BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Tek tıkla ekonomi gündemi

Ekofinans'la ekonomi gündemi başlıyor. Türkiye ve dünyanın önde gelen ekonomi haberlerini sizin için derledik.

Abone ol

EKOFİNANS.COM - Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Dünya Enerji Liderleri Zirvesi'nde Türkiye'deki yatırım imkanlarını konuştuklarını söyledi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin hemen kısa vadede ulaştırma sektörü ile beraber realize edeceğini açıkladığı projelerin tutarının 70 milyar dolar olduğunu kaydetti. Yıldız, Dünya Enerji Liderleri Zirvesi'nde gazetecilerin sorularını yanıtlarken, zirvede Türkiye'deki yatırım imkanlarını konuştuklarını söyledi.

Türkiye'nin bir hukuk devleti, zemini sağlam, istikbal vaat eden, büyüme hızı itibariyle de bakıldığında dünyada dikkat çeken bir ülke olduğunu dile getiren Yıldız, ''Hemen kısa vadede ulaştırma sektörü ile beraber realize edeceğini açıkladığı projelerin tutarı 70 milyar dolar. Bunun uluslararası sermaye ile yapılandırılması son derece önemli. Geçen hafta yaptığımız son Çin seyahatinde bunun meyvelerini görmeye başladık. Bu hafta içerisinde bir Çinli büyük yatırımcı geldi'' diye konuştu.

Bakan Yıldız, Türkiye'nin önüne koyduğu 2023 hedeflerine değinirken, bu hedeflere ulaşabilmek için enerji sektöründe neredeyse 130 milyar dolara yakın bir yatırım yapılması gerektiğini, bunu, şu anda Dünya Enerji Liderleri Zirvesi'ne katılımda bulunan 100'e yakın büyük grupla beraber gerçekleştirmeyi düşündüklerini vurguladı.

KKTC'de bu ay çalışmalarına başlanacak olan petrol arama sondaj faaliyetleri ile ilgili bir soruyu da Yıldız, ''Uluslararası hukuka uygun olarak bir resmi ruhsatlandırma süreci söz konusu. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, KKTC'den aldığı bir ruhsatı değerlendirecek. Karada yapacağı bir petrol çalışmasının sonucunu tekrar yine beraber kamuoyu ile paylaşacağız. Buradan petrol çıkar mı çıkmaz mı bilmiyoruz. Petrol çıkabilir de... Ama biz elimizdeki sismik verilerle beraber çıkacağına inandığımız için bu sondajı yapacağız'' şeklinde yanıtladı.

Bunun tamamen teknik gerekçelerle yapılmış bir sondaj olacağına dikkati çeken Yıldız, ''Dünya Enerji Konseyi Başkanı ve yatırımcılarla beraber görüştüğümüzde, onların da sondaja sıcak baktığını ve dünyanın bütünü ile ilgili bir artı oluşturduğunu, bütün enerji kaynaklarına ulaşmakla alakalı bir artı oluşturduğunu söylediler'' dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, elektrik faturalarında kayıp kaçak bilgilerinin yer almadığı yönünde bir soruyu ise şöyle yanıtladı:

''Faturalarda ister gözüksün ister gözükmesin. Bundan 5 yıl önceki kurguyla, 5 ay önceki kurgu, bundan sonra yapacağımız 5 gün sonraki kurgu arasında herhangi bir fark yok. Bu, tüketicilerimize vatandaşlarımıza artı gelmiş bir değer birim değildir. Bu, sonradan eklenen bir birim değildir. Herhangi bir rant içermemektedir. Bu, yalnızca özelleşen dağıtım şirketleri konusunda Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun aldığı karar gereği bunların şeffaflaştırılması ile alakalı. Teknik bir husustur. Vatandaşlarımıza eklenen herhangi bir rakam değildir.''

TÜFE YÜKSELDİ, CARİ AÇIK BÜYÜK!

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ...

 [PAGE]

EKOFİNANS.COM - Merkez Bankası'nın Nisan ayı 2. dönem beklenti anketinde, yıl sonu yıllık TÜFE beklentisi yüzde 7,61'e yükseldi. Nisan ayının ilk dönem anketinde beklenti, yüzde 7,47 düzeyindeydİ. 

Merkez Bankası'nın Nisan ayı birinci dönem beklenti anketinde 1,7880 lira olan cari ay sonu dolar kuru beklentisi, Nisan ayının ikinci dönem anketinde 1,7924 liraya çıktı.Merkez Bankası'nın, mali ve reel sektörde karar alıcı ve uzman kişilerle profesyonellerin beklentilerini saptamaya yönelik her ay iki kez düzenlediği beklenti anketinin Nisan ayı ikinci dönem sonuçları açıklandı.

Ankete göre, cari ayın tüketici fiyat endeksi (TÜFE) beklentisi yüzde 0,92'den yüzde 0,95'e yükseldi. Gelecek ayın TÜFE beklentisi ise yüzde 0,71'den yüzde 0,72'ye çıktı. Ankette iki ay sonrasının TÜFE beklentisi de yüzde 0,12 olarak öngörüldü.

Nisan ayı 2. dönem anketinde yıl sonu yıllık TÜFE beklentisi yüzde 7,61 oldu. Nisan ayının birinci dönem anketinde söz konusu beklenti, yüzde 7,47 düzeyindeydi.

12 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentisi yüzde 6,99'dan yüzde 6,96'ya indi, 24 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentisi de yüzde 6,38'den yüzde 6,40'a çıktı.

