İstanbul'daki bir tecavüz davasında mahkeme adeta tecavüzcü lehine karar verdi. Kararda kadının erkeğe cesaret verdiği iddiası yer aldı.
Abone olBir tecavüz davasında beraat veren mahkeme kararını ilginç gerekçelere dayandırdı. Karar gerekçesinde “Müştekinin gece evine gelen sanığı kabul etmesi, saatlerce sohbet etmesi, sanığa cinsel ilişkiye girme konusunda cesaret veren davranış” denildi.
KADIN SUÇLU İLAN EDİLDİ
Milliyet gazetesinden Esra Alus'un haberine göre, evine gelen adamın tecavüzüne uğradığı iddiasıyla yargıya başvuran kadın, adeta cinsel saldırının sorumlusu ilan edildi. İstanbul’da yaşayan S.B., 23 Nisan 2011’de gece evine gelen E.K.’nın tecavüzüne uğradığı iddiasıyla yargıya başvurdu. S.B., 1 yıl önce tanıştığı E.K.’nın gece 02.00’de sarhoş kapısına dayandığını ve komşularından çekinmesi nedeniyle eve almak zorunda kaldığını anlattı. Bir süre sohbet ettikleri K.’nın evlenme ve cinsel ilişkiye girmek istediğini kabul etmediğini kaydeden S.B., sanığın kendisine tecavüz ettiğini ifade etti.
Sanık K. ise, “S.B. benden para istedi. Parayı alamayınca da iftira attı” şeklinde ifade verdi. Savcılık evli, iki çocuğu olan 40 yaşında S.B.’nin sanığı “etraftan duyulmaması ve şerefi itibariyle zor durumda kalmaması için evine almak mecburiyetinde kaldığını” belirtti ve sanık E.K.’nın “cinsel saldırı” ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından cezalandırılmasını istedi.
8 BİN LİRAYI AL ŞİKAYETTEN VAZGEÇ
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme, darp ve cebir izi bulunmadığı yönünde raporu olan S.B.’ye, “Tecavüz sırasında direnç gösterdin mi?” diye sordu. S.B. ise, “Sanığın yüzünü gözünü tırmaladım. Ama üzerime abandı ve tecavüz etti. Ayrıca sanık bana 8 bin TL önererek, ‘Parayı al, şikâyetten vazgeç’ dedi. Avukatı da telefonla ricada bulundu” yanıtını verdi.
Mahkeme, 3 Aralık 2011’de verdiği beraat kararında, “Müştekinin gece ilerlemiş saattinde evine gelen sanığı bilerek ve isteyerek kabul etmesi onunla saatlerce sohbet etmesi, sanığı cinsel ilişkiye girme konusunda cesaret veren davranış kabul edilmiş olup, müştekinin bağırıp çağırmaması ve sanığa tepki göstermemesi halinde konu komşunun bu durumu görmesinden çekindiğini söylemiş olması, tecavüze uğradığına ilişkin iddiaları doğrulamamaktadır” gerekçesini sundu. Yargıtay kararı onadı ancak sanığa “konut dokunulmazlığını ihlal” yönünden hüküm kurulmadığı için dosyayı iade etti.
Yerel mahkemeye tekrar gelen dosyayla ilgili 10 Mart 2015’teki davada S.B.’nin avukatı Nazlı Ateş, “Tecavüzün müvekkilimin ruh halinin bozulduğu doktor raporu ile sabittir. Hem tecavüz hem de konut dokunulmazlığı yönünden ceza verilmesi gerekir” talebinde bulundu. S.B. de, “Evliliğimi zor sürdürüyorum. Ruhum zedelendi ceza almasını istiyorum” dedi.
SAVCI BERAAT İSTEDİ
Sanığa ceza verilmesi yönünde görüş bildiren savcı Yavuz Pehlivan, ilk mütalaasında “evli oluşu” ifadesini kullanarak sanığın “konut dokunulmazlığını ihlal”den cezalandırılmasını istedi. S.B. ise, olay günü imam nikahlı olduğu kişiyle daha sonra evlendiğini belirtti. Bunun üzerine savcı bu kez, “Suç günü resmi evli olmadığı” ifadesini kullanarak, sanığın beraatini istedi. Mahkeme de sanık hakkında beraat kararı verdi.
Kararı eleştiren S.B.’nin avukatı Nazlı Ateş, “Müvekkilim geçen süre içinde evlendi. Yaşananları unutulmak isterken kanser oldu ve iki memesi alındı. sağlık sorunlarıyla uğraşırken bir de beraat kararıyla yıkıldı” dedi.