Kars'ta kümes hayvanlarının üzerlerine mazot dökülerek diri diri yakılmasının ardından Kayseri'de de çok sayıda tavuk, açılan çukurlara canlı canlı gömüldü.
Abone olKars'ın Merkez Atatürk Mahallesi'nde, önceki gün 2 kaz ve 2 tavuğun telef olması üzerine Tarım İl Müdürlüğü ve Belediye zabıta ekipleri topladıkları 108 tavuk ile hindiyi torbalara doldurdu. Bir çöp aracıyla taşınarak götürülen kanatlı hayvanlar, kazılan çukurlara atılarak üstüne benzin döküldükten sonra yakıldı. Kanal D'de yayınlanan görüntüleri izlediğini ifade eden Cumhuriyet Başsavcısı İsmet Özkorul, tavukları canlı canlı yakanlar hakkında uygun itlaf yöntemi kullanmadıkları ve hayvanlara eziyet ettikleri için soruşturma açtığını bildirdi. Kayseri'nin Kocasinan ilçesinin Buğdaylı, Cırgalan, Elagöz ve Boztepe mahallelerinde dün ölü tavuk görüldüğü ihbarını alan Tarım İl Müdürlüğü ekipleri, mahallelere ulaştıklarında çok sayıda ölü ve başıboş tavukla karşılaştı. Vatandaşlar tarafından yol kenarına terk edilen çok sayıda canlı tavuğun başıboş dolaştığını ve bu tavuklarla çocukların oynadığını gören ekipler, Emniyet Müdürlüğü ile Kocasinan Belediyesi'nden yardım istedi. Bunun üzerine, tavuk çiftliklerinin yoğun bulunduğu Buğdaylı Mahallesi’ne ulaşan iş makineleri çukur kazdı. Ekiplerin, bazılarını keserek, bazılarını da canlı canlı çukurlara attığı tavukların üzeri daha sonra kireç ve toprakla kapatıldı. Yaşanan bu katilam gibi itlaf görüntüleri büük tepki gördü. Türkiye Hayvan Hakları Platformu "Esas olan, tüm canlıların yaşam haklarına saygılı olunması gerektiğidir" diye açıklama yaptı. Platform Sözcüsü Yalçın Ergündoğan, kümes hayvanlarına karşı girişilen itlaf hareketi ve Kurban Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada, kutsal inançlar adına da olsa canlıların yaşam haklarının ellerinden alınmasını doğru bulmadıklarını belirterek, kurban kesilmemesi çağrısında bulundu. Ergündoğan "Kuş (!) gribinden korunmanın en iyi yolu et yememektir. insanlığı; virüs taşıyorlar diye kanatlı hayvanları yok etmekten başka bir çözüm üretememiş olmasından ötürü ayıplıyoruz" dedi. Ergündoğan, hayvanların vahşet tablosu ergilenerek, diri diri, canhıraş çığlıklar içinde yakılmalarını kınadı.