Dolar kuru beklentisi

Ankete göre, bankalar arası döviz piyasası cari ay sonu dolar kuru beklentisi 1,7924 lira oldu. Beklenti, Nisan ayının ilk anketinde 1,7880 lira idi.

Yıl sonu dolar kuru beklentisi de 1,7969 lira oldu. Nisanın ilk anketinde bu oran 1,8007 lira düzeyindeydi.

Gelecek 12 ay sonundaki dolar kuru beklentisi de 1,8051 liradan, 1,8101 liraya çıktı.

Cari açık ve büyüme

Ankette, bu yıl sonu yıllık cari işlemler açığı beklentisi 64 milyar 982,4 milyon dolara yükseldi. Cari açık beklentisi Nisanın ilk anketinde 64 milyar 323,5 milyon dolar düzeyindeydi.

Gelecek yıl sonu yıllık cari işlemler açığı beklentisi ise 63 milyar 91,2 milyon dolardan 63 milyar 593,9 milyon dolara çıktı.

Bu yılın sonundaki yıllık GSYH büyüme beklentisi ise yüzde 3,7 olarak belirlendi. Beklenti, Nisan ayının ilk anketinde de aynı düzeydeydi.

Repo ihale faiz oranları

Cari ay sonu Merkez Bankası bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı beklentisi değişmedi ve yüzde 5,75'te kaldı. Söz konusu oran, 2011 yılı Ağustos ayının birinci döneminden bu yana değişmedi.

Gelecek 3 ay sonundaki Merkez Bankası bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı beklentisi de yüzde 5,75'te kaldı. Bu oran da 2011 yılının Aralık ayı ilk dönem anketinden bu yana değişiklik göstermedi.

Gelecek 6 ay sonundaki TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı beklentisi de değişmedi ve yüzde 5,75'te kaldı.

Gelecek 12 ay sonundaki TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı beklentisi yüzde 5,97'den yüzde 5,94'e geriledi. Gelecek 24 ay sonrası için ise yüzde 6,07'den yüzde 6,01'e düştü.

MEMURUN YUMURTA DIŞINDA SORUNU YOK!

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ...

 [PAGE] 

EKOFİNANS.COM - Maliye memura fazla zam vermemek ve haklılığını kanıtlamak için memurun alım gücünü gösteren bir tablo hazırladı. Tabloya göre memurun alım gücü yumurta dışında her alanda artmış görünüyor.

Bugün gazetesinden Erdoğan Süzer'in haberine göre; Maliye Bakanlığı , memurla toplu sözleşme görüşmelerine çarşı pazar dolaşıp temel gıda ürünlerinin fiyatlarındaki değişimi inceleyerek hazırlanıyor. Bugüne kadar memura uyguladıkları 'enflasyon hedefiyle uyumlu zam ile enflasyon farkının daha sonra yansıtılması' modeli sayesinde memurun alım gücünün yükseldiğini savunan Maliye, bu tezini kanıtlayan bir tablo hazırladı. Tablo masada Maliye'nin elini güçlendirecek.

'İki kat zam verdik' Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, hafta başında düzenlediği toplantıda memur, emekli ve asgari ücretlilerin maaşına enflasyonun iki katına varan oranlarda zam yaptıklarını belirtmiş, bundan sonraki dönem için de zamların enflasyonla uyumlu olması gerektiği mesajını vermişti.

Memur az yumurta alabiliyor Maliye, Şimşek'in bu mesajlarını destekleyen ve en düşük memur maaşı ile çarşı pazardan alınabilecek temel tüketim mallarının listesini içeren bir tablo hazırladı. 2002'den bu yana yıl yıl en düşük memur maaşı ile hangi miktarda temel tüketim malı alınabileceğini gösteren tabloya göre memurun alım gücü yumurta dışında hemen hemen tüm tüketim malları karşısında artmış. Aralık 2010'da aylık maaşıyla 6 bin 190 yumurta alabilen memurun aylık geliri bugün sadece 5 bin 151 yumurta almaya yetiyor.

Memurun mazottaki karı 20 litre Listeye göre memurun alım gücü ekmek, süt, peynir, et, zeytin, şeker, çay, makarna, tüp doğalgaz, elektrik başta olmak üzere neredeyse tüm temel tüketim malları karşısında yükselmiş. Örneğin, en düşük memur maaşıyla 2002'de 310 litre mazot alınabilirken Aralık 2010'da 401, Şubat 2012'de 421 litreye çıkmış. Zamlara rağmen son iki yılda memurun mazot karı 20 litreye ulaşmış.

Görüşmeler 20 günde bitecek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, toplu sözleşme yasasının uygulama esaslarını belirleyen yönetmelik taslağını sendikalara gönderdi. Taslağa göre görüşmeler 20 günde tamamlanacak. Taslağın aynen kabul edilmesi halinde memurun 15 Mayıs maaşını zamlı alma ihtimali zora giriyor. Görüşmelere en erken önümüzdeki hafta başlansa dahi sürecin tamamlanması 14 Mayıs'ı bulacak. Üstelik masadan anlaşma çıkmazsa bu sefer de Hakem Heyeti devreye girecek ki bu da zammı bir hafta geciktirecek. 15 Mayıs'a zammın yetişmesi ancak, masadan 10-15 gün içinde anlaşma çıkması halinde gerçekleşecek.

ALİ AĞAOĞLU'NDAN FATİH ALTAYLI'YA KIYAK!

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ...

 [PAGE]

EKOFİNANS.COM - Ünlü işadamı Ali Ağaoğlu, Habertürk'ün tepe ismi Altaylı'ya yapacağı kıyağı, gazetelere ilan vererek Türkiye'ye duyurdu. İşte Ağaoğlu'nun yaptığı kıyak.

