Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Kıbrıslı Rum kadın Titiana Loizidu'ya tazminat ödenmesiyle ilgili Türkiye'ye verilen süre biterken olay krize dönüştü.
Abone olAvrupa Konseyi'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Kıbrıslı Rum kadın Titiana Loizidu'ya ödenmesini istediği tazminatla ilgili Türkiye'ye verdiği süre yarın doluyor. Avrupa Konseyi'nde, Türk delegasyonu ile özellikle AB büyükelçileri arasında yarın yapılacak toplantıya kadar çözüm bulunması yolunda yapılan görüşmelerin yoğun biçimde devam ettiği bildirildi. Avrupa Konseyi'nin büyükelçiler seviyesinde toplanan delegeler komitesi, geçen hafta aldığı kararda, Türkiye'nin AİHM kararı gereği, Loizidu'ya tazminatı en geç 19 Kasım'a kadar ödemesini istemiş, aksi takdirde Ankara aleyhine bazı önlemler alabileceğini bildirmişti. ''AİHM kararlarının tartışılamayacağı ve üye ülkeler tarafından mutlaka yerine getirilmesi gerektiği'' vurgulanan kararda, ''Türkiye'nin Loizidu ile ilgili kararı yerine getirmemesi'' eleştirilmişti. Avrupa Konseyi delegeler komitesi, 1998 yılından bu yana 3 kez tazminatın ödenmesi yönünde karar almıştı. OLASI ÖNLEMLER Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği, yarın yapılacak toplantıya kadar, Türkiye'nin tazminatı ödememesi halinde alınabilecek önlemler hakkında bir öneri paketi hazırladı. Avrupa Konseyi'nin kurucu üyeleri arasında yer alan Türkiye ile ciddi bir kriz yaşamaktan çekinen delegeler komitesinin, olası önlemleri uygulamaya, bu önlemlerin en hafifinden başlayarak Ankara'ya baskı yapmayı hedefleyeceği tahmin ediliyor. Delegeler komitesine sunulmak üzere hazırlanan ve en son çare olarak Türkiye'nin üyeliğinin askıyı alınmasını talep eden öneriler dizisi kısaca şöyle: • Türkiye'nin AİHM kararını uygulamamasıyla ilgili olarak BM, AB ve AGİT gibi uluslararası kurumlara bilgi verilsin. • Üye ülkelerden Türkiye ile ikili ilişkilerinde bu konuyu gündeme getirmeleri ve Ankara'ya baskı yapmaları istensin. • Uluslararası örgütlerden Türkiye'ye baskı yapması istensin. • Avrupa Konseyi içinde, komisyon ve komitelerde Türklere önemli görev verilmesin. • Avrupa Konseyi içinde komisyon ve komitelerde başkanlık yapan Türklerin görevine son verilsin. • Avrupa Konseyi'nin toplantılarına Türkiye ev sahipliği yapmasın. • Türkiye'ye parasal ceza verilsin. • AİHM'nin ödemesini istediği tazminat miktarı, Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nin bütçesine her yıl ödediği katkı payından kesilsin. • Avrupa Konseyi, diğer üye ülkeleri Türkiye'ye baskı yapmaya çağırsın. • Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) toplantılarına katılan Türk parlamenterlerin yetki belgesi askıya alınsın. • AKPM, Türk parlamenter üyelerine yönelik yaptırım uygulamaya davet edilsin. • En son çare olarak, Türkiye'nin üyeliğini askıya alınması için gerekli çalışmalar başlatılsın. DAVANIN GEÇMİŞİ Türkiye, Temmuz ayında yapılan toplantıda, AİHM'nin Loizidu ile ilgili kararının gereğini, Ekim ayında yapılacak ilk delegeler komitesi toplantısına kadar yerine getireceğini açıklamıştı. Delegeler komitesinde 8 Ekim günü yapılan toplantıda, AİHM'nin kararı gereği, faizleri de içinde olmak üzere Loizidu'ya yaklaşık 900 bin dolar tazminat ödemek için hazır olduğunu belirten Türkiye, bununla birlikte bu davanın diğer Rumların Türkiye aleyhine yaptığı başvurular için emsal teşkil etmemesini istemişti. Türkiye, bu konuda tekyanlı yayınlayacağı bildiriye, delegeler komitesi toplantısı sonunda çıkacak karar metninde ısrarla atıfta bulunulmasını istiyor. Avrupa Konseyi'nde başta Yunan ve Rum heyetleri olmak üzere AB ülkelerinin de bu konudaki itirazları sonucu, daha önce yapılan toplantılarda bir sonuç elde edilememişti. Türkiye, delegeler komitesi toplantısı sonunda yayınlanacak kararla birlikte, kendi çekincelerini ortaya koyan bir bildiri yayınlamak istiyor. Bu bildiride, davanın Rumların daha sonraki başvurularına örnek teşkil etmemesini bir kez daha dile getirmek isteyen Türkiye, KKTC Meclisi'nin, Rumların adanın kuzeyinde kalan mal ve mülkleri için KKTC'deki mahkemelere başvurmalarına olanak sağlayan yasayı kabul ettiğine dikkati çekerek, Rum başvurularının artık AİHM'de kabul edilmemesini istiyor. Türkiye, bu bildiride ayrıca, tazminatı ödeme niyetinin, Rum kesimini tanıdığı anlamına gelmediğini vurgulamayı hedefliyor. AİHM, Rum kadın Loizidu'nun, Barış Harekatı'ndan sonra, Kıbrıs'ın kuzey kesiminde bulunan evine ve topraklarına geri dönmesinin engellendiğini ileri sürerek açtığı davada, Türkiye'yi haksız bulmuştu. Türkiye'nin, AİHM'nin Loizidu kararı gereği tazminat ödemeyi reddetmesi, Ankara ile Strasbourg arasında uzun zamandır diplomatik sorun yaratıyordu.