Tayyip Erdoğan'a Açık Mektup!..
Ben tarafım! Tayyip Erdoğan’dan yana açık tarafım...Ne diyor üstat; “Gayemiz şahıs değil, şahısta tecelli eden DAVA…” Tayyip Erdoğan büyük Türkiye davasının şahısta tecelli ettiği adamdır.
Ne demiş Peygamber Efendimiz;
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır…”
İşte benim duruşum budur…
Söz konusu Recep Tayyip Erdoğan ise tarafım..
İhanet...
Nankörlük...
Vefasızlık karşısında kayıtsız kalmam yazarım...
20 yıl önce “Hayal”denilen muhteşem projelerin nasıl halkın hizmetine sunularak, gerçeğe dönüştüğünü yazarım…
Bu ülkenin IMF kapılarında artık para dilenmediğini, borçlarını sıfırladığını gururla yazarım…
Bu ülkede artık üniversite kapılarında özgürlük arayan gençlerin çilesinin bittiğini yazarım…
Ülkemin artık dünya arenasında sözü dinlenen bir ülke olduğu gerçeğini göğsümü kabartarak yazarım…
Milli bir dava olan S-400 ve Akdeniz’de doğal gaz arama çalışmalarında küresel güçlerin saldırısı karşısında bile muhalefet partilerinin iktidarın yanında durmamasını yerden yere vur başım dik alnım açık şekilde iktidarın yanında olduğumu yazarım…
Çünkü açık ve net ben tarafım…
Siyasi parti rozetim yok ama ülkemin geleceği açısından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yana açık tarafım...
Çünkü;
17 yıldır üzerine her türlü kumpas kurulan kefeni elinde ülkesinin bağımsızlığı ve refahı için mücadele eden bir lider varken iktidar olmanın her türlü nimetlerinden yararlanıp ihanet edenleri yazmayı kendime görev sayarım...
17 yıldır bu ülkede siyaset yapıp vekillikten bakanlıklara, il ilçe teşkilatlarından genel merkeze ve üst düzey bürokrasiye kadar koltuklarda oturup bu büyük davanın yıpranmasına vesile olanların el çektirilmesi gerektiğini yazarım.
Bir dostum yazmıştı...
Evine, arabasına, işyerine güvenlik alarmı taktıran, cep telefonunu parmak izi ile koruyan, banka hesaplarına her türlü güvenlik önlemlerini uygulayan fakat 783.562 km’lik vatan toprağını korumak için alınan S-400’leri gereksiz görenlere hele hele milliyetçi geçinenlere "SİZ HANGİ ÜLKENİN ADAMISINIZ?" diye sorar tepkimi koyarım...
Babacanların ve Güllerin partiden ayrılmalarına “Erdoğan da aynısını Erbakan Hoca’ya yaptı?” bahanesine sarılanlara bir çift söz söylerim..
Bir…
Erdoğan Refah Partisi’ni iktidardan indirip CHP'yi iktidar yapmak için mi partiden ayrıldı?
İki…
Erbakan Hoca’nın önünün kesildiğini, iktidar olma şansının olmadığını görüp “Büyük Türkiye davasını” iktidar yapmak için yeni bir yol haritası çizmek zorunda kalmadı mı?
Üç…
Ve iktidara gelerek Erbakan Hoca’nın hakkında açılan kayıp trilyon adı altındaki haksız davaları ortadan kaldırarak, hoca adına hesap sormadı mı?
"Peki Gül ve Babacan bugün ne yapıyor?"
2023’e az bir zaman kala AK Parti'yi bölüp Erdoğan’a 2023’ü göstermemek için pusu üzerine pusu kuranların ve Cumhurbaşkanlığından indirmek için uğraşanların değirmenine su taşıyor…
Tıpkı MHP'yi bölüp CHP kazanımı için çalışan İYİ Parti gibi...
Dertleri Erdoğan’ı devirmek değilde nedir?
Peki 17 yılda Tayyip Erdoğan ne yaptı?
Başta Necmettin Erbakan olmak üzere yerli ve milli vatansever insanların hayallerini bir bir gerçekleştirdi.
