BIST 9.390
DOLAR 34,45
EURO 36,32
ALTIN 2.849,80
HABER /  GÜNCEL

Tek tıkla ekonomi gündemi

Ekofinans'la ekonomi turu başlıyor. Türkiye ve dünyanın ekonomi gündeminde öne çıkan haberleri sizin için derledik.

Abone ol

Ekranlarda bal reklamlarının artmasıyla birlikte bal firmaları dikkatleri üzerine çekerken balda taklit yapan firmalar Bakanlık sitesinde afişe edildi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nca balda ''taklit ve tağşiş'' yaptığı tespit edilen iki firma Bakanlığın internet sitesinde açıklandı
.Bakanlığın internet sitesinde yayımlanan duyuruda, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yaptığı kontroller sonucunda sahip olduğu bilgileri, 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca kamuoyunun bilgisine sunabileceğinin hükme bağlandığı belirtildi.

Buna göre, 17 Aralık 2011 tarihli Gıda ve Yemin Resmi Kontrolüne Dair Yönetmeliğin ilgili maddesi gereğince ''laboratuvar sonucu ile taklit ve tağşiş (bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma) yapıldığı kesinleşen gıda ve yemi üreten/ithal eden firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarasının Bakanlık resmi internet sitesinde Bakanlıkça kamuoyunun bilgisine sunabileceği'' hükmü çerçevesinde, laboratuvar sonuçları olumsuz bulunan ürün, firma bilgileri açıklandı.

Duyuruya göre, Bakanlığın internet sitesinde açıklanan ve laboratuvar sonuçları olumsuz bulunan ürün ve firma bilgileri şöyle:

''Oskar marka süzme çiçek balı üreten Kayserilioğulları Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi (parti seri no: 03) ve Maxitat marka süzme çiçek balı üreten Tadaban Gıda Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi (parti seri no: 0106).''

Bakanlığın yeni düzenlemesine göre, artık gıdalarda taklit ve tağşiş yaparak insan sağlığı ile oynayan üreticilerin isimleri, ürün marka adı belirtmek suretiyle kamuoyunun bilgisine sunulacak.


İŞTE TÜRKİYE'NİN EN BEĞENİLEN ŞİRKETLERİ

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYAFAYA GEÇİNİNİZ...

 [PAGE]

İnsan kaynakları çözümleri firması İsviçre merkezli Adecco ile iş ve ekonomi dergisi Capital işbirliğinde düzenlenen Türkiye'nin En Beğenilen Şirketleri ödülllerini aldı.

2011 Araştırması'nda dereceye giren şirketlere ödülleri gerçekleştirilen törenle verildi.

Adecco Türkiye Satış ve Operasyon Direktörü Betül Gülmez törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dünya ölçeğinde etkili olan krizden sonra, adından başarıyla söz ettiren şirketleri sayesinde olumlu ekonomik gelişmelerin yaşandığı bir ülke olduğunu belirtti.

Çok sayıda sektörden üst ve orta düzey yöneticilerin, Türk iş dünyasındaki şirketleri ve kendi sektörlerindeki rakiplerini değerlendirilmesiyle gerçekleştirilirken, Türkiye'nin en beğenilen üç şirketi Turkcell, Garanti Bankası ve Arçelik oldu. Bu şirketleri Koç Holding ve Eczacıbaşı Topuluğu izledi.

İlk 3'ü zirveye taşıyan kriterler arasında ise kullanımı ve yenilikçilik öne çıktı.

Turkcell Üst Yöneticisi (CEO) Süreyya Ciliv ödül töreninde yaptığı konuşmada, zamanın artık ''Türkiye'nin zamanı'' olduğunu vurgulayarak, ''Türkiye'deki dinamizmi başka hiç bir ülkede görmüyorum. İnanın dün yemek yediğim restoranda bile, Türkiye ekonomisindeki dinamizmi, yaratıcılığı, servisi, mükemmeliyete olan hırsı görüyorum. Ve bunun bütün sektörlerde yansıdığını da görüyorum. Kendi sektörümüzde de, beş altı sene önce bunu düşündüğümüzde hayal edemezdik. O yüzden iş dünyasındaki başarının, farklılaşmaktan geçtiğini hepimiz biliyoruz. Fakat farklılaşmayı gerçekleştirmek için inovasyonu, teknolojiyi kullanmak gerekiyor''diye konuştu.

