Sakarya'nın Hendek İlçesi'nde 4 ay önce tecavüze uğrayan 13 yaşındaki ilköğretim okulu 8'nci sınıf öğrencisi Ö.D., kendisine tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanan 2 kişinin tahliye olduğunu öğrenince...
Abone olSakarya'nın Hendek İlçesi'nde 4 ay önce tecavüze uğrayan 13 yaşındaki ilköğretim okulu 8'nci sınıf öğrencisi Ö.D., kendisine tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanan 2 kişinin tahliye olduğunu öğrenince, ilaç içerek intihara kalkıştı.
Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınan Ö.D. gözyaşları içerisinde, "Beni okuldan alıp götürüp zorla tecavüz ettiler. Ama onlar şimdi dışarı geziyorlar" diye ağladı. Olay sonrasında Hendek'den başka bir ilçeye taşınan anne babası da karara tepki gösterdi.
Olay Hendek İlçesi'nde 4 ay önce meydana geldi. İlköğretim okulu 8'nci sınıf öğrencisi olan 13 yaşındaki Ö.D.'ye tecavüz ettiği iddiasıyla 22 yaşındaki M.A. 19 yaşındaki O.S., 19 yaşındaki C.B. ve 17 yaşındaki E.S. gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen şüphelilerden O.S. ile M.A. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Çocukları tecavüze uğrayan 4 çocuklu aile de Hendek İlçesi'nden Sakarya'nın başka bir ilçesine taşındı. Başka bir ilköğretim okuluna kaydettirilen Ö.D. de psikolojik yardım almaya başladı.
Hendek Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturmayı sürdürürken, bir hafta önce çocuğun cinsel yönden istismarı suçundan tutuklu bulunan O.S. ile M.A. tahliye edildi. Tahliye kararını öğrenen Ö.D. ise ilaç içerek intihara kalkıştı.
Önce Sakarya Kadın Doğum ve Çocuk Bakımevine kaldırılan küçük kız, daha sonra Yenikent Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Burada tedavisi süren Ö.D. hastanede, "Bana tecavüz ettiler. Şimdi geziyorlar" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Ö.D., önce komşuları olan E.S.'nin kendisine tecavüz ettiğini belirterek, "Daha sonra arkadaşları tecavüz etti. Beni okula giderken okul kapısından zorla alıp ormana götürdüler" dedi.
ANNE BABA TEPKİLİ
Kızları tecavüze uğrayan anne F.D. de kızına tecavüz edenlerin tahliye olmasına tepki gösterdi. Anne F.D., "Daha o 13 yaşında. Daha küçük. Onu kandırdılar. Ona tehdit ile tecavüz edenlerin dışarıda gezmelerini anlayamıyorum" dedi. Baba K.D. ise kızının saldırıya uğradığı gün tecavüz şüphelilerinin okul önünden alıp götürdüklerini söyleyerek "Okula gelip kızımı alıp götürmüşler. Okul öğretmeni de bunu gördüğü halde engel olmamış" dedi.
Baba K.D. kızının okul yolunda zorla alınarak götürülmesiyle ilgili Sakarya Milli Eğitim Müdürlüğüne de suç duyurusunda bulunduklarını söyleyerek, "Okulda kamera var. Kayıtlarda her şey görünüyor. Ancak okul idaresi bunu gizliyor" dedi.
Bu arada ilköğretim okulu öğrencisi Ö.D.nin kendisine tecavüz ettiğini öne sürdüğü şüphelilerden M.A. ve O.S. ise iddiaları kabul etmediği belirlenirken, geç kızın Adli Tıp Kurumu'na gönderilen iç çamaşırında bu iki kişinin spermine rastlanmadığı, üçüncü bir kişiye ait sperm örneği bulunduğu belirlendi. Bu kişilerin de bu rapor dikkate alınarak hakimin takdiri ile tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiği öğrenildi.
FUTBOLCULARA KADIN PAZARLAYAN ÇETEYE ŞOK!
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Mersin ve Konya'da yabancı uyruklu 18 kadına zorla fuhuş yaptırdıkları ve ünlü futbolculara pazarladıkları iddia edilen 12'si tutuklu, 8'i kadın toplam 29 sanığın yargılaması 3 yılda sonuçlandı.
Adana Özel Yetkili 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, suçlamaları kabul etmeyen fuhuş çetesinin lideri Uğur Kılıç ile yardımcısı Adnan Yağlıoğlu'ya 5 kadına 'zorla fuhuş yaptırma' suçundan toplam 24'er yıl 9'ar ay hapis ve 165'er bin lira adli para cezası verildi. Diğer sanıklar da aynı suçtan 4 yılla 15 yıl arasında hapis ve 30 bin lirayla 105 bin lira arasında adli para cezasına çarptırıldı. Ayrıca, Uğur Kılıç'a suç örgütü kurmaktan 4 yıl, diğer sanıklara da suç örgütü üyeliğinden 2'şer yıl hapis cezası verildi.