28 Şubatçılardan Erbakan hoca adına hesap sordu. Her Cuma camilerin üniversitelerin önünde başörtü yasağı eylemlerini sona erdirdi..
Laiklik elden mi gitti!..
Bu ülkenin kronikleşmiş sorunlarının büyük bir bölümünü çözen adamdır Tayyip Erdoğan!..
Tarihte hiç olmamış şekilde Afrika’nın pek çok ülkesinde, Arap ülkelerinin sokaklarında, Balkanlarda, Türki Cumhuriyetlerinde, Avrupa’daki gurbetçi kardeşlerimizin yüreklerinde Türkiye sevgisini inşa eden adamdır Tayyip Erdoğan!..
Elini vicdanına koyan herkes ama herkes bir 20 yıl öncesi Türkiye’yi düşünsün, bir de bugünkü Türkiye'yi…
Peki bugün neden ABD’si, İngiliz’i, Fransız’ı, Almanı, İsrail’i, Yunan’ı, Ermeni’si...FETÖ’ su, PKK’sı, PYD’ si bir olmuş Tayyip Erdoğan'a saldırıyor…
Neden hepsi bir, o tek!..
Üzerine CHP, İYİ PARTİ, HDP, SP'yi ekleyin..
Onun için ben Tayyip Erdoğan'dan yana açık tarafım...
Çünkü Türkiye artık eğilmiyor, milli menfaatlerinden ödün vermez iken küresel güç olma yolunda dev adımlar atıyor…
Bütün korkuları bu...
Görülüyor ki 2023’e kadar hiç rahat yok…
O nedenle bu yazdıklarımı ve yazacaklarımı bir "AÇIK MEKTUP" olarak tabanın sesi olarak düşünün Sayın Cumhurbaşkanım...
Çünkü size umut bağlayan milyonlar büyük oyunu bugün daha net bir şekilde görüyor ve bu büyük oylun karşısında sizin hamlelerinizi büyük bir sabırsızlıkla bekliyor...
Bütün gözler sizlerde...
Bu partiyi siz kurup millete emanet ettiniz..
Millet bu partiyi sizin liderliğinizde "Beraber yürüdük biz bu yolları"şarkısını söyleyerek büyütüp 17 yıldır açık ara iktidar yaptı ve çok önemli hizmetlere adınızı yazdırdınız...
Son dönemeçe girilmiş tünelin ucu görünmüşken Ankara ve İstanbul yenilgileri birilerinin iştahını kabartmış!..
Görülüyor ki 2023 öncesi "Yeni Parti" diye eski dava arkadaşlarınızın başrol üstlendiği son oyun devreye sokulmuş...
Herkes biliyor ki "Çare yine sizsiniz"
Önemli olan durum değerlendirmesi yapmaktır ki milletvekilleri ile toplanarak bunu yapmaya başladınız...
Bu partinin gerçek sahibi olan, size makam, koltuk, çıkar, menfaat beklemeden gönülden bağlı milyonları dinleyin…
Bilesiniz ki onlar sizler için dertleniyor…
Çünkü sizin derdinizi inanın kendilerine dert ediniyorlar!..
Çünkü yanlışları görüyorlar...
Partiyi içeriden tutum ve davranışları ile aşağıya çekmeye çalışanları her yerde onlar yaşıyor..
Böylesine geniş danışman kadrolarınız var.
Harekete geçirin…
Tıpkı AK Partiyi kurarken halkı dinlediğiniz gibi her birini Anadolu’ya yayın…
Dinlesinler halkı…
Önünüze“HALK SİZDEN NE İSTİYOR?”diye hiçbir şeyi gizlemeden gerçek bir rapor koysunlar…
O raporlara bakıp yol haritası çizmeniz inanın yeterli olacaktır Sayın Cumhurbaşkanım...
Çünkü Anadolu insanı hesapsız size tutkulu...
Tabandaki bu davaya inanmış insanların yaşanan son süreci dert ve tasa ettiği ortada iken, görülüyor ki hala üstekilerin bu dava umurunda değil!.
Bu davayı kendi kişisel ikballeri ve menfaatleri için kullanan, bu davayı kendi ekonomik rantlarına kurban etmeye çalışan, halka tepeden bakan, güç sarhoşu olmuş, tevazu nedir bilmeyen “kibir budalası “ olmuş kim varsa bugün kapıya koyma zamanıdır...
Çünkü her zaman görülmüştür ki katkıları olmadan zaferleri paylaşanlar yenilgilerde liderleri kaderleri ile baş başa bırakırlar!..
AK Parti artık kendi içerisinde özeleştirisini yapmalı partiye hiç bir katkıları olmadığı gibi aksine zararı olanların babalarının malı gibi karargah kurdukları parti kimliğini terketmeli...
Vitrin değişmeli, yıpranmış, tabanda karşılığı olmayan, her kim varsa artık teşekkür edilerek kibarca “Nöbet değişimi” ile kenara çekilmeli.
Yeni parti geliyormuş, değişim yaparsak o gidermiş bu gidermiş!..
Giden gitsin..
Genel Merkezin kapılarını tıpkı 2002’deki gibi halka açın. O kapıdan giren insanları kendilerine "Niye geldin" dercesine bakan değil sıcak yüzünü gösteren insanlarla karşılasın…
Keza illerde, ilçelerde...
Ne bu davaya inanmış cevherler var görev bekliyor…
Öyle liyakat sahibi dava adamları var ki uğrunuza yapamayacağı fedakarlıklar olmadığı halde kenarda köşede bekliyor…
Küsmeden İstanbul seçimlerinde 45 gün gece gündüz demeden bir fiil ilçe ilçe gezerek çalışan insanlar bunlar…
Sayın Cumhurbaşkanım..
Gerçekleri görmenizi engelleyen etrafınızı çevreleyenler insanlara dikkat..
AK Parti “Büyük Türkiye”nin temellerini atan bir dava partisi ise artık liyakat sahibi, millette karşılığı olan kadrolara ihtiyaç duyulduğu bir gerçek haline gelmiştir…
2002 ruhu geri dönmeli...
O nedenle bu davayı sadece kendi ikballeri için kullananlara değil, bu davaya sadakat duygusunu bir ömür hissedenlere ihtiyaç var…
AK Parti’de sizin dışınızda hiç kimse vazgeçilmez olmadığını bilmeli. Kişilerin değil AK Parti’nin ikbali önemli olan ise adı, unvanı, makamı ne olursa olsun halkta karşılığı olmayanlar dinlendirilmeli.
Tabanın beklentisi de budur...
Ve siyaseti, teşkilatları bilmeyen, milletvekilleri ile diyalog kurmada sıkıntı yaşayan dışarıdan bakan atama ile birlikte milletvekilleri istifa etmeden bakan olamaz konusu yeniden gözden geçirilmeli...
Net bir özeleştiri yapılmalıdır...
Müşteri her zaman nasıl haklı ise seçmende her zaman haklıdır. AK Partiyi 17 yıldır açık ara birinci yapan seçmene fatura kesmek hataların halının altına süpürülmesi anlamı taşır...
Bu işin kolayına kaçmak olur...
O nedenle AK Parti'nin rakibi yine AK Parti'dir...
Ve AK Parti kendi göbek bağını kendi kesecektir...
Ve gençler...
Sayın Cumhurbaşkanım....
AK Parti gençleri ne yazık ki unuttu..
Artık her yıl seçmen sayısına bir milyona yakın yeni genç seçmen ekleniyor.
2023’te oy kullanacak seçmenlerin yüzde 30’unun 20 yaş altı olacağı söyleniyor.
İstanbul seçimlerindeki en büyük hata genç seçmenin ihmal edilmesi ve İmamoğlu’nun adeta yanına itilmesi olmuştur…
Ve bu sonuca direkt yansımıştır…
AK Parti gençliğin neresinde…
Her şey sizden mi bekleniyor…
Bu partinin kadroları nerede?
Türkiye’nin her bir köşesinde AK Parti Gençlik Kollarına üzerine düşen görev ve sorumlulukları hatırlatmanız zaruridir…
Öyle iş takibi derdine düşüp lüks arabalarla mahallere girip hava basarak gençlerle buluşulmaz!..
2002’de Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir Türkiye devraldığını, yaşları icabı bilemeyen 20 yaş altı genç seçmene kim anlatacak?
AK Parti’nin 2023’te alacağı sonuç gençlerle direkt ilintili olacaktır…
O nedenle ”Gençlik politikası” masaya yatırılmalıdır..
Sayın Cumhurbaşkanım…
Diyeceğim şu ki…
Recep Tayyip Erdoğan gibi bir büyük marka lider varken;
O parti kuruyormuş…
Şu parti kuruyormuş…
İnanın kimin ne yaptığının hiç önemi yok..
Önemli olan;
Sizin ne yapacağınızdır Sayın Cumhurbaşkanım...
Unutmayın ki hatalarını yüzlerine vurmadığınız için, kendilerini vazgeçilmez sanan insanlar hala partide rol peşinde...
Tabanın gözü sizde Cumhurbaşkanım...
Bu millet sizin liderliğinizde yeni büyük Türkiye’nin nasıl inşa edilmeye başladığını yaşadı ve yaşıyor.Bütün oyunlara rağmen 2023 için tünelin ucu görünmüşken, 17 yıldır elde edilen büyük kazanımların heba edilmemesi için AK Parti’nin küllerinden yeniden doğmasına ihtiyaç olduğu bir gerçektir...
“Erdoğan’a 2023’ü göstermeyeceğiz” diyenlerin değirmenine su taşıyanlar kendi yollarında gidebilir. Takılıp kalmaya, onları sürekli gündeme getirip kahramanlaştırmaya gerek yok…
İstedikleride bu…
Unutun gitsinler…
Bu kutsal dava sizlerin elinde yüceldi. Bugün bu davanın yere düşmemesi ve yücelmeye devam etmesi yine sizlerin elinde…
Hiçbir şey olmamış gibi hareket etmediğinizi görüyoruz. AK Parti üzerindeki kamburları artık atmalı, büyük dönüşümü büyük düşünerek yapmalı boş saha bırakmamalı. Yola çıktığı günleri yeniden hatırlamalı...
Tabanın sesinin dinlenerek yapılacak değişim ve yeni kadrolarla 2023 Türkiyesininde en büyük umudunun Recep Tayyip Erdoğan olacağınızı göstermek boynunuzun borcudur..
Çünkü bu davanın sahibi haktır…
Üstat Necip Fazıl ne diyor;
Gayemiz şahıs değil, şahısta tecelli eden DAVA…
Sayın Cumhurbaşkanım, Allah bu millete sizi sevdirdi, siz bu sevgiyi vakurla, tevazuyla bu sevgiye layık olmak üzere gece gündüz çalışıyorsunuz.Herkes biliyor ki sizin gerçek gücünüz kullara teşekkür Allaha şükür etme, sabır ve tevekkül ile yaşayan hakiki bir mümin olmanızdan kaynaklanıyor.
Yine herkes biliyor ki dünya ve içindekiler Allah ın emanetidir.
YÜKÜNÜZ AĞIR...
ALLAH YOLUNUZU AÇIK ETSİN. BUGÜNE KADAR ALLAH'IN YARDIMI VE HALKIN SEVGİSİ İLE BAŞARDINIZ. YİNE BAŞARACAKSINIZ..
BUNA İNANCIMIZ TAMDIR.
Çünkü Türkiye'nin yükseliş davasının tecelli ettiği insan sizsiniz. Zirveye taşıdığınız bu davanın bayrağını yere düşürmeyecek olan adımları atacak olanda sizsiniz...
Recep Tayyip Erdoğan'ın kaderi ne Gül'ün ne Babacan'ın, ne Davutoğlu'nun ne Kılıçdaroğlu'nun nede Akşener'in elindedir..
AK Partinin kaderi önce Allah'ın sonra milletin daha sonrada siz Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi elindedir.
Ne diyor yüce sırrın sahibi;
"Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık."(İsra 13)
Allah çabanızı boşa çıkarmasın yar ve yardımcınız olsun...