Habertürk'ün "Ağa'ya beleş Milli Emlak'tan döndü!" başlıklı haberine İşadamı Ali Ağaoğlu'ndan yanıt gecikmedi. Ağaoğlu gazetelere verdiği tam sayfa ilanla Habertürk'ü ve gazetenin Genel yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'yı hedef alarak son yılların en ilginç ilanına imza attı!

Habertürk, 2B Yasası'ndan faydalanan Ağaoğlu'na ait 2 arsanın küçük gösterilip devlete daha az para ödeneceğini iddia etmişti. Bu duruma sinirlenen Ali Ağaoğlu, gazetelere verdiği tam sayfalık ilanlarda Altaylı'yı yerden yere vurdu.

'Belki memlekete bir faydan olur!'

İlanda kendine ait arazileri yayınlatan Ağaoğlu, "İlgini çeken bir arsa olursa yardımcı olurum. Tekliflere açığım. Belki bu sayede bir yatırım yaparsın da memlekete bir faydan olur" ifadesini kullandı.

İşte Habertürk'te dün yer alan o haber

2B Yasası nedeniyle Tapu Kadastro, 2B Yasası dolayısıyla işgal altındaki arsaları ölçüp yüzölçümlerini Hazine’ye bildirdi. Hazine’ye bildirilen 65 bin arsanın içinde en önemli hata, Çekmeköy’deki 2 arazide çıktı. İşin ilginç yanı her iki arazi de ünlü işadamı Ali Ağaoğlu’yla bağlantılı.

'Ağa'ya beleş Milli Emlak'tan döndü!'

İki arsada 20 bin metrekarelik vahim hatayı Milli Emlak Düzeltti. İşin ilginç yanı her iki arazi de ünlü işadamı Ali Ağaoğlu’yla bağlantılı...

Tapu Kadastro, 2B Yasası dolayısıyla işgal altındaki arsaları ölçüp yüzölçümlerini Hazine’ye bildirdi. Hazine’ye bildirilen 65 bin arsanın içinde en önemli hata, Çekmeköy’deki 2 arazide çıktı. İşin ilginç yanı her iki arazi de ünlü işadamı Ali Ağaoğlu’yla bağlantılı.

Kamuoyunda 2B Yasası olarak bilinen, orman vasfını kaybetmiş alanların kullanıcılarına (işgalcilerine) satışını sağlayacak yasa Meclis’ten geçmeden Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2B kapsamındaki arsa ve arazilerin yüzölçümlerini belirleyip Hazine Müsteşarlığı’na gönderdi. Sadece İstanbul’da 65 bin arsa ve arazinin ölçümü gerçekleştirildi. Ölçümün amacı yasa çıktıktan sonra bu arazileri kullananların Hazine’ye ödeyeceği miktarın belirlenmesiydi.

Ancak Milli Emlak kontrolörleri yaptıkları incemelerde, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün birçok arazinin yüzölçümünü Hazine’ye eksik bildirdiğini ve böylece işgalcilerin daha az para ödeyeceklerini ortaya koydu. Milli Emlak kontrolörleri, küçük gösterilen arazilerin büyük bölümünün son dönemlerin gözde bölgesi Çekmeköy’de olduğunu da tespit etti. Çekmeköy’de ise iki ayrı 2B kapsamındaki arazi dikkat çekti. Çünkü her ikisi de 10’ar binmetrekare eksik gösterilmişti. Üstelik eksik gösterilen iki arazi de son dönemin parlak iş adamlarından Ali Ağaoğlu’nun patronu olduğu Akdeniz İnşaat ve Eğitim Hizmetleri A.Ş.’ye aitti. Arazilerden biri Deliceduvar mevkiinde. Belediyenin tapu kayıtlarına göre arazi tam 15 bin 541metrekare. Ancak Hazine’ye bildirilen ve 2B Yasası çıktığında Akdeniz İnşaat’ın üzerinden bedel ödeyeceği yüzölçümü ise 5 bin 541metrekare.

Yasa çıktığında şirket 5 bin 541metrekarenin bedelini ödeyip araziye sahip olacaktı. Diğer arazi ise aynı bölgede bulunan ve 91 ada 1 parsel numaralı alan. Buranın da aslında 13 bin 50metrekare olan yüzölçümü nasılsa 3 bin 50 metrekare olarak bildirilmiş. Bu arazide Ağaoğlu’nun yanında Roman Giyim’in sahibi Turgut Toplusoy ortak olarak yer alıyor. Toplusoy, söz konusu 13 bin 50 metrekarelik araziyi köylülerden satın aldıklarını doğruluyor.

20 milyon TL kurtarıldı

Milli Emlak kontrolörleri eksiklik için Tapu Kadastro’ya yazı yazdı ve “Sehven (yanlışlıkla) 1 rakamını unuttuk” yanıtı aldı. Ancak Maliye Bakanlığı olayda kasıt olup olmadığını araştırıyor. 2B Yasası’nda Hazine’nin işgalcilerden talep edeceği miktarın Çekmeköy bölgesinde her bir dönüm için 1 milyon lira olduğu ifade ediliyor. Buna göre Milli Emlak kontrolörlerinin dikkati Hazine’nin 20 milyon lira kaybetmesinin önüne geçti.

Tüm gazetelerde yayınlandı

Habertürk'ün bu haberine öfkelenen Ali Ağaoğlu'nun gazeteyi ve Fatih Altaylı'yı hedef alan ilanını tüm gazeteler yayınladı.

