'Sokak Çocukları Araştırma Komisyonu Raporu' mecliste. Rapor, tüyleri diken diken ediyor. Raporda sokak çocuklarının mektupları bir gerçeği gözler önüne serdi.
Abone olTBMM'de 'çocukları sokağa düşüren nedenler ile sokak çocuklarının sorunlarının tespit edilmesi' amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu raporunu TBMM Genel Kurulu'na sundu. Raporda, 'sokak çocuklarını komisyona yazdığı ve insanı ağlatacak nitelikteki mektuplara yer verilirken, Komisyon Başkanı Ömer Ergenç'e yazılmış 'Ben Mecburen Sokak Çocuğuyum Abi' adlı bir şiiri bulunuyor.
TBMM'ye sunulan 'Sokak Çocukları' raporunda sokakta yaşayan/çalışan çocuklar sorunu ve diğer sosyal sorunların çözümlenebilmesi için bütün sosyal hizmet kurumlarının (Aile ve Sosyal Araştırma Kurumu Genel Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü) aynı yapı içerisine alınarak Devlet Bakanlığı'nın icracı bir hizmet bakanlığına dönüştürülmesi önerisi getirildi.
Raporda çocuğun sosyal ve psikolojik gelişimine zarar verici ve suça özendirici dizi ve magazin programlarının çocukların izleyemeyeceği saatlerde yayınlanması, yazılı ve görsel basın yayın araçları ile çocukların sokakta yaşamasının, çalışmasının risklerini ve madde kullanımının zararlarını anlatan çocuk programları uzman eğitimciler kontrolünde hazırlanarak yayınlanması, aileleri bu konu hakkında bilinçlendirecek, eğitici-öğretici programlar görsel medya aracılığıyla yayınlanmalıdır. Bu eğitim programlarında yer alan spot ifadeler dizi senaryolarında kısa mesaj olarak yer almasına da yer verildi.
Raporda çocukların sosyal ve ekonomik istismarını özendirici programlar engellenmeli ve bu istismarı önleyici eğitici yayınlar teşvik edilmesi, aile planlaması çalışmalarının önemi vatandaşlara anlatılmalı ve bu çalışmalar özellikle babayı hedef alan bir yaklaşımla uygulanmalı ve bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yanı sıra diğer ilgili kurum ve kuruluşların desteği alınması, çocukların eğitime devamları sağlanması. Özellikle kız çocuklarının okullaşma oranı yükseltilmesine dikkat çekildi.
RAPORDAKİ DİĞER ÖNEMLİ ÖNERİLER
Raporda yer verilen diğer önemli öneriler ise şöyle:
"- İllerde valinin başkanlığında ilgili kurumların, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin, meslek odalarının ve belediyenin katılımını sağlayacak 'Çocuk Koordinasyon Merkezleri' acilen oluşturulmalı. Bu merkezlerin bünyesinde sayılan kurum temsilcilerinden oluşan bir kurulla sosyal hizmet kuruluşları denetlenmeli.
- Çocuk ve Gençlik Merkezlerinde ve Toplum Merkezlerinde personel ihtiyacını karşılamak üzere ek ders ücreti karşılığında meslek elemanı istihdamı sağlanmalı.
- Sokakta yaşayan/çalışan çocuklar ile ilgili yapılan çalışmalarda SHÇEK verilerine göre, çocukların yüzde 53'ünün ilköğretim ara sınıftan terk ve yüzde 11'inin hiç okula gitmediği belirlendi. Bu çerçevede çocukların okula devam ettiğinde sokakta olmayacakları varsayımından hareketle, çocukları okulda tutacak tedbirlerin ivedilikle alınması önerildi.
- Çocuğunu okula göndermeyen veya devamını sağlamayan aileler hakkında 'İlköğretim Kanunu'nun' öngördüğü hükümler uygulanmalıdır. Okula göndermeyerek çocuğunun eğitim hakkını elinden almada ısrar eden ailelerden velayetinin alınması yönünde gerekli yasal düzenleme yapılmalı.
- Çocukların sokakta çalışmasını önlemek için risk altındaki ailelerin ikamet ettiği semtlerde derslik sayısı artırılarak tam zamanlı eğitime geçilmeli.
- Sorumluluğu altında bulunan çocukları istismar eden ailelerin çocukları koruma altına alınırken; koruma kararı ile birlikte vesayetin/velayetin de aileden alınması istikametinde yasal düzenlemeler yapılmalı.
- Anne-babası olmayan, ailesinin yanına dönmesi mümkün olmayan ve yüksekokul mezunu olan çocuklara kamu kurumlarında iş sağlanmasında öncelik verilmeli.
- 16 yaş ve altındaki çocukların ailesinin izni olmadan seyahat etmelerini kısıtlayan yasal düzenleme yapılmalıdır. Çocukların seyahat etmesi için ebeveyni veya vasisi tarafından bileti alınıp, korumalı bir şekilde seyahati sağlanmalı. Ulaştırma ve İçişleri Bakanlıkları bu konuda gerekli düzenlemeleri ve denetimleri yapmalı. Ulaşım terminallerinde kolluk kuvvetleri denetimleri arttırmalı.
- 12 yaşın altındaki çocukların sokak, cadde, park ve eğlence merkezlerinde gece saat 22.00'den sonra yalnız dolaşmalarını kısıtlamayan ve sorumluluğunu yerine getirmeyen aileler hakkında da cezai müeyyideler getiren yasal düzenleme yapılmalı.