Gecede sektör birincisi şirketlere de ödülleri takdim edildi.
İş dünyasına göre ideal şirket kriterlerinde ilk sırada, yüzde 35,6 ile hizmet ve ürün kalitesi geliyor. Bunu yüzde 35,1 ile müşteri memnuniyeti, yüzde 30,4 ile güvenilir şirket olma, yüzde 23,8 ile yönetim kalitesi ve şeffaflığı, yüzde 22,6 ile yenilikçilik takip ediyor. Bu kriterler arasında finansal sağlamlık yüzde 21,4, çalışan memnuniyeti ise yüzde 20 pay aldı. Üst düzey yöneticilere göre itibarlı şirket olmanın yolu, kalite, yenilikçilik ve güvenirlikten geçiyor.

KREDİ KARTI SAHİPLERİNE HACİZ ŞOKU!

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYAFAYA GEÇİNİNİZ...

 [PAGE]

Kredi kartı sahipleri iptal ettikleri, aldıktan sonra kullanmadıkları ve bankanın kendilerine zorla verdiği kredi kartları yüzünden icralık olma şokunu yaşıyor.

Kredi kartlarında kalan borçlar ya da bankaların tüketiciden talep ettiği kredi kart aidatları tüketiciyi mağdur etti.

Kredi kartı borcunu ödemeyen kartta borcu olduğunun farkında olmayan ya da aidatlarını ödemek istemeyen tüketiciler bankalar ile karşı karşıya geldi.

Şikayet Portalı Şikayetvar’ın şikayet verilerine göre; birçok tüketici bankaların kendilerinden talep ettiği ücretler nedeni ile takibi başlatıldığının şokunu yaşıyor.

İşte o şikayetlerden bazı örnekler.

HABERSİZ İCRA TAKİBİ

Bankadan almış olduğum kredi kartının borcunun ödenmeme sebebiyle 3 yıl önce takibi başlamış ve taksitler halinde maaşımdan kesilmiştir. 3 yıl sonra tarafıma iletilen yazılı beyanda kredi kartımın halen borcu olduğu ve irtibata geçmediğim taktirde işlemlerin yürütüleceği belirtilmiştir.Benden 38617 Türk lirası talep edilmiş sebebini sorduğum da ise avukatlık işlem ücreti olduğu bunun gözden kaçtığını ödeme yapmadığım takdirde asıl borç toplamından işleme alınacağını söylemiş ve tarafımdan 386,17 Türk lirasını tahsil etmiştir. Maaş bordrolarımı kontrol ettiğimde borcumun kalmadığı 386,17 Türk lirasının benden haksız talep edildiği kanaatine varmış olduğumdan dolayı 386,17 liranın ve kesilen yıllık üyelik aidatlarının iadesini talep eder anlaşma sağlanamadığı takdirde hakkımı yasal yollardan arayacağımı beyan ederim.”

KULLANMAYAN KARTA İCRA TAKİBİ

Yaklaşık 6 yıldır bankanın kredi kartını kullanmamaktayım ve bütün borçlarımı yatırmış bulunmaktayım. Yalnız kurtaran hesap kartını kullanıyordum. Her ay parayı yatırım çekmeme rağmen icraya verilip hakkımda yasal işlem başlatılmıştır . Bütün borçlarımı kapattığım halde bana kullanılmayan kart için benden ücret talep edilmemektedir. Ben de bu parayı ödemeyeceğim resmen ve bugüne kadar haksız talep edilen kredi kartımın parasının tarafıma ödenmesini için gereğinin yapılması ve tüketici mahkemesine evraklarımla başvuracağımı belirtmek isterim.”

TELEFONA GELEN MESAJ ŞOK EDİYOR

Çalıştığım kurum bir ara şikayetçi olduğum çalıştığı için maaşımı oradan alıyordum. Kredi kartını eve göndermişler. Hiç kullanmadım. 2007'de çalıştığım kurum bankayla olan sözleşmesini sona erdirdi. Bende tüm hesaplarımı kapatmak için telefon ettiğimde bana 25 TL borcum olduğunu söylediler. Ertesi günü bankaya gittiğimde kart aidat borcumun 15 TL olduğunu söylediler. Bende hepsini kapattım. Kartımı da iptal ettirdim. 4 sene sonra geçen gün cep telefonuma borcunuzu ödeyin yoksa göndeririz diye mesaj geldi. 80 TL borcum varmış. 10 lira 80 lira olmuş. Bana bugüne kadar kimse haber vermedi. 4 sene önce bankaya gittiğimde borcunuz kapanmıştır dendiği halde.”

