Tayfun Subay ile Ramada Resort Bodrum'da
Bu hafta sizlerle Denizli’nin otelcilikte yüz akı olmuş, hayata buğday gibi bakmayı bilmiş, başını eğen yaptığı işe ruhen ve fiziken kendine veren, “başarı devam edebilmektir” diyerek yoluna emin adımlarla devam eden Ramada Resort Bodrum Genel Müdürü Tay
Merhabalar,
Bu hafta sizlerle Denizli’nin otelcilikte yüz akı olmuş, hayata buğday gibi bakmayı bilen, yaptığı işe ruhen ve fiziken kendini veren, “başarı devam edebilmektir” diyerek yoluna emin adımlarla devam eden Ramada Resort Bodrum Genel Müdürü Tayfun Subay’ı paylaşacağım.
“Mutlu olduğum yerde çalışıyorum
Dinamizm ve istikrardan vazgeçmiyorum”
Turizm sektöründe otelcilik yenilenmenin, dinamikle birleşmesinin en iyi olduğu yer. Yaptığınız işteki dinamizm istikrar ile birleşince güveni ve risk almayı, bu da başarıyı beraberinde getiriyor.
13/07/1971 Denizli doğumlu Subay; eşi Songül Hanım ve 5 yaşındaki cana yakın kızları Duru ile mütevazı bir yaşam sürdürüyor. Kendisi de turizmci olan eşinin desteğini işine olumlu enerji olarak yansıtıyor.
Hakla ilgili ne varsa onun peşinden koş oğlum
Babam Vural Subay; “dürüst olmayı ve hakettiğini almayı ilke edin oğlum” derdi. İşçi emeklisi bir baba ve hemşire emeklisi bir annenin dingin yaşamından gelen bir zihniyetle alın terinin değeri ile büyüdüm. Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden 1993 yılında mezun oldum. Gençlik yıllarımda futbol oynadım, okurken hep çalıştım; garsonluk yaptım, bulaşık yıkadım en alttan en üste doğru sabır ve inatla tırmandım.
Bu İş Benim Hayatımın Anlamı Olmalı
Denizli Pamukkale Colossae Termal Hotel’de otelcilik serüvenime başladım. Mutfak, restoran ve barda çalıştım. Yiyecek & içecek müdürü asistanı oldum. Yiyecek & İçecek hizmetleri üzerine İzmir Hilton’da staj yaptım. 1995 yılında Kemer Tekirova Corinthia’da Restoran şefliği ile başladım ve 3,5 yıl çalıştım. Sonrasında 1 yılda Naturland da sabrı ve tüm olasılıkları içinde barındıran çalışma şeklini öğrendim.
Ben Burada Çalışmalıyım
2000 yılında Akdeniz çanağından gördüğüm en detaylı iş ilanı bana, ben burada çalışmalıyım dedirtti. Xanadu Resort Belek’e otelin açılışı ile birlikte banket süpervisor olarak başladım. Akdeniz bölgesinde o dönemin koşullarında ucuz ve maliyetten çekinen, iyi ürünü misafirine sunmamak için mücadele eden bir anlayışı kıran, yüzde yüz personel ve yüzde yüz misafir memnuniyetini hedefleyen bir otelcilik anlayışının içerisine entegre oldum. Genel Müdürümüz Yusuf Hacı Süleyman’ı örnek aldım ve ondan çok şey öğrendim. Makro bakmayı, personeli işin içerisine dahil etmeyi, otel çalışanlarının fikirlerini önemseyerek kalite standartlarını yükselten, departmanların birbiriyle senkronize olmasının önemini o dönem öğrendim. Üniformanız nasıl olsun? Cheesecake’i nasıl servis yapalım, suyu hangi bardakla sunalım gibi birçok detayda çalışanın hissiyatının çok önemli olduğunu kavradım. Bu otelde 5 yıl banket ve toplantı gruplarında üst düzey servis ve hizmet konusunda uzmanlaştım. Bu otelden ayrıldığımda %100 personel ve misafir memnuniyetine inanan bir Tayfun oldum. Otelini seven, savunan, memnun ve güler yüzlü personel performansının misafir ve yatırımcının bakış açısında mükemmellik ve fark ürettiğini, ülkemizde herşey dahil sistemin üst düzey uygulanabileceğinin önemli bir örneğiydi. Tek bir otelde zincir penceresi açan bir anlayışın öncüsü olmayı başaran bir anlayıştı.
