Tarım Bakanı kötü günler geçiren tavukçuluk sektörü için iyi haber verdi. Eker, sektör temsilcileriyle ilgili bakanların biraraya gelip tedbirleri görüşeceklerini açıkladı.
Abone olTarım ve Köyişleri Mehdi Eker, ülkede görülen kuş gribi nedeniyle, tesislerinde sorun olmasa da maddi anlamda kötü günler geçiren tavukçuluk sektörüne iyi haber verdi. Eker, cumartesi günü sektör temsilcileriyle ilgili bakanlar olarak biraya gelerek "onları rahatlatacak tedbirleri görüşeceklerini" açıkladı. Eker, 9 ilin sağlık ve tarım il müdürleriyle yapacağı toplantı öncesinde açıklamalarda bulunup, soruları yanıtladı. Hastalığın daha erken tarihte saptandığı, ancak panik yşanmaması amacıyla 27 Aralık’ta kamuoyuna duyurulduğu iddiasını kabul etmeyen Tarım Bakanı Eker, ulusal referans laboratuvarından kesin sonuç alınmadan bu tür açıklamaların yapılmadığını bildirdi. Eker, "Dünyaya deklare etmemiz için bir ulusal referans laboratuvarımız var, diğerleri saptasa bile bu laboratuvar saptamayınca duyurmuyoruz. Biz de 26 Aralık günü ulusal referans laboratuvarından bunun kesin teyidini aldık. Ama o arada zaten önlemleri almıştık. Sonuç gelince de bunu dünyayla paylaştık. Dolayısıyla bu konuda ne tedbir noktasında gecikmemiz var ne de bunu örtme şeklinde asla girişimimiz olmadı. Kızıksa’da da biz kendimiz duyurduk. Iğdır Aralık’ta da biz duyurduk" dedi. TAVUKÇULARLA GÖRÜŞME Bir soru üzerine Tarım Bakanı Eker, tavukçuluk sektöründe entegre tesislerde onbinlerce insanın istihdam edildiğini, milyarlarca dolarlık yatırım yapıldığını kaydederken, Manyas’taki olay ortaya çıktığında da sektöre birtakım yardımda bulunduklarını söyledi. Eker, "Mesela vergi prim borçlarının ertelenmesi gibi destekler yaptık. Şu anda da biz yine cumartesi günü ilgili bakanlarla başbakan yardımcımızın koordinasyonunda biraraya geleceğiz. Müsteşar, müsteşar yardımcısı düzeyindeki arkadaşlarım dün sektör temsilcileriyle görüştü. Cumartesi günü görüşüp onları nasıl rahatlatacak bir takım tedbirler üzerinde düşüneceğiz" şeklinde konuştu. En kesin sonucu verdiği için itlaf yöntemini kullandıklarını anlatan Tarım Bakanı Eker, "Bazı ülkelerde aşılama çalışmaları yapılmakta. Mesala Çin’de biz bunu biliyoruz, fakat bu konuda gerek Uluslararası Salgın Hastalıklar Ofisi’nin gerekse diğer uzmanların aşılama çalışmasının kesin sonuç vermediğini bu konuda birden fazla tür olabildiğini, sınırlı düzeyde etki sağlayabildiğini belirtiyor" dedi. Tarihin her döneminde hayvanlardan insanlara geçen yüzlerce hastalık olduğunu anımsatan Eker, küreselleşme olgusu ve insan arasındaki hareketliliğin artmasının salgın hastalıkların yayılma sürecinin hızlandırdığını söyledi. SON İKİ GÜNDE YENİ VAKA YOK, İTLAF SAYISI 355 BİNE ULAŞTI Son iki gün içinde kesinleşmiş yeni bir vakanın saptandığı yer bulunmadığını belirten Eker, şu ana kadar sadece 11 ilde kanatlılarda kuş gribi saptandığını, bunların da Iğdır, Erzurum, Şanlıurfa, Erzincan, Ağrı, Bitlis, Yozgat, Ankara, Bursa, İstanbul ve Van olduğunu hatırlattı. 