Ekofinans ile ekonomi turu başlıyor. Ekonomi gündeminde öne çıkan haberleri sizin için derledik..
Abone olİstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) işlem gören hisse senetleri günlük bazda 270,96 puan ve ortalama yüzde 0,46 oranında değer kaybetti.
İMKB 100 Endeksi, ikinci seansta 298,95 puan azalarak 59.009,47 puandan kapandı. Hisse senetlerinin değerleri ikinci seansta ortalama yüzde 0,50 oranında geriledi.
Borsa endeksi günün tamamında 270,96 puan azalırken, hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 0,46 oranında değer kaybına uğradı.
DOLAR VE AVRO
Piyasanın kapanışı itibariyle Kapalıçarşı'da 1,7950 liradan alınan dolar 1,7980 liradan, 2,3540 liradan alınan avro 2,3590 liradan satılıyor.
Serbest piyasada önceki kapanışta 1,7850 lira olan dolar güne 1,7870 liradan, 2,3470 lira olan avro güne 2,3450 liradan başlamıştı.
EKOFİNANS.COM - Tüketici Hakları Derneği (THD) Genel Başkanı Turhan Çakar, ''Çok önemli bir boykot çağrımız var. 16 Mart Cuma günü bankalara gitmiyoruz, kredi kartımızı kullanmıyoruz'' dedi.
Çakar, Yüksel Caddesinde yaptığı basın açıklamasında, Tüketici Hakları Haftasında çeşitli etkinlikler düzenlediklerini belirterek, ''15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü nedeniyle 2012 yılında yapacağımız Tüketici Hakları Haftasının ana gündem konusunu bankaların haksız uygulamaları ve tüketicilerin bankalardan istekleri olarak belirledik'' diye konuştu.
Bankalarla ilgili hazırladıkları anketi hem web sayfalarına koyacaklarını hem de anketin yüzyüze görüşülerek yapılmasını sağlayacaklarını ifade eden Çakar, anket sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi.
''Türkiye'de faaliyet gösteren bankaların yüzden fazla değişik adlar altında tüketicilerden milyarlarca lira haksız bedel aldığını'' ileri süren Çakar, ''bu haksız bedeller içerisinde en yaygın olanlarının yıllık kart aidatları ve konut kredisi kullananlardan dosya masrafı adıyla alınan ücretler ile yeniden yapılandırma ücreti, ipotek fek ücreti'' olduğunu savundu.
Çakar, Tüketici Hakları Derneği olarak her zaman tüketicinin yanında olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin kararı gereğince 10 yıl geriye dönük olarak yıllık kart aidatlarının ödenmesi için hazırladığımız dilekçeyi web sayfamızda yayınlamıştık. Benzer şekilde bankaların tüketicilerden aldıkları dosya masrafı, yeniden yapılandırma ücreti, ipotek fek ücretlerini de yargı kararları gereğince tüketiciler bankalardan isteyebilirler. Tüketicilerin bankalardan olumsuz cevap almaları durumunda ikamet ettikleri kaymakamlıklarda ve illerde bulunan tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuruda bulunabilirler.''
Tüketici Hakları Haftasında çok önemli bir boykot çağrıları olduğunu ifade eden Çakar, ''16 Mart Cuma günü bankalara gitmiyoruz, kredi kartımızı kullanmıyoruz'' dedi.
MAAŞ HESABINIZ VARSA YANDINIZ?
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]
Maaş hesabınız varsa cep telefonunuza gelecek 'Bankaya olan borcunuzu ödemediğiniz taktirde hakkınızda işlem başlatılacaktır' mesajına şaşırmayın!
Çalıştığı kurum ile banka arasında yapılan anlaşma sonrası bankada adına hesap açtırılan vatandaşların önemli şikayetlerinden bir tanesi de maaş hesaplarından dolayı bankaların kendilerinden habersiz sigorta yapması.
Türkiye'nin En Büyük Şikayet Portalı Şikayetvar'a gönderilen şikayetlere göre, "Bankamıza borcunuz var ödemez iseniz hakkınızda işlem başlatılacaktır" mesajı ile bankanın kendilerine sigorta yaptığını öğrenen vatandaşlar sigorta borçlarının ödenmediği için de faizlerle birlikte ödeme yapmak zorunda bırakıldıklarından dert yandılar.
