağılımlarına bakıldığında toplam işgücünün yüzde 164'ünü 15-24 yaş grubundakiler oluşturdu. Lise altı eğitimlilerde işgücüne katılma oranı; erkekler için yüzde 684 kadınlar için yüzde 231 olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunu erkeklerde yüzde 856 olan işgücüne katılma oranı kadınlarda yüzde 704 düzeyinde gerçekleşti.
İstihdam 1 milyon 413 bin kişi arttı
2011 yılı Aralık döneminde istihdam edilenlerin sayısı 2010 yılının aynı dönemine göre 1 milyon 13 bin kişi artarak 23 milyon 678 bin kişiye yükseldi. Bu dönemde tarım sektöründe çalışan sayısı 16 bin kişi tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 997 bin kişi arttı.
Sektörel kompozisyona bakıldığında istihdam edilenlerin yüzde 236'sı tarım yüzde 198'i sanayi yüzde 64'ü inşaat yüzde 501'i ise hizmetler sektöründe yer aldı. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında inşaat sektörünün istihdam edilenler içindeki payının herhangi bir değişim göstermediği hizmetler sektörünün payının 16 puan arttığı buna karşılık tarım sektörünün payının 1 puan sanayi sektörünün payının ise 07 puan azaldığı görüldü.
İstihdamın yüzde 715'i erkek
Geçen yıl Aralık döneminde istihdam edilenlerin yüzde 715'ini erkek nüfus oluşturdu.
İstihdam edilenlerin yüzde 572'si lise altı eğitimliler yüzde 633'ü ücretli maaşlı veya yevmiyeli yüzde 247'si kendi hesabına veya işveren yüzde 121'i ise ücretsiz aile işçileri oldu.
İstihdam edilenlerin yüzde 567'si 10 kişiden az çalışanı olan işyerinde çalıştığı yüzde 27'sinin ek bir işinin bulunduğu yüzde 2'sinin mevcut işini değiştirmek için veya mevcut işine ek olarak bir iş aradığı tespit edildi.
Ücretli olarak çalışanların yüzde 90'ı sürekli bir işte çalışıyor.
Kayıt dışı istihdam yüzde 392'ye geriledi
Yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı önceki yılın aynı dönemine göre 28 puanlık azalışla yüzde 392'ye geriledi. Bu dönemde 2010'un aynı dönemine göre tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı yüzde 838'den yüzde 834'e tarım dışı sektörlerde yüzde 283'ten yüzde 255'e düştü.
Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 181'e geriledi
Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 353 bin kişi azalarak 2 milyon 576 bin kişiye geriledi. İşsizlik oranı ise 16 puanlık azalışla yüzde 98 seviyesinde gerçekleşti. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 2 puanlık azalışla yüzde 115 kırsal yerlerde ise 07 puanlık azalışla yüzde 65 oldu.
Genç nüfusta işsizlik oranı da 2010 yılının aynı dönemine göre 35 puan azalarak yüzde 181'e geriledi. Söz konusu oran bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 216 düzeyindeydi.
Bu dönemde işsizlerin yüzde 315'i eş-dost vasıtasıyla iş aradı. İşsizlerin yüzde 908'i (2 milyon 338 bin kişi) daha önce bir işte çalışanlardan oluştu.
İşsizlik gerekçelerine bakıldığında ise işsizlerin yüzde 353'ünü çalıştığı iş geçici olup işi sona erenler yüzde 139'unu işten çıkarılanlar yüzde 191'ini kendi isteğiyle işten ayrılanlar yüzde 57'sini işyerini kapatan/iflas edenler yüzde 78'ini ev işleriyle meşgul olanlar yüzde 9'unu öğrenimine devam eden veya yeni mezun olanlar oluşturdu.
Bu dönemde tarım dışı işsizlik oranı da yüzde 142'den yüzde 12'ye geriledi.
2011 Aralık döneminde 458 bin kişi işten ayrıldı
TÜİK araştırmasına göre Aralık 2011 döneminde 1 milyon 649 bin kişi işe yeni başladı veya iş değiştirdi. Bunun toplam istihdam içindeki oranı yüzde 7 oldu. İşe yeni başlayan veya iş değiştirenlerin yüzde 287'si 25-34 yaş grubunda yer aldı.
Bu dönemde işe başlayan veya iş değiştirenlerin yüzde 202'si sanayi yüzde 38'i hizmetler yüzde 224'ü inşaat sektöründe yüzde 194'ü ise tarım sektöründe işe başladı.
Mevcut işsizlerin yüzde 178'ini (458 bin kişi) bu dönemde işten ayrılanlar oluşturdu.
Mevsim etkilerinden arındırılmış göstergeler
Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücü göstergelerine bakıldığında 2011 yılı Aralık döneminde mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısında bir önceki döneme göre 123 bin kişilik işsiz sayısında ise 7 bin kişilik azalış gözlendi.
Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma oranı bir önceki döneme göre 03 puanlık azalışla yüzde 495 istihdam oranı da 04 puanlık azalışla yüzde 448 oldu. İşsizlik oranı ise herhangi bir değişim göstermedi ve yüzde 93 seviyesinde gerçekleşti.
İşgücü anketleri nasıl açıklanıyor?
