Bugün Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapan ünlü türkücü İbrahim Tatlıses muhaleflere meydan okudu: Teker teker gelin!
Abone olBugün gazetesinde köşe yazarlığına başlayan İbrahim Tatlıses, yazısında muhaliflerine meydan okudu:
Yazı: İbrahim Tatlıses
Kaynak:
abam derdi ki, "Bak oğlum birine bir tokat vurduysan o da ellerini kaldırıp kendi başının üstünde siper edip sana vurmaya çalışmıyorsa sen sen ol ikinci tokadı sakın vurma." O saatten sonra vuracağın her tokadı kendine vurmuş olursun, delikanlılık raconuna ters düşme. Ben de o gün bu gündür rahmetli babamın bana çizdiği yolda karınca kararınca yürümeye çalışıyorum. Hiç kimseye ikinci tokadı vurup, babamı mezarında rahatsız etmedim. Oğlum İdo' ya da aynı şeyleri anlatıyorum, kısmet olursa o da çocuklarına anlatacak, sizlerce bir mahsuru yoksa tabi... Burada gülme efekti rica edim heh... heh... heh... Bi köşe yazim dedim. Bi yığın köşe yazarı atlarını nallayıp peşime düştüler beni yakalamaya çalışıyorlar. Çabaları boşuna yakalayamazlar niye mi? Hıh... Heh... Heh... Çünkü benim atım safkan, onların bindiği atlar ise katır. Katırla safkanın arasındaki farkı Veliefendi'ye gidip jokeylere soracaklar. Seçenekler: Selim Kaya, Halis Karataş, Nurettin Şen, Ramazan Taşdelen, Sadettin Poyraz, Süleyman Aktı vs... Yanlış anlaşılmasın bu isimler manken, sanatçı, artist, siyasetçi değillerdir. Bunlar jokeydir, ata binerler...
***
Yazımın başlığında da söylediğim gibi teker teker gelin. Hepiniz birden gelirseniz ben tek başıma sizlerle nasıl baş ederim? İnsan biraz mola verir. Sizler mola nedir bilmez misiniz? Ha babam deh babam. Bana acımıyorsanız kendinize acıyın kendinize de acımıyorsanız bindiğiniz katırlara acıyın. Katırın gücü ne ki? Adı üstünde K A A T I R !!! Delikanlılık raconu şöyle der; on kişi bir kişiyi döverse, racona ters düşer. Delikanlı adam teke tek dövüşür. Üstüme küme küme geliyorsunuz. Hepiniz birden vurursanız feleğim şaşar kim vurduya giderim. Allah muhafaza hepinizin başı yanar. Sonra ayıkla pirincin taşını karakollar, mahkemeler, polisler, savcılar, hâkimler ara ki suçluyu bulasın. Tabi halk da ayrı bir merakta acaba İbo'yu hangi "KALEM" vurdu. Onun için tek tek gelin arkadaşlar. Arkadaşlar diyorum çünkü artık bu saatten sonra arkadaş olduk, yok birbirimizden farkımız. Sizler mekteplisiniz, ben de alaylıyım. Beni sizden ayıran tek şey halkın "OXFORD"u. Ben ne öğrendiysem vatandaştan, sizler ne öğrendiyseniz mektepten.
***
Ben bu saçları değirmende ağartmadım, şöhreti de yolda yürürken bulmadım. Bakkallarda falan satmıyorlar ki, gidip deyesin "beyefendi bir kilo şöhret verir misiniz?" Sizler de kolay gelmediniz, kim bilir ne badireler atlatarak geldiniz. Ben kazıyarak buralara geldim. Sizler de sınıflarda dirsek çürüterek, KALEM KIRARAK bu mertebelere erdiniz. Baksanıza Başbakan'a, Bakanlara, Vekillere, Valilere, Savcılara, Hâkimlere, Hekimlere, iş adamlarına, sanatçılara yaz babam yazıyorsunuz. Bu ne özgürlüktür, icabında hükümet bile deviriyorsunuz. Bu saydıklarımın yanında ben kimim ki "BİR GARİP" İbrahim Tatlıses, Urfa'nın kenar bir köşesinde mağarada doğmuş, doğum tarihi bile tam olarak belli olmayan, hayatında mektep nedir bilmeyen, sizlerin olduğu gibi bir öğretmeni dahi olmamış, kültür seviyesi sizce sıfır bir adam... Sizler ne yaptınız katırlarınızı allayıp nallayıp peşime düştünüz, demek ki sizlerde anladınız bende BAL var. Evet bende çok lezzetli bir bal var. Karadenizliler onun adına "ANZER BALI" deyiler. Eskiler ne demiş balın iyiyse sineğin Bağdat'tan gelirmiş misali. Bal dedim de aklıma geldi sizlerin arasında da bal gibi insanlar vardı. Mesela rahmetli İslam Çupi. Yemin ederim İslam babayı çok severdim, merak etmeyin Bab-ı Ali'de daha çok İslam Çupi'ler var; mesela öyleleri var ki sana balyoz bile vurur hiçbir yerin acımaz çünkü balyozunu pamuğa sarmış sarmalamıştır da ondan. Bazılarınız da var ki Allah korusun iğneyi kendine batırmadan çuvaldızı sana batırır. İsim sormayın veremem onlar kendilerini iyi bilirler, ayrıca isim verip kendi köşemi flulaştıramam.