BIST 9.390
DOLAR 34,31
EURO 36,14
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Tatil hayali depresyona sokar

Yazın gelmesiyle tatil planları yapılmaya başlandı. Hayallerini gerçekleştiremeyenler depresyona girebilir.

Abone ol

Psikiyatri Uzmanı Dr. İbrahim Bilgen, özellikle yaz aylarında tatil hayallerini gerçekleştiremeyenlerin depresyona girdiğini söyledi.

Dr. İbrahim Bilgen, yaptığı açıklamada, özellikle metropollerde yaşayan ve tatil hayalleri kuranların bu amaçlarının gerçekleşmemesi durumunda bunalıma girdiğini aynı durumun programlandığı gibi geçirilemeyen tatiller için de geçerli olduğunu belirtti. Stresli bir iş hayatına sahip insanların mutlaka 15 gün tatil yapması gerektiğini kaydeden Bilgen, günümüzde tatilin bir lüks olmaktan çıkarak ihtiyaç halini aldığını ifade etti. İnsanların ihtiyaçlarına göre tatil yapmaları gerektiğini belirten Bilgen, "Kimisi dinlenerek kimisi ise yorularak tatil yapmayı tercih etmektedir. Bunda en önemli faktör ise kişilik özellikleridir. 6 günlük bir tatilin 'beynin dinlenmesi' açısından bir anlamı olmaz. Beynin eski performansını yakalayabilmesi için, en az 15 gün dinlenmesi şart. Hatta, 1 aylık tatil hakkı olan kişilere, izin haklarını ikiye bölmelerini tavsiye ediyoruz. Tatil planlaması yaparken gerçekçi olunması gerekmektedir. Tatile çıkmadan önce, hangi gün neler yapacağınıza karar verip bunu uygulamaya çalışın. Yerine getiremeyeceğiniz sorumluluklar almamaya özen göstermeniz gerekiyor. Ayrıca daha ilk günden bütün enerjinizi bitirmemek de önemli. Tatilde depresyona neden olan en önemli etkenlerden biri de hiçbir şey yapmadan geçirilen günlerde kişinin kendi kendisiyle hesaplaşmaya girmesi. Tatil boyunca oyalanacak bir şeyler bulmakta fayda vardır. Tatil hayalleri gerçekleşmeyen insanlar bunalıma girebiliyor. Bu nedenle her koşul tatilde mutlu olmayı bilmek gerekiyor. Tatil hayallerinin suya düşmesi, iş ortamında gerginlikler, aile içinde kavgalara yol açabilir. Her koşulda dikkatli olmak gerekiyor" açıklamasında bulundu.
Tatil kişinin ihtiyaçlarına karşılık bulabildiği sürece tatil olmaya başladığını ifade eden Bilgin, "Hepimizin tatilleri de bu yüzden her yıl şekil değiştirir. Tatil; yerine göre dinlenmek, yerine göre tek başına kalabilmek, yerine göre aile ile birlikte zaman geçirebilmek, yerine göre ise tek başına boş boş oturmaktır. Gün içerisinde ne kadar çok ihtiyacınıza yanıt bulabiliyor ve bunları yerine getirebiliyorsanız o zaman tatilden beklentilerinizi karşılamış oluyor ve mutlu oluyorsunuz demektir. Tatil demek işe gidilmeyen ya da rutin diğer günlerde yapılanların dışında bir şeyler yapmak demek değildir. Tatil, süreniz boyunca yılın diğer günlerinde özlediğiniz ihtiyaçlarınıza yönelmek, bunlarla temas etmek demektir" diye konuştu.

Tatil nedeniyle arkadaşlarını eşini dostunu misafir eden kişilerin, çevresinden aynı ilgi ve alakayı göremediği zamanlarda bunalıma girebileceğini belirten Bilgen, "Tatil nedeniyle, çevresinden takdir görmek adına 2 ay boyunca misafir ağırlayan bir kişi, yaptığı iyiliğe karşılık bulamadığı zamanlarda depresyona girebiliyor. Çok uzun tatillerin dönüşlerinde bazı insanlar işlerine adapte olamıyor. Tatil süresinin insanın kişisel özelliklerine göre belirlenmesi gerekiyor. Aksi halde insanlar tatil dönüşü depresyonuyla da karşılaşabiliyorlar" dedi.