HACİZ GÖNDERİYORUZ

İcra takibine girmiş borcumu, tüm avukatlık ücretleriyle birlikte ödedim.Ödemeden önce bana atılan ‘haciz gönderiyoruz’, ‘hapse gireceksiniz’ vs gibi taciz dolu sms ler ve aramalar ile yaşadığım stresi şu anda yok sayıyorum.Asıl sorun, ben tüm avukatlık ücretleri dahil ödediğim borcumun, dosyasının henüz kapatılmamış olması. Arıyorum, bana dosyasının kapanması için gereken harcı benim ödemem gerektiğini söylüyorlar. ‘Ben size tüm masrafları ödedim, ödediğim parayı neden bir daha ödeyeyim’ dediğimde, ‘bizim böyle bir sorumluluğumuz yok, bir sene dosyanıza işlem yapmayınca otomatik olarak dosya kapanacak. Onu bekleyin’ gibi akla mantığa sığmayan bir konuşma yapıyorlar.Bu durumu kim takip ediyor, kim inceliyor. Neden sicilimde bir dosyası bir sene kalmak zorunda?”

“Esnaflık yapan kendi halimde bir insanım. Bir gün ilçemizde şubesi olmayan bankanın kart dağıtım yetkilileri Konya'dan ilçemize kart dağıtmaya geldi. Benim de işyerime uğrayıp kart istemediğimi söylememe rağmen kartlarını bana zorla pazarlayıp gittiler. 2007 yılında olan bu olay üzerine ben aradan kısa bir süre geçtikten sonra kredi kartını hiç kullanmadan iade ettim. Defalarca sormama rağmen kredi kartının iptal edildiğini ve hiçbir borcunun olmadığı telefonla söylediler. Ama işin böyle olmadığını 2011 yılında başka bankadaki bir işimden dolayı acı şekilde öğrendim. Banka bana 60 lira bir borç yüzünden takibine düştüğümü, hatta avukata bile verildiğimi söylüyordu. Ticari hayatımda bu kadar aşağılanmamıştım. Bankaya sorduğumda bu borcun nereden kaynaklandığını, bana burada göremeyeceklerini kredi kartına sahip bütün bankaları dolaşmam gerektiğini beyan ettiler. Yaklaşık 2 ay boyunca bulmadım. Birgün bir arkadaşım bana belki iade ettiğin kartın borcudur dedi. Benim hemen aklıma bakanın geldi. Telefonla bankanın genel merkezini aradım. Konuyu anlattım, bana kendi bankalarından olduğunu söyledi. Ben de hiç kullanmadığım karttan haberim olmadan kart aidatı yüzünden nasıl avukatlık olduğumu sordum. Bana doğru dürüst cevap bile veremediler. Ben de bu lekenin silinmesi gerektiğini söyledim ve bana borcumun olmadığını yazan yazı vermesini rica ettim. Ama henüz sonuç alamadım."

KAYSERİLİLER TONLARCA ALTIN BULDU!

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYAFAYA GEÇİNİNİZ...

 [PAGE]

Kayseri'de yapılan sondaj çalışmalarından sevindirici haberler geldi. Yapılan 57 sondaj çalışmasının sonucunda 31 ton altın kaynağı bulundu.

Kanadalı Wardell Armstrong International şirketi tarafından Kayseri'de yapılan 57 sondaj çalışması ardından 2 ayrı lokasyonda yaklaşık 31 ton kaynağı belirlendiği belirtildi. Altın kaynağını geliştirmek için 2012 yılında da sondaj çalısmaları devam edeceği belirtildi

Nezir Ötegen Develi'nin haberine göre Öksüt Madencilik Genel Müdürü Bahri Yıldız belirlenen kaynağını geliştirmek için Erciyes eteklerindeki Zamantı Irmağı çıkış tüneli ve çevresinde olmak üzere 2 yerde sondajçalışmalarının devam edeceğini belirtti.Yıldız, şöyle dedi:

'Develi ilçesi Öksüt Köyü ve Zile Beldesi sınırları içerisindeki cevherleşmesi Stratex Madencilik şirketi tarafından Ekim 2007 tarihinden 10 Nisan 2008 tarihine kadar jeolojik harita ve kayaçlardan numune alımı şeklinde çalışıldı. 2008 yılından itibaren yörede yapılan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli jeolojik harita, kaya ve toprak numune alımı şeklinde yürütülen çalışmalarda cevherleşmesinin ekonomik olabileceği belirlenerek 17 Ağustos 2008 tarihinde sondaj çalışmaları başlatıldı.

