Ergenekon kapsamında tutuklanan teğmenlerin avukatı Yusuf Erikel'in söyledikleri skandal boyutunda. Bakın neler demiş?
Abone olErgenekon tutuklusu teğmenlerin avukatı tartışma yarattı. Avukat Yusuf Erikel ‘Yakında darbe olacak beni de başbakan yapacaklar’ dediği ortaya çıkmıştı. Erikel'in gündemde kalmak için yaptıkları ise zaman zaman skandal boyutuna ulaşmıştı.
DANIŞTAY’I KAPATACAĞIZ: Okul dışında başörtü takan öğretmenin meslekten atılmasını onaylayan Danıştay’a ‘Tanrı mı kesildiniz bu ülkenin başına? Siz kimsiniz?’ diye çıkışan MDHP Genel Başkanı Erikel ‘İbret olsun diye Danıştay’ı kapatacağız’ demişti. TUNCER KILINÇ’A DAVA AÇTI: Yusuf Erikel, eşi türbanlı olan siyasilere ‘Başını açmayan eşinizi boşayın’ çağrısı yapan MGK eski Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç’a eşi başörtülü olan lider olarak hakaret ile 1 YTL’lik manevi tazminat davası açmıştı. PKK KOMPLOSU: Erikel, 2005 yılında Malatya’dan sonra diğer Güneydoğu illerinde de görülen ishal ve tifo vakalarının, PKK’nın yeni bir savaş taktiği olduğunu iddia etmişti. YOLSUZLUK ZİYARETİ: Yusuf Erikel, MDHP Genel Başkanı olarak Çakıcı skandalına adı karışan Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya’yı ziyaret etmiş ve Özkaya’ya destek vermişti. HAFIZ SİYASETÇİ: Kuran’ı Kerim’i ezbere bilen Avukat Erikel, Partisi MDHP’yi de ‘Hz. Ali’nin cesareti, Hz. Ömer’in adaleti ve Mustafa Kemal’in fikirleri ile yola çıktık’ sloganıyla kurdu. |
Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında gözaltına alınan 5 teğmen ile bir askeri öğrenci önceki gün gece yarısına kadar savcılıkça sorgulandı. Savcılık Teğmen Önder Koç’u serbest bırakırken teğmenler Mehmet Ali Çelebi, Eren Mumcu, Noyan Çalıkuşu ve Hasan Hüseyin Uçar ile askeri öğrenci Yaşar Tozkoparan tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme teğmenler ile askeri öğrenciyi ‘Terör örgütüne üye olmak’ suçundan tutukladı. Zanlılar Hasdal Askeri Cezaevi’ne gönderildi.
‘BİR SAKINCA YOK DEMİŞLER’
ADLİYE çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplandıran teğmenlerin avukatı Yusuf Erikel, sorguda teğmenlere Ergenekon şüphelilerinden Neriman ve tutuklu Kemal Aydın ile yaptıkları görüşmelerin sorulduğunu söyledi. Teğmenlerin, ifadelerinde yaptıkları görüşmelerin komutanlarının bilgisi dáhilinde olduğunu söylediklerini anlatan avukat Erikel ‘Neriman ve Kemal Aydın ile yaptıkları telefon görüşmesinden dolayı suçlanıyorlardı. Bu görüşmelerden komutanlarının bilgisi vardı. Görüşmelerinde herhangi bir sakınca olmadığını kendilerine iletmişler’ dedi.
TEĞMENLERLE YAN YANA GELEMEZ
ERİKEL’in teğmenlerin avukatı olarak ortaya çıkması kafaları karıştırdı. Milli Demokrat Halkın Partisi’ni (MDHP) kurarak siyasete giren Erikel, daha sonra BBP’ye ilhak etti. BBP’nin sözcüsü olan Erikel, açıklamalarıyla Muhsin Yazıcıoğlu ve parti yönetimin tepkisini çekince görevden alındı. Siyasette tutunamayan Erikel’in bugüne kadar yaptığı açıklamalar ve duruşu bile teğmenlerle yan yana gelmesini ya da getirilmesini imkansız kılıyor.
‘DARBENİN BAŞBAKANIYIM’
YUSUF Erikel’in MDHP Genel Başkanı olarak Ankara’da Armada Alışveriş Merkezi’nde görüştüğü Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu’na ‘Darbe olacak. AKP düşürülecek. Ben Başbakan olacağım. Birlikte hareket edelim’ dediği ortaya çıkmıştı. Aynı Erikel’in bazı STK’ları ziyaret ederek aynı gerekçelerle tehditler savurduğu belirlenmişti. Erikel bu girişimlerinin duyulması üzerine yurt dışına çıkmıştı.
ERGENEKON'LA HİZB-UT TAHRİR NASIL BULUŞTU?
TÜRKİYE Hizb-ut Tahrir örgütü ile 2005 yılının Eylül ayında tanıştı. Fatih Camii’nde toplanan örgüt üyeleri, hilafet talep ettiler ve Atatürk aleyhine sloganlar attılar. Örgüt lideri Yılmaz Çelik, hilafet isteyen pankartlar taşıyan grup tarafından aralarına alınıp camiden çıkarıldı. Polis de bu duruma müdahale etmedi. Daha sonra İstanbul ve Ankara başta olmak üzere beş ilde aynı anda yapılan operasyonlarda, örgüt lideri Yılmaz Çelik ile iki Filistinli’nin de aralarında olduğu 67 kişi gözaltına aldı.
YAKALANMASALARDI BÜYÜK OLAY OLACAKTI
Bu eylemi ‘cesurca’ bulan Ergenekon’un Hizb-ut Tahrir ile temasa geçme kararı aldığı belirlendi. İlk olarak örgütün lideri Yılmaz Çelik ile görüşüldü. 2005 yılındaki operasyonlardan sonra dağılan örgüte Ergenekon desteği geldi. 3 yıl içerisinde örgüt yeniden toparlandı.
Ergenekon Hizb-ut Tahrir’i yeniden güçlendirerek 3 Eylül 2005 günü Fatih
Camii’nde yapılan bu eylemin çok daha etkilisini yaptırmaya hazırlanıyordu. Eğer gözaltılar yapılmasaydı büyük bir camide Türkiye’yi karıştıran eylemlerinin bir benzerini yapacaklardı.