BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,88
ALTIN 2.971,23
HABER /  GÜNCEL

TBMM'de sezaryen tartışması!

TBMM Genel Kurulu'nda, sezaryenle ilgili düzenlemenin de yer aldığı Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK'de değişiklik yapan tasarı görüşülüyor.

Abone ol

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, toplumsal olaylarda biber gazının mümkün olduğu kadar orantılı şekilde kullanılması, zarar verebileceği kişilerin önceden uyarılması gerektiğini söyledi.

Tasarı üzerinde konuşan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, tasarının ''tehlikeli'' ve ''her tarafının ticaret koktuğunu'' savunarak, Hükümet'in Meclis'ten kaçırdığı KHK'yi düzeltme yoluna gittiğini söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''sezaryen cinayettir'' dediğini ifade eden Atıcı, '''Başbakan'ın ağzından böyle bir söz çıkınca illa kanun yapalım deniyor. Nasıl oluyor da sezaryene ihtiyaç olduğunda hekim kararıyla değil de Meclis tarafından karar verilebiliyor? Gülünç duruma düşüyoruz, dünya parlamentolarında böyle bir şey yok. Herhalde bundan sonra anjiyo, by-pasın kime yapılacağına da karar verilecek'' diye konuştu.

Türkiye'de sezaryen oranlarının yüksek olduğunu belirten Atıcı, bu oranların mutlaka düşürülmesi gerektiğini ancak bunun yasayla yapılamayacağını, Türkiye'de sezaryen oranlarının yükselmesinin nedenlerinin sağlık politikasında aranması gerektiğini savundu.

Tasarının, tam gün düzenlemesinin iflas ettiğinin kanıtı olduğunu ileri süren Atıcı, ''Bu tasarıyla, üniversite hastaneleri de bitiriliyor. Aile hekimlerine verilen sözler tek tek geri alınıyor. Düzenlemeyle kendilerine nöbet tutturulacak'' dedi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Türkan Dağoğlu da sezaryenin tıbbi gereklilik olmadığı halde annenin ya da hekimin isteğiyle yapılmasının risk taşıdığını belirterek, bu konuda yasal çerçevenin belirlenmesinin önemli olduğunu anlattı.

''Aile hekimliği hayaldi gerçek oldu'' diyen Dağoğlu, aile hekimlerinin yeni imkanlara kavuşturulacağını, kendilerine nöbet ücreti ödeneceğini söyledi. Kapalı mekanlarda sigara içme yasağının kanserle mücadelede devrim niteliğinde olduğunu ifade eden Dağoğlu, ''Düzeltilmesi gerekiyorsa yaparız. Zaten bizim dışımızda kimse yapamaz'' dedi.

"POLİSİMİZİ DE SALDIRILAR KARŞISINDA ÇARESİZ BIRAKAMAYIZ"

Akdağ, milletvekillerinin biber gazının zararlarıyla ilgili sorularına karşılık, ''Biber gazı, caydırıcı amaçla kullanan ve insanı etkileyen bir gaz. Bir takım hastalığı olan kişilere, özellikle akciğer, astım, kalp hastalığı ve alerjisi olan kişilere daha fazla zarar vermesi de mümkün. Uygulanacağı zaman uyarılar yapılıyor. İçişleri Bakanı değilim. Güvenliğin nasıl sağlanacağı konusunda uzman sayılmam. Mutlaka toplumsal olaylarda ciddi problemlerde polisin tedbir alması lazım. Biber gazının mümkün olduğu kadar orantılı şekilde kullanılması, zarar verebileceği kişilerin önceden uyarılması önemlidir'' dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun ''Sayın bakan kullandırmayın'' demesi üzerine, Akdağ, şunları kaydetti:

''Ne yapalım, orada polisimizi de bir takım saldırıların karşısına çaresiz de bırakamayız, haksızlık yapmış oluruz. Polis tüm vatandaşların güvenliği için iş yapıyor. Elbette orantısız olmamak lazım, polislerin bu anlamda eğitimleri yapılıyor. Belki münferit bazı yanlışlar yapılıyor ama sonuçta bütün suçu getirip biber gazına bulmamak gerekiyor. Polis bir araç kullanacak, kullanmak zorunda. Biber gazı da dünyada kullanılan bir gaz, biz bunu araştırdık. Ama orantılı biçimde kullanılması ve zarar verebileceği kişilerin uyarılması gerekiyor.''

Meslek hastalıkları konusunda Türkiye'de yapacak daha çok iş olduğunu kaydeden Akdağ, Türkiye'de meslek hastalıklarının çoğunun zamanında teşhis edilemediğini söyledi.

Kütahya'da yeni hastane yapacaklarını, bunun için daha önce kentte uygun yer belirlediklerini bildiren Akdağ, ''Bir anket yaptırdık. Eğer imkan olursa Jandarma'nın boşalttığı yerde yapılması vatandaşlar tarafından çok arzu edildi. Arsayı temine çalışıyoruz. Yoksa ormandan tahsis edilen yere yapacağız'' dedi.

''Temel kanun'' olarak görüşülen Tasarı'nın tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak 1. bölümüne geçildi.