Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) uyum sürecinde kilit alanlardan birini oluşturan tarım için tarama süreci yarın başlıyor. Süreç 16 Aralık'a kadar devam edecek.
Abone olTarama sürecinin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin bilgilerin sunulacağı ''tanıtıcı tarama'', 5-16 Aralık arasında gerçekleştirilecek. Tarım ile ilgili mevzuatların karşılaştırılacağı ''ayrıntılı tarama'' süreci de 28 Ocak 2006'da başlayacak. Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, AB temsilcileriyle bugüne kadar yapılan görüşmelerin ''tarama süreci''nde ortaya çıkacak tablo hakkında fikir verdiğini belirtti. Buna göre, tarama sürecinde Türkiye'yi en fazla zorlayacak konu başlıklarının ''gıda güvenliği, tarımdaki nüfusun azaltılması ve hayvancılıkta yapılanma'' olduğunu belirten Yetkin, şöyle konuştu: ''AB, bizden yüzde 33 olan tarımdaki nüfusun yüzde 10'a indirilmesini, gıda güvenliğinin sağlanmasını, bölgesel farklılıkların azaltılmasını, tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesini, verim ve kalitenin artırılmasını istiyor. Hayvancılık da çok önemli; işletmelerin yapısı, güvenli ortamda üretim, sanayi kullanımı... Bu sektörde yeniden yapılanma gerekiyor.'' Gıda güvenliğinde denetimin, AB için büyük önem taşıdığını vurgulayan Yetkin, bu konuda hem belediyelerin hem Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın hem de Sağlık Bakanlığı'nın yetkili kılınmasının ''çok başlılık'' yarattığını söyledi. Yetkin, AB'nin konuyla ilgili tek muhatap görmek istediğini kaydederek, en kısa zamanda düzenleme yapılması gerektiğini kaydetti. ''ÜYELİK SÜRECİ TARIMA BAĞLI'' ''AB'ye üyelik sürecinin uzaması ya da kısaması tarıma bağlı'' diyen Yetkin, yapısal sorunların çözümü için bütçeden tarıma daha fazla pay aktarılması gerektiğini belirtti. AB'nin hesaplamasına göre, Türkiye'nin tarım alanında uyumu için yıllık ortalama 11.3 milyar Avro kaynak gerektiğini ancak 2006 bütçesinden bu alana ayrılan tutarın sadece 4 milyar YTL olduğunu belirten Yetkin, ''Bu parayla, yapısal sorunları aşmak çok zor görünüyor'' dedi. Kaynak konusunda AB'den gelecek bir destek de görünmediğini ifade eden Yetkin, yapısal sorunların çözümü için Letonya, Yunanistan, Polonya gibi ülkelere adaylıkları döneminde verilen desteğin Türkiye'ye de sağlanmasını istedi. Yetkin, AB'nin yeni stratejisinin ve 2013'e kadarki bütçesinin belli olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin ''kendi imkanlarıyla mücadele vereceğini'' kaydetti. İbrahim Yetkin, sürece uyumda başarı yakalandığı takdirde, Türkiye'nin AB'ye göre avantajlı olduğu sebze, meyve, beyaz et ve çiçekçilik alanlarında büyük gelir sağlayacağını belirterek, ''AB, yalnız sebze-meyvede yıllık 9-10 milyar Avro'luk dış alım yapıyor. Üretimi yetmiyor. Türkiye bu pazara girebilirse, çok büyük avantaj yakalayabilir'' diye konuştu.