BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Taşıtlar vergisinin iptal gerekçesi

Anayasa Mahkemesi, ek motorlu taşıtlar vergisi alınmasına ilişkin yasayla ilgili olarak aldığı iptal kararı Resmi Gazete'de yayımlandı

Abone ol

Anayasa Mahkemesi, 2003 yılında IMF'nin isteğiyle yüzde 6.5'lik faiz dışı fazla hedefinin yakalanabilmesi için çıkarılan ek motorlu taşıtlar vergisini iptal ederken, vergilendirme yetkisinin sınırının, kişi hak ve özgürlüğünün de sınırı olduğunu ve bu nedenle bu yetkinin keyfiliğe kaçacak şekilde kullanılamayacağını bildirdi. Yüksek Mahkeme, ek motorlu taşıtlar vergisi alınmasını öngören yasa hükmünü 7 Ekim 2005'te iptal etmiş ve yürürlüğünü de durdurmuştu. İptal edilen 4962 sayılı Yasa'nın 21'inci maddesinin birinci fıkrası, Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nda yer alan motorlu taşıtlardan, 2003 yılındaki motorlu tayıtlar vergisi tutarı kadar yeni bir vergi alınmasını öngörüyordu. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, Anayasa'nın 73'ncü maddesinde, herkesin kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü bulunduğu, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımının, maliye politikasının sosyal amacı olduğu, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağının öngörüldüğü belirtildi. "Buna göre, devletin vergilendirme yetkisinin sınırı, aynı zamanda kişilerin hak ve özgürlüklerinin de sınırını oluşturduğundan, bu yetkinin keyfiliğe kaçacak biçimde kullanılmasının önlenmesi, hukuk devleti olmanın gerekleri arasında öncelikli bir yere sahip bulunmaktadır" denilen kararda, vergilendirme alanında olası keyfi uygulamalara karşı düşünülen ilk önlemin yasallık ilkesi olduğu vurgulandı. Vergilerin yasayla getirilmesinin, tek başına vergilendirme yetkisinin keyfi kullanılarak adaletsiz sonuçlar doğurmasını engelleyemeyeceğini bildiren Anayasa Mahkzemesi, yasallık ilkesi yanında verginin genel ve eşit olması, idare ve kişiler yönünden duraksamaya yol açmayacak belirlilik içermesi, geçmişe yürümemesi, öngörülebilir olması ve hukuk güvenliği ilkesine de uygunluğunun sağlanması gerektiğini belirtti. Hükümetin faiz dışı fazla hedefini tutturabilmek gerekçesiyle çıkardığı düzenlemenin iptal gerekçesinde şöyle denildi: "Vergi hukuku alanında kabul gören ve Anayasa ile de güvence altına alınan vergilendirme esaslarından, beklenmedik doğal felaketler, savaş ve seferberlik hali, siyasi, ekonomik ve sosyal krizler gibi toplumu temelden sarsabilecek olaylar nedeniyle farklı düzenlemeler getirilmesi mümkün ise de, bunun dışındaki düzenlemeler, sosyal adaleti, sosyal refahı ve sosyal güvenliği sağlamakla yükümlü olan hukuk devletinin bu niteliği ile bağdaşmaz. Yasa'nın madde gerekçesinde, ek motorlu taşıtlar vergisine ilişkin hükmün iptali nedeniyle ortaya çıkan ve uygulanmakta olan ekonomik program hedeflerini tehlikeye düşüren gelir kaybının telafisi amacıyla düzenleme yapıldığı açıklanmakta ise de bunun olağanüstü koşulların zorunlu kıldığı bir neden olarak kabulü mümkün görülmemiştir. Dava konusu düzenleme ile malî güç nazara alınmaksızın ve olağanüstü bir durum da olmaksızın ikinci kez vergi tahakkuk ve tahsil edilmek suretiyle vergi yükü araç sahipleri aleyhine ağırlaştırıldığından, 21'inci maddenin birinci fıkrası Anayasa'nın 2'nci, 10'uncu ve 73'üncü maddelerine aykırıdır."