17 Ağustos 2008'den 11 Mayıs 2009 tarihine kadar toplam 13 sondaj ile sahanın büyük bölümünde jeofizik (IP ve Manyetik) etüt yapıldı. 11 Mayıs 2009 tarihinde Stratex Madencilik ile Kanadalı Centerra Gold arasında Öksüt cevherleşmesinin araştırılması ve ekonomik rezerv bulunması halinde işletilmesi amacıyla anlaşma imzalanmıştır.

Yeni gelişmelere bağlı olarak 12 Ekim 2009 tarihinde Öksüt Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi kurularak Stratex Madencilik'e ait Öksüt-Zile civarındaki 9 ruhsat Öksüt Madenciliğe transfer edilmistir.

Yine Kanadalı Golder Association şirketi taranfından ön çevre çalışmasınının 1. bölümü ve 26 Aralık 2011 tarihinde ise ön çevre çalışmasının tamamı bitirilmiştir."

Genel Müdür Yıldız, yapılan çalışmanın maden arama çalısmaları başladıgı andaki çevre durumlarını (flora,fauna,yeraltı ve yerüstü suları ve hava kirliliği) kapsadığını bildirirken, maden sahasında geçen yılın sonuna kadar 57 sondaj yapıldığını bildirdi. 13 bin 835 metrelik sondaj sonucu 2 ayrı lokasyonda yaklasık 31 ton kaynağı belirlendi. Altın kaynağını geliştirmek için 2012 yılında da sondaj çalısmaları devam edecek.
'MERKEZ BANKASI REZERVİ 206 TON

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, İstanbul Altın ve Mücevher Zirvesi'nde bankasının kasasında yer alan miktarını açıklamış, kasalarındaki rezervinin 206 tona ulaştığını belirtmişti.

HİSARCIKLIOĞLU: 'TEMEL SORUNUMUZ İŞSİZLİK'

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYAFAYA GEÇİNİNİZ...

 [PAGE]

Türkiye'deki işsizlik tartışmalarında dikkatler genç nüfusa çekilirken, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'dan farklı bir değerlendirme geldi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Ekonomi Gazetecileri Derneği'nce düzenlenen Kartepe Ekonomi Zirvesi'nde konuştu.


Türkiye için işsizlikle mücadele ve istihdam artışının önemli olduğunu belirten TOBB Başkanı TÜİK verilerine göre işsizlerin yüzde 35'inin 35-54 arasında olduğunu belirtti.

Hisarcıklıoğlu, "15-24 arasındaki gence ailesi bakar. 25-35 yaş işsizi de aile idare eder. Ama 35-54 yaş arasında olan işsiz kalırsa onun evine bakacak kimse olmaz'' dedi.

İşsizliğin yüzde 10'a oturarak kronik hale geldiğini ve mutlaka bunun altına indirilmesi gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, ''35-54 yaş demek ailesi çocuğu olan insanlarda işsizlik artıyor demek. Bizim geleceğimiz açısından daha büyük yapısal problem ile karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.

MERKEZ BANKASI ALTINI 12'DEN VURDU!

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYAFAYA GEÇİNİNİZ...

 [PAGE]

Merkez Bankası, Türk lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların altın olarak tesis edilebilecek kısmının yüzde 10'dan yüzde 20'ye yükseltildiğini bildirdi.

Merkez Bankası'ndan yapılan yazılı açıklamada rezervlerinin güçlendirilmesi ve bankalara likidite yönetimlerinde daha fazla esneklik sağlamak amacıyla kıymetli maden depo hesapları için tutulması gereken zorunlu karşılıkların tamamına kadarının kıymetli maden depo hesapları hariç yabancı para yükümlülükler ile Türk lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların ise yüzde 10'una kadar olan kısmının Merkez Bankası nezdinde ''standart altın'' cinsinden tutulabilmesine imkan sağlandığı hatırlatıldı.

Açıklamada, mevcut verilere göre, bankaların kıymetli maden hariç yabancı para zorunlu karşılıkları için tuttukları 23,5 ton (2,3 milyar Türk Lirası), imkandan yararlanma oranının yüzde 66 olduğu belirtilerek, bankaların Türk lirası zorunlu karşılıkları için tuttukları altının ise 48,4 ton (4,7 milyar Türk Lirası), imkandan yararlanma oranının yüzde 87 olduğu kaydedildi.