GELEN MESAJ İLE SİGORTALANDIKLARINI ÖĞRENİYORLAR
"İki sene önce banka hesabından maaş alıyordum. En son paramı çektikten sonra bir daha atm'ye uğramadım. Artı para hesabına hiç dokunmadım. Cep telefonuma birkaç gündür gelen gecikmeli borcunuzla ilgili tarafınıza ulaşılamamıştır mesajlarına istinaden bankanın müşteri hizmetlerini aradım. Bana hayat sigortası yapıldığını ve bunun artı paradan çekildiğini ödenmediği için faiz bindiğini ekstre bedeli alındığını hesap işletim ücreti kesildiğini söylediler. Bana sormadan beni sigorta yapmışlar. Umarım kredi sicilim karalanmaz."
HESABA SİGORTA AÇILIYOR
"Mardin şehrinde devlet memuru olarak çalışırken kullanmış olduğum maaş kartını İstanbul' a nakil olduğumda hesabı sıfırlayarak kapama dilekçesi verdim. Aradan 2 yıl geçti geçen hafta bankadan hem yazı hem de sms mesajı geldi. Bankaya borcumu ödemem gerektiğine dair hakkımda işlem yapılacağına dair. Hakkımda Ferdi Kaza sigortası başlatılmış. 2011 yılında ve hesabıma tanımlı nakit avansla hesaptan sürekli kesintiler yapılmış. Ben böyle bir ferdi kaza sigortası başvurusu yapmadığımı söyledim ve hesabımı kapamak için bankaya zamanında talimat verdiğimi hatırlattım. Hakkımıza herhangi bir bildirim olmaksızın bankaların hakkımızda sigorta poliçesi imzalamamış olduğumuz halde sigortalı gösterip ek hesaptan alınması suç değil mi?"
KİMSE POLİÇEYİ BULAMIYOR
"Daha önce defalarca müşteri hizmetleri ekibinizle görüştüm bana hiç bir şekilde borcumun olmadığını ifade ettiler. Ancak bir sms geldi ve içeriğinde ise; 'Sn müşterimiz kurtaran hesabınıza ait asgari ödeme tutarı 8.66 TL. Toplam ödeme tutarı 86.61 TL'dir. Asgari tutarı ödemezseniz ihtarname gönderilecektir' şeklinde bir not vardır. Peki şimdi bu nedir? Ne bir imza ne de bir bilgi verilmiş bize ve sigorta yapılmış kimse poliçeyi bulamıyor. İmza sirküleri yok ve tehdit ediliyoruz ki ihtarname çekeriz diye."
CARİ AÇIK 6 MİLYAR DOLAR OLDU
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SEYFAYA GEÇİNİZ...
[PAGE]
Cari işlemler dengesi Ocak'ta 5 milyar 988 milyon $ oldu. Beklenti 5 milyar 439 milyon dolardı.
Türkiye'nin cari işlemler hesabı açığı 2012 Ocak ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 041 azalarak 5 milyar 998 milyon dolara geriledi.
Merkez Bankası tarafından bugün açıklanan 2012 yılı Ocak ayına ilişkin ödemeler dengesi verilerine göre 2011 yılının Ocak ayında 6 milyar 23 milyon dolar açık veren cari işlemler hesabında bu yılın aynı ayında yüzde 041 azalışla 5 milyar 998 milyon dolar açık meydana geldi.
ŞUBAT'TA EN ÇOK NE KAZANDIRDI?
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SEYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ''Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Şubat/2012'' sonuçlarını açıkladı.Peki Şubat'ta en çok ne kazandırdı?
İMKB 100 Endeksi Şubat ayında aylık bazda yatırımcısına en fazla getiri sağlayan finansal yatırım aracı oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ''Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Şubat/2012'' sonuçlarını açıkladı. Buna göre şubat ayında en yüksek reel getiri ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 1269 TÜFE ile indirgendiğinde de yüzde 1196 oranlarıyla İMKB 100 Endeksinde gerçekleşti. ÜFE ile indirgendiğinde yatırım araçlarından külçe altında yüzde 082 ve mevduat faizi yüzde 059 oranında yatırımcısına reel getiri sağladı. Buna karşılık Amerikan Doları yüzde 446 ve euro yüzde 210 oranında yatırımcısına kaybettirdi.
TÜFE ile indirgendiğinde ise külçe altın da yüzde 017 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken Amerikan Doları yüzde 508 euro yüzde 273 ve mevduat faizi yüzde 006 oranında yatırımcısına kaybettirdi.
Yıllık değerlendirmede yine altın önde
İMKB 100 Endeksi üç aylık değerlendirmede ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 989 TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 945 oranında yatırımcısına reel getiri sağladı.