TMMOB, 2B YASASININ İPTALİNİ İSTİYOR!

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ...

 [PAGE]

EKOFİNANS.COM - Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, 2B alanlarının çevresindeki mera, tarım alanı ve sulak alan gibi doğal alanların yapılaşmaya açılacağı endişesini taşıyor.

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, kamuoyunda ''2B yasası'' olarak bilinen orman özelliğini yitirmiş Hazine arazilerinin satışını öngören yasa ile ilgili ''2B alanlarında bütünlük sağlanarak kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesine olanak sağlanması 2B niteliğine sahip olmayan orman alanlarının da yapılaşmaya açılması anlamını taşımaktadır'' değerlendirmesinde bulundu.Soğancı, TMMOB Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, 2B yasası ile orman köylerinin yanı sıra ''baraj ve gölet rezervuar alanlarında kalan köylerin taşınması için meşru zemin oluşturulduğunu'' öne sürdü.

Mehmet Soğancı, özellikle bu durumdan güvenlik barajları adı altında projelendirilen barajların koruma kuşaklarında kalan köylerdeki vatandaşların etkileneceğini belirtti.

''2B alanlarında bütünlük sağlanarak kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesine olanak sağlanmasının 2B niteliğine sahip olmayan orman alanlarının da yapılaşmaya açılması anlamını taşıdığını'' iddia eden Soğancı, ''Ayrıca bütünlüğü sağlanacak 2B alanlarının çevresindeki mera, tarım alanı ve sulak alan gibi doğal alanların bulunduğu da göz önüne alındığında ne kadar büyüklükte ve hangi nitelikteki alanların yapılaşmaya açılacağı belli değildir'' görüşünü dile getirdi.

Soğancı, kanunun TBMM'ye iadesi için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e çağrıda bulundu.

TÜRKİYE 2023 HEDEFİNDEN SAPTI MI?

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ...

[PAGE] 

EKOFİNANS.COM - Cumhuriyet'in 100'üncü yılında milli gelirini 2 trilyon doların üzerine çıkararak en büyük ilk 10 ekonomi arasına girmeyi hedefleyen Türkiye, yüksek büyüme hızına rağmen, bir basamak geriledi.

Dünya Gazetesi'nin Uluslararası Para Fonu (IMF) veri tabanından yaptığı belirlemeye göre, geçen yıl sabit fiyatlarla ulusal para cinsinden yüzde 8.5 oranıyla en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer alan Türkiye, cari fiyatlarla milli gelirini dolar cinsinden ise yüzde 5.6 büyüterek 772.3 milyar dolara çıkardı. Türkiye, bu GSYH ile 2011 yılında, dünya ülkeleri arasında 18'inci sırada yer aldı. Türkiye'nin başarılı büyüme performansına rağmen sıralamada bir basamak aşağı inmesinde, Endonezya'nın çok daha hızlı büyüyerek öne geçmesi etkili oldu. Önceki yıl 18'inci sırada bulunan Endonezya'nın 2 basamak yükselerek 16'ncı olması, Hollanda ve Türkiye'yi birer basamak aşağı kaydırdı.

Cari fiyatlarla GSYH'ye göre 2003 yılında 21'inci büyük ekonomi olan, 2004'te 17'inciliğe yükselen Türkiye, 2011'e kadar sıralamada bu yerini korumuştu.

ABD ve Çin başı çekiyor Geçen yıl cari fiyatlarla GSYH'ye göre ilk 5 büyük ekonomi sıralaması değişmedi. ABD 15 trilyon 94 milyar dolarla birinciliğini korurken, bu ülkeyi 7 trilyon 298.1 milyarla Çin, 5 trilyon 869.5 milyar dolarla Japonya, 3 trilyon 577 milyar dolarla Almanya ve 2 trilyon 776.3 milyar dolarlık milli geliriyle Fransa izledi. Önceki yıl 6'ncı sırada bulunan İngiltere ile 7'nci sıradaki İngiltere yer değiştirdi. İtalya'nın 8'inci sıradaki yeri değişmezken, Rusya iki basamak yükselerek 9'uncu oldu, Kanada 10'uncu sıradaki yerini korudu. Cari fiyatlarla GSYH'ye göre Hindistan geçen yıl 2 basamak düşerek 11'inci oldu. İspanya 12'nci, Avustralya 13'üncü, Meksika 14'cü, Güney Kore 15'inci sıradaki yerini korudu.

Önceki yıl 18'inci sırada bulunan Endonezya, milli gelirini yüzde 19.4 artışla 845.7 milyar dolara çıkardığı 2011 yılında, Hollanda'yı 17'nciliğe, Türkiye'yi 18'inciliğe kaydırarak, 16'ncı sıraya yerleşti. IMF verilerine göre 17'nci ve 18'inci sıralardaki Hollanda ve Türkiye'yi 19'uncu sırada İsviçre izlerken, önceki yıl 20'inci sırada olan Belçika daha aşağılara kayarak bu sırayı Suudi Arabistan'a terk etti.

ŞİMŞEK: 'ZENGİNDEN ALIP FAKİRE VERİYORUZ'

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ...

 [PAGE]

EKOFİNANS.COM - Maliye Bakanı Şimşek, fakirlere destek konusunda Türkiye'deki uygulamanın Arap Baharı ülkelerine örnek olabileceğini söyleyerek, Robin Hood stilinde vergi sistemi uyguladıklarını söyledi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin sübvansiyon ve fakirlere destek konularındaki birçok uygulamasının Arap Baharı ülkelerine örnek olabileceğini belirterek, ''Bizim, Robin Hood stilinde bir vergi sistemimiz var. Mesela petrol gibi ürünlerde yüksek vergi uyguluyoruz. Bunu da eğitim, sağlık gibi konularda fakirlere yardım için kullanıyoruz'' dedi.