Açıklamaya göre, Merkez Bankası'nın rezervlerinin güçlendirilmesi ve bankacılık sisteminin maliyet ve likidite kanallarının olumlu etkilenmesi amacıyla, Türk Lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların olarak tesis edilebilecek kısmı yüzde 10'dan yüzde 20'ye yükseltildi. Kıymetli maden hariç yabancı para yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların olarak tesis edilebilecek kısmı ise yüzde 10'dan sıfıra indirildi.

Yeni uygulama, 30 Mart 2012 tarihli yükümlülük cetvelinden itibaren geçerli olacak ve tesis dönemi 13 Nisan 2012 tarihinde başlayacak.

-Piyasaya 6,1 milyar lira likidite sağlanacak-

Açıklamaya göre, bu çerçevede, bankaların döviz cinsinden tutmaları gereken zorunlu karşılık tutarı ve Merkez Bankası döviz rezervleri yaklaşık 1,3 milyar artacak.

Türk Lirası zorunlu karşılıklar için tesis imkanının tamamının kullanılması durumunda ise Merkez Bankası rezervi yaklaşık 2,2 milyar artacak. Böylelikle piyasaya yaklaşık 6,1 milyar Türk Lirası likidite kalıcı olarak sağlanacak.

DEVLET İHALEYLE PAPAĞAN SATACAK!

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYAFAYA GEÇİNİNİZ...

 [PAGE]

Koyun, kuzu, sığır, köpek ve papağan... Açık artırmayla satılmayı bekliyorlar. Devlete mal olmuş bu hayvanların ne kadardan alıcı bulacağı ise merak konusu.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğü Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü devlete mal olmuş ve tasfiyelik hale gelen aralarında sığır kuzu, koyun, güvercin, papağan ve köpeğin bulunduğu canlı hayvanları açık artırmayla satacak. Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğünce, satışa esas bedeli en az 50 lira ile 100 lira arasında değişen, yatırılması gereken güvence tutarı da en az 4,25 lira ile 5 bin 910 lira arsında olan sığır, kuzu, koyun, güvercin, papağan ve köpek açık artırma suretiyle satılacak.

İhale, 30 Mart 2012 tarihinde saat 10.00-12.00 ile 13.30-16.00'da Edirne İl Özel İdare İl Müdürlüğü Düğün Salonu'nda gerçekleştirilecek.

Açık artırıma katılmak isteyenler, şartname ve eklerini bedel karşılığında temin edebilecek.

UYARI! ABD EKONOMİSİ KIRMIZI IŞIKTA!

HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYAFAYA GEÇİNİNİZ...

 [PAGE]

Dünyanın en büyük tahvil fonunun CEO'su El-Erian, ABD ekonomisindeki yeşil ışıkların ilerleyen zamanlarda kaybolabileceğini söyleyerek, mali uçurum uyarısını yineledi.

Pacific Investment Management Co.'nun (PIMCO) CEO'su Muhammed El-Erian ABD'li siyasetçilerin şimdiye kadar erteledikleri harcama kesintileri ve vergi kararlarını almasının ardından ekonomide son zamanlarda görülen ilerlemelerin sekteye uğrayabileceğini söyledi.
Bush dönemi vergi muafiyetleri ve vergilerindeki indirimler 2012'nin sonunda bitecek. Diğer yandan şimdiye kadar neredeyse sıfır borçlanma faizleriyle fonlanan yüksek bütçe açığı da artabilir.

Ekonominin hâlâ daha "GSYH mali uçurumunun" yüzde 4-5'ini fonlayabilecek kapasitede olmadığının altını çizen El-Erian, bu yılın sonuna kadar ertelenen siyasi kararlarla işlerin daha tatsız bir boyut kazanabileceğini belirtti.

"Kontrolsüz mali daralmanın, kırılgan toparlanmanın yoldan çıkmasını önleyebilecek şekilde ayarlanması gerekiyor" diyen El-Erian, bunun yapılması için de politikacıların, 2011'deki resesyona yeniden geri dönülmesini önlemek zorunda olduğunu söyledi.

El-Erian, fiyatlarının da toparlanma hızını etkileyeceği konusunda uyarıda bulunmadan geçmedi ve petrol fiyatlarının toparlanmaya yardımcı olmadığını ifade etti.