Altı aylık değerlendirmeye göre ise İMKB 100 Endeksi ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 482 TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 242 oranında yatırımcısına kazandırdı. Aynı dönemde euro ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 1215 TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 1416 ile yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu. Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde; en fazla reel getiri oranlarına göre külçe altın Amerikan Doları euro mevduat faizi ve İMKB 100 Endeksi olarak sıralandı.
ÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 2861 ve Amerikan Doları yüzde 130 oranında yatırımcısına reel getiri sağladı. Diğer taraftan euro yüzde 182 mevduat faizi yüzde 210 ve İMKB 100 Endeksi yüzde 1431 oranında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise külçe altın yüzde 2712 ve Amerikan Doları yüzde 013 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken euro yüzde 296 mevduat faizi yüzde 323 ve İMKB 100 Endeksi yüzde 1530 oranında yatırımcısına kaybettirdi.
MEMURA BU TARİHTEN ÖNCE ZAM YOK!
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SEYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]
Geçen hafta başlayan toplu sözleşme yasa tasarısı Alt Komisyon'da görüşülmeye devam ediliyor. Fakat yapılan açıklamalara göre zam en erken Mayıs ayında.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu bünyesinde oluşturulan Alt Komisyon bir aylık gecikme ile toplu sözleşme yasa tasarısı üzerindeki çalışmalarına geçen hafta başladı.
İki gün üst üste toplantı yapan Alt Komisyon ilk gün sendikaları ve bürokratları dinledi. İkinci gün yapılan toplantıda ise milletvekillerinin tasarı üzerideki görüşleri alındı. Alt Komisyon'un tasarı üzerindeki görüşmelerini bu hafta tamamlaması bekleniyor.
Alt Komisyon üyesi bir milletvekili yaptığı açıklamada gecikmenin sendikalardan kaynaklandığını belirterek “Sendikalar aralarında anlaşma sağlayamadığı için çalışmalar uzadı” değerlendirmesinde bulundu. Tasarının bu ay içinde Meclis'te kabul edilmesi ve Nisan ayında da toplu sözleşme görüşmelerine geçilmesi planlanıyor. Bu durumda memurlar zamlarını en erken Mayıs ayında alabilecekler.
KİRACILARIN DA ARTIK BİR KARNESİ OLACAK!
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SEYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]
Kirasını, elektrik, su borcunu ödemeyen artık ev bulamayacak. Ev sahipleri, evini kiraya verirken, kiracının ‘notuna’ bakacak... Notu kötü olan kiracıya ev vermeyecek.
Hürriyet'in haberine göre Merkez Bankası bünyesinde tutulan ‘kara liste’ artık Türkiye Bankalar Birliği’nce takip edilecek. Kamuoyunda 'kara liste' olarak bilinen Merkez Bankası bünyesindeki kredi bilgilerinin yer aldığı Risk Merkezinin Türkiye Bankalar Birliği (TBB)’ye devredilmesiyle ilgili çalışmalarda sona gelindi.
Bankalar sigorta şirketleri ile finansal kiralama ve factoring şirketleri tüm müşterilerinin bilgilerini TBB bünyesindeki Risk Merkezine aktaracak. Bilgi veren şirketler bu merkezden bilgi alma hakkına da sahip olacak.
NOTU YÜKSEK OLANA DÜŞÜK FAİZ
TBB Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Merkez Bankası’nın Risk Yönetim Merkezi’nin kuruluş ve işleyişiyle ilgili yönetmelik çalışmasında sona gelindi. Yönetmeliğin çıkmasıyla birlikte ilk etapta kişilere ait finansal veriler sisteme girilecek. Örneğin bir kişinin veya şirketin A Bankasından aldığı kredi kredi kartı ödemeleri veya borçları sisteme kaydedilecek.
Bu kişi veya şirket B bankasına kredi başvurusunda bulunduğunda; B bankası bu kişiyle ilgili tüm bilgileri ‘bir ücret’ karşılığında Risk Merkezi’nden satın alacak. Kişi veya şirketin borcuna sadık düzenli bir ödeyici olması durumunda o kişiye kredi verecek. Kredi faizi ve limitini ise kişinin kredibilitesine göre belirleyebilecek. Örneğin borcuna sadık Ahmet Bey aylık yüzde 1.1’lik faizle kredi kullanırken; borç ödemelerinde sıkıntı görünen Mehmet Bey’in kredi faizi 1.3 olacak. Ahmet Bey’e 100 bin TL kredi verilirken; Mehmet Bey’in kredi limiti 60 binde kalacak.
