BIST 9.757
DOLAR 35,22
EURO 36,79
ALTIN 2.976,29
HABER /  GÜNCEL

Taş Devri’nin çürük dişleri

Fas’ın doğusundaki Taforalt’taki Grottee des Pigeons yerleşkesinde şu ana kadar bulunmuş en eski diş çürüğü kalıntısı keşfedildi. Dişlerdeki ciddi çürükler o dönemki insanların ıstırap verici acı içinde olduğunu gösteriyor.

Abone ol

Bilim insanları şu ana kadar bulunmuş en eski diş çürüğü kalıntılarını keşfetti.

Fas’ta bulunan Taş Devri avcı-toplayıcılarına ait iskelet kalıntıları 13 bin 700 yıl öncesine kadar uzanıyor.

PNAS adlı akademik dergiye konuşan araştırmacılar o zamanki insanların bol karbonhidratlı fıstıklı ürünler yediğini söylüyor.

Dişlerdeki ciddi çürükler o dönemki insanların ıstırap verici acı içinde olduğunu gösteriyor.

Londra’daki Doğal Tarih Müzesi’nden Dr. Louise Humphrey beli bir noktadan sonra diş sinirinin öldüğünü söylüyor. Fakat o noktaya kadar ağrıların çok kötü olduğunu belirten Humphrey, “Eğer dişte apse olursa çenedeki baskı yüzünden ağrılar daha dayanılmaz olur” diyor. Humphrey şöyle açıklıyor:

“Sonra tabii ki kemik bir şekilde dokuyu deler ve apsenin akmasına neden olur. Elimizdeki çene yapılarını incelediğimizde bu durumu görüyoruz”

Tüm şekerli yiyecekler yüzünden diş çürüğü modern toplumlarda görülen yaygın bir sorun. Ama her zaman durum böyle değildi.

İnsanlar yerleşik hayata geçip tarım toplumu haline gelince daha çok karbonhidratlı yiyecek tüketmeye başladılar. Bu, diş sağlığında daha kötü etki yapacak bir dönüşüm anlamına geliyordu.

Hatta daha önceki avcı-toplayıcı toplumların ilk dönemlerinde zengin şeker içerikli bitkisel yiyecekler tüketmesi dişler için olumsuz etki yaratıyordu.

Kötü ağız kokusu

Bilim insanları Fas’ın doğusundaki Taforalt’taki Grottee des Pigeons yerleşkesinde on yıl boyunca 52 iskeletin diş koşullarını incelediler.

Bu iskeletler 13 bin 700 yıl öncesi ile 15 bin yıl öncesi bir dönemi kapsıyor.

Bölgedeki kalıntılar Taş Devri insanlarının sıkça tatlı meşe palamudu, fıstık ve çam fıstığı yediğini gösteriyor. Diğer popüler besin maddesi ise sümüklü böcek.

Taforalt’taki beslenme biçimi yüzünden o dönemki insanların ağzında bakteriler yüzünden diş minesinde asit konuşlanıyordu.

Bir başka deyişle o dönemki insanlar acıya ek olarak kötü ağız kokusundan mustaripti.

Araştırmaya göre Taforalt’taki dönemin insanları kültürel amaçlı diş müdahalesi de yapıyormuş. İskeletlerin yüzde 90’dan fazlasından kesici ön dişlerinden biri ya da ikisi çekilmiş. Çürük dişlerin çekilip çekilmediği ise belirsiz.

Humphrey diş çekiminin dini bir törenin parçası olduğunu düşünüyor. O dönemin insanlarının diş çekmeyi bildiklerinin anlaşıldığını söyleyen Humphrey neden böyle bir geleneğin olduğunu bilmediklerini söyledi.

Çalışmalara göre şu ana kadar bulunan en erken dönem diş hekimliği 6 bin 500 yıl öncesine dayanıyor. O dönemde çekilen diş boşluğu balmumu ile dolduruluyordu.