Yapılanma içinde olan çetenin, yabancı uyruklu kadınlara zorla fuhuş yaptırdığı bilgisi üzerine harekete geçen polis, 7 ay süren teknik takip sonucu 16 Kasım 2008'de, Mersin ve Konya'da eş zamanlı 30 adrese baskın düzenledi. Aralarında doktor, avukat ve öğretmenlerin de bulunduğu Gürcistan, Ermenistan ve Özbekistan uyruklu 8'i yabancı uyruklu 18 kadın kurtarıldı. Kadınlara zorla fuhuş yaptırdıkları iddia edilen ve aralarında yabancı uyruklu kadınların da bulunduğu 8'i kadın toplam 29 kişi yakalandı.
ÇOCUK BAKICISI TUZAĞI
İnternet üzerinden çocuk bakıcısı ilanı vererek tuzağa düşürdükleri yabancı uyruklu kadınları Türkiye'ye getirip, daha fazla kalabilmeleri için bazı çete üyeleri ile resmi nikah yaptıktan sonra fuhuşa zorladıkları iddia edilen şüpheliler, ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 27'si tutuklanırken, 2 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
"FUHUŞU BIRAK, BENİMLE YAŞA"
Yapılan soruşturmada 29 kişi hakkında 'çete kurmak, çeteye üye olmak, zorla fuhuş yaptırmak ve insan ticareti' suçlarından dava açıldı. Davanın iddianamesinde, teknik takip sonucu, ünlü futbolcuların da telefon dinlemelerine takıldığı ortaya çıktı. Türk vatandaşı olup Mertol Karatay ismini alan Brezilyalı futbolcu Batista'nın da Konyaspor'da oynarken bir hayat kadınına "Fuhuş yapmayı bırak. Benimle yaşa" teklifinde bulunduğu bu kayıtlarda yer aldı.
3 YILDA KARAR
Mahkeme heyeti, 3 yıl süren yargılama sonunda örgütün lideri Uğur Kılıç ile yardımcısı olduğu ileri sürülen Adnan Yağlıoğlu'ya 5 kadına 'zorla fuhuş yaptırma' suçundan toplam 24'er yıl 9'ar ay hapis ve 165'er bin lira adli para cezası verdi.
Aynı suçtan, diğer sanıklardan 3'üne 15'er yıl 9'ar ay hapis ve 105'er bin lira adli para, 8 sanığa 13'er yıl 6'şar ay hapis ve 90'ar bin lira, bir sanığa 11 yıl 3 ay hapis ve 75 bin lira adli para, 3 sanığa 9'ar yıl hapis ve 60 bin lira adli para, bir sanığa 6 yıl 9 ay hapis ve 45 bin lira adli para, 11 sanığa da 4'er yıl 6'şar ay hapis ve 30 bin lira adli para cezası verildi.
Ayrıca Uğur Kılıç'a suç örgütü kurmaktan 4 yıl, diğer sanıklar da suç örgütüne üye olmaktan 2'şer yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklardan 6'sına 'insan ticareti' suçundan da 10'ar ay hapis ve 40'ar bin lira adli para cezası verildi.
20 TAHLİYE
15'i yargılama aşamasında tahliye olan sanıklardan 5'i de karar duruşmasında, aldıkları ceza ve tutuklulukta geçirdikleri süreden dolayı tahliye edildi.
Sanıklar Uğur Kılıç, Adnan Yağlıoğlu, Kadir Yılmaz, Sefa Taşoğlu, Irma Mjavanadze, Kiraz Kurnaz ve Sevgi Çelik'in ise tutukluluklarının devamına karar verildi.
O BİRLİKTELİĞİ HAZMEDEMEDİ VE...
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Olay dün saat 23.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Tahsin Y., kızı Tuba Y. (24) ile birlikte yaşadığı evli Ali Ürken'i (26) sokakta görünce durdurdu.
Tahsin Y, birlikte yaşamalarına karşı çıktığı kızı Tuba ile Ürken arasında çıkan tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü. Otomobilinde bulunan pombalı tüfeği alan baba Tahsin Y., kızı Tuba ile Ali Ürken'e ateş açtıktan sonra olay yerinden kaçtı.
Silah seslerini duyarak dışarı çıkan vatandaşlar yerde yatan yaralıları görünce polis ile sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağılık ekipleri yerde yatan Ürken'in hayatını kaybettiğini belirledi. Ağır yaralı Tuba Y. ise ambulansla Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak ameliyata alındı.