KÖTÜ KİRACI YANDI
Yeni sistemden üçüncü şahıslar da yararlanabilecek. Buna göre evini kiraya verecek olan bir vatandaş ‘kiracıyı’ Risk Yönetim Merkezi’nden sorgulayabilecek. Ancak bunun için ‘kiracının rızası’ aranacak. Kiracı ‘evet beni sorgulayabilir yazısı’ verdiğinde ev sahibi Merkezi arayıp kiracının ‘borcuna sadık olup olmadığını’ öğrenebilecek. Bu sorgulama ‘küçük bir ücret’ karşılığında yapılabilecek. Böylece ev sahibi kiraya vermeyecek ya da o kişiden ‘yüksek depozito’ alacak.
KARŞILIKSIZ ÇEKE SON
Ya da bir vatandaş alacağı karşılığında ‘çek’ ‘senet’ kabul etmeden önce’ yine kişi veya şirketin rızasını alarak Risk Merkezinde ‘sorgulama’ yapabilecek. Bu sorgulama sonucuna göre de o kişi veya şirketin çek veya senedini kabul edecek.
KENDİNİ DE SORGULAYABİLECEK
Bankaların ibraz etmediği küçük borçlar nedeniyle ‘kara listeye’ girenlerin sıkıntısı da bitecek. Üç kuruşluk aidat borcu için ‘kara listeye giren’ vatandaş Risk Yönetim Merkezi’ni arayarak borcu olup olmadığını hangi bankaya borçlu göründüğünü sistemden öğrenebilecek. Bu öğrenme işlemi için yine ‘küçük bir ücret’ ödemesi gerekecek.
ELEKTRİK SU TELEFON VERGİ SİGORTAYA DA OKUL TAKSİDİNE DE BAKILACAK
Amerikan kredilendirme sistemi geliyor… Bankalar tarafından oluşturulacak yeni listede Amerika’da olduğu gibi kredilerin yanı sıra vergi sigorta trafik cezası elektrik su telefon okul taksiti gibi borç bilgileri de yer alacak. Ancak bu aşama biraz zaman alacak. Risk Yönetim Merkezi’nin faaliyete geçmesinin ardından Maliye Sosyal Güvenlik Kurumu belediyeler elektrik dağıtım şirketleri ve özel okullar gibi kuruluşlarla birebir anlaşmalar yapılacak.
Örneğin Risk Yönetim Merkezi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile su abonelerine ilişkin bir anlaşma yapacak. Böylece su faturasını ödeyen ve ödemeyen bilgileri sisteme girilmiş olacak. Yine İstanbul’un elektrik dağıtımını yapan şirketlerle birer anlaşma yapılarak böylece elektrik borcuna sadık olanlar ve olmayanlar ortaya çıkacak. Bir başka anlaşma da internet ve telefon şirketleriyle yapılacak. Kişilerin sabit cep ve internet faturalarını ödeyip ödemedikleri ortaya konacak.
Tüm bu anlaşmaların ardından herkesin bir ‘kredi notu’ olacak. Kişilere kredi kartı kredi verirken bu bilgilere bakılacak. Bu not kişiye uygulanacak faiz oranını da limitini de belirleyecek.
AYNI İSİM MAĞDURİYETİNE SON
Mevcut sistemde isim benzerliği nedeniyle ‘kara listede’ görünme karmaşası da son bulacak. Kendi isminden birinin kara listede olması nedeniyle kredi alamayanlar yeni dönemde sıkıntı yaşamayacak. Çünkü kişilerin risk kayıtları TC kimlik no verilecek.
TOBB'UN YENİ BAŞKANI KİM OLACAK?
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SEYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]
Oda ve borsalar bu yıl tarihi bir dönem yaşayacak. İlk kez 81 ilde 157 ilçede örgütlü 365 oda ve borsa başkanının yüzde 90’ı değişecek.
Oda ve borsalarda bu yıl bir ilk yaşanacak. Üst üste 2 dönem başkanlık yapanlar tekrar aday olamayacağı için 365 başkanın yüzde 90’ı değişecek. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da seçimlerde aday olamayacak.
Star gazetesinin haberine göre 2006 yılında çıkarılan TOBB yasasıyla oda ve borsa başkanlarından ikiseçimdönemindeaynı görevde yönetim kurulu başkanlığı yapanlar ikiseçimdönemigeçmeden bir daha adaylığını koyamayacak.
