BIST 9.577
DOLAR 33,99
EURO 37,84
ALTIN 2.823,35
HABER /  GÜNCEL

Tatlısesin öyle bir korkusu var ki!

Ergenekon davasında ifade veren Saçan, Tatlıses'in gözaltına alınış sürecini anlattı. Meğer Tatlıses'in büyük korkusu varmış!

Abone ol

İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı Adil Serdar Saçan, birinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı Veli Küçük'ü görmediğini belirterek, ''Küçük ile bir tane ilişkimi ispatlasınlar, kendimi Taksim Meydanı'na asmazsam Adil Serdar Saçan değilim'' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasına devam eden Saçan, 6 kez meslekten uzaklaştırıldığını mahkeme kararıyla da 6 kez göreve döndüğünü, mesleğe başlayacağı sırada da ''Ergenekon'' kapsamında tutuklandığını söyledi.

TATLISES'İ NEZARETE KOYMAMIŞ

Saçan, meslek yaşamı boyunca gözaltına aldığı hiç kimseye ayrıcalık yapmadığını ifade ederek, herkesi nezarete attırdığını, sadece İbrahim Tatlıses'i gözaltına aldığında ''kapalı yer'' fobisi olduğu için nezarete koydurmadığını anlattı.

Saçan bu davanın yöneticisi sıfatında olan hiç kimsenin nezarete atılmadığını ifade ederek, yüksek tansiyon ve panik atak hastası olduğunu bilmelerine rağmen kendisinin nezarette 4 gün tutulduğunu kaydetti.

"İBRAHİM ŞAHİN AĞABEYİMİZDİR"

Aynı zamanda avukat olan Saçan, ''Çok iyi ceza avukatlığı yapardım ama içeri attıklarımı savunur hale gelmemek için fiili olarak avukatlık yapmadım. Öğretim görevlisi oldum. Emniyet örgütünde hep birinci oldum. Terör örgütü üyeliğinden içeri atılan benden başka müdür var mı? Bunda da birinciyim. Benden sonra da İbrahim Şahin oldu. İbrahim Şahin ağabeyimiz... Ağabey bir örgüt ilişkisi değildir. Bir saygı ifadesidir. Akademide bizden bir sınıf önce olana ağabey denirdi'' diye konuştu.

Tuncay Özkan'ı tanıdığını ve 16 aydır da cezaevinde aynı koğuşta kaldığını belirten Saçan, Organize Suçlarla Mücadele Şubesi müdürü olarak basındaki herkesi tanıdığını kaydetti.

Gürbüz Çapan'ı tanıdığını dile getiren Saçan, ''Çapan ayağından vurulmuştu. Sanığı teşhis etmek için şubeye gelmişti. Bir çayımı içti. Yıllar sonra eşim iç çamaşırı mağazası açmıştı. Mağazanın önünde karşılaştık. 'Eşin mi açtı? Siftah yapayım' deyip bir iç çamaşırı aldı, gitti. Örgüt üyeliği bu. 'Adil Serdar Saçan'ın evini, bürosunu Gürbüz Çapan aldı' diyorlar. Evimi nasıl aldığım bellidir. Bir insanı böyle suçlamak ayıptır. Polis müfettişlerinin raporlarıyla da mal varlığım tespit edilmiştir'' şeklinde konuştu.

"TAKSİM MEYDANI'NDA ASARIM"

Erol Kohen''i tanıdığını, Veli Küçük'ü ise görmediğini ifade eden Saçan, şöyle devam etti:

''Veli Küçük, polis ifadesinde beni Bedrettin Dalan'ın odasında, savcılık ifadesinde ise seminerde gördüğünü söylüyor. Savcı kendisinin aldığı ifadeye değil de polisin aldığı ifadeye itibar etmiş. Ben görmedim Veli Küçük'ü, görseydim söylerim. Veli Küçük'ten mi korkacağım. Bedrettin Dalan'ın odası çok genişti. 30 kişi oluyordu. Bir şey sormak için odasına girip çıktığımda içeride varsa görmedim. Vallahi de billahi de görmedim. Küçük ile bir tane ilişkimi ispatlasınlar, kendimi Taksim Meydanı'na asmazsam Adil Serdar Saçan değilim. Ben örgüt üyesi değilim. Her tanıdığımı söyledim. Hakkımda işlem yaptığım adamlarla irtibatım yok.''

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Saçan'ın savunmasına ara vererek, duruşmayı yarın saat 09.30'a erteledi.