BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Tecavüzle 'borç tahsilatı' yaptı!

İzmir'de tecavüz rezaleti! Bir adam borcuna karşılık gelen 16 yaşındaki kıza tecavüz etti. Kendisini de bakın nasıl savundu...

Abone ol

İzmir'in Karabağlar İlçesi'nde, 3 kişi, verdikleri borcu almak için sıkıştırdıkları 31 yaşındaki Arif Çelikbaş'ın kendilerine getirdiği, aile dostunun 16 yaşındaki kızı B.E.'ye otomobilde tecavüz etti.

Olay, geçen cumartesi gecesi Uzundere semti yakınlarındaki dağlık alanda meydana geldi. Annesinin ikinci evliliğini yapmasının ardından üvey babasıyla yaşamaya başlayan B.E., iş bulması için aile dostları 31 yaşındaki Arif Çelikbaş'dan yardım istedi.

Çelikbaş, bir süre sonra 750 TL alacağını isteyen kişilerin kendisini sıkıştırması üzerine, B.E.'nin evine giderek onu iş görüştürmesine götüreceğini söyledi. Arif Çelikbaş, kızı annesinden alarak Bozyaka semtindeki işyerine götürdü, bazı kişilerle görüştürdükten sonra tekrar evine getirdi. Arif Çelikbaş akşam saatlerinde ikinci kez evine gittiği B.E.'yi alarak aynı semtteki bir başka kafeteryaya götürdü.

Arif Çelikbaş, burada buluştukları 3 kişinin otomobiline B.E.'yi de bindirerek yola çıktı. Saat 22.00 sıralarında, Uzundere yakınlarındaki dağlık alana götürülen B.E.'ye 3 kişi, otomobilde tecavüz etti. Gözyaşı döken B.E.'ye, “Seni borcumuza karşılık aldık, para karşılığında bu işi yaptığını zannettiğimiz için birlikte olduk” diyen üç kişi, daha sonra kızı saat 02.00 sıralarında Eşrefpaşa semtinde bırakarak kaçtı.

Yakındaki Eşrefpaşa Polis Merkezi'ne sığınan B.E., sık sık ağlama krizine girerek yaşadıklarını anlattı. B.E.'nin verdiği bilgiler doğrultusunda harekete geçen polis ekipleri, 35 Y 9860 plakalı otomobildeki şüphelileri aramaya başladı. Bu sırada B.E.'nin olayı telefonla anlatıp yardım istediği erkek arkadaşı yanına giderken, tesadüf sonucu önünden otomobille geçen şüphelileri plakanın dikkatini çekmesi sonucu ihbar ederek yakalattı.

Gözaltına alınan ve çeşitli suçardan poliste kaydı bulunan 32 yaşındaki Abdülbakir Derak, 24 yaşındaki Resul İstimihal ve 23 yaşındaki Doğan Yaztirmak, Ahlak Büro Amirliği'ne götürüldü. Bu kişilerin verdiği bilgiler doğrultusunda B.E.'yi kendilerine getiren Arif Çelikbaş da gözaltına alındı. İşlemlerin ardından adliyeye sevkidilen şüpheliler, kendilerine B.E.'yi getiren Arif Çelikbaş'a tepki gösterdi.

"BİR CİNAYETTEN ÜÇ CİNAYET ÇIKTI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

Bursa'nın merkez Gürsu İlçesi'nde 15 gün önce 4 aylık hamile Leyla Algan’ın (28) öldürülmesi ve 1.5 yaşındaki oğlu Gökhan Algan’ın kaçırılması olayıyla ilgili şüpheli olarak aranan İhsan Ayan (22), babası Kemal Ayan (51) ve ağabeyleri Selami (28) ve Ensar Ayan (30) jandarma tarafından yakalandı. Şüpheliler yöneltilen suçlamaları kabul etmezken, kayıp Gökhan’ın dereye atıldığı iddia edildi.

Merkez Gürsu İlçesi’nde 15 Kasım Pazartesi günü ormanlık alanda cesedi bulunan ve oğlu Gökhan’a ulaşılamayan 4 aylık hamile Leyla Algan’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor. Cesedin bulunduğu yerdeki bira şişeleri ve izmaritlerdeki parmak izlerini değerlendiren jandarma, talihsiz kadının ablası Çimengül Akbulut’un ifadesini de dikkate aldı. Akbulut ifadesinde, “Kardeşim Leyla bana, ‘Sana bir sır vereceğim. Bana bir şey olursa, bunun sebebi eski oturduğumuz evin sahibinin oğlu İhsan’dır. Gökhan’ın gerçek babası da İhsan’dır’ demişti” dedi. Bu ifade üzerine araştırma başlatan jandarma, Önceki gün İhsan Ayan, babası Kemal, ağabeyleri Selami ve Ensar Ayan’ı gözaltına aldı