Şimşek, Washington'daki ilk gün temasları kapsamında, IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları çerçevesinde düzenlenen ''Sübvansiyon Reformunun Ekonomi-Politiği: Ortadoğu ve Kuzey Afrika için Dersler'' konulu panelde konuştu.

Bölgede yaşanan değişimlerin beklentileri artırdığını belirten Şimşek, bölge ülkeler yapısal reformlarını hayata geçirirse, yatırım koşullarını iyileştirirse, o zaman uzun vadede bölge için çok büyük beklentilerin oluşacağını söyledi.

Şimşek, Türkiye'nin genel sübvansiyonların çoğunluğunu ortadan kaldırdığını ifade ederek, daha çok gerçekten fakir olan kesimlere yardım sağlayacak desteklerde bulunduklarını anlattı. Bakan Şimşek, ''Robin Hood stilinde bir vergi sistemimiz var. Petrol gibi ürünlerde yüksek vergi uyguluyoruz. Bunu da eğitim, sağlık gibi konularda fakirlere yardım için kullanıyoruz. Yüzde 30 oranındaki vergi gelirlerimiz petrolden geliyor'' dedi.

''Ortadoğu ülkelerinin uyguladığı genel sübvansiyonlar amacına ulaşmıyor''

Şimşek, panelin ardından da Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Washington'daki ilk gün temasları kapsamında, sabah saatlerinde bir düşünce kuruluşunda düzenlenen, aralarında yatırımcıların da bulunduğu dar kapsamlı toplantıya katıldığını belirten Şimşek, bu toplantıda Türkiye ekonomisine ilişkin sunum yaptığını söyledi.

Şimşek, IMF-Dünya Bankası Bahar toplantılarında katıldığı bu panele dair soru üzerine de Ortadoğu'da son 1-2 yıldır çok önemli, dramatik gelişmeler olduğunu hatırlatarak, paneli, bölge ülkelerindeki genel sübvansiyonlara ilişkin ''iyi bir panel'' olarak değerlendirdi.

''Arap Baharı ülkelerinin Türkiye'nin sübvansiyon deneyiminden ne tür bir ders çıkarabileceğine'' yönelik soru üzerine Şimşek, halkın tamamına verilen genel sübvansiyonların aslında amacına ulaşamadığını söyledi.

Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Çünkü o sübvansiyonlardan hem zengin hem fakir yararlanıyor. Türkiye'de ise sistem çok farklı. Biz Türkiye'de tabi ki fakirimize, yoksulumuza sahip çıkıyoruz ama bu, genel sübvansiyonlar şeklinde değil, daha çok destekler anlamında.

Örneğin, eğitimde desteklerimiz çok yoğun. Fakir aileler çocuklarını okullara göndersin diye aylık bile bağlıyoruz, kitaplarını bedava veriyoruz, taşımalı eğitim var. Yine benzer şekilde sağlıkta yine fakirlere yönelik yeşil kart uygulamalarımız var. O anlamda büyük destekler söz konusu. Ama daha çok özürlülere yönelik programlarımız var, özürlülerin eğitimi, evde bakımına yönelik olarak. Bunların hepsi, belli bir çerçevede yapılan sosyal destekler.

Yani Türkiye'de son 10 yıldır sosyal yardımlarda azalma olmadı, tersine artış oldu. Ama toplumun geneline, hak etmeyenlere değil, sadece hak edenlere, gerçekten yoksul vatandaşlara yönelik desteklerimiz oldu.''

''Türkiye'deki birçok uygulama örnek olabilir''

Türkiye'nin sübvansiyon modelinin Arap Baharı'ndaki ülkelere rol model olup olamayacağına'' yönelik soru üzerine Şimşek, şunları kaydetti:

''Elbette, çünkü örneğin Türkiye'de biz akaryakıt ürünlerini sübvanse etmiyoruz, tam aksine akaryakıt ürünlerinden vergi alıyoruz, o topladığımız vergiyi Türkiye'nin geleceğine yatırıyoruz. Yani bunları, ülkemizin eğitimine, sağlığına, altyapısına, Ar-Ge'ye harcıyoruz.

Halbuki Ortadoğu'da yapılan nedir? Akaryakıt ürünlerini sübvanse ediyorlar, böylece oradan gelecek gelirden olmakla kalmıyorlar, aynı zamanda bütçede çok önemli açıklar veriyorlar. Halbuki bu uygulamayı doğru yapsalar, belki eğitime, uzun vadeli ülke geleceğine daha fazla kaynak vermiş olurlar. Yani aslında Türkiye'deki birçok uygulama onlar için örnek olabilir."

New York'a da geçecek

Şimşek, bugün Washington temaslarını tamamlamasının ardından akşama doğru New York'a geçeceğini ve 21 Nisan Cumartesi günü New York'ta uluslararası yatırımcılarla kahvaltıda bir araya geleceğini kaydetti.

Şimşek, ayrıca, özellikle kara paranın aklanması ve terörün finansmanının önlenmesi gibi konularda bakanlar düzeyinde yapılacak bir toplantıya iştirak etmesinin ardından Türkiye'ye döneceğini söyledi.

