TÜSİAD, yeni TCK Tasarısının içinde barındırdığı "zina" ile ilgili değişikliklerin, global dünyadaki ortak hukuk değerleri ile ters düşmemesi gerektiğini bildirdi...
Abone olTürk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türk Ceza Kanunu (TCK) Tasarısı'nın TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri sırasında zinanın yeniden suç olması gibi çağdaş dünyanın ortak hukuk değerlerine uygun olmayan değişikliklere gidilmemesi gerektiğini bildirdi. TÜSİAD'dan Tasarı'ya ilişkin yapılan açıklamada, TCK'nın değişen toplum yaşamına ve çağdaş hukuk normlarına göre toptan ele alınması ihtiyacının sonucu olarak, uzun ve zorlu bir çalışma sonunda bugünkü halini alan Tasarı'nın, öncelikle TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesinin olumlu bir gelişme olduğu vurgulandı. Açıklamada, Avrupa Birliği kurumları tarafından dikkat çekilen bazı eksikliklerin, mevcut TCK'nın günün ihtiyaçlarını karşılayamayan hükümlerinden kaynaklandığı ve dolayısıyla yeni bir ceza kanununa olan ihtiyacın açık olduğu belirtilerek, şu görüşler dile getirildi: ''Tasarı ile ifade özgürlüğü ve kadınlara karşı işlenen suçlar gibi alanlarda öngörülen değişiklikler olumludur ve daha da ileriye götürülmesi mümkündür. Ancak TBMM Genel Kurulu'na sevk edilmiş olan Tasarı'ya eklenmek istenen zina suçu, Tasarı ile doğan olumlu havayı bozmaktadır. 6 yıl önce Anayasa Mahkemesi tarafından alınan iki kararla ceza hukukumuzdan çıkarılan zina, yeniden ceza hukukuna dahil edilmek istenmektedir. Üstelik o dönemde Anayasa Mahkemesi'nce verilen 6 aylık süre içinde yasama organınca düzenleme yapılmayarak ikinci ve nihai iptale adeta yol açıldığı ve bunun aksinde kayda değer bir toplumsal talep gelmediği unutulmamalıdır.'' ''ZİNANIN KAMUSALLAŞTIRILMASI SAKINCALI'' Açıklamada, söz konusu süreç ve aradan geçen 6 yılın, Türk toplumunun zinayı bir ceza hukuku sorunu olarak değil ahlaki sorun olarak gördüğünü gösterdiği kaydedilerek, ''Tasarı'nın TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri sırasında, zinanın yeniden suç olması gibi çağdaş dünyanın ortak hukuk değerlerine uygun olmayan değişikliklere gidilmemelidir. Üyesi olmak için büyük gayret sarf ettiğimiz AB ülkelerinin çok gerilerde bıraktığı, ülkemiz hukukundan da 6 yıl önce çıkmış bir suçun Türk Ceza Kanunu'ndaki varlığı anlaşılabilir değildir'' denildi. Zinanın yeniden suç olması için toplumun bir kesiminden talep gelse dahi, bu denli kişisel bir konunun kamusallaştırılmasının sakıncaları bulunduğunun savunulduğu açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Yargılama ve cezalandırma anlamında kamunun müdahale etmemesi gereken, tamamıyla şahsi ve yalnızca ahlaki bir sorun olabilecek zinanın ceza kanununda yer alması, bu eylemin kamu adına kovuşturulan ve cezalandırılan, dolayısıyla kamu düzenini bozucu bir eylem olarak anlaşılması demektir ki, bu görüş çağdaş ceza hukuku anlayışına aykırıdır.''