Bu durumda Türkiye’nin en büyük odaları olan İstanbulTicaret Odası İstanbul Sanayi Odası Konya Sanayi Odası ve Ticaret Odası Bursa Sanayi ve Ticaret Odası gibi kilit noktalardaki başkanlar ve yönetim kurulları değişecek.
TOBB için de kulisler şimdiden başladı
En önemli değişim ise iş dünyasının çatı örgütü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) yaşanacak. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da çıkması için destekverdiği söz konusu yasa nedeniyle 12 yıldır üst üste başkan olan Hisarcıklıoğlu da 2013’te yapılacak TOBBseçimli genel kurulunda başkan adayı olamayacak. İşte asıl fırtına da bu noktada kopacak.
TOBB’un yeni başkanının kim olacağına dair yapılan spekülasyonlar oda seçimleri kulislerinde şimdiden hararetlenmeye başladı. İstanbullu işadamları ve sanayiciler TOBB içerisinde en çok üyeye sahip olan İstanbul’un artık bir başkan çıkarmasını beklemeye başladı.
Bu konuda en yakın adayın ise henüz kendisi bir açıklama yapmasa da İTO Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Dr. Murat Yalçıntaş olacağı konuşuluyor.
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük’ün de TOBB Başkan Yardımcısı olması nedeniyle aday olabileceği belirtiliyor.
Bu isimler adaylık için ‘aday olacak mısınız?’ sorularını ‘henüz erken’ diyerek geçiştiriyor. İstanbullu işadamı ve ticaret erbabının asıl tartıştığı konu ise merkezi Ankara’da bulunan TOBB’un da ‘İstanbul Finans Merkezi’ projesi kapsamında artık İstanbul’a taşınması oldu.
Bir kısım işadamı TOBB’un İstanbul’da da merkezinin olması nedeniyle taşınmasına gerek olmadığını savunuyor. Ancak çoğunluk TOBB’da sadece İTO’ya kayıtlı 350 bin işadamının olduğunu bu rakamın diğer oda ve borsalarla 400 bini aştığını belirterek merkezin gelmesinden yana görüş bildiriyor.
Gözler TOBB’un kasasındaki parada
Başkanlık seçimlerinin 2013’te yapılacak olması gözleri kurumun kasasındaki milyarlarca dolara çevirdi. TOBB kriz döneminde işadamlarına bankalar kanalıyla kredi kullandırmıştı ancak iş dünyası 50-100 milyon dolarlık bu miktarın yerine daha çok kredi verilmesini talep etmişti. TOBB’un kasasında yaklaşık 6 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
2 dönem başkanlık yapanlara kapı kapalı
Odalarda seçimleri düzenleyen 18’inci madde 2 dönem üst üste başkanlık yapanların yeniden seçilmesini yasaklıyor. Madde şöyle: “Üst üste iki dönem yönetim kurulu başkanlığı yapmış olanlar aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.
Oda yönetim kurulu dört yıl için seçilen meclis üye sayısı 20’den az olan odalarda beş; 20 ile 29 arasında olanlarda 7; 30 ile 39 arasında olanlarda 9; 40 ve daha fazla olanlarda 11 kişiden oluşur.
Meclis kendi üyeleri arasından yönetim kurulunun başkanını asıl ve yedek üyelerini tek liste halinde seçer. Yönetim kurulu kendi üyeleri arasından dört yıl için bir veya iki başkan yardımcısı ve bir sayman üye seçer.”
Hisarcıklıoğlu çıtayı yükseltti
İSTANBUL Ticaret Odası Meclis Başkanı İbrahim Çağlar oda ve TOBB Başkanlığı seçimleri için Star’a yaptığı açıklamada TOBB Başkanlığı’na gelecek kişinin işinin ‘zor’ olduğunu çünkü TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yaptığı çalışmalarla ‘çıtayı çok yükselttiğini’ söyledi.
Kendisinin 350 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük işadamı örgütü olan İstanbul Ticaret Odası seçimlerinde başkanlık adaylığını koymak için önce komiteden seçilmesi gerektiğini söyleyen Çağlar “Komite seçimleri olmadan adaylığımı koymam etik olmaz” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu 2 Mayıs 2009 seçimlerinde oy kullanan bin 385’inin oyunu alarak seçilmişti.
ELEKTRİK FATURALARI CEP YAKACAK!
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SEYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]
TRT payının hesaplandığı matrahtan "kayıp - kaçağı" çıkaran Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararı Danıştay'dan döndü.