2005 yılından itibaren Hanehalkı İşgücü Anketinin tahminleri hareketli üçer aylık dönem ortalamaları esas alınmak kaydıyla aylık olarak yayınlanıyor. Bu seride ilgili üç aylık dönemin ağırlıkları dönem ortası aya ilişkin nüfus projeksiyonları esas alınarak hesaplanırken ifade kolaylığı açısından tahminler de dönem ortası ay adıyla ifade ediliyor.
2010 yılından itibaren temel işgücü göstergeleri mevsim etkilerinden arındırılarak da yayımlanıyor.
BÜTÇE ŞAŞTI! 2.6 MİLYAR AÇIĞIMIZ VAR
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİNİZ...
[PAGE]
Bütçe Şubat ayında 2.6 milyar lira açık verdi. Aynı dönemde faiz dışı fazla da 6 milyar lira olarak gerçekleşti.
Şubat ayında bütçe 26 milyar lira açık verirken 6 milyar lira faiz dışı fazla verildi.Şubat ayı bütçe sonuçlarına göre merkezi yönetim bütçesi 2011 yılı Şubat ayında 988 milyon lira fazla verirken bu yılın aynı ayında 2 milyar 641 milyon lira açık verdi.
Geçen yıl şubat ayında 7 milyar 159 milyon lira faiz dışı fazla verilirken bu yılın aynı ayında 5 milyar 973 milyon lira faiz dışı fazla verildi.
Bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 28 artarak 30 milyar 159 milyon lira olarak gerçekleşirken faiz hariç bütçe giderleri yüzde 238 artışla 21 milyar 545 milyon lira oldu. Şubat ayında faiz giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 396 oranında artarak 8 milyar 614 milyon lira olarak gerçekleşti.
Bütçe gelirleri ise yüzde 121 oranında artışla 27 milyar 518 milyon lira olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri ise yüzde 78 oranında artarak 22 milyar 738 milyon lira oldu.
Bütçe giderleri
2012 yılı merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 350 milyar 948 milyon lira ödenekten Şubat ayında 30 milyar 159 milyon lira gider gerçekleştirildi. Geçen yılın aynı ayında ise 23 milyar 568 milyon lira harcama yapıldı.
Personel giderleri 2012 yılı şubat ayında 6 milyar 625 milyon lira olurken personel giderleri için bütçede öngörülen 81 milyar 692 milyon liralık ödeneğin yüzde 81'i kullanıldı. Şubatta sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri 1 milyar 131 milyon lira olurken bütçede öngörülen 14 milyar 279 milyon liralık ödeneğin yüzde 79'u bu ayda kullanıldı.
Geçen ay mal ve hizmet alım giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 141 oranında artarak 1 milyar 987 milyon lira oldu. Şubatta cari transferler geçen yılın aynı ayına göre yüzde 289 oranında artışla 10 milyar 423 milyon lira düzeyine ulaştı.
Şubatta sağlık emeklilik ve sosyal yardım giderleri için 6 milyar 78 milyon lira transfer yapıldı. Sosyal güvenlik primi işveren hissesinin 5 puanlık kısmının hazine tarafından ödenmesi amacıyla yapılan transfer tutarıysa 430 milyon lira oldu. Cari transferler içinde yer alan mahalli idare payları 2012 şubat ayında 2 milyar 395 milyon lira olarak gerçekleşti. Geçen ay 432 milyon lira sermaye gideri 94 milyon lira da sermaye transferi yapıldı. Borç verme giderleri ise şubatta 853 milyon lira olarak gerçekleşti.
Faiz giderleri 2012 şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 396 oranında artarak 8 milyar 614 milyon lira oldu. Faiz giderlerindeki bu artış borç stokunun vade yapısına bağlı olarak ortaya çıkan dönemsel gerçekleşmeyi ifade ederken faiz giderleri program hedefleriyle uyumlu bir seyir izledi.
Bütçe gelirleri
Geçen yıl şubat ayına göre bütçe gelirleri 24 milyar 556 milyon lira iken bu yılın aynı ayında yüzde 121 oranında artarak 27 milyar 518 milyon lira olarak gerçekleşti. 2012 Şubat ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 78 oranında artarak 22 milyar 738 milyon lira düzeyine ulaştı.
2012 yılı şubat ayında genel bütçe vergi dışı diğer gelirleri için geçen yılın aynı ayına göre yüzde 411 oranında artışla 3 milyar 84 milyon lira olarak gerçekleşti. Şubatta özel bütçeli idarelerin öz gelirleri 872 milyon lira düzenleyici ve denetleyici kurumların gelirleri ise 824 milyon lira oldu.
Vergi türleri itibariyle şubat ayı gerçekleşmelerine bakıldığında geçen yılın aynı ayına göre gelir vergisi yüzde 296 banka ve sigorta muameleleri vergisi yüzde 277 damga vergisi yüzde 267 özel tüketim vergisi yüzde 55 ithalde alınan katma değer vergisi yüzde 33 kurumlar vergisi yüzde 22 dahilde alınan katma değer vergisi binde 2 ve diğer vergiler tahsilatı yüzde 176 oranında artış gösterirken harçlar yüzde 63 azaldı.