Taşımalı seçim sistemini uygulamak mümkün!

Yüksek Seçim Kurulu, terör kıskacında olan Güneydoğu'daki bazı bölgelerde sandıkların taşınması kararlarını görüşmeye hazırlanıyor.

Önce şunu açıklığa kavuşturalım.

"Taşımalı seçim sistemi" denilince sanki Doğu ve Güneydoğu'daki bütün sandıklar bir noktada toplanacakmış gibi bir hava estiriliyor.

Değil...

Toplam 40 bin kişiyi kapsayan bir çalışmadan bahsediyoruz. Ülke geneline vurduğumuzda HDP'nin veyahut AK Parti'nin oylarını çeyreğin çeyreği kadar değiştirmeyecek bir oran yani..

Açıklığa kavuşturacağımız bir nokta daha var.

Daha önceki seçimlerde de aynı bölgelerden bu tür talepler gelmiş ancak YSK bu talepleri reddetmişti. Eğer bu karar emsal kabul edilecekse seçim sandıklarının taşınması mümkün görünmüyor.

Ancak başta da söylediğim gibi durum bu kez çok daha farklı.

7 Haziran seçimlerinde bölgedeki bazı sandıklardan çıkan tuhaf sonuçlar ve terör örgütünün tehdit ve şantajla oy toplaması YSK'yı farklı bir karar almaya zorlayabilir.

HDP kanadı YSK'yı şimdiden etki altına almak ve kamuoyunda algı operasyonu yapmak için ardı ardına açıklamalar yapıyor. HDP sözcüsü Ayhan Bilgen, sandıkların taşınması durumunda seçimi boykot kararı alabileceklerini söylüyor.

Aslına bakarsanız PKK'nın lider kadrosu epey zamandır seçimlerin boykot edilmesi için zemin yokluyor. Bilgen "Boykot kararı alabiliriz" açıklamasıyla PKK'nın bu konuda vereceği karara göre hareket edebileceklerinin sinyalini veriyor.

Bu konuda en ilginç açıklamayı dün Sırrı Süreyya Önder yaptı. PKK'nın haber ajansı ANF'ye konuşan Önder bakın ne diyor:

"Bu taleplerin Yüksek Seçim Kurulu tarafından dikkate alınmayacağını ümit etmek istiyoruz. Çünkü, aksi durumda Anayasa Mahkemesi’ne, belirlenen yerde oyunu kullanamayan bir yurttaşın başvurusuyla o seçimin iptali söz konusudur. AKP Hükümeti sandıktan alacağı ikinci bir yenilginin sonları olacağının farkında. Hükümetin can havliyle iktidara tutunmuş manevraları bunlar. Şu an hem ulusal hem de uluslararası anlamda neler yapılabileceğine dair ilgili kurullarımız çalışma içerisindeler. YSK temsilcileriyle bu görüşmeleri sürdürüyoruz. Buradan çıkacak sonuca göre bir tutum belirleyeceğiz.”

Oysa ki bundan bir süre önce aynı konuda konuşan Sırrı Süreyya Önder üst dudağındaki bir dönüm bıyığı sıvazlayarak konuşmuş, "Taşırlarsa taşısınlar en azından halka baskı yapmadığımızı görürler" diyerek meydan okumuştu.Ne oldu da şimdi böyle söylem değiştirdi dersiniz?

Anlamadıysanız ben anlatayım.

Şu an sadece bazı köy ve mezralardaki seçim sandıklarının ilçelere taşınması tartışılıyor. Yani lokal sayılabilecek bir çalışma üzerinde duruluyor. Ancak, YSK "Taşınmasında sıkıntı yok" diye karar verirse riskli her bölgedeki sandıklar il veya ilçe merkezlerine taşınacak.

Önder'in endişesi bundan...

"Bir tek kişi başvurursa seçimler iptal olur" demesine bakmayın. YSK kararlarının yargıya tamamen kapalı olduğunu o da biliyor. Böyle bir durumda seçimin değil, HDP'nin iptal olabileceğini bal gibi biliyor!

Kaldı ki ben bu korkuyu da anlamıyorum.

Seçmeninizden yana kuşku duymuyorsanız, bu karşı çıkışınız neden? "Benim seçmenim her yerde oyunu özgürce kullanır" diyorsanız, bırakınız yapsınlar. "AKP Hükümeti sandıktan alacağı ikinci bir yenilginin sonları olacağının farkında. Hükümetin can havliyle iktidara tutunmuş manevraları bunlar" diyerek gülünç duruma düşmenin anlamı nedir?

Niye telaşlanıyosun kardeşim.

Bu halk "özgür iradesiyle" oy vermedi mi sana? Yine verir. Ha orada, ha burada, ne farkeder? Köyde verilen oylar HDP'ye, ilçede CHP'ye ilde AK Parti'ye çıkmıyor yahu!

Bir vatandaş çıkıp itiraz ederse seçimler iptal olurmuş!

Vallahi Doğu ve Güneydoğu'da PKK terörü ve baskısı altındayapılan 7 Haziran seçimleri iptal olmadıysa, 1 Kasım seçimleri hiç mi hiç iptal olmaz kardeşim.

Senin arkanı dayadığın terör örgütü, şehir merkezinden gençleri zorla dağa kaçırırken sıkıntı olmuyor da, YSK seçim sandıklarını yasalar çerçevesinde güvenli bölgeleri taşıyınca mı sıkıntı oluyor!

Anayasa "Seçimlerin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma" hakkını YSK’ya vermiş mi?

Vermiş....

Kanunda, "Güvenliğin ihlal edildiği ve vatandaşın olduğu her yerde tehtit unsurları var ise, sandık güvenli yere taşınır. Her ferdin güven içinde özgürce oyunu kullanma hakkı kutsaldır" maddesi var mı?

Var...

O zaman yapılması gereken şey belli..

Bölgedeki bir kaç vatandaş, "Ben terör örgütünün baskısı altında başka bir partiye oy vermeye zorlandım" diyerek resmi başvuruda bulunursa, YSK o bölgelerdeki sandıkları el mahkum merkeze çekmek zorunda...

Şikayetse bu da şikayet!

Sırrı Süreyya Önder böyle bir durumda değil uluslararası, gezegenler arası adım atsa bile bir halt olmaz!

Dünyanın neresinde olursa olsun böyle bir duruma itiraz eden kişiyi büyük mutfak tüpüyle döver geri gönderirler!