EPDK TRT’ye elektrikten aktarılan payın hesaplandığı matrahtan ‘kayıp-kaçağı’ çıkarınca TRT yargıya taşıdı.
Danıştay 13. Dairesi bu kararı durdurdu. EPDK kararına göre Şubat-Kasım 2011 döneminde abonelerden geriye yönelik 40 milyon liraya yakın tahsilat yapılacak.
Enerji Piyasası Düzenle me Kurumu (EPDK) geçen hafta yaptığı toplantıda 33 milyon elektrik abonesini doğrudan ilgilendiren kritik bir karar aldı. Buna göre TRT’ye aktarılmak üzere abonelerden geriye yönelik yaklaşık 40 milyon TL tahsil edilecek. Elektrik faturalarında bu ödeme için ‘TRT farkı’ olarak öngörülen ayrı bir bölümün açılması bekleniyor. EPDK TRT’ye elektrikten aktarılan paya esas oluşturan matrahtan 1 Şubat 2011’den geçerli olmak üzere ‘kayıpkaçağı’ çıkardı. Bu karar sonrasında TRT’ye elektrikten yıllık yaklaşık 60 milyon TL daha az kaynak aktarılması gündeme geldi. (TRT’ye elektrikten yıllık 500 milyon TL kaynak ayrılıyor) TRT EPDK’nın kararını yargıya taşıdı. Danıştay 13. Dairesi EPDK’nın kararının hukuka uygun olmadığına hükmedip yürütmesini durdurdu.
DANIŞTAY ‘YASA GEREKİR’ DEDİ
Danıştay TRT payının yasayla düzenlendiğini belirterek “Bu payda bir değişiklik yapılacaksa yasa gerekir. Kurul kararıyla TRT’ye aktarılan payda değişiklik yapılamaz” dedi. Karar 2011 yılının Kasım ayında EPDK’ya resmen bildirildi. EPDK Danıştay kararının uygulanmasına yönelik toplantısında sürpriz bir karar daha aldı. Buna göre 2011 yılı şubatından kasım ayına kadar geçen dönemi kapsayacak biçimde elektrikte kayıp-kaçak oranları her bir ay için ayrı ayrı hesaplanacak. Abonelerden geriye yönelik tahsilat yapılacak. Tahsilat tutarının yaklaşık 40 milyon TL düzeyinde olduğu tahmin ediliyor.
TRT FARKI FATURADA
TRT farkı faturada EPDK kararı bu ay içinde elektrik dağıtım şirketlerine bildirecek. Faturalarda bu ödeme için ‘TRT farkı’ olarak ayrı bir bölümün açılması bekleniyor.
PARA KAZANMAK İSTEYEN BUNU YAPSIN!
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SEYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]
Bankacılık başarısını Vakıfbank’ta iki yıldır genel müdür olarak sürdüren Süleyman Kalkan yatırımcılara tüyolar verdi...
İstanbul Genç ve halden anlayan.. Bu üç kelimeyi bankacılıkla birleştiren bir isim o. Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan önce yarım asırdır Ankara'da bulunan Vakıfbank'ı İstanbul'a taşıdı sonra da tüm enerjisiyle başarıdan başarıya koştu...
Süleyman Kalkan bankacılık başarısını Vakıfbank'ta yaptıklarını bir röportajda anlatırken yatırımcılara tüyolar vermeyi de unutmadı. Dilerseniz bu başarı serüvenini kendisinden dinleyelim...
Banka tarihinde iz bırakacağız
İki yılda neler yaptınız ve genel kurulda neler vaad edeceksiniz? Bir önceki yılın muhasebesi yapılıyor genel kurulda. Bütün çalışmalar bir rapora dökülüyor. Orada da yönetim kurulunun performansı değerlendiriliyor sonuçta da ibra ediliyor veya edilmiyor. İşin özeti bu. Bu genel kurulda banka tarihinin iz bırakacak bilançolarından birini çıkarmış olacağız. Niye? Geçtiğimiz yılda rakiplerle karşılaştırarak bankamızın performansına baktığımızda çok önemli ve diğerlerinden ayrışan bir tarafı var. İki tablo ile bunu anlatacağız. Sektörün geçen seneki manzarası şu; Sektör kârda bir önceki yıla göre 10.26 düştü. Vakıfbank olarak biz yüzde 6 pozitif kâr açıkladık.
Kârlı büyümeye odaklandık
Bu doğru ama aktif varlıklar açısından değerlendirdiğinizde durum nasıl?