Yatırımcılarla toplantılarına ilişkin bir soru üzerine Şimşek, ''Bugün sabahki toplantımızda, hem Türkiye'nin kısa, orta ve uzun vadeli görünümünden, makro görünümünden bahsettik hem yaptığımız reformlardan hem de bu son teşvik, yatırım desteklerinden bahsettik. New York'ta ise daha çok finans sektöründeki yatırımcılarla bir araya geleceğiz. Orada da yine Türkiye ekonomisine ilişkin görüş alışverişinde bulunacağız'' dedi.

2B YASASI BAZILARINA  'MUHTEŞEM' OLDU!

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ...

 [PAGE]

EKOFİNANS.COM - 2B tasarısının yasallaşması birçok kişiyi daha da zengin edecek. İstanbul'da oyunca Halit Ergenç, Tarık Akan, İsmail Türüt ve Murat Göğebakan'nın da bulunduğu pek çok ünlü ismin arazisi var.

Sabah'ın haberine göre Orman vasfını yitirmiş 2B arazileriyle ilgili yasa tasarısı Meclis'ten geçti.

Bu tanıma uyan arazilerin en çok bulunduğu şehir olan İstanbul'da 66 bin 893 adet parsel tespit edildi ve 103 bin dönüm bu özellikte arazi kayda alındı.Tasarının Meclis'ten geçmesi imar çalışmaları için kanunun çıkmasını bekleyen kesimlerde büyük sevinç yarattı.

Tapu kaydı ve imar çalışmaları için kanunun çıkmasını bekleyen isimler arasında kamuoyunun yakından tanıdığı işadamları, magazin dünyasından ünlüler yer alıyor. İstanbul'da 2B araziye sahip isimler eski başbakanlardan Tansu Çiller'in Sarıyer'de, işadamı Hüsnü Özyeğin ve Ali Ağaoğlu'nun Çekmeköy'de bu tanıma uyan gayrimenkulleri bulunuyor.

Ayrıca Metro Turizm'in patronu Galip Öztürk, Ali Aytemiz, aktör Tarık Akan, oyuncu Halit Ergenç, oyuncu Gürkan Uygun, sanatçı İsmail Türüt, Murat Göğebakan bulunuyor.

Çukurova Şirketler Grubu'nun sahibi Mehmet Emin Karamehmet'in Çekmeköy'de, eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ve Yataş'ın da Beykoz'daki arazileri bu kapsamda yer alıyor.

Öte yandan MNG Holding'in Tuzla'daki 2B arazisi ile ilgili davası devam ediyor.

TRUMP: 'YATIRIMLAR DEVAM EDECEK'

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ...

 [PAGE]

EKOFİNANS.COM - The Trump Organization Yönetim Kurulu Başkanı Donald Trump, Türkiye'nin başka kesimlerinde de işler yapmak istediklerini belirterek, ''Yatırımlarımıza yakın sürede devam edeceğiz'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla dün açılan Trump Towers Mall'ın, basın organizasyonuyla kutlamasında konuşan Trump, bunun ''inanılmaz'' bir proje olduğunu belirterek, ''Trump Towers'ta olan her şeye bayıldık. Burayı en son gördüğümüzde en son bir şantiyeydi. Şu anda binlerce insan geziyor. Bu alışveriş merkezi dünyada görebileceğiniz en güzel merkezlerden biridir'' diye konuştu.

''Amerika'ya gitseniz, Trump Towers Mall kadar güzel bir şey göremezsiniz'' diyen Trump, dün Mall'un açılışını yapan Başbakan Erdoğan'ın dünya çapında ve Amerika'da çok saygı gördüğünü kaydetti.

''Trump''ı tanımlamak için ''kalite'' kelimesini seçtiğini ifade eden Trump, şunları söyledi:

''Biz her zaman kaliteyi öne çıkarıyoruz. Yıllardır bu işi yapıyoruz. Pencerelere, cama, mermerlere ve vitrinlere bakın. Olağanüstü kalite çıkarıldı. Bu İstanbul'da çok başarılı bir proje olacak. Buraya markamızı da getirdik. Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Bey'e buraya gelirken 'bir tane daha yapalım' dedim. Bunun üzerine o kadar yoğunlaştık ki başka bir şey düşünmek istemedik. Yeniden döndüğümüzde bir tane daha yaparız. Türkiye'nin başka kesimlerinde de işler yapmak istiyoruz. Yatırımlarımıza yakın sürede devam edeceğiz.''

''Türkçe isim görmek istiyoruz'' diyenlerin olduğunu ifade eden Trump, bunun zaman içinde olacağını söyledi.

Trump Organization Geliştirme ve Satın Alım Başkan Yardımcısı Ivanka Trump da bu projenin çok heyecan verici bir şey olduğunu anlatarak, ''Dünya standartlarında bir kompleks oluşturmak bizim için çok önemliydi ve bunun için çok çalıştık. Rezidansları çok güzel, insanlar yaşamaya başladı. Ticari binalarda, iş merkezleri de muazzam başarı oldu. Bu alışveriş merkezinin başarısını görebiliyoruz. Türkiye'de yapacağımız projenin ilki olmasını temenni ediyorum'' şeklinde konuştu.

Trump, Mall'da uluslararası birçok markanın bulunduğunu anlatarak, ''Yabancı markalar ile muhteşem Türk markalarını harmanlayarak öne çıkardık. Bu alışveriş merkezini öne çıkaran farklardan biri inanılmaz çocuk merkezi var. Disney tiyatrosu olacak. Bu alan, çocuklar için bir tecrübe olacak, ona yönelik sinema ve tiyatrolar var'' diye konuştu.

Konuşmaların ardından, Donald Trump, Ivanka Trump, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Yalçındağ ve beraberindekiler alışveriş merkezini gezdi.

