Tayyip Erdoğan’dan yana taraf olmak!..
“Şöyle bakın Türk siyasetinde muhalefet cephesindeki liderler profiline...Bir karar verin... Tayyip Erdoğan'mı onlar mı?
30 yılı aşkın bu meslekteyim...
Bir gazeteci yazarım…
Yakamda hiç bir zaman parti rozetim olmadı…
Ama inandığım liderlerden yana hakikatten yana hep taraf oldum..
Gizlemedim...
Cemil Meriç’in çok anlamlı bir sözü vardır.
Der ki;
“Taraf tutmayan insan, şahsiyeti felce uğramış insandır. Ben tarafım, hakikatin tarafıyım.”
Bugün Türk siyasetinde hakikat olduğunu düşündüğüm tek bir lider gerçeği var...
Şöyle bir bakın...
Hepsi bir, o tek...
Bu taraf olmama yeter...
Neden mi?
*
Onu
ABD istemiyor…
AB istemiyor…
İngiltere istemiyor…
İsrail istemiyor…
Yunanistan istemiyor…
Rusya ise oyun oynuyor…
Yetmedi!..
Suudi Arabistan istemiyor…
Mısır istemiyor…
Suriye istemiyor…
Yetmedi!..
Ülkeye geliyoruz...
Bay Kemal’in CHP’si istemiyor…
Temel Karamollaoğlu’nun SP’si istemiyor…
Demirtaş’ın HDP’si istemiyor…
Meral Hanım’ın İYİ Parti’si istemiyor…
Yetmedi!..
Terör örgütleri hep karşısında...
FETÖ, PKK, DHKP, PYD düşmanı…
Yetmedi!..
17 yılda üzerine her türlü oyun oynandı...
27 Nisan e-muhtıra darbe girişimi...
Gezi Olayları kalkışması...
17-25 Aralık yargı kumpası...
MİT TIR’ları kalleşliği...
15 Temmuz hain darbe girişimi...
Ekonomi üzerine şerefsizce küresel saldırı...
Ne yaptıysalar yıkamadılar...
*
Son olarak!..
Eski yol arkadaşlarını karşısına diktiler...
Her biri senaryosu dışarıdan yazılan oyunun birer figüranı olmuşlar…
Abdullah Gül…
Ahmet Davutoğlu…
Ali Babacan...
CHP'nin ekmeğine yağ sürmek için parti kurdular kuruyorlar....
Tek dertleri iktidar olmak değil hiç sıkılmadan utanmadan kendilerini siyaseten var eden eski liderlerini devirebilmek!
Yani hainliğin ihanetin biri bin para...
Rüyalarında göremeyecekleri koltuklara onları oturtan eski liderlerinin bugün arkasından kuyu kazıp onu vurmaya çalışıyorlar...
Hem de daha dün kendilerine “Çapsız Dışişleri Bakanı (Davutoğlu)” diyen Kemal Bey ile...“Çankaya’da türbanlı Cumhurbaşkanı (Abdullah Gül) eşi olamaz”diye adeta savaş açan CHP ile...
*
Öyle bir akıl tutulması ki bu...
Koltuğunu FETÖ’nün kaset kumpasına borçlu olan Kemal Bey hiç utanmadan hiç sıkılmadan FETÖ'nün darbe ile iktidardan indirmek istediği bir lidere “FETÖ’ nün siyasi ayağı odur” diye ona saldırıyor...
Artık siz anlayın muhalefetin nasıl ayağa düştüğünü!..
Bizim Temel fıkralarına taş çıkarttı Kemal Bey!..
Ne yaptılarsa başaramamanın akıl tutulması bütün bunlar…
Hak vermiyor değilim…
Türkiye üzerine hesap yapanların ve yerli iş birlikçilerinin analarından emdiklerini burunlarından getiren bir lider karşılarında...
Muharrem İnce'nin dediği gibi "Adam sizi yenmişte yenmiş, yenmişte... Her seçimde yenmiş seni, çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş,"
Çok zorlarına gidiyor...
Türkiye’nin dünyada sözü dinlenen bir ülke olmasından, hem siyasi, hem ekonomi hem de milli duruşu ile bağımsızlığını ilan etmesinden rahatsızlık duyuyorlar…
Bu ülke, onunla öyle büyük projelere imza atıyor ki “Bütün bunları nasıl yapıyorlar” diye huzursuz oluyorlar...
Milli savunma sanayisinin yerli üretiminin yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkması karşısında çılgına dönüyorlar…
İHA’ların, SİHA’ların, tankların, helikopterlerin, hür türlü silahın, denizaltıların artık “Made in Türkiye” patenti taşımasından rahatsız oluyorlar...
Terör ile mücadele muhteşem…
Ekonomi bütün saldırılar karşısında zırhlı hale gelmiş…
Dış politikada eğilmeyen, bükülmüyor...
Sanayi de hayal denilenler gerçekleşiyor…
Bu ülke için çok şeyler yaptı. ...
17 yılda Türkiye nereden nereye geldi…
*
Türk Milleti böyle bir lidere sahip iken ona sahip çıkmalıdır..
Tabi ki dikenli yollardan geçeceksiniz…
Tabi ki o yolda batan dikenler canımızı acıtacak…
Küresel bir güç olmak öyle kolay değil…
Bakın Goethe der ki: “Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim.” La Fontaine ise gerçekçi bir cümle ile bunu tamamlar “Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.”
