Megastar Tarkan'ın uyuşturucu bağımlısı çıkması kamuoyunu şaşkına çevirdi. Peki ünlü yıldızı kokaine alıştıran neden ne?
Abone olMegastar Tarkan'ı kokaine yönelten neden çocukluğundan beri yaşadığı baba sevgisizliğinin yol açtığı krizler yatıyor.
Kokain batağına saplanan Tarkan'ı bu illete iten neden ne? Bugün yazarı Şebnem Özcan, Tarkan'ı çok iyi tanıyan biriyle görüştü ve yazdı. Yazar, o kişinin görüşlerine köşesinde yer verdi:
(...)Onda 'Oedipus Sendromu' var. Baba sevgisi görmediği için annesine hayran. Onun için, annesi her şey demek. Hayattaki rol modeli o. Geçmişi travmalarla dolu... Almanya'da gurbetçi bir aile, 6 çocuk ve inişli çıkışlı bir yaşam mücadelesi. Tarkan zor şartlar altında büyümüş. Evde, babası annesiyle sürekli kavga edermiş. Hırgür çok çıkarmış. Baba dominant bir erkek olduğundan, sevgisini ne karısına ne de çocuklarına belli etmezmiş. Tarkan babasından çok dayak yemiş. Yüzünde patlayan tokatları hâlâ unutamıyor.
Hâlbuki küçük bir çocukken tek istediği sevgiymiş. Babasından hep sevgi dilenirmiş, kollarının arasına girmeye çalışır, saçını okşaması için kıvranırmış. Babası onu öpmezmiş bile. Görmezden gelirmiş sürekli. Sonra bir gün babası, 'Ben gidiyorum' demiş ve arkasından son sözü de 'Beni annemin yanına gömün' olmuş. 49 yaşındaymış öldüğünde...
Tarkan babasına doyamadan onu kaybetmiş, hem de sonsuza dek. Yıllar geçtikçe baba sevgisinin eksikliği onda öfke krizlerine sebep olmuş. Onu tanısan anlarsın, kendisini çok değersiz görür. Bu yüzden en ağır eleştirileri kendine yapar. Yerden yere vurur kendisini... Anneye olan bağımlılığı ise had safhadadır. Yıllardır psikolojik tedavi görüyor. İlaçlar, hekimler, bir dolu psikanaliz tedavi sonrasında öfke ve kendini önemsememe durumunu yenemediği için uyuşturucuya başladı. Anlık mutluluklar onu rahatlatınca uyuşturucu bağımlısı olup çıktı.
Tarkan, şu sefil durumunu çocukluğunda geçirdiği ağır travmalara borçludur. Aslında pırlanta gibi bir kalbi vardır ama kendi değerini bilmez, kendisini aşağı görür. Bu dünyada 'Megastar' olacak en son kişi o, inan bana! Çok mütevazı, çok korkak, en önemlisi de çok yaralı! Onu çok seviyorum ve iyileşmesini istiyorum..."