Henüz 10 aylıkken doktorlar tarafından SMA teşhisi konularak iki yıl ömür biçilen Hatice Özkan, yatağa bağımlı olarak sürdürdüğü yaşam mücad...
Abone olHenüz 10 aylıkken doktorlar tarafından SMA teşhisi konularak iki yıl ömür biçilen Hatice Özkan, yatağa bağımlı olarak sürdürdüğü yaşam mücadelesiyle parmak ısırttı. Tek ayak parmağını kullanabilen ve iki üniversite okuyan genç kız, “Engelliler sadece işe yaramayan ikinci sınıf vatandaş gibi yansıtılıyor. Ben bunu böyle olmadığının canlı bir kanıtı olduğunu düşünüyorum” dedi.
İzmir’de Murat-Döndü Özkan çiftinin ikinci çocukları olan Hatice Özkan, imkansızlara karşı savaş açtığı hayat hikayesi ile örnek oldu. 10 aylıkken ALS hastalığının bir benzeri olan Spinal Müsküler Atrofi (SMA) teşhisi konulan genç kıza, hekimler tarafından ‘en fazla iki yıl yaşar’ denildi. Vücudundaki kasların gittikçe zayıflaması sonucu hareket kabiliyetini yitiren ve yatağa mahkum olan Hatice Yılmaz, hareket ettirebildiği tek ayak parmağıyla yattığı yerden bilgisayar kullanabildiğini ve iki üniversite okuduğunu söyledi. Yılmaz, “Genetik bir kas hastalığım var. Gittikçe hastalığın ilerleyen aşamalarda ellerlimden ve ayaklarımdan hareket edebilme yeteneğimi kaybettim. Sadece konuşabiliyordum artık. 20 yaşından sonra artık ‘Bir şeyler yapmam gerekiyor’ diye düşündüğüm eğitim hayatıma kaldığım yerden devam ettim. İki üniversite okuyorum. Birisi Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümü diğeri de Atatürk Üniversitesi Adalet bölümü. Adalet dağıtmak istiyorum. Şu anda da engellilerle ilgili bir program yapmak istediğim için iki üniversiteyi bitirdikten sonra üçüncü üniversitemi medya ve iletişim okumak. Çünkü eğitimini almadığım bir işi yapmak benim işim doğru değil” dedi.
TEK AYAK PARMAĞI İLE YÜREKLERE DOKUNUYOR
Özellikle kendisi ile aynı kaderi paylaşan engelliler için olağanüstü bir çabada bulunan Hatice Yılmaz engellilerin yaşadıkları sorunları ve taleplerini, kullanabildiği sol ayak başparmağı ile bilgisayardan çeşitli köşe yazıları yazarak iletmeye çalıştığını söyledi. Yılmaz, “Yazılar da zamanımı alıyor. Bir sayfayı 48 saatte yazabiliyorum. Yazılarımı yazabilmek için daha önce ailem ve arkadaşlarımdan yardım aldım. Ancak kendi duygularımı yeterince ifade edemediğimi düşündüğüm için daha sonra bilgisayardan tek ayak parmağımı kullanarak kendi emeğimle yazılarımı yazmaya başladım” dedi.
BAŞBAKANLA GÖRÜŞMEK İSTİYOR
Engellilerin sorunlarına ve taleplerine ilişkin istenilen bir çaba ve beklenti düzeyinin söz konusu olmadığını aktaran Yılmaz konu ile ilgili olarak özellikle Başbakan Erdoğan ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile bir araya gelmek istediğini belirtti. Yılmaz, şunları söyledi:
“Engelliler sadece işe yaramayan ikinci sınıf vatandaş gibi yansıtılıyor. Ben bunu böyle olmadığının canlı bir kanıtı olduğunu düşünüyorum. Program sayesinde bilgisayardan özürlüler gazetesi için köşe yazarlığı yapıyorum. Her hafta yazılarım yayınlanıyor. Engelsizler Gazetesi’nde ise sesli köye yazılarım mevcut. Ancak bunlar benim ve ailemin çabaları ile olanlar. Neticede yetersiz kalınan noktalar var. Asıl bir şeyler yapması gerekenler, federasyonlar, konfederasyonlar ve yetkililer. Başbakanımız ve Sosyal Politikalar Bakanı’mızın engellilerle ilgili çeşitli müjdeleri oldu. Ben ve benim gibi olanlar umutlandık. Kendileri ile görüşmek istiyorum. Ancak engellilerin sorunları yetersi dile getirilemiyor. Engelliler yardım değil üretmek istiyor. Faydalı bireyler olmak istiyorlar. Ben iki okulu birileri bana yardım etsin diye okumuyorum.”
Tek hedefinin bir iş sahibi olmak olduğunu aktaran Yılmaz, yetkililerin engellilik durumlarına göre kişilere karşı daha duyarlı olması çağrısında bulundu. Hatice Yılmaz, “Çeşitli iş başvurularında bulundum ancak özürlülük dururumum yüzde 40’ın üzerinde olduğu için tercih edilmiyorum. Ben de kendilerini tercih etmiyorum” dedi.
(İHA)