EVLENMEMİ ENGELLEMEK İSTEDİ

İhsan Ayan’ın, cinayeti nasıl işlediğini savcılıkta tüm detaylarıyla anlattığı iddia edildi. Leyla Algan’ı önce eliyle boğduğunu, ardından emin olmak için iple boğazını sıktığını, 1.5 yaşındaki Gökhan adlı bebeği ise canlı canlı dereye attığını söylediği bildirilen İhsan Ayan, iddiaya göre cinayet öncesini, o geceyi ve sonrasını şöyle anlattı:

“Olaydan 15 gün öne Leyla benimle buluşmak istediğini söyledi. Bir araya geldik. Gökhan isimli oğlunun ve karnındaki bebeğin gerçek babasının ben olduğunu söyledi. Bu yüzden yapacağım evliliği yapmamamı istedi. Çılgına döndüm. Bunu yapmamasını istedim. Bu kez daha da ileri gidip, evleneceğim gün salona gelerek, tüm bunları davetlilere anlatacağını söyledi. Tartışmalı bir şekilde ayrıldık.”

OTOMOBİLDE ELLERİMLE BOĞDUM

Olay gecesi Leyla Algan ile konuşmak istediğini ve cep telefonu ile aradığını kaydeden İhsan Ayan ifadesini şöyle sürdürdü:

“Önce telefona bakmadı. Sonra bana, ‘Evdeyim’ diye mesaj geçti. Yazışmalardan sonra buluşmaya karar verdik. Saat 01.00’de otomobille evinin önüne geldim. Çocuğu ile otomobilime bindi. Arabada tekrar aynı konu üzerine tartıştık. Sinirlenip kendisine tokat attım. Çılgına dönmüştüm. Kucağındaki bebeği otomobilin arka koltuğuna koyup ellerimle boğazını sıktım. Ölmüştü. Bir bahçenin yanında aracı durdurup öldüğünden emin olmak için boğazını iple sıktım. Son cesedi attım. Eve gidiyordum ki, yolda akan dereyi gördüm. Bu kez bebeği dereye attım. Hiçbir şey olmamış gibi evime geri döndüm. Sonra da jandarma tarafından gözaltına alındım.”

TELEFON KAYDI VE PARMAK İZİ TUTTU

Bu arada İhsan Ayan’ın cep telefonlarında yapılan incelemede, sanığın saat 24.51 sıralarında Leyla Algan’ın evinin önünde olduğu belirlendi. Cesedin yanında bulunan bardakta İhsan Ayan’ın parmak izini tespit eden jandarma, ekiplerle birlikte dereye atıldığı söylenen Gökhan bebeği araştırıyor.

"KATİLİ İLE AYNI MASADA YEMEK YEDİ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

Diyarbakır Öğretmenevi'nde güvenlik görevlisi 42 yaşındaki Halil İbrahim Şitil'in, aynı yerde garson 26 yaşındaki Serdar Atabey tarafından 6 ay önce 10 yerinden bıçaklanarak öldürülmesi ardından, binada kayıtta olan güvenlik kemarası görüntülerinin 32 dakikalık bölümün kayıp olduğu iddia edildi.



Mahkemeye gönderilen kayıtlarda Şitil ile Atabey'in cinayetten önce birlikte yemek yedikleri görülürken, cinayet anı ve daha sonrasındaki görüntülerin olmaması Şitil ailesinin tepkisine neden oldu.

Olay, geçen 2 Mayıs'ta Diyarbakır Öğretmenevi'de meydana geldi. Halil İbrahim Şitil, öğretmevi garsonu Serdar Atabey, tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Tutuklanan Atabey, hakkında Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Canavar hisle adam öldürmek’ gerekçesiyle ağıdlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Olayla ilgili mahkemeye gönderilen öğretmenevinin güvenlik kamerası kayıtlarında, cinayet ve sonrasındaki kayıt edilen görüntülerin silindiği öne sürüldü. Görüntülerde, cinayetin mutfakta işlendiği sırada ve sonrasındaki 32 dakikalık görüntünün bulunmadığı belirtildi. Öğretmenevi yetkililerinin, cinayet sırasında elektriklerin kesil olduğu iddialarını TEDAŞ yalanladı. TEDAŞ, mahkemeye gönderdiği yazıda söz konusu saatlerde elektrik kesintisi olmadığı bildirildi.

Mahkemeye gönderilen güvenlik kameraları kayıtlarında, 10 yerinden bıçaklanarak öldürülen Halil İbrahim Şitil'in öldürülmeden kısa süre önce Öğretmenevi mutfağına girip, aldığı yemeği masaya oturup yemeye başladığı, bu sırada Serdar Atabey'in de yemek alıp, masasına oturduğu görülüyor.

