Tartışılan doktor ilk kez konuştu

3,5 yaşındaki Yiğitcem'in ölümünden sorumlu tutulan Profesör Keskin, hakkında çıkan haberler için ilk kez konuştu.

Günün en çok konuşulan haberi 'sağlık skandalı'nın yankıları devam ederken. Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin hakkındaki iddialara cevap verdi.

Prof. Keskin, 9 Kasım 2013 te muayene olmak üzere 3,5 yaşında erkek çocuğu getirildiğini doğruladı. Keskin, "EEG tetkiki ofisimizde 15 yıl tecrübeli ve sertifikalı EEG teknisyeni tarafından yapıldı. EEG tetkiki zararsız bir tetkiktir. EEG'ye özel bir uyku ilacı ile yapılır. Uyku ilacı 120 yıldır yeni doğan bebeklerde kullanılan bir ilaçtır. Kullanılmadan önce bir tetkik gerekmez. Anestezi değildir. İlacın dozu kilo başına 50 mg. doz olarak ayarlanır. Ağızdan ya da makattan verilir. Ofisimizde bu dozun da altında uygulama söz konusudur. Üstelik, çocuğun uyumaması halinde tekrarlanmak üzere doz üçe bölünür. İlk üçte biri ile uyku yarım saatte gerçekleşmez ise ikinci üçte bir doz verilir. Uykunun gerçekleşmemesi halinde son üçte bir doz makattan verilir. Aileye bu uygulama konusunda EEG teknisyenimiz ve benim tarafımdan bilgi verildi. Çocuk sağlıklı bir şekilde ailesi ile birlikte ofisimizden ayrılmıştır. Çocuğun vefat ettiğini geceyarısı öğrendik. Haberi alır almaz ailenin acısını paylaşmak ve başsağlığı dilemek amacıyla evine gittim. Vefat olayı tarafıma aile tarafından haber verildi. Hemen akabinde de başsağlığı dilemek ve olayın sebebini anlayabilmek için ailenin evine gittim. Bu da televizyon haberinde 'Diz çökmüş ikna etmeye çalışıyor' şeklinde verilerek 35 yıllık meslek hayatım tartışılır hale getirilmek istenmiştir” diye konuştu.
 

“İĞNE VE NARKOZ YAPILMADI”

Prof. Dr. Sabiha Keskin, çocuğu sadece muayene ettiğini ve teşhis amacıyla EEG istediğini belirterek, "Bu konuda benimle kurulan yegane ilişki, EEG'nin Yönetim Kurulu Başkanı olduğum şirkette çekilmiş olmasıdır. Kaldı ki EEG teknisyeni, bu konuda yetkin ve sertifikalı olup 15 yıllık tecrübe sahibidir. EEG için verilen uyku ilacının dozu normalin altındadır. Yüksek olsa her nöroloğun kolayca anlayabileceği biçimde hızlı aktivite içerirdi. Bu çocuğa; iğnede yapılmadığı ve narkoz verilmediği ofisimize girdiği andan itibaren izlenen kamera kayıtları ile sabittir.Konuyla ilgili kamera kayıtları dahil bütün delilleri, belge ve bulgular Sağlık Bakanlığı ve savcılığa teslim ettik. Ölüm sebebi, Adli Tıp raporuyla ortaya çıkacaktır” şeklinde konuştu.