Bu neye oynadığınızla ilgili bir şey. Biz kârlı büyümeye oynadık tercihimizi böyle ortaya koyduk. Tek başına büyüme yapmak istemedik. 2011 zor bir yıldı bankayı belli alanlarda büyütmek istedik. Mesela bireysel tarafta büyümek istedik. Bunda da en fazla büyümeyi sağlayan banka yüzde 41.73'le biz olduk. Sektörün ortalaması ise yüzde 29 oldu. Bireyselde bu piyasanın en iyilerinden birisiyiz. Birincisi taksitli ihtiyaç kredileri tarafında ikincisi de konut kredisinde sektörün en büyük aktörlerinden birisiyiz.
Konutta nasıl büyüdünüz?
Krediden başlayarak her türlü ihtiyaçları sağlıyoruz. TOKİ ile olsun emlak yatırım ortaklığı ya da piyasadaki büyük konut üreticilerinin projelerine baştan girdik bunları plase ettik ve ayrıca çok ilginç bir şey var. Takipteki kredi alacaklarında da düşüş var. Sektör ortalaması yüzde 2.6'ya geldi. Biz de geçen yıl takipteki işleri izleyen en iyi bankalardan birisiyiz. İkinci olduk. Konutta da en düşükteki bankalardan biriyiz. Kurumsal kredilerde biz büyümek değil küçülmek istedik. Çünkü kar marjı düşük. Biz mevduat topladık bunları sattık yüzde 6 kar sağladık. Başka bankalar daha fazla iş yaptılar fakat zarar ettiler. Biz hormonlu büyümeye rağbet etmiyoruz. Fos içi boş büyüme istemiyoruz.
En çok şubeyi İstanbul'da açıyoruz
Siz İş Bankası'ndan Vakıfbank'a geçtiniz. Özel bir bankadan kamu bankasına gelmenin zorlukları oldu mu?
Düşündüğüm kadar korkunç olmadı. Vakıfbank kamunun en özel bankası. Hemen her alanda faaliyet gösteriyor.Sadece bir misyon bankası değil. 60 yıldır da bütün faaliyetleri gerçekleştiriyor. 2001 krizinde baktığınızda bir başka özel bankanın sıkıntıları neydiyse bizimki de aynıydı. Biz de onlar gibi reel sektörü özel kesimi destekleyen finanse eden bir bankaydık. Bir farkımız yok. Niye İstanbul'a geldik? İşte özel bankacılık mantığı getirdi. İlk gelen kamu bankası olduk.
İstanbul'da hangi konuma odaklanıyorsunuz?
Geçen yıl 2015 diye çalışmıştık şimdi 2016 planlarını konuşuyoruz. Bizim görece olarak İstanbul'daki konumumuz zayıftı. Daha fazla Ankara'ya ve yine daha fazla Anadolu'ya konsanstre olmuşuz. Şimdi İstanbul'da konumumuzu daha çok güçlendirmek istiyoruz. Toplamda 700'e yakın şubemiz var bunun 190'a yakını İstanbul'da. Son 2 yıldır da açılan şubelerin ağırlığı da burada.. Bu sene Ağustos'a kadar açacağımız 62 şubenin de çoğu yine bu şehirde olacak.
Kaç kişiyi işe alacaksınız?
Toplamda 1000 civarında insan alacağız. Sınavları tamam mülakatları yapıyoruz. Geçen yıl da 1500 kişi aldık. Toplamda 2 bin 500 kişi eder. Ben geldiğimde 10 bin 500 kişiydi çalışanlar geçen yılı 12 bini aşarak kapattık. Bu yıl 13 bini de geçeceğiz.
İstanbul Finans Merkezi yeni yatırımlar getirir
Yabancıların bizim bankalara ilgisi nasıl ve nereye kadar gider?
Türkiye iyi ve geleceği olan bir ekonomi. İstanbul Finans Merkezi'ni kuruyoruz bölgesel üs olmak için. Yabancılar geliyor ve daha da gelecekler. Şu ana kadar itibar etmeyenler de gelmek istiyor. Gelenler için öylesine konjonktürel oldu ki adeta Türkiye'ye yatırım yapan kazandı. Bundan sonra da bölgesel bir güç olmaya giden bankacılığı sağlam olan ülkeden söz ediyoruz. ABD'de ve Avrupa'da krizler yaşanırken Türkiye'de çok sağlam bir bankacılık sistemi var ve bunun karşılığını da gördük.
Geçen yıl bankacılıkta kârlar yüzde 10 civarında düştü bu yıl da düşer mi?
