Suriye'de ortaya çıkan manzaraya en keskin yorum, Ertuğrul Özkök'ten geldi. 'Araplar savaşıyor, Kürtler tek kurşun atmadan devlet kuruyor".
Abone olİNTERNETHABER - Suriye'nin öte yakasında Türkiye'nin hiç hazzetmediği gelişmeler yaşanıyor. 5 kent PKK'nın desteklediği PYD'nin eline geçmiş durumda. Kamışlı ise bugün yarın el değiştirebilir.
Kürtler'in yönetimi ele geçirdiği kentlerin tamamı Türkiye sınırında. Tablo yanı başımızda yeni bir Kürt devleti kuruluyor yorumlarına yolaçacak kadar keskin.
Dün Taraf'ın tepe ismi Ahmet Altan dillendirmişti. Bugün Hürriyet ve Milliyet yazarları aynı tabloya işaret ediyor.
Ertuğrul Özkök, "Tek kurşun atmadan Kürtler devlet kuruyor" yorumunu yaparken, Can Dündar, "Yeni Kürt komşumuz hayırlı olsun" başlığı ile çıktı okurlarının karşısına.
Can Dündar'ın yazısından aktaralım;
"Güneydoğu'dan yeni dönen bir milletvekili ile görüştüm: "Yeni Kürt komşumuz hayırlı olsun" dedi. Suriye sınırında özerk bir Kürt bölgesi oluşuyor ve Irak sınırındaki Kürt bölgesiyle, "Kürt Yüksek Konseyi" otoritesi altında birlikte hareket ediyor.
BÜYÜK KÜRDİSTAN MI KURULUYOR?
"Büyük Kürdistan" hayali canlanıyor.
Ve tabii Ankara'da tüyler diken diken oluyor.
Başbakanın danışmanı Yalçın Akdoğan da "PKK'nın süreçte aktif rol oynayacağı" gerçeğini teslim ediyor.
Yıllarca Baas rejimi altında kendine sığınak bulmuş PKK'nın, ilk fırsatta sınıra bayrak çekeceğini, Ankara'nın öngörmemiş olması mümkün mü?
Öngöremediyse ayrı zaaf; öngörerek politika ürettiyse ayrı...
Şimdi ayıkla pirincin taşını...
FELAKET SENARYOSU
Şimdi tahtalara vurarak bir felaket senaryosu yazalım: Ankara, Esad'a Suriye'deki Kürtlere kimyasal silah sıkmamasını söylerken, 14 Temmuz'da Diyarbakır'da BDP grup başkanvekiline atılan gaz bombası, onu daha ağır yaralasa veya hayatına mal olsa ne olurdu?
Bu konjonktürde Türkiyeli Kürtler nasıl bir tavır alırdı?
Bu, hesaplanıyor mu?
Erdoğan ya hepten şahinleşip Köşk'ü alacak, ama bölgeyi kaybedecek.
Ya da İçişleri Bakanı'nı görevden alıp baskıcı politika yanlışından dönecek.
Bu karar, hepimizin akıbetini belirleyecek.
KÜRT BAHARI SINIRIMIZA DAYANDI
Günün dikkat çeken bir diğer yazısı da Hürriyet'ten Ertuğrul Özkök'e ait. Özkök'ün kaleme aldığı da "tahtalara vurulacak cinsten bir felaket senaryosu"...
Özkök'ün köşesinden aktaralım;
Hepimiz önümüzdeki şu tablonun farkındayız değil mi...
*1200 KİLOMETRELİK KÜRT SINIRIMIZ VAR BİR:
Bundan bir hafta öncesine kadar 400 kilometrelik bir "Kürt sınırımız" vardı.
Şimdi buna 800 kilometre daha eklendi.
*400 KM İLE BAŞ EDEMEDİK 1200 İLE EDEBİLECEK MİYİZ İKİ:
*ARAPLAR SAVAŞIYOR KÜRTLER KAZANIYOR ÜÇ:
Farkında mısınız, iştiyakla desteklediğimiz "Arap Baharı" tam anlamıyla bir "Kürt baharı"na dönüştü. Hem Irak'ta, hem Suriye'de şöyle tuhaf bir durum var.
Araplar birbiriyle savaşıyor, insanlar ölüyor.
Kürtler bağımsız devlet yolunda bir adım daha atıyor.
Hem de tek kurşun atmadan, tek can vermeden.
SIRA TÜRKİYE'DE Mİ?
Arap ülkelerine gelen "Kürt baharı"nın bir gün Türkiye'ye gelmeyeceğini kim taahhüt edebilir? İki ülkedeki Kürtlerin elde ettiği bu fili durum, gözleri ister istemez Türkiye'deki Kürtlere çevirecektir. Yarın bir gün, Türkiye üzerine ağır bir "Kürt baharı taarruzu" başladığı takdirde, buna nasıl cevap vereceğiz?
Kurşun atarak mı?