TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye'nin yeni sisteminin aslında 'başkanlık sistemi' olduğunu belirterek bu sistemle parlamenter sistemdeki 'cumhurbaşkanı' kavramlarının sadece adaş olduklarını; yetki ve görevlerinin farklı olduğunu söyledi.
Abone ol24 TV'de 'Esra Elönü ile Arafta Sorular' programında konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde cumhurbaşkanının 'tarafsız' olması gerektiği yönündeki söylemlere değindi. Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde tarafsız cumhurbaşkanı olmadığını belirterek, "Cumhurbaşkanı taraflıdır, siyasi parti üyesidir. Siyasi parti genel başkanı olabilir, olmayabilir, bir mecburiyet yok ama bir siyasi parti üyesiyse, bir siyasi partinin genel başkanıysa şüphesiz taraflı birisidir" düşüncesini dile getirdi.
Anayasa'daki yemini etti
TBMM Başkanı Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki cumhurbaşkanının, parlamenter sistemdeki cumhurbaşkanı, başbakan ve kabinedeki bakanların yetkilerinin tümüne sahip olduğunu dile getirdi. Şentop, Cumhurbaşkanının, görevine başlarken Anayasa'daki yemini ettiğini anımsatarak, "O yeminde bir tarafsızlık ifadesi geçiyor. Bu ifadeye dayanarak tamamen paradigması bambaşka bir sistemi, sadece yemindeki bir kelimeye dayanarak kurgulamaya çalışmak, diğer bütün Anayasa maddelerini, hükümlerini görmezlikten gelmektir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı bir siyasi partinin genel başkanıysa, yetkilisiyse şüphesiz taraflı birisidir.
Cumhurbaşkanının ettiği yeminde tarafsızlıkla ilgili bir ifadenin geçtiğini ancak parlamenter sistem döneminde var olan 'Cumhurbaşkanı seçilenin, partisiyle ilişiği kesilir' ifadesinin, yemin metninden çıkartıldığını anlatan Şentop, cumhurbaşkanının parti üyesi olabileceğinin Anayasa'da öngörüldüğünü, kabul edildiğini ve genel başkan olabileceğine dair bir engelin Anayasa'ya konulmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde tarafsız cumhurbaşkanı olmadığını belirten Şentop, şöyle devam etti: Cumhurbaşkanı taraflıdır, siyasi parti üyesidir. Siyasi parti genel başkanı olabilir, olmayabilir, bir mecburiyet yok ama bir siyasi parti üyesiyse, bir siyasi partinin genel başkanıysa, yetkilisiyse şüphesiz taraflı birisidir. Anayasa buna engel değil. Oradaki tarafsızlıkla ilgili yemin, hukuki işlem anlamında bir tarafsızlıktır. Anayasa'nın birçok hükmünü dikkate aldığımız taktirde, siyasi anlamda bir tarafsızlık olarak yorumlanamaz. Anayasa'nın diğer hükümleri, böyle bir yorumu yapmayı imkansız hale getiriyor.
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki rektörlük ataması
Şentop, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki rektörlük atamasına tepkilerin sorulması üzerine, fikir ve kanaat hürriyeti bağlamında, kişilerin, beğeni veya eleştirilerini asayişi bozmayacak, eğitim öğretim faaliyetlerini engellemeyecek ve hakarete varmayacak şekilde dile getirebileceklerini söyledi.
"Olağan dönem KHK'sıyla yapıldı"
Rektör seçimiyle ilgili YÖK Kanunu'nda yapılan değişikliğin, OHAL KHK'sıyla değil olağan dönem KHK'sıyla yapıldığına dikkati çeken Şentop, bu KHK'ların Meclis'in onayına sunulduğunu ve görüşüldüğünü belirtti.
"Öğrenciler rektör seçebilir mi?"
'Öğrenciler rektör seçebilir mi?' sorusuna Şentop, "Türkiye'de hiç olmamış. Diğer ülkelerde mutlaka bir örnek bulunabilir. Ama öğrencilerin seçmesi değil de ancak şöyle bir şey belki; öğrencilerin temsilcilerinin, bir öğrenci birliği temsilcisinin de dahil olabileceği, yönetim kademelerinde bulunmalarına yönelik düzenlemeler zaman zaman yapıldı, olabilir. Ama böyle bir sistem yok" yanıtını verdi.
ABD'deki sistem
ABD'de rektör atamalarına ilişkin farklı yöntemler bulunduğuna ancak üniversitelerin finansmanın da farklılık gösterdiğine dikkati çeken Şentop, "Kamu üniversiteleri tamamen Hazine'den, devlet tarafından, vatandaşların vergisiyle finanse edilen üniversitelerdir. Finansmanını bütünüyle devletin yaptığı kurumların, kendi kendilerini tam olarak yönetmesi düşünülemez. Kanun düzenlemesi var. Buna 'hukuksuz, yanlıştır, hukuka aykırıdır' demek başka bir şeydir. Bunu kimse söyleyemez" ifadelerini kullandı.
İfade hürriyeti bağlamında tepkilerin dile getirilebileceğine işaret eden Şentop, "Bütün bu karşı çıkış süreçlerine katılanların, öğretim üyesi ve öğrenci bağlamındaki sayısıyla Boğaziçi Üniversitesi'nin toplam öğretim üyesi ve toplam öğrenci sayısı mukayese edildiği zaman sayıca çok az. Gerçekten herkesin katıldığı bir oylama olsa, onların dediğinin olmayacağı bir sonuç ortaya çıkacaktır, azınlıkta kalacakları belli bir grup oluyor" dedi.