2011'in son 3 ayında piyasalar biraz karışmıştı endişeler ağırlaşmıştı. Ancak daha iyi bir ortama doğru gidiyoruz. Faizlerde daha aşağı bir trend oldu. Bir ara aylık tüketici kredisi faizi 1.80'lere kadar çıkmıştı. Şimdi epeyce aşağılara geliyor. 2011 seviyelerinde bir kârı bu sene de yakalama olasılığı yüksek. Bankacılık aktiflerinde yüzde 15 civarında büyüme bekliyoruz.
Vatandaş kartını amacı dışında kullanmasın
Kredi kartları yine gündemde. Tüketici dernekleri kart sahiplerine Dava açarsanız paranızı alabileceksiniz diyor. Büyük rakamlar ortaya çıkmayacak mı?
İşin henüz o noktalarda olacağını düşünmüyorum. Bankalar Birliği zaten açıklama yaptı. Hukuki sürece iş gittiği zaman farklı yorumlar çıkabiliyor.
Ben Bankalar Birliği'nin duruşunun doğru olduğunu düşünüyorum. İnsanlar kartı alışverişte ancak bir aracı olarak kullanmalılar. Bütün kartın tamamını borçlanıp kartın tüm imkanlarını kullanması doğru değil. Eğer nakite ihtiyacınız varsa ya kredili mevduatınızı kullanacaksınız ya da en doğrusu en ucuzu ihtiyaç kredisini kullanacaksınız. Faizleri daha düşük ve makul.
Tek kartım var
Sizin kaç kartınız var?
Sadece Vakıfbank kartım var. Öteden beri çok kart kullanmayı sevmiyorum. Borçlu yaşamayı sevmeyen hatta nefret eden bir adamım.
Yatırımlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pek bu konuya girmek istemem ama vatandaşa TL enstrümanlarını tavsiye edebilirim.
Bizde cinsiyet eşitliliği sorunu yok
Küresel iş dünyasında da Türkiye'de de kurumlar insan çalıştırırken cinsiyet eşitliği yani kadın-erkek eşitliğine çok önem veriyor. Sizde durum nedir?
Bizim bankada kadın-erkek çalışan oranı yüzde 50-50'dir. Bankacılıkta giderek kadın hakimiyeti oluşuyor. Özel bankalarda kadın oranı erkeğin biraz üzerinde görünüyor.
Kamu bankalarında bakıldığında ise erkekler kadınlara göre biraz daha fazla. Ama Vakıfbank'ta eşitlikçi bir oran var.Onun için diyorum ki Vakıfbank kamunun en özeli. Özel kelimesini birkaç manada olduğu gibi bu anlamda da kullanıyorum.
Türkan Şoray'la kampanyaya devam
Türkan Şoray'la reklam kampanyasına devam edecek misiniz?
Edeceğiz. Halden anlayan banka konseptini sürdüreceğiz.
Neden Halden anlayan banka konseptini seçtiniz?
Çünkü bu bankanın en özelliği nedir diye araştırmalar arama konferansları yaptık. Biz kendimizi Türk insanına çok yakın hissediyoruz.
İstanbul'a aşığım başka yerde yaşayamam
İstanbul'a ayrı bir sevginiz var. Hatta İstanbul Dünya Mirası adıyla kitap da çıkardınız. Bu sevginin kaynağında neler var?
O çok bambaşka bir sevgi. 12 senedir İstanbul'dayım. Bu şehri sürekli anlamaya keşfetmeye ve yaşamaya çalışıyorum. Dünyada yegane yaşayacağım şehir burasıdır diyorum.
Hafta sonları ne yapıyorsunuz?
Evim Acıbadem'de bahçemle uğraşmayı seviyordum. Ama son iki senedir Vakıfbank'a geçince artık uğraşamıyorum. Hiç vakit olmuyor.
Yazışmalarda 'de' ile 'da'yı ayıramayana kızarım
Bir bankacı yorgunluğu üzerinden nasıl atar?
Hayattan keyif alacak şeyler yapar. Mesela benim edebiyata çok ilgim var. Türkçenin iyi kullanılmasına dikkat ederim. Doğru kullanma doğru telaffuz etme takıntım var. Okumalarla ilgili bir şey.
Mesela 'de' ve 'da' ekinin doğru kullanılması sizin için önemli mi?
Hem de çok önemli. Bankadaki yazışmalarda da buna önem veririm. Yanlış kullananları uyarırım.
ÖNCEKİ HABERLER
