Tecavüzcü 9 askere destek oldular!!!
İsrail’de aşırı sağcı gruplar, İsrailli 9 askerin Gazze’de alıkonulan bir Filistinliye cinsel işkence yaptıkları suçlamasıyla gözaltına alınması üzerine askeri mahkemenin bulunduğu üsse zorla girerek tecavüzcü askerlere destek oldular. Savaşın gereğini yaptılar diye slogan attılar.
İsrail'in güneyinde yer alan ve alıkonan Gazzelilerin tutulduğu Sde Teiman gözaltı merkezi sık sık işkencelerle gündeme geliyor.
New York Times gazetesinde geçen ay çıkan haberde, Sde Teima gözaltı merkezinde alıkonan Gazzelilerin etrafı açık bir alanda gözleri bağlı olarak günde 18 saate kadar elleri kelepçeli şekilde yerde sessiz şekilde oturtulduğu belirtilmişti.
Gözaltı merkezine getirilen Filistinli tutukluların burada 3 aya kadar kaldığı ve sorgulama süreçlerinde birçok kişinin insanlık dışı muameleye ve işkenceye maruz kaldığı kaydedilmişti.
Burada tutulan ve daha sonra serbest bırakılan bazı Gazzeliler, Sde Teima'da maruz kaldıkları işkenceleri dile getirmişti.
Yeni doğmuş bebeklere namlu uzatan bu zihniyet.
“Kundaktaki bebekleri dahi öldürün, onlar büyüyünce potansiyal düşmanımız olacak” diyen Netanyahu kafası bir gün yere düşecektir. Umarım en kısa zamanda…
Vicdan Terazisi Eşit Olmalı
7 Ekim 2023'te katil Netanyahu’nun yaktığı ateş çemberi, yayılma eğilimi gösteren yangın, jeopolitik hatta teolojiktir. Bu yangın adeta vekâlet mücadelesi, dünyaya iktidar olma çabasıdır. Bölgesel çatışma alanları oluşturarak savaş cephesini genişletmek, bölgesel alanları global hala getirmek çabası olarak okunabilir.
Dünya bu kadar adaletsizliği,
Yoksullaşmayı,
Kıtlığı, kıt kaynakla var olma çabasını,
Medeniyetler ve dinler arası çatışmaları,
Kan ve gözyaşını nasıl kaldırabilir?
Üstelik ilginçtir tüm dramatik haller Müslüman ülkelerinde yaşanıyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı uzuncadır devam ediyor. Ortodoks Ukraynalı çocuklar ile Müslüman Filistinli çocuklar aynı değeri görmüyor. BM’in vicdanı Kiev'de başka, Gazze'de başka. Vicdan terazisi eşit olmalıdır.
Onurlu Filistin halkı direnişle cevap veriyor İsrail’e. Fakat Filistin’in Devlet Başkanı Mahmud Abbas halkının, Filistinlilerin gösterdiği direnişi gösteremiyor. Türkiye'den gelen Büyük Millet Meclisi'nde konuşma davetine olumlu dönüş yapamaması çok da şaşırtıcı değil. Abbas'ın, Hamas'a bakışını biliyoruz.
Abbas’ın İsrail'e yakınlığını da biliyoruz,
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan Filistin meselesine Mahmud Abbas’tan çok daha samimiyetle yaklaşıyor. Sayın Hakan Fidan’ın da bu konuyla ilgili çabalarını görmezden gelmek mümkün değildir.
Filistin Devlet Başkanının duruşu Mücahit Filistin Halkının duruşuyla paralellik göstermiyor, örtüşmüyor.
İsrail'in soykırımcı-katil Başbakanı Netanyahu'nun, finansal kaynaklarını açan Yahudi sermayesi, Yahudi kaynaklarından aldığı güçle Amerikan Kongresi'ndeki konuşması ve konuşmayı alkışlayan kanlı elleri, tarih kara bir leke olarak hatırlayacaktır.
Netanyahu, Filistin’de akıttığı milyonlarca insanın kanına doyamayan bir vampir olarak şimdide Golan Tepeleri'ni işgal altında tutuyor, sorumlu olarak Hizbullah’ı adres gösteriyor. Lübnan'ı işgale hazırlanıyor. Lübnan olası bir durumda Hizbullah’a destek vereceğini açıkladı. İran; bu ölçekte bir savaşa kayıtsız kalmayacağını açıktan ilan etmiş durumda.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'a Siyonist İsrail yöneticisinin hadsiz ifadelerine karşı, iktidar ve muhalefetin aynı karedeki dik duruşunu takdirle alkışlamak gerekir.
Sayın Erdoğan;
"Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok" deyince
Bu sert çıkış, kana doymayan vampir ve zalimleri çok öfkelendirdi.
İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz en hadsiz ve ucube cevabı vererek, bölgede daha önce yaptıkları zalimlikleri hatırlattı:
"Erdoğan, Saddam Hüseyin'in izinden gidiyor ve İsrail'e saldırı tehdidinde bulunuyor. Orada ne olduğunu ve nasıl bittiğini hatırlamasına izin verin"
İsrailli zalimlerin ve uşakları emperyalistlerin fark etmediği şey artık o günlerin geride kaldığı. Bölge devletlerinin bir kısmı sussa da cesur ve vicdanlı siyasetçilerin susmayacağı ve vahşetin unutulmayacağı gerçeğidir.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın
“Dünya beşten büyüktür” “Daha vicdanlı bir dünya” söylemleri dünyadaki İsrail korku imparatorluğunu yıkmıştır. Sayın Erdoğan insanlık vicdanının sesi olmuştur.
Bu arada Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan, İran'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak üzere Tahran'a gidiyor. Sayın Fidan'ın, stratejik süreç okuma özelliği, gelişen dinamiklere ve oluşan risk faktörlerine göre dış ilişkileri yeniden tanımlama-tasarlama kabiliyeti çok çok önemlidir.
ABD'den Çin'e,
Rusya'dan İran'a,
Irak'tan Suriye'ye,
Ege'den Kıbrıs'a,
Karabağ'dan Türk devletleri sahasına,
Libya'dan Körfez'e uzanan hattaki hareketlilik sürpriz olmayacak.
Olası bir durumda devlet aklı hazırlıklı.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın feraset ve başarısı Sayın Fidan’ın stratejik zekâsı ve Sayın Bahçeli’nin koşulsuz desteğiyle küresel suç ortaklığı küresel isyanla sonlandırılarak gerekenin yapılacağına dair güven mevcuttur.