Öte yandan olayın gerçekleştiği bir binanın zemin katındaki evinde televizyon seyretmekte olan bir vatandaş da omuzuna gelen saçmalar nedeniyle hafif şekilde yaralanırken olay yerine gelen başka bir ambulansla aynı hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
Olay yerinde inceleme yapan polis, kaçan Tahsin Y.'yi yakalamak için çalışma başlattı.
SIRRIYLA ÖLÜME GİTTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Bursa’da 2 yıldır haber alınamayan üniversiteli Sinem Yurdanur’un en son birlikte yürürken görüldüğü Emrah Kaya, dün organize suç örgütü kapsamında gözaltına alınırken intihar etti
Sinem Yurdanur, İstanbul Çatalca'da yaşayan Tahsin-Şerife Yurdanur çiftinin iki kızından büyüğüydü. Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksekokulu Elektrik Bölümü 2. sınıfa gidiyordu. 2010 yılının Temmuz ayında, kaldığı dersten sınava girmek için geldiği İnegöl'de otobüsten inerken ailesine "Ben geldim" dedikten sonra kendisinden bir daha haber alınamadı.
Ailesiyle telefonda konuştuktan sonra esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolan Yurdanur, son olarak Kültürpark'ta erkek arkadaşı olduğu iddia edilen Emrah Kaya ile birlikte yürürken görüldü. Olaydan sonra gözaltına alınan Emrah Kaya, serbest bırakıldı Birçok TV kanalına çıkan Kaya, suçsuz olduğunu iddia etti.
POLİSŞE ÇATIŞMADI
Hakkında 30'dan fazla suç kaydı bulunan Emrah Kaya, dün sabah Bursa Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi'nin yürüttüğü soruşturma kapsamında, Emrah Güneş ile birlikte çete liderliğini yaptığı suç örgütü ile 'Adam öldürmek', 'Adam yaralamak', 'işyeri kurşunlamak' suçlarından bu sabah arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alınmak istendi.
Aralarında Özel Harekat Timinin de yer aldığı 200 polisin katıldığı operasyonda, bir arkadaşıyla birlikte kaldığı evinde gözaltına alınmak istenen Emrah Kaya, iddiaya göre yakalanacağını anlayınca, içinde 6 kurşun bulunan tabanca ile göğsüne tek el ateş ederek intihar etti. Hastaneye kaldırılan Kaya yolda yaşamını yitirdi.
Polisle çatışmaya girmeden intihar ettiği belirtilen Kaya'nın cesedi otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı.
20 KİŞİ GÖZALTINDA
Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri operasyon kapsamında aralarında suç örgütünün diğer lideri olduğu ileri sürülen Emrah Güneş'in de bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı.
Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada ruhsatsız 4 tüfek ve 2 tabanca ele geçirildi.
CESEDİNİ ARAKEN BAYILDILAR
HABERİ DİĞER SAFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Adana'da polis memuru, gönül ilişkisi yaşadığı kadını öldürdüğünü itiraf ettikten sonra cesedi aramaya çalışmaları yapıldı.
Polis memurunun Kahramanmaraş'ta dağlık alana gömdüğü cesede polis ekiplerinin 3 metreyi bulan kar nedeniyle 4 günde ulaştığı belirtildi.
Arama çalışmaları sırasında 3 kişi soğuk nedeniyle bayıldı. 2 polis memurunda hipotermi oluştu.
Gönül ilişkisi olduğu belirtilen Kamile Özbek'i (48), öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan ve meslekten ihraç edilen polis memuru Fatih Yurdakonar tutuklanmasının ardından, soruşturmanın detayları da gün yüzüne çıktı.
Özbek'in 14 Eylül 2011'de evinden ayrıldıktan sonra bir daha dönmediğini ve kendisinden haber alamadıklarını söyleyen kızı Z.Ö, durumu önce Cumhuriyet Savcılığına ardından Asayiş Şube Müdürü Osman Sert'e aktardı.
Sert'in talimatı üzerine Türkiye ve yurtdışında cinayet soruşturma teknikleri eğitimi veren Cinayet Büro Amiri Şeyhmus Akdemir tarafından özel ekip oluşturuldu. 8 kişilik ekip, Kamile Özbek'in gönül ilişkisi olduğu belirtilen Adana Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli polis memuru Fatih Yurdakonar'u da teknik ve fiziki takibe aldı.
Yurdakonar, kendisiyle görüşen ekiplere, kayıp olayından bilgisinin olmadığını belirtirken, telefon görüşmelerinde soruşturmayı yürütenlere hakaretler ettiği belirlendi.