14 ilde de 31 tane "şüpheli mihrakın" bulunduğunu kaydeden Eker, "Türkiye genelinde 354 bin 900 kanatlı hayvan itlafı yapıldı. Bayramdada bütün teşkilatlarımız çalışıyor. Hem mihrak illerde hem diğer illerde alarm durumunda, bakanlık merkezimiz de keza sağlık teşkilatımız da aynı şekilde bu hastalıkla en etkin şekilde mücadele etme gayesinde çalışmalarını aralıksız gece gündüz sürdürüyorlar" diye konuştu. İŞ YÜKÜ BİRAZ ARTABİLİYOR Şüpheli kanatlı hayvanlarla mücadelede malzeme sağlanmasında herhangi bir sıkıntı olmadığını ifade eden Tarım Bakanı Eker, yılbaşından bu yana oluşmaya başlayan kamuoyu bilincinini önemine işaret etti. Eker, "Bu sayede insanların kendilerini koruma bilinci artıyor. Bu arada biraz vatandaşlarımız en küçük şüpheyi bile bildiriyor o da bizim gerek sağlık gerekse tarım teşkilatımızın iş yükünü artırıyor. Bazen de vatandaşlarımız da yersiz gereksiz panik duygusuna yol açabiliyor. Bunun dışında bizce bir mahsuru yok" dedi. ÇOCUKLARI UYARIN Bu hastalıkta daha çok çocukların korumasız olduğunun ortaya çıktığını belirten Bakan Eker, "Çocukların ikaz edilmesi son derece önem taşımaktadır" dedi. İTLAF BEDELİNİ ÖDÜYORUZ, BUNDA ŞÜPHE YOK Göçmen kuşların göç yolları haritası ile kuş gribinin saptandığı yerleri gösteren haritaya bakıldığında iki haritanın çakıştığının görüşüleceğini belirten Eker, "Aynı bölgelerde yoğunlaştığını görüyoruz. Tabii göçmen kuşların özellikle şöyle bir özelliğinden söz ediliyor, yabani göçmen kuşların bu hastalığın rezervuarı ve portörü olduğu, yabani ördek, yabani güvercin, karabatak gibi" dedi. Açıkta beslenen kanatlıların bu hayvanlarla teması sonucu virüsün evin bahçesine kadar girdiğini anlatan Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, "İllerde tespit ettiğimiz fiyat üzerinden itlaf ettiğimiz hayvanların bedelini ödüyouz, ödeyeceğiz. Bunda herhangi bir şüphe, tereddüt olmasın" dedi. Şu ana kadar entegre tesislerde yetiştirilen tavukçuluk için herhangi bir risk olmadığını, bir ihbar almadıklarını belirten Eker, "Herhangi bir hastalık tespit edilmiş değil. Herhangi bir sorun yok. Yalnız özellikle yumurtacı tavukçularımızın, halk arasında ’çıkma tavuk’ denilen tavuklar için bir risk söz konusu. Bunların da muhakkak suretle piyasada dolaştırılmaması, kesimhanelerinde değerlendirilmesi gerekiyor. Herhangi bir bulaşma riskini minimize etmek bakımından bu da son derece önemlidir" diye konuştu. "81 ilin 25’ine bu nasıl yayıldı diye sorulabilir" diyen Bakan Mehdi Eker, "Bu da önemli bir şekilde bizim sosyo ekonomik ve sosyo kültürel yapımızla ilgilidir. Bu özellikle köylerde kırsal alanlarda veya kasabaların kıyısındaki evlerde beslenen kümes hayvanlarıyla vasıtasıyla geliyor bu hastalık" dedi. . Belçika’da 14 milyon hayvanın itlaf edildiğini bu hastalıkla mücadele sırasında hatırlatan Eker, "Şu ana kadar bizdeki olay yaygın ama çok şükür entegrelerimizde herhangi bir sorun yok. Bu nedenle entegrelerde üretilmiş denetimden geçmiş sağlıklı bilinen kümes hayvanları ürünlerini gerek etlerini gerekse yumurtalarını usulüne uygun olarak pişirmek bakımından bu şekilde vatandaşlarımız bunları tüketebilirler. Bu şekilde herhangi bir risk yok, ancak bilinmeyen nerede kesildiği bilinmeyen nereden geldiği bilinmeyen ürünlerin tüketilmesi risklidir. Bu konuda hassas davranılması gerekiyor" dedi. MÜCADELEDE ŞEFFAF, AÇIK POLİTİKA İZLİYORUZ Diyarbakır’daki enstitüye bir hafta içerisinde 450 numune geldiğini, bunların 300’ünün sonuçlandığını ve sadece 3 tanesinde virüs saptandığını açıklayan Eker, "Dünya Sağlık Örgütü, AB ile Uluslararası Salgın Hastalıklar Ofisi ile biz, gerek Sağlık Bakanlığımız gerek Tarım Bakanlığmız biz uluslararası ksuruluşlarla sürekli temas halindeyiz. Şeffaf açık politika izliyoruz bu hastalıkla mücadelede. En başından beri deklarasyonumuzu yapıyoruz mücadelimizi de en iyi şekilde yapıyoruz" şeklinde konuştu.