Bu arada, alışveriş merkezindeki sinema salonunu ziyaret eden Donald Trump, daha sonra ''Trump Büyük Düşün'' kitabını imzaladı.

DOLAR, ALTIN VE FAİZDE NE OLACAK?

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ...

[PAGE]EKOFİNANS.COM - Tahvil faizlerindeki yükselişin yanında İspanyol bankalarına geri dönmeyen kredi miktarlarındaki artış sonrasında piyasaları saran olumsuz havanın etkisi artıyor, gelişmelerden ilk etkilenen de Asya piyasaları oluyordu.

Japonya borsasında yüzde 1’e yaklaşan bir kayıp yaşanırken, Çin tarafında parasal genişleme beklentileri ile yukarı yönlü hareket hakimdi. 

Geçtiğimiz güne başlarken, küresel piyasalardaki olumlu ve olumsuz haberlerin yatırımcılar üzerinde temkinli bir bekleyişe neden olduğunu görmekteyiz. Avrupa tarafında, İspanya kaynaklı endişelerin artması gözlerin gün içinde yapılacak olan tahvil ihalelerine çevrilmesine neden oluyordu. Perşembe gününe tahvil ihalelerinin olumlu geçeceği beklentisiyle yukarı yönlü açılış yapan Avrupa Borsaları, gün içinde yatay seyrini sürdürüyor fakat kapanışa doğru sağlanan kazançları geri veriliyordu. Tahvil ihalelerinde beklenen miktara ulaşılması olumlu algılanırken, İspanya’nın 2022 vadeli tahvillerinde faizlerin yükselmesi Madrid borsasının 2009 yılından bu yana en düşük seviyeyi görmesine neden oluyordu. 

ABD borsaları güne hafif alıcılı başlamış fakat şirketlerin bilanço açıklamalarının beklendiği gibi gelmemesiyle değişken bir havaya bürünmüştü. Avrupa’daki gelişmeler de dikkatle izlenirken açıklanan işsizlik başvuruları ve 2. el konut satış miktarları beklentilerin altında kalması satış baskısını arttırıyor ve yatırımcıların daha temkinli davranmasına neden oluyordu. 

IMKB’de ise, alıcılı açılışın ardından 60553 puana kadar yükselen endeks ilk seans boyunca yatay bir seyir izliyordu. Yurtiçinde beklenen herhangi bir gelişme olmamasından gözler küresel piyasalardan gelecek haberlere çevrilmişti. İspanyol ve Fransız tahvil ihalelerinde yeterli talebin sağlanması olumlu algılanırken İspanya’nın 10 yıl vadeli tahvillerinde yaşanan faiz artışı olumsuz algılamaya neden oluyordu. ABD tarafından da olumlu bir haber gelmemesi ikinci seansta satış baskısının hakim olmasına neden oluyor ve kapanış 60000 destek seviyesinin altında 59848 puandan gerçekleşiyordu. 

Bir önceki gün Merkez Bankasının müdahalesi ile 1.79 seviyesinin altına gerileyen Dolar/TL kurunda geçtiğimiz günde tekrar bu seviyenin üzerine çıkıldığını görmekteyiz. Günü 1.7920’den kapayan kurda kısa vadeli fiyat aralığı 1.79 – 1.82 olarak gözüküyor. Orta ve uzun vadede ise kurun, Merkez Bankasının kararlı tavrı ile gevşeyeceğini, sırasıyla 1.77 ve 1.75 bölgelerine doğru hareket edeceğini düşünüyoruz. 

Altın tarafında geçtiğimiz günde de yatay seyrin devam ettiğini gördük. Küresel piyasalardaki belirsizlik nedeniyle yön konusunda kararsız bir izlenim veren altın fiyatında bugün de fiyat hareketlerinin yatay seyir izlemesini bekliyoruz. Kısa vadede 1630 dolar desteğini takip edeceğimiz gibi yukarı yönlü hareket durumunda 1675 seviyesinin üzerinde kapanış gerçekleşmesi gerekiyor. Orta ve uzun vadede ise altın, Merkez Bankalarının düşük kur politikaları devam ettirmeleri halinde yukarı yönlü hareket edecektir.   Endeks, 60000 destek seviyesinin kırılmasıyla 59500 bölgesine yönelmiş kapanışa doğru gelen alımlar ile günü 59848 puandan kapatmıştı. Bugün satıcılı açılış durumunda 59500 ilk destek bölgemiz olarak gözüküyor, 59500 desteğinin kırılması durumunda 59000 gündeme geleceği gibi kapanışın 60000 üzerinde gerçekleşmesi yatırımcıların bir miktar rahatlamasını sağlayacaktır. 

ALİ AĞAOĞLU'NDAN ALTAYLI'YA MÜTHİŞ YANIT!

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ...

 [PAGE]

EKOFİNANS.COM - Habertürk'te yayımlanan 'arsa skandalı' başlıklı haber ünlü işadamı Ali Ağaoğlu'nu adeta çılgına çevirdi. Bugün gazetelere tam sayfa ilan veren Ağaoğlu'nun, canlı yayına çıktığı bir tv de Altaylı hakkında söyledikleri ise yenilir yutulur gibi değildi.

Gazetelere verdiği sıra dışı ilanla Habertürk ve Fatih Altaylı'ya cevap veren ünlü müteahhit Ali Ağaoğlu, A Haber canlı yayınında Can Okanar'ın konuğu oldu.