Oyun belli...
Düşman belli...
İmam-ı Şafi'ye sormuşlar...
“Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız?”
Dedi ki:
"Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür."
İşte bugün dışarıdan ve içeriden bütün düşman oklarını takip ettiğimizde o oklar bizi bir büyük lidere götürüyor.
İşte o lider;
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN…
Bir daha gelmez!
Hele hele birer siyasi bukalemuna dönüşen Kemalleri, Ekremleri, Meralleri, Temelleri, Gülleri, Babacanları, Ahmet hocaları gördükçe “Allah Tayyip Erdoğan’ın varlığını eksik etmesin” diye dua etmemek mümkün olmuyor...
Neden bunların hiçbiri ne ABD’ye, ne İsrail’e, ne İngiltere’ye, ne Yunanistan’a tek laf etmez hiç!
PKK'nın siyasi kanadı HDP ile kol kola girerler, hatta FETÖ'ya nerede ise sahip çıkarlar!..
Çünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kim düşmansa görüyoruz ki onların dostu olmuş!...
O nedenle;
Mesele Tayyip Erdoğan'ın ismi üzerinde tecelli eden milli meselidir...
Türkiye'nin büyüyüp gelişmesi, başı dik onurlu bir devlet anlayışının devamı ve aydınlık yarınları için Tayyip Erdoğan’ın yüküne herkes omuz vermek milli meselidir...
Çünkü bu ülke için daha yapacak çok işi olduğu ortada değil mi?
*
Evin içine değinmeden olmaz...
Ah birde bunun değerini AK Parti'de siyaset yapanlar bilse dememek mümkün değil. Çünkü Tayyip Erdoğan'ın en büyük rakibi ne yazık ki AK Parti'de siyaset yapanların kendileri haline gelmiş!..
Tayyip Erdoğan yukarı tırmandıkça adeta ayaklarına yapışıp aşağı çekmeye çalışanları icraatları ile görüyoruz.
Şöyle bir bakıyorum günümüzün en etkili propaganda aracı sosyal medyada beyler yoklar...
AK Parti yöneticileri, milletvekilleri bir kaç isim dışında uyuyor...
Ya da umurlarında değil...
Mesela son olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a küstahça " Tayyip Erdoğan enkazını kaldırıcağız" diye seslenen CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç paylaşımlarda bulunurken kaç tane milletvekili, parti yetkilisi ona cevap veriyor diye merak ediyorum!..
Açın bakın...
Uyanın beyler...
Düğün, dernek, ziyaret paylaşımlarınız şahane!..
Yarın Tayyip Erdoğan'ı çok ararsınız çok!..
Şöyle geriye bir bakın...
Nerede ANAP'ta, DYP' de bulunmaz hind kumaşı gibi siyaset yapanlar?
Özal, Demirel gitti kepenkler indi!..
Onlardan sonra gelen Genel Başkanlarla birlikte her biri kaybolup gitti!
Diyeceğim şu ki Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisini sevenlerin, kendisine inananların ve güvenenlerin yerel seçimler sonrası haklı olarak her alanda beklediği büyük değişimi mutlaka ortaya koymalı..
Bu kadrolarla 2023 yoluna çıkmak zor Reis!..
BİR DAHA GELMEZ!..
Hep kimsesizlerin kimsesi oldu...
Hiç kayıtsız kalmadı...
Halkından hiç kopmadı...
Elinden geldiğince her yere yetişmeye çalıştı...
Taksi durağında makam aracını durdurdu, taksici kardeşleri ile oturup sohbet edip çay içip simit yedi...
4.kattaki Ayşe Teyze " Oğlum çaya bekleriz" diye bağırdı kafasını kaldırdı tamam "Geliyorum" dedi, çıktı çayını içti...Pakistana gitti "Sen varken olmaz" denince öne çıktı Cuma namazını o kıldırdı...Somaliye gitti, yardım elini uzattı, hastane yaptırdı, çocukları kucakladı... Dünyanın her bir köşesindeki mazlumların umudu oldu...
Şehitlerinin tabutunu omuzlarken gözyaşı döktü...
Dieyeceğim şu ki;
Bırakın AK Partili olmasını bir kenara...
Tayyip Erdoğan olmak öyle kolay değil...
Önce insan sonra Cumhurbaşkanı olmayı başardı hep...
Menderes geldi mi bir daha!..Yok...
Özal geldi mi bir daha...Yok...
Tayyip Erdoğan'da bir daha gelmez...
Bir şiir yüzünden cezaevine atılıp "Muhtar bile seçilemez" dendiği dönemden bugüne kadar yaşadığı bütün zorlukların altından kalkmasınında, üzerine oynanan bütün oyunların altından alnı açık başı dik çıkmasının nedeni arkasındaki içeride ve dışarıda milyonların "DUA GÜCÜNDEN" başka hiç bir şey değildir...
Onun için Türkiyemizin aydınlık yarınları için daha yapacak çok işi olduğuna inandığım Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın değerini bilmemek "Allah varlığını eksik etmesin, uzun ömürler versin" diye dua etmemek ve ondan yana taraf olmamak mümkün değil...
Çünkü mesele "MİLLİ" sevgili dostlar...
O nedenle Tayyip Erdoğan'dan yana tarafım..