Yemek sırasında iki kişinin fazla konuşmadıkları görülürken Şitil'in, katili Atabey'in pilav tabağının üstüne yemesi için et parçaları bıraktığı, Atabey'in ise, masadan kalkarak kuru soğan ve su getirip masadaki arkadaşına verdiği görüldü. Yaklaşık 30 dakika süren yemekten sonra her iki kişinin bir birlerine yan dönerek sigara içtikleri ve daha sonra Şitil’in mutfaktan çıktığı, ancak Şitil çıktıktan sonra Atabey’in bir süre daha düşünceli olarak sigara içmeye devam ettiği görüldü.

Kamera kayıtlarında cinayetin işlenme anı ve sonrasındaki bölümün yer aldığı 32 dakikalık görüntü bulunmazken, kayıp bölümden sonra kayıtlarda, Halil İbrahim Şitil'in cesedinin kanlar içerisinde mutfakta bulunduğu görüntüleri yer alıyor. Görüntülerde, daha sonra polis ekiplerinin gelerek fotoğraf çektiği yer alıyor.

Öldürülen Şitil’in ailesi, kayıp görüntülerin bilinçli olarak silindiğini, Öğretmenevi yönetiminin elektrik kesintisi ile ilgili savunmasının gerçeği yansıtmadığını savundu. Şitil'in kardeşi Murat Şitil, katilin cinayetten sonra nasıl ve kimlerin yardımı ile kaçtığının ortaya çıkması gerektiğini vurgularken “Olayın arkasındakilerin aydınlanmasını istiyoruz. Arkasında kim varsa ortaya çıkarılsın. Ağabeyim katilin dediği gibi bir tartışma sonucu öldürülmedi, bize göre tasarlanarak öldürüldü” dedi.

"ADAMI CANLI HEDEF TAHTASI YAPMIŞLAR"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

Ümraniye'de ellerindeki ruhsatsız silahla önce teneke kutulara daha sonra "Acaba vurabilir miyiz?" diyerek sabah namazına giden Tamer Koç’a (28) ateş ederek başından vurup öldüren Ramazan Y. (32) ile Savaş M. (33) yakalandı.

İnkilap Mahallesi, Ozan Caddesi üzerinde sabah namazına gidenler yolda kanlar içinde yatan Tamer Koç’un cesedi ile karşılaştı. Tuzla’da bir televizyon fabrikasında çalışan Tamer Koç’un, başının arkasına isabet eden 7.65 çapında bir mermiyle vurularak öldürüldüğü belirlendi. Yakınları 9 aylık hamile olan Tamer Koç'un eşini, ölüm haberi üzerine doğum yapma  ihtimaline karşı hastaneye kaldırdı.

Cinayet Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada polis Tamer Koç’un ilişkilerini incelerken hiçbir düşmanın olmadığını tespit etti.

MİNİBÜS GÖRÜNTÜSÜNDEN YAKALANDILAR

Bunun üzerinde çevrede bulunan güvenlik kameraları incelenmesinde bir su firmasına ait minibüsün sabah saat 06.00 sıralarında bölgede dolaştığı belirlendi. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen dolaşan su minibüsünü şüpheli bulan dedektifler, firma ile irtibata geçti. Minibüsü Savaş M.’nin kullandığı belirlendi. Evinde sarhoş olarak bulunan Savaş M. akşam saat 20.00’den beri içki içtiklerini arkadaşı Ramazan Y.’nin ruhsatsız silahıyla gece boyunca önce havaya, daha sonra  teneke kutulara, elektrik direklerine ateş ettiğini söyledi.

Savaş M. son olarak Ramazan Y.’nin yolda yürüyen bir şahsı göstererek "Acaba onu vurabilir miyim" diyerek ateş ettiğini belirtti. Su firmasında dağıtıcı olarak çalışan Savaş M., "Ona adamı vurduğunu ve yere düştüğünü söylediğimde bana ‘Hasta olduğu için düşmüştür’ cevabını verdi. Minibüsle yanlarına gittiğimizde başındaki kanı görüp oradan kaçtık" dedi. Bunun üzerine polis, Ramazan Y.’yi de gözaltına aldı. Ramazan Y.’nin evinde yapılan aramada 7.65 çapta ruhsatsız bir silah ele geçirildi.

AYILDIKTAN SONRA İFADE VEREBİLDİLER

Cinayet Büro Amirliği’ne getirilen Ramazan Y. ve Savaş M. hala alkolün etkisinde oldukları için saatler sonra ayıldıklarında ifade verebildi. Daha önceden gasp ve ruhsatsız silah bulundurmak suçlarından poliste kaydı olan Ramazan Y., hedef gözeterek ateş etmediğini rastgele açtığı ateş sonucu yolda yürüyen bir kişi öldürmüş olabileceğini söyledi. Ramazan Y. "Rastgele havaya ateş ediyordum. Çok sarhoştum ne yaptığımı hatırlamıyorum" dedi.