- Hexan ve tolien içeren yapıştırıcı veya tiner gibi boya çözücü olarak kullanılan kimyevi maddelerin çocuklar tarafından amacı dışında uyuşturucu olarak kullanımını kısıtlayan düzenlemeler bazı illerde valilikler tarafından 5442 sayılı İller İdaresi Kanunun ilgili maddesi uyarınca, Güvenlik Kararı ile alındığı hatırlatılarak, bu maddelerin amacı dışında çocuklar tarafından kullanımını ve çocuklara satışını yasaklayan yasal düzenleme yapılmaması gerektiğine dikkat çekildi.
- Bu maddelerin satışının kontrol edilmesi amacıyla pazar tezgahlarında, işportada satışının yasaklanarak sadece lisanslı işyerlerinde belgeli ve bildirimli satışı yapılmalı.
- Sokakta yaşamayı, çalışmayı veya uçucu madde kullanımını ve suç işlemeyi özendirici, olumsuz görsel yayınların RTÜK'çe, yazılı yayınların ise ilgili birimlerce daha etkin bir biçimde denetlenmesine dikkat çekildi"
DANIŞMA MERKEZLERİ VE CEZA ÖNERİLERİ
Danışma merkezleri için yapılan öneriler şu şekilde belirtiliyor:
"- Ailelerin kentsel yaşama katılmalarına ve kente uyum sağlamalarına yardımcı olacak sosyal programlar ''Toplum Merkezleri'' ve/veya ''Aile Danışma Merkezleri'' aracığıyla uygulanmalı.
- Bu merkezlerin risk altındaki ailelerin ikamet ettiği gecekondu bölgelerinde yaygınlaştırılmalı ve uzman personel, araç-gereç açısından yeterli hale getirilmeli.
- Mevcut internet kafeler etkin bir biçimde denetlenmeli.
- Çocuk Hakları Sözleşmesindeki hükümlerin etkili biçimde uygulanması sağlanmalı.
- Bağımlılık yapan maddelerin kullanıldığı iş atölyelerinde çocukların çalışmasına 182 no'lu ILO sözleşmesi çerçevesinde son verilmeli"
Çocuklara bağımlılık maddesi satanlara ceza getirilmesi önerileri ise şöyle:
"- Çocuklara bağımlılık yapan maddeler satan işletmeler hakkında da cezai müeyyideler getirilmeli.
- Bu maddelerin içeriğine tiksinti verici koku veya mevcut kokunun çekiciliğinin azaltılması yönündeki çalışmalar üniversiteler, TÜBİTAK ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca yapılarak bir standart oluşturulmalı.
- SHÇEK bünyesinde, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Devlet İstatistik Enstitüsü'nün ortak kullanımını sağlayacak ''Sokakta Yaşayan/Çalışan Çocuk Bilgi Ağı'' acilen oluşturulmalı.
- Çocuklarla ilgili yasal mevzuatı, Türkiye'nin imzalamış bulunduğu uluslararası sözleşme hükümlerini de kapsayacak şekilde tek bir yasada toplayan ''Çocuk Koruma ve Ceza Yasası'nın (çocuk adalet sistemi) hazırlanması gerekmekte.
- Çocukların, aileleri ve/veya organize suç örgütlerince suça yönlendirilmesi durumunda, cezalar caydırıcı hale getirilmeli.
- Okul aile birlikleri çocukların okullaşması ve devamı konusunda harekete geçirilmelidir. Yoksul bölgelerdeki okul aile birlikleri güçlendirilmeli ve risk gruplarının bulunduğu bölgelerden ''Kardeş Okul'' seçilmeli.
- Sivil toplum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının sokakta yaşayan/çalışan çocuklara yönelik hizmet vermesi sağlanmalı"
İŞTE SOKAK ÇOCUKLARINDAN AĞLATAN MEKTUPLAR
TBMM Genel Kuruluna sunulan raporda sokak çocuklarının komisyona yazdığı mektuplara da yer verildi. İşte Ayakkabı boyacısı ve 9 yaşında 3. sınıf öğrencisinin A.G'nin kendi diliyle yazdığı mektubu:
"Ben cennete gitmek istiyorum. Orda kuşlar, kelebekler, güzel renkli çiçeklermiş gibi kokuyor orada elma, Portakal, Muz, kivi, her türlü meyve yemek istiyorum. Benim bisikletim olmasını isterdim.... ve Boyacılık işini artık hiç Yapmak istemiyorum oturup Dinlenmek istiyorum orada güzelce yatıp uyumak istiyorum kitap okumak istiyorum okulumu bitirirsem Doktor olmak istiyorum. Hastaları iyi yapmak istiyorum Dışarıda kar yağıyor üşüyorum.
A.G. 9 Yaşında, 3. sınıf öğrencisi. Ayakkabı boyacısı"
Çöp toplayıcısı B.S'nin mektubu ise şöyle:
"Bazı çocuklar zengin ama bazıları fakir. Bunun nedeni, bazı aileler 10-15 çocuk doğurur. Ve bunun nedeni çok çocuk doğurmuştur. Bundan dolayı bizi çalıştırmak zorunda kullanmışlardır. Biz bugün çalışırken çocuklar benimle alay ediyorlardı. Çünkü ben çöp topluyordum. Benimde kalbim çok kırıldı. Çöpçülük yapmak istemiyorum dedim annemde çekirdekçilik yap dedi. Ben çekirdekçilik yapıyordum. Her gün eve geç saatte gidiyordum. Eve geç gittiğimi için ödevlerime çalışamıyordum. Ama fakir olduğumuz için yerine getiriyordum. Bunun nedeni çok çocuk yaşıyordu. Sonra da bize bakıyorlar. Hepimiz hasta olursak hangimize ilaç alacaklar. Okulda kitap istiyorlar hangimize kitap defter alacakları bundan çalışmak zorunda kalıyoruz. B.S.11 yaşında 4. sınıf öğrencisi, çöp toplayıcısı"