BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Tarım sektörünün durumu

Sami Güçlü, Türk ekonomisinin lokomotifi "Tarım"la ilgili önemli noktalara değindi. AB üyeliği tarıma fayda sağlayacak mı? Köyler nasıl gelişecek? Soruları yanıtlandı.

Abone ol

Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, ''verim düşüklüğü ve maliyetlerin yüksekliği'' nedeniyle ''Türkiye bugün AB'ye üye olsa, tarım sektöründe yüzde 50'nin üzerinde bir alanda üretimin sürdürülmesinin imkansız hale geleceğini'' söyledi. Güçlü, AK Parti Ankara İl Başkanlığı Siyaset Akademisi'nde tarımdaki gelişmelere ilişkin bilgi verdi ve soruları yanıtladı. Bakan Güçlü, Türkiye'nin, AB'ye üyeliği sürecinde tarımla ilgili dönüşümlerini yapmak zorunda olduğunu kaydetti. Türkiye'nin sulamada artık ihmalkar davranamayacağını anlatan Güçlü, sulama konusunda 80 yılda yapılanların 10-15 yılda yapılması gerektiğine dikkati çekti. Tahıl ürünlerinde verimin iki katına, sütte üç katına çıkarılması gerektiğine işaret eden Güçlü, Türkiye'nin bitki ürünleri, hayvancılık ve su ürünleri konusunda gerekenleri yapmak durumunda olduğunu belirtti. AB ile tarım konusundaki müzakerelere de değinen Güçlü, görüşmelerde Türkiye'nin anlaşılmaya çalışıldığını, kendilerinin işbirliğine hazır olduklarını söyledi. AB'nin kültürel yapısına da işaret eden Güçlü, yeni üye olan on ülke ile AB arasında kültürel açıdan bir çizgi bulunduğunu belirterek,''Aynı şarkıyı söylüyorlar, aynı marşları söylüyorlar, bir ülke hariç. Bu bizim zor tercihimiz. AB'ye girerken kültürel olarak değerlerimizi koruyarak girmeliyiz'' diye konuştu. KIRSAL KALKINMA VE KÖY ENSTİTÜSÜ MODELİ- Bakan Güçlü, kırsal kalkınma konusunda ''Köy Enstitüleri'' modelinin iyi bir örnek olduğunu, ancak ideolojik bir yapının ağırlık kazanması nedeniyle başarısını sürdüremediğini kaydetti. İkinci örnek kalkınma modelinin de eski Başbakan Bülent Ecevit'in ''köy-kent'' modeli olduğunu anımsatan Güçlü, ''her köye bir ziraat mühendisi'' modelini geliştirdiklerini ve bunun başarılı olacağını ifade etti. Güçlü, köylerde liderlik yapabilen bin köy muhtarı ile bin ziraat mühendisini işbirliği içinde çalıştırmaya yönelik projeleri bulunduğunu belirtti. -GIDA DENETİMLERİ VE SAHTE BAL- Bakan Güçlü, gıda ürünlerine yönelik olarak 2003 yılında 42 bin, 2004 yılında 140 bin denetim yaptıklarını hatırlatarak, 2005 yılında da 400 bin denetim yapılacağını bildirdi. Sahte bal üretimine ilişkin bir soru üzerine Güçlü, bal üreticileriyle ilgili listeyi kamuoyuna yansıttıklarını belirtti. Toplattıkları ve imha ettikleri ballar olduğunu ifade eden Güçlü, ulaşamadıkları durumların olabileceğini, bu konuda da gerekeni yapacaklarını anlattı. Bal üreten firmalardan kapattıkları, hatta hapis cezasına çarptırılan bulunduğunu ifade eden Güçlü, ''Balda ilan ettiklerimizin dışında çok sayıda firmanın ürünü iade edildi. Daha bir çoğu listeye girecek'' dedi. Bal sektöründe faaliyet gösterenlerin sert tartışmalarla kendi kendilerini tahrip ettiklerini dile getiren Güçlü, müdahalelerinin bundan sonra olduğunu söyledi. Güçlü, bir soru üzerine, eski başbakanlardan Menderes'in hala köylerde izleri bulunduğunu ifade ederek, o dönemde kamu kaynaklarının yüzde 20'sinin tarım sektöründe kullandırıldığını hatırlattı. Güçlü, ''1953 yılında elektriği olmayan bazı köyler, buzdolabını alarak telli dolap olarak kullanmıştır'' dedi.