Bazı gazetelerin ilanı yayınlamak istemediği ve bunun üzerine kendisinin de "bu ilanı yayınlamazsanız benden de size başka ilan yok" dediğine dair söylentilere de cevap veren Ağaoğlu: "Öyle bir şey yok. Birisini arayan da şerefsizdir, bunu söyleyen de şerefsizdir."

GAZETELER KAMU MALIDIR, ŞAHSİ KULLANILAMAZ

"Fatih Bey eskiden de aleyhimde asılsız kampanyalar yapmıştı. Bir köşem var diye gazeteyi kendi şahsi çıkarına kullanmak kimsenin haddi değil. Neticede gazeteler kamuoyunu bilgilendirme platformlarıdır. Orada yaptığınız haberin kamuoyunu doğru bilgilendirmesi gerekir. Bu tamamen çamur at izi kalsın mantığıyla yapılan bir haber."

BEN BU KADAR AKILSIZ BİR ADAM DEĞİLİM

"Bu işin tekniğini bilse, şöyle deseydi belki bir mantığı olurdu. Araziyi alıp küçük gösterip de, parasını küçük ödeyip arsayı 15 dönüm yerine 5 dönüm almak ticari mantığın dışında. Deseydi ki; 5 dönümlük yeri 15 dönüm gösterdi, 15 dönüm almak istiyor. Orada bir uyanıklık var, fırsatçılık var, bu doğru. 15 dönümlük yeri 5 dönüm gösterip de 5 dönümün tapusunu almak, ticari olarak mantıksız. Bu kadar akılsız bir adam değilim her şeyden önce. Burada kaydı da var. Tapuda da 15 dönüm görünüyor. Bu tamamen uydurma bir haber. Tabi benim bir köşem yok. Ben de ona cevabı ancak böyle verebilirim. Ben de bu şekilde bana ait olmadığını gösterdim. Hatta o bölgede olan tüm arazilerin Servet beyanını yapmama sebep oldu. Sadece o bölgedeki arazilerin beyanını verdim. Yoksa arsalarım ondan çok daha fazla. Bu sadece Çekmeköy'dekiler."

ALTAYLI'YA CEVABIMI İLANLA VERDİM

"Bu konuda konuşmak da, onunla muhatap da olmak istemiyorum. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek bizim de görevimiz. Ben ona cevap olarak değil, kamuoyunu doğru bilgilendirme olarak yaptım. Onunla muhatap da olmak istemiyorum, olmuyorum da zaten. Türkiye'de onu bilen zaten biliyordur. Cevabını ben burada verdim, daha başka da konuşmak istemiyorum. Daha öncekilerle ilgili hem ceza davalarımız hem de tazminat davalarımız devam ediyor. Bununla ilgili de hukukçularım o davayı açma hazırlığındalar. Haberin tamamen yanlış olduğunu hukuken de kanıtlayacağız."

MALİYE İLE HİÇBİR ŞEKİLDE PROBLEMİMİZ OLMADI

"Ne problemimiz oldu ne de maliye böyle bir şey yaptı. Ne de arsa böyle küçültülmüş. Maliyenin resmi kayıtları burada. 15 bin küsur metrekare olduğu zaten belli. Öbür parselin benimle hiçbir ilişkisi yok. Adliyede de bunlarla ilgili dava zaten açıldı. Maliye ile ilgili benim ne bu arazilerle ilgili ne de başka şeylerle ilgili hiç bir şeyim yok. Ben doğru çalışan, kazandığını da doğru vergilendiren bir şirketim. Her zaman da vergi listelerinde adım bir yerdedir. Ben vergi vermeyi de bu memlekete en kutsal görev olarak gören bir insanım. Öyle bir derdim maliye ile hiçbir şekilde yoktur. Zaten araştırılırsa maliyeden bu da çıkar. Araştırmadan sadece çamur at izi kalsın durumu var."

BENİM KİMSE İLE SORUNUM YOK

"Ben doğruyu kamuoyuna bilgilendirmek için bu ilanı verdim. O onun sorunu benim sorunum değil. Benim kimse ile hiçbir sorunum yok Benim dava sayım da yok. Eğer bir enerjim varsa ve ben onu yeni proje üretmekte harcarım. Kavgaya zaman ayırmam. Karadenizli olama rağmen kavgacı değilim. Belki genlerimde vardır ama, işimde kavgayı değil, içimdeki enerjiyi yeni projelere harcamayı yeğlerim. Sorunu varsa, benim kimse ile sorunum yok, onun varsa o da kendi sorunudur. Allah yolunu açık etsin."

BİRİSİNİ ARAYAN DA BUNU SÖYLEYEN DE ŞEREFSİZDİR

Ağaoğlu, bazı gazetelerin ilanı yayınlamak istemediği ve bunun üzerine kendisinin de "bu ilanı yayınlamazsanız benden de size başka ilan yok" dediğine dair söylentilere de cevap verdi.

"Öyle bir şey yok. Birisini arayan da şerefsizdir, bunu söyleyen de şerefsizdir. Sadece bunu söyleyeyim. Bu konuda ne herhangi bir gazeteyi, ne de kişiyi aramışımdır. Sadece çamur at izi kalsın. Bu bir tarz. Bir adam 7'sinde ne ise 70'inde de odur. Bu konu benim için kapanmıştır. Bundan sonrası yargıya aittir. Zaten devam eden davalarımız var. Bir tane daha eklenmiş oldu. Boşu boşuna adliyenin yükünü arttırmış oluyoruz. Allah her zaman doğrunun yanındadır. Gerisini kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Ben bilgilendirmemi yaptım. Gerisi kamuoyunun takdiridir." GAZETECİLER.COM