Kayıp kadının cep telefonunun en son Kahramanmaraş'ta sinyal verdiğinin tespit edilmesi üzerine öldürülerek, cesedinin bu bölgede kırsal kesime atılmış olabileceği ihtimalini değerlendiren ekipler, teknik takipler sonucu şehirdeki göletler, nehir, dere ve kanalizasyonları dalgıç polisler ve İstanbul'dan getirilen ceset arama köpekleri ile araştırdı. Arama çalışmalarına polis helikopteri de havadan destek verdi.
Bu arada ekipler, otoyol, otogar ve şehir merkezindeki 200'ün üzerindeki kamera kaydını, Kamile Özbek'in kaybolduğu tarihlerde dakika dakika inceledi. Özbek ve polis memurunun mal varlığını da araştıran ekipler, kadının 35 bin lira kredi çekerek Yurdakonar'a verdiğini belirledi. Daha sonra Özbek'in kendisine ait evin tapusunu da Yurdakonar'ın üzerine devrettiği tespit edildi.
Cinayet Bürosu ekipleri, polis memurunun başka bir kadınla daha görüştüğünü ve ondan da para aldığını, bunun üzerine Özbek parasını geri isteyince, görüşmek için buluşma ayarladığını belirlemesi üzerine 6 aylık teknik ve fiziki takip çalışmaları sonucu polis memuru Fatih Yurdakonar ve kardeşi Akif gözaltına aldı.
İTİRAF ETTİ
Gözaltındaki polis memuru suçlamaları kabul etmezken, kardeşi Akif Yurdakonar ise ifadesinde, "Aylardır uyuyamıyorum. Yatağa yattığımda gözümün önüne sürekli Kamile geliyor. Her şeyi anlatıp bütün bu olanlara son vermek istiyorum" diyerek, Özbek'i ağabeyinin öldürdüğünü ve beraber gömdüklerini anlattı.
Cinayet için kurulan özel ekip, kardeş Yurdakonar'ı da yanına alınarak, Kahramanmaraş'ta gösterdiği adreslerde çalışma başlattı. Yurdakonar, önce ağabeyinin Özbek'i tabancayla vurduğu yeri göstererek, "Özbek, dizlerinin üstüne çöktü. Sonra ağabeyim arkasına geçerek önce omzuna ardından başına ateş etti. Hava karanlık olduğu için boş kovanları toplamak için aradık ancak bulamadık" dedi.
Daha sonra cesedi Mağaralar mevkisinde gömdüklerini anlatan Yurdakonar, ağabeyinin önce kazdıkları yere kireç döktüğünü ardından cesedi gömdüğünü anlattı. Kardeş Yurdakonar, polisin il genelinde cesetle ilgili araştırma yapması üzerine ağabeyinin tekrar kente gelerek 43 gün sonra yorgana sarılı cesedi çıkarıp bir çuvala koyarak, Ahır Dağı'na götürdüğünü belirtti.
EKSİ 14 DERECEDE CESET ARADILAR
Akif Yurdakonar'ın tarifi üzerine Ahır Dağı'na yönelen ekipler, çetin kış koşullarıyla karşılaştı. Kar kalınlığının 3 metreyi bulduğu bölgede, otomobillerle ilerlemenin mümkün olmaması üzerine ekipler, bir arazi aracı kiralarken, karla kaplı yolların açılabilmesi için köy hizmetleri ve orman işletme yetkililerinden yardım istedi.
İş makineleriyle 4 gün süren yoğun uğraşlar sonucu 3 metre kalınlığındaki karın kapattığı yolun bir kısmı açıldıktan sonra Akif Yurdakonar bölgenin krokisini karların üzerine çizerek cesedin tam olarak gömüldüğü noktayı tarif etti. Ekipler daha sonra hava sıcaklığının eksi 14 dereceyi bulduğu bölgede 3 kilometrelik yolu yürüyerek cesedin gömüldüğü yere ulaştı.
Tüm bu çalışmalar sırasında 3 işçi soğuktan bayılırken, 2 polis memurunun kol ve bacaklarında hipotermi olarak adlandırılan soğuğa bağlı hissizlik oluştu.
Ekipler daha sonra Yurdakonar'ın gösterdiği yerde 4 saat boyunca kazma ve küreklerle arama yaptı. Çuval içindeki Özbek'in cesedine ulaşılması üzerine Yurdakonar'ın ertesi gün "Dün ilk kez rahat uyudum, kendimi vicdanen daha rahat hissediyorum" dediği öğrenildi.
Zanlı polis memuru Yurdakonar, cinayeti kabullenmek zorunda kalırken, Özbek'i evin tapusunu geri istediği, bu nedenle çıkan tartışma sonunda öldürdüğü belirlendi.
Gözaltına alındığı gün meslekten ihraç edilen eski polis memuru tutuklanırken, polise yardımcı olan ve cinayetin aydınlatılmasında payı bulunan kardeşi Akif Yurdakonar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.