2003 yılında Hillside Su Hotel Antalya’daydım
Hillside Su Hotel Antalya’nın açılışı ile birlikte banket müdürü olarak şehir içi otelciliğinde yepyeni bir anlayışın heyecanı ile dışarıdan net beyaz görünen ama içerisinde renk değiştiren bir otel ve her renginde fark üreten bir otelcilik anlayışıydı. Otelciliğe ritim katan bir anlayışla inisiyatif almayı ve fark üretmeyi deneyimleyerek geçen 5 yılın ardından 2008 yılında yeni bir dönemin başlangıcını yaptım. The Marmara Antalya’da Yiyecek & İçecek müdürü oldum. Kurumsal bir kurum kültürü içerisinde bireysel hizmet anlayışını geliştirdim. Daha sonra otel müdürlüğüne vekalet ettim. Bir otelin yönetimi ile alakalı sorumluluk almayı öğrendim ve üst düzey bakış açısını kavradım.
2011 Haziran ayında Başaran Grubun Bodrum Dedeman Otelini satın almasıyla Ramada Oteller Zincirinin ilk Resort oteli olan Ramada Resort Bodrum’un Genel Müdürü oldum. 1,5 yıldır renovasyon ve yatırım sürecimiz devam ediyor. Bodrum’daki otelcilik anlayışında 12 ay sürdürülebilir, sosyal yaşanacak bir atmosfer, SPA & Welness üyelikleri , Squash dan canlı müziğe, ala carte mutfakta çok özel menülere, toplantı salonlarından, 2013 yaz sezonuyla birlikte villa hizmetlerine kadar toplam hizmet yelpazesi bir çok alternatifle tatilcilerle buluşan, platesten yogaya tatilimi Bodrum da yapmak istiyorum diyenlere kişiye özel dingin ve ferah bir tatil anlayışıyla mimari ve dekorasyonda beyaz taş, peyzajda Bitez Vadisinin bitki örtüsünün devamını sağladık. Zeytin, kalem selvi, satsuma, begonvil, lavanta, seyir terasımız ve otelimizin genel kullanım alanlarında Bitez Vadi’sinin deniz ve Kos Adasıyla birleştiği bir gündüz ve havuz keyfi, akşamları ise ışıl ışıl parlayan Bodrum gecelerini yaşatan her yere yakın konumumuzla Bodrum otelciliğinde yepyeni anlayışı yaşatmanın heyecanı içerisindeyiz. Alanında en iyi ve en seçilmiş kalifiye bir ekiple misafirlerimizi en özel şekilde ağırlamanın ve daimi olarak tatil adresi olmanın bilinciyle ilerliyoruz.
Anlaşılan 2013 yılında Bodrum’un parlayan yıldızı olmaya aday Ramada Resort Bodrum, Tayfun Subay ve güçlü ekibi.
Çok Değerli ve Özelsin Sevgili Tayfun Subay
Dürüst, verdiği sözlerin arkasında durmayı bilen, sözünün eri, yaptığı işleri en layıkıyla yapan örnek bir kişilik ve Türk turizminin dünyaya doğru şekilde ifade edilmesi için var gücüyle çalışan bu özel isime canı gönülden inanıyorum, sizlerle paylaştığım içinde büyük bir mutluluk duyuyorum. 2013 yılında Ramada Resort Bodrum da